Search
English Turkish Sentence Translations Page 156199
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| PREPARE FOR THE KAVANDI BEARING. | Kavandi duruşuna hazır ol. | Strangeland-1 | 1998 | |
| EMBRACE THE SPEARS OF SHIVA. | Shiva'nın mızraklarını kucakla. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SUFFER, MY DAUGHTER, TO WEAR THE ITIBURI. | Acı çek, kızım, ki itiburiyi giyebilesin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WILL THE DAUGHTER ACCEPT THE ITIBURI ? [ Groans ] | Kızımız itiburiyi kabul edecek mi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| I'LL TAKE THAT AS A YES. DON'T MOVE. | Bunu evet olarak alıyorum. Kımıldama. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THIS PAIN IS AN IMPORTANT PART OF OUR BONDING, [ Frightened Moaning ] | Bu acı bağlılığımızın önemli bir parçası. | Strangeland-1 | 1998 | |
| A PHYSICAL HORROR THAT BINDS US... | Bizi birbirimize daha da sıkı bağlayan... | Strangeland-1 | 1998 | |
| HELPS TO WIDEN THE GULF BETWEEN US... | ...bu tecrübeyi bizimle yaşamayanlar ile aramızdaki... | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND THOSE WHO HAVE NOT SHARED IT WITH US. | ...uçurumu daha da büyütüyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| TURN IT INTO PLEASURE, [ Loud Groan ] | Onu zevke dönüştürmelisin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND THEN INTO A SPIRITUAL EVENT. | Sonra da ruhsal bir hadiseye. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU DO NOT FEEL THE PAIN. | Acıyı sen hissetmiyorsun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THE BODY FEELS THE PAIN. [ Screaming ] | Acıyı vücut hisseder. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE'RE HEADED OVER TO THE HOSPITAL TO SEE HOW MADELINE ROTH IS DOING. | Madeline Roth'un nasıl olduğuna bakmak için hastaneye gidiyorduk. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW'S THINGS AT YOUR MOM'S ? | Senin annen ne yapıyor? | Strangeland-1 | 1998 | |
| SHE'S GOOD, I'M GOOD. I WISH YOU WERE HERE. | İyi, ben de iyiyim. Keşke burada olsaydın. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SO GEN'S BACK HOME ? | Gen eve döndü mü? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT ARE YOU TALKING ABOUT ? SHE'S AT SCHOOL. | Neden bahsediyorsun? Okulda o. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I CALLED THE SCHOOL. THEY SAID SHE LEFT YESTERDAY. | Okulu aradım. Dün çıktığını söylediler. | Strangeland-1 | 1998 | |
| UH I'M ON MY WAY TO THE HOUSE. | Hemen eve gidiyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| TONI ? | Toni! | Strangeland-1 | 1998 | |
| OH, NO. OH, MAN. | Hayır. Tanrım. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT, NO HELLO ? | Ne? Merhaba yok mu? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHERE'S MY DAUGHTER, HENDRICKS ? | Kızım nerede, Hendricks? | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU'VE GOT TO LOVE THIS TECHNOLOGY. | İnsan teknolojiye hayran oluyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DETECTIVE WHAT'S HIS NAME. | Detektif, adı her neyse,.. | Strangeland-1 | 1998 | |
| FALLING APART AT THE SEAMS, I SEE. | ...yıkılmış gözüküyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND IS THAT THE LOVELY MRS. GAGE ? | Bu güzel hanım da Bayan Gage mi acaba? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT AN UNEXPECTED, YET PLEASANT SURPRISE. | Ne kadar beklenmedik, ama memnun edici bir sürpriz. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT HAVE YOU DONE WITH MY DAUGHTER, YOU FUCKIN' BASTARD ? | Kızıma ne yaptın, piç herif? | Strangeland-1 | 1998 | |
| OOH ! FIERY. | Ateşli. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I NEED THAT. MAYBE I TOOK THE WRONG ONE. | Böylesine ihtiyacım var. Belki de yanlış kişiyi kaçırdım. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SHEDIDN'T DO A THING. | O hiçbir şey yapmadı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DIDN'T YOU TELL HER ? | Ona söylemedin mi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU DIDN'T, DID YOU ? | Söylemedin, değil mi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| MIKE, WE'RE ON IT. KEEP HIM ON LINE. | Mike, takipteyiz. Çevrimiçi kalmasını sağla. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU KNOW, PAIN IS A UNIQUELY PERSONAL EXPERIENCE. | Acı benzersiz, kişisel bir tecrübedir. | Strangeland-1 | 1998 | |
| LONG IS THE ORNAMENT, SHORT IS THE PAIN. [ Moaning ] | Süs kalıcıdır, acı geçici. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IS TO DIE FOR. | ...uğruna ölünecek miktardadır. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU SADISTIC SACK OF SHIT ! I'LL KILL YOU ! | Sadist bok torbası! Seni geberteceğim! | Strangeland-1 | 1998 | |
| I SWEAR TO GOD, I'LL KILL YOU ! STOP, STOP. | Yemin ederim, seni geberteceğim. Dur, dur. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THIS ANIMAL HAS GENNY. DO YOU REALLY WANT TO SET HIM OFF ? | Bu hayvan Genny'nin yanında. Onu gerçekten kızdırmak istiyor musun? | Strangeland-1 | 1998 | |
| OOH ! "DADDY'S GONNA FIND YOU. HANG ON." SCARY ! WHEN ? | "Baban seni bulacak. Dayan." Korkutucu. Ne zaman? | Strangeland-1 | 1998 | |
| PLEASE, CARLETON, I'M BEGGING YOU. | Lütfen, Carleton. Sana yalvarıyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| TAKE ME. LET MY DAUGHTER GO. | Beni al. Kızımı bırak. | Strangeland-1 | 1998 | |
| TEMPTING, BUT YOU SEE, | Cazip, ama... | Strangeland-1 | 1998 | |
| GEN AND I HAVE ONLY... | ...Gen ve ben ilişkimize... | Strangeland-1 | 1998 | |
| BRUSHED THE SURFACE OF OUR RELATIONSHIP. | ...daha yeni başladık. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SO MUCH FLESH, | Ne çok et,.. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SO LITTLE TIME. | ...ne az zaman. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT'S WHAT'S GOING ON ? [ Stifled Sobbing ] | Ne, ne oluyor? | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Sobs ] NO ! | Hayır! | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT DID HE MEAN BY THAT ? | Ne demek istedi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT DIDN'T YOU TELL ME ? | Bana neyi söylemedin? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT I DIDN'T DO. | Yapmadığım bir şey var. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AT 410 EAST HALIFAX. | ...yetkisiz müdahale bildirildi. İnceleyin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| UNIT NINE ON THE 10 7. THE LOCK WAS JIMMIED. WE'RE INSIDE. | Dokuzuncu birim 10 7'de. Kilit kurcalanmış. İçeri girdik. | Strangeland-1 | 1998 | |
| REQUESTING A CODE ONE. | Kod 1 talep ediyoruz. | Strangeland-1 | 1998 | |
| 10 4, UNIT NINE. YOU NOW HAVE A CODE ONE. YOU MAY PROCEED. | 10 4, dokuzuncu birim. Kod 1 verildi. Devam edebilirsiniz. | Strangeland-1 | 1998 | |
| UNIT NINE. WE HAVE UNIDENTIFIED INTRUDERS ON THE PREMISES. | Dokuzuncu birim. Binada tanınmayan şahıslar var. | Strangeland-1 | 1998 | |
| REQUESTING IMMEDIATE BACKUP. OVER. | Acil destek istiyoruz. Tamam. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Dispatcher ] PROCEED WITH CAUTION. BACKUP IS EN ROUTE. | Dikkatli devam edin. Destek kuvvetleri yolda. | Strangeland-1 | 1998 | |
| ???? [ Continues ] [ Policeman ] JESUS ! | Tanrım! | Strangeland-1 | 1998 | |
| SEND ME A SUPERVISOR IMMEDIATELY ! | Acil olarak bir amir gönderin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHEN HE MADE CARLETON HENDRICKS ? | ...aklı neredeymiş? | Strangeland-1 | 1998 | |
| "XIBALBA." | Xibalba. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU KNOW, I COULD GIVE A SHIT WHO MADE IT, 'CAUSE I'M GONNA KILL IT. | Kimin yarattığı umurumda değil, çünkü onu öldüreceğim. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THERE'S NOTHING MORE I'D LIKE THAN TO SEE THIS GUY DEAD. | Bu adamı ölü olarak görmekten daha çok isteyeceğim bir şey yok. | Strangeland-1 | 1998 | |
| BUT THAT'S WHAT HE WANTS. | Onun istediği bu. | Strangeland-1 | 1998 | |
| FOR A MAN WHO'S GONE TO SUCH GREAT LENGTHS TO MODIFY HIS APPEARANCE, | Görünüşünü değiştirmek için bu kadar büyük zahmete girmiş biri için... | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU CERTAINLY ARE RELUCTANT TO BE SEEN. | ...kendini göstermek konusunda fazla isteksizsin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| CALL ME CAPTAIN HOWDY. | Bana Captain Howdy de. | Strangeland-1 | 1998 | |
| "DERIVED" ? | Kaynağı mı? | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOUR FATHER WAS A MARINE WAR HERO. | Senin baban deniz kuvvetleri kahramanıydı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| CAPTAIN BRADFORD HENDRICKS. | Yüzbaşı Bradford Hendricks. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IS THIS HOW YOU HONOR HIS NAME ? | Onun ismini böyle mi onurlandırıyorsun? | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND MOUTH ISN'T SEWN SHUT. | ...ilgilenmeye alışık değilsindir. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IS THAT WHAT'S BOTHERING YOU, CARL ? | Seni bu mu rahatsız ediyor, Carl? | Strangeland-1 | 1998 | |
| FOR A MAN TO GO INTO BATTLE BEARING NO WEAPON... | ...herhangi bir silahın olmadan savaşa gitmenin... | Strangeland-1 | 1998 | |
| THAT CAN DO ANY HARM AT A DISTANCE. | ...bir cesaret göstergesi olduğunu söyler. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S EASY TO BE HARD FROM BEHIND YOUR MAMA'S SKIRT. | Annenin eteğinin arkasından sert konuşmak kolaydır. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IS THAT WHAT'S BOTHERING YOU ? | Bu mu seni rahatsız ediyor? | Strangeland-1 | 1998 | |
| HERE. [ Places Gun On Floor ] | İşte. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU KNOW WHAT I FIND INTRIGUING ? | Neyi merak ediyorum, biliyor musun? | Strangeland-1 | 1998 | |
| THAT FOR ALL YOUR RHETORIC AND ENDLESS PREENING, | Tüm bu sanatsal konuşmaların altında aslında... | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU'RE NO MORE THAN A SCHOOLYARD BULLY WITH A PERSECUTION COMPLEX. | ...zalimlik kompleksi olan bir okul kabadayısından farkın yok. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU PICK ON THOSE THAT ARE WEAK. | Zayıfları seçiyorsun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU RUN OFF AND HIDE. [ Shouts ] HUH ? | Kaçıp saklanıyorsun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW 'BOUT I COME OVER THERE AND BEAT THE DOG SHIT OUT OF YOU ? | Oraya gelip senin pestilini çıkarsam nasıl olur? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHO'S STOPPING YOU ? | Seni durduran mı var? | Strangeland-1 | 1998 | |
| FIRST YOU DREAM, AND THEN YOU DIE. | Önce rüya görürsün, sonra ölürsün. | Strangeland-1 | 1998 | |
| ?? RING AROUND THE ROSIE ? ? [ Grunts ] | Yağ satarım, bal satarım... | Strangeland-1 | 1998 | |
| ? ?? POCKET FULL OF POSIES ??? | ...ustam ölmüş, ben satarım. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THEY ALL... FALL DOWN. | Hepsi yıkılır. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Gagging ] GOOD BYE, MICHAEL. | Elveda, Michael. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU KNOW, DADDY, GENEVIEVE SCREAMED. | Biliyor musun, babacık. Genevieve bağırmıştı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DON'T BE AFRAID TO DIE. | Ölmekten korkma. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DEATH IS THE STANDARD BY WHICH THE REALITY AND DEPTH OF ALL THINGS CAN BE JUDGED. | Ölüm, her şeyin gerçekliğinin ve derinliğinin yargılanabildiği bir standarttır. | Strangeland-1 | 1998 | |
| GENEVIEVE WILL BE JOINING YOU SOON. | Genevieve sana yakında katılacak. | Strangeland-1 | 1998 | |
| LONG IS THE PAIN, SHORT IS THE ORNAMENT ! | Acı kalıcıdır, süs geçici! | Strangeland-1 | 1998 |