Search
English Turkish Sentence Translations Page 156319
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Mara, what have you done? | Mara, sen ne yaptın? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Where is the body? Help me, Vlad! Please! | Ceset nerede? Yardım et, Vlad! Lütfen! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Ms. Tirescu. | Bayan Tirescu. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Sim�i�i You okay? | Siz iyi misiniz? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Do not give anything. | Artık bir şey verme. | Strigoi-1 | 2009 | |
| But I must! | Ama vermek zorundayım! Hayır | Strigoi-1 | 2009 | |
| Madam, sunte�i sick. Switch off your. Can not stop! | Bayan Tirescu bu sağlıklı değil. Durmak zorundasınız. Duramaz! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Stop you! | Durun! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Have to call the Police. | Polisi aramak zorundayız. | Strigoi-1 | 2009 | |
| I was in self defense. | Meşru müdafaaydı. | Strigoi-1 | 2009 | |
| No, Vlad. No. | Hayır, Vlad. Hayır! | Strigoi-1 | 2009 | |
| We know the truth. | Gerçeği biliyoruz. | Strigoi-1 | 2009 | |
| We know what happened... | Ne olduğunu biliyoruz... | Strigoi-1 | 2009 | |
| but nobody will believe us. | Ama kimse bize inanmayacak | Strigoi-1 | 2009 | |
| I will not care about anybody. | Kimse umursamayacak. | Strigoi-1 | 2009 | |
| What you have done with Constantine? | Konstantin'e ne yaptınız? | Strigoi-1 | 2009 | |
| I buried him at the railroad crossing. | Onu gömdük. Tren yolunun karşısına. | Strigoi-1 | 2009 | |
| But nothing, everything will be back. | Ama yolu biliyor. Geri gelecek. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Do not understand anything. | Anlamıyorum. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Vlad, please... | Vlad, lütfen... | Strigoi-1 | 2009 | |
| You need to get them out to a heart and burn. | Onların kalbini çıkarıp yakmalısın. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Mara, let tales! | Mara, bunlar eski masallar! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Even you do not understand the? | Ne yaptığının farkında mısın? | Strigoi-1 | 2009 | |
| You lose blood. | Kan kaybediyorsun. | Strigoi-1 | 2009 | |
| You must eat something. You need rest. | Bir şeylere ihtiyacın var. Uyuman gerek. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Tomorrow will be shaped. | Yarın daha güçlü olursun. | Strigoi-1 | 2009 | |
| We can not leave here. | Buradan ayrılamayız. | Strigoi-1 | 2009 | |
| You rest and you. Find new diminea�� a solution tomorrow. | Git biraz uyu. Sabah bu sorunu hallederiz. | Strigoi-1 | 2009 | |
| But... Rest and you up. | Ama... Git biraz uyu. | Strigoi-1 | 2009 | |
| A guard me. | Ben onun başında beklerim. Tamam. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Want to turn off the light and if all exit? | Çıkarken ışığı kapatır mısın? | Strigoi-1 | 2009 | |
| What are you doing? Nothing. | Ne yapıyorsun? Hiçbir şey. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Nothing? I suck the blood! | Hiçbir şey mi? Kanımı emiyorsun! | Strigoi-1 | 2009 | |
| It's okay. No, it's okay! | Sorun yok. Hayır, var! | Strigoi-1 | 2009 | |
| It's all right, kid. | Sorun yok, evlat! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Lini and you and you up. | Sorun yok. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Quiet and you you you... | Sakin ol, sorun yok... | Strigoi-1 | 2009 | |
| Vlad, you're right? You walked in you? I heard coffer. | Vlad, iyi misin? Sorun ne? Çığlık attığını duydum. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Where's Grandpa? It's in his room. | Deden nerede? Odasında. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Maybe I dreamed. | Belki sadece rüya görüyordum. | Strigoi-1 | 2009 | |
| What did you dream? | Ne gördün? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Grandpa sucked my blood while sleeping. | Ben uyurken dedemin gelip kanımı emdiğini gördüm. | Strigoi-1 | 2009 | |
| It seemed so real. | Gerçek gibiydi. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Yeah, that explains everything. | Evet, bu birçok şeyi açıklıyor. | Strigoi-1 | 2009 | |
| What? | Neyi açıklıyor? | Strigoi-1 | 2009 | |
| It can not be a vampire. When she died? | O vampir olamaz. Ne zaman öldü ki? | Strigoi-1 | 2009 | |
| There are ghosts Tosi walrus. | Hayaletler ölü değildir. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Some are born undead... | Bazıları hayalet olarak doğar... | Strigoi-1 | 2009 | |
| and AISi become ghosts after they die. | ...bazıları da öldükten sonra hayalete dönüşür. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Maybe your grandfather is a "living ghost. " | Belki de deden yaşayan hayalettir. | Strigoi-1 | 2009 | |
| And Tirescu spouses are "ghost walrus. " | Tirescu da ölü bir hayalet. | Strigoi-1 | 2009 | |
| It is our fault. | Bu bizim hatamız. | Strigoi-1 | 2009 | |
| I created in November. | Onları biz yarattık. | Strigoi-1 | 2009 | |
| How? I knew in November that killed Barry. | Nasıl? Florin'i onların öldürdüğünü biliyorduk. | Strigoi-1 | 2009 | |
| They had a violent death. | Onları çok kötü bir ölüme gönderdik. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Barry had a violent death. How do you know I is not undead? | Florin de çok kötü bir şekilde öldü. Onun hayalete dönüşmediğini nereden biliyorsunuz? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Because the privechi, I stayed with him three days and three nop�i. | Çünkü o öldükten sonra üç gün üç gece onu izledik. | Strigoi-1 | 2009 | |
| And not last night. You were there. | Dün gece izlemediniz. Sen de oradaydın. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Not all night. You left him alone? | Bütün gece değil. Onu yalnız mı bıraktın? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Yes, it can return and tells me he walked. | Evet, belki geri gelir ve ne olduğunu bize anlatır. | Strigoi-1 | 2009 | |
| But it's undead. You'll think? | O bir hayalet. İnanmıyor musun? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Give me the phone. Otherwise... | Telefonumu ver. Yoksa?... | Strigoi-1 | 2009 | |
| I belongs. Until you and one that would be deleted pictures. | O benim. Ver onu. Salağın teki olsan bile, resimleri nasıl sileceğini bulmuşsundur. | Strigoi-1 | 2009 | |
| It's me. I think you've escaped when you are in church and supporters. | Telefon bende. Dün kilisede bayılmadan önce onu yere düşürdün. Ödlek... | Strigoi-1 | 2009 | |
| I have them and advocates. Have you and supporters wearing when you Barry. | Ben bayılmadım. Florin'i gördüğünde korktuğundan daha çok korkmuş olmalısın. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Or when you see him. We know how sensitive the Tosi you are. | Biz senin tarfındayız. Herkes senin ne kadar hassas olduğunu biliyor. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Octave is Vlad. We meet at the railroad crossing. | Octav, ben Vlad. Benimle tren yolunun öbür tarafında buluş. | Strigoi-1 | 2009 | |
| I think we have clear evidence. | Sanırım sağlam bir delili nerede bulacağımızı biliyorum. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Maybe get hungry. | Belki acıkmışsındır. | Strigoi-1 | 2009 | |
| There are no ghosts. | Hayalet falan yok. | Strigoi-1 | 2009 | |
| You're a good boy, Vlad. Get the heart. | Sen iyi bir çocuksun, Vlad. Kalbini çıkar onun. | Strigoi-1 | 2009 | |
| What the hell make back? | Ne halt ediyorsunuz be? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Vroia�i �ngropa�i to me? | Beni gömüyor muydunuz? | Strigoi-1 | 2009 | |
| I just... Just what? | Biz sadece... Sadece ne? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Calm down, Vlad. | Bu işi kolaylaştıralım Vlad, sakin ol! | Strigoi-1 | 2009 | |
| Vroia�i �ngropa�i alive to me! How the hell can I calm down? | Canlı canlı gömüyordunuz beni be! Nasıl sakin olmamı bekliyorsunuz? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Do not get buried alive. | Canlı canlı gömmüyorduk seni Vlad. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Aces thought we died? No, I was least tired. | Öldüğümü mü düşünüyorsunuz? Hayır, yorgundum. | Strigoi-1 | 2009 | |
| I found the Octavia. It's dead. | Octav'ı buldum. Ölmüş. | Strigoi-1 | 2009 | |
| tias And that is dead? | Onun öldüğünü biliyor muydunuz? | Strigoi-1 | 2009 | |
| My front! It's full of blood? | Yüzüm? Yüzüm kırmızı mı? | Strigoi-1 | 2009 | |
| We pulse. There may be dead. | Nabzım atıyor. Ölmüş olamam. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Ghosts have pulse? | Hayaletlerin nabzı atıyor mu? | Strigoi-1 | 2009 | |
| I do not know. Strikes him with a shovel! | Bilmiyorum. Kürekle vur şuna! | Strigoi-1 | 2009 | |
| There are no ghosts. | Hayalet diye bir şey yok. | Strigoi-1 | 2009 | |
| If I'd have been undead and �ndr�znea�i Place to get me... | If I'd have been undead and îndrãzneaşi Place to get me... | Strigoi-1 | 2009 | |
| I swear he would come and taking out your brains through their eyes! | Ama hayalet olsaydım ve bana ellediğinizi görseydim, yemin ederim geri gelir ve gözlerinizden beyninizi emerdim. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Grandpa, are vampires? | Dede, ben vampir miyim? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Why? You tail? | Neden? Kuyruğun mu var? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Whatever it is that you? | Sen neysen ben de o muyum? | Strigoi-1 | 2009 | |
| Ghost? | Bir hayalet? | Strigoi-1 | 2009 | |
| The first time I left the village, | Köyden ilk ayrıldığımda, | Strigoi-1 | 2009 | |
| I went to Russia at Stalingrad. | Rusya'ya gittim, Stalingrad'a. | Strigoi-1 | 2009 | |
| I had to fight the Germans. | Almanlarla savaşmak zorunda kaldım. | Strigoi-1 | 2009 | |
| After the Russians have gained, | Ruslar kazandığında,... | Strigoi-1 | 2009 | |
| I had to go all the way home. | ...eve kadar onca yolu yürümek zorunda kaldım. | Strigoi-1 | 2009 | |
| Then the Russians occupied Romania. | Sonra Ruslar Romanya'yı işgal ettiler. | Strigoi-1 | 2009 | |
| There have been even worse... | Almanlardan bile çok daha... | Strigoi-1 | 2009 | |
| than nem�ii. | ...kötüydüler. | Strigoi-1 | 2009 | |
| It was a terrible famine. | Korkunç bir kıtlık vardı. | Strigoi-1 | 2009 |