Search
English Turkish Sentence Translations Page 155992
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
l'm not very happy about this. | Bundan ötürü pek de mutlu değilim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Hello, girl. Hello, Michael. | Günaydın arkadaşım. Merhaba Michael. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
How's my favourite lady? l'm all right. | En sevdiğim kadın nasılmış? Ben iyiyim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l bought you a nice cup of tea. And there's your stabiliser pills. | Sana güzel bir fincan çay getirdim. Ve işte sakinleştirici ilaçların. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
That was a lovely party last night. Of course it was, wasn't it, darling? | Dün geceki hoş bir partiydi. Elbette öyleydi değil mi tatlım? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l thought l should get off early, though, because... | Erken ayrılacağımı düşünmüştüm çünkü... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...l thought l should leave you young people to enjoy yourselves. | ...keyfini çıkarın diye siz gençleri erken bırakmalıyım diye düşünüyordum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
So you don't remember anything, then? | O halde hiç birşey anımsamıyorsun? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Yes, well, that's just as well, girl. All right, you have a nice little rest. | Evet, işte bu iyi güzelim. Pekâlâ, güzelce bir dinlen. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
lt's a miracle she's not in intensive care. | Yoğun bakımda olmaması bir mucize. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Just on your right, here, ladies and gentlemen, is Michael Caine's house. | Tam sağınızda bayanlar ve baylar, Michael Caine'in evi bulunuyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
He's the star, of course, of such great films as Alfie. | O, elbette ki Alfie gibi önemli filmlerin yıldızı. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
On your right, here, is Jack Nicholson's house. | Ve burada sağınızdaki ev Jack Nicholson'ın. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
There is, ladies and gentlemen, Jack's very own cuckoo's nest. | Yani bayanlar baylar, Jack Nicholson'ın kendi guguk kuşu yuvası. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
And there's Jack himself, ladies and gentlemen, in his dressing gown. | Ve Jack'in kendisi, bayanlar ve baylar, uzun sabahlığı ile. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
living a normal life, here in Surbiton's very own Beverly Hills. | Burada, Surbiton'ın Beverly Hills'inde gayet normal bir yaşam sürüyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Don't you know a crazy when you see one? | Siz bir deli gördüğünüzde tanımaz mısınız beyler? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
These people don't got the right to fuck up my life. | Bu kahrolası insanların benim yaşamımı altüst etmeye hakları yok. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
And there, on your left, is Jack Nicholson's house. | Ve orada da, tam solunuzda Jack Nicholson'ın evi var. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
What do you mean, ''lt's a free country''? | Ne demek istiyorsun? "Orası özgür bir ülke" mi? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
lt's a real infringement on my personal liberty. | Bu kişisel özgürlüğüme bir tecavüz. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l said, get rid of them! Now! | Sana onlardan kurtulmanı söyledim! Hemen! | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
And that's Joe Pesci's house, ladies and gentlemen... | Ve bu da Joe Pesci'nin evi bayanlar ve baylar... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Blimey, this is terrible. l haven't felt this bad since The Swarm came out. | Blimey, bu korkunç. Arılar gösterime girdiğinden beri böyle kötü hissetmemiştim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
But I think he's beginning to enjoy it. Come on, we need to get to Bowie's. | Ama sanırım hoşlanmaya başlıyor. Hadi ama, Bowie'ye gitmeliyiz. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Don't rush them. They came a long way. | Acele ettirmesen. Uzun bir yoldan geldiler. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Well, who gives a fuck? l don't. Tell you what. | Peki, kimin umurunda? Benim değil. Bak ne diyeceğim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Why don't we do a tour of my house for an extra 1 0 bucks. | Neden fazladan bir 10 dolar için benim evimde bir tur atmıyoruz? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l should have known better. | Bunu baştan bilmeliydim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Look what l got here. l got the bobble hat from Home Alone. | Bak burada neyim var. Evde Tek Başına filminden püsküllü bir şapka. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Yeah, the shovel from GoodFellas. Nice. | İyi Adamlar'dan bir kürek. Güzel. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
The Nips will love all that, won't they? They're bloody thick. Slitty eyed gits. | Fırlamalar bunlardan hoşlanacak, değil mi? Kalın kafalılar. Çekik gözlü budalalar. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
What's the deal, Joe? What are you offering? | Anlaşma ne Joe? Ne öneriyorsun? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Well, l could offer you a nice cup of tea. | Şey, sana güzel bir fincan çay önerebilirim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Yeah, well, l don't mind if l do. | Evet, tamam, ben önersem umurumda olmazdı. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
You ever come down this street again, l'll take that bus... | Bu caddeye bir daha gelirsen, bu otobüsü alıp... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...and l'm gonna drive it over your fucking head! | ...kahrolası kafanın üzerinden fena geçeceğim! | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
It's good to be a londoner | Londralı olmak güzel | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
No one has ever put $ 1 0 million of my money to work and trebled it. | Hiç kimse paramdan 10 milyonu işletip üçe katlamamıştı. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Mere bagatelle, Al. l've come to see Lord Tony Stanford. | Önemli değil Al. Lord Tony Stanford'u görmeye gelmiştim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
So I'm hearing this name, Tony Stanford... | Yani bu ismi işitip duyuyorum, Tony Stanford... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...l'm thinking, ''Who's this fucking lord?'' Some weirdo, some crusty fuck. | ..."bu kahrolası lord da kimmiş?" diye düşünüyorum. Bir kaçık, huysuz sap. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l meet him. He's a young guy, a slimeball. | Onunla tanıştım. Genç bir herif, yapışkan top. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
He's got the conscience of a snake. | Bir yılanın duyuncuna sahip. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
I thought, ''I've gotta get in here and get him to move my money. '' | Bilirsiniz, "Oraya girip, paramı işletmesini sağlamalıyım" diye düşündüm. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Well? Well, what? | Yani? Yani ne? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l want my million quid, you posh twat. | Milyon sterlinimi istiyorum seni havalı dangalak. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Vince, look, it's Tuesday. Just give us till Saturday, will you? | Vince, bak bugün daha Salı. Parayı Cumartesiye kadar verecektin değil mi? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Look, l've got three clients. | Bak, üç müşterim daha var. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
They trust me. lt'll be like taking candy from a baby. Look | Bana güveniyorlar. Bir bebeğin şekerini almak gibi birşey olacak. Bak | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l can tell you straight. | Sana dürüstçe söyleyebilirim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
You'll be looking at a thousand percent increase within a year, year and a half. | Bir, bir buçuk yıl içinde yüzde bin oranında bir artışa bakıyor olacaksın. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l don't know any other investment that would bring that kind of yield. | Bu kadar büyük kâr getiren bir başka yatırım bilmiyorum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Let's see if l got this right, Tone. l go offshore with my money... | Bakalım doğru anlamış mıyım Tone? Paramı ülke dışına gönderiyorum... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...take it back inshore so l can bring it offshore again? | ...sonra buraya alıyorum ki, tekrar ülke dışına çıkarabileyim, öyle mi? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Or is it the other way around? Okay, hang on. Shut up. Listen. | Ya da başka bir açıklaması var mı? Tamam, dur biraz. Kapa çeneni. Dinle. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Number one, Nassau. lt's nice there. lt'll be warm. | İlk adım Nassau. Hoş bir yerdir. Sıcak olur. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
what I've done is, I've set up a phantom link account.... | Yaptığım şey, bağlantı kurmak için hayali bir hesap açıp... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Yeah, that's 1 22 million cash transfer from Chase Manhattan. | Evet, Chase Manhattan'dan 122 milyon dolar nakit aktarımı. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...2 4 8 3.... | ...2 4 8 3... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
So this Tara, this lovely girl who's lodging across the street at Jimmy's... | Sonra bu Tara, caddenin karşısındaki Jimmy'de konuşlanan tatlı kız... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...turns out, she's part of this whole big scam. | ...bu büyük dümeninin bir parçası olarak ortaya çıkıyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
She bugs the whole street, finds out what money I've got... | Bütün caddeye dinleme cihazları yerleştiriyor, benim ne kadar param olduğunu... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...what money Jack's got, what money Mike Caine's got. Sucking us dry. | ...Jack'in ve Caine'in ne kadar paraları olduğunu anlamak için. Kanımızı emiyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
As Mike would say, ''We were done up like a slipper.'' | Mike'ın söyleyeceği gibi, "Bir pantufla gibi bağlanmıştık." | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l've got all the codes for the transfers, and l know where they're going. | Para aktarımları için bütün şifreler bende ve nereye gittiklerini de biliyorum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l want a third, or l show it all to the cops. | Üçte birini isterim, yoksa herşeyi polislere anlatırım. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Whoa, calm down, treacle. Tell you what, why don't we go halves. | Ho, sakin ol şeker pekmezi. Bak ne diyeceğim, niye yarı yarıya olmasın. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
What about Tony's cut? | Tony'nin payı ne olacak? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Well, don't worry about his lordship. l'll see he gets a nice little drink. | Onun şu lordluk işini umursamıyorum. Hoş, küçük bir içki aldığını görüyorum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l suppose you heard what he did to Tony Stanford. | Tony Stanford'a ne yaptığını işitmişsinizdir sanırım. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
lt's a cold wind out there. | Soğuk bir rüzgâr var dışarıda. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
lt's a portent of great underbadness. | Büyük bir ahlâksızlığın işareti. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Jammie Dodgers, orange flavoured Hobnobs, chicken wings | Jammie Dodgers, portakal aromalı içecekler, tavuk kanadı | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Don't know, mate. | Bilmiyorum dostum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l'm gonna make you an offer you can't refuse. | Sana reddemeyeceğin bir öneri sunacağım. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
He doesn't know who l am. | Kim olduğumu bilmiyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l gotta do more teen movies. | Gençler için daha çok film çekmeliyim. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l never carry money. | Hiç para taşımam. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Card, then? Okay. | O zaman kart mı? Evet. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Something's going on because your card's been rejected. | Birşeyler oluyor, çünkü kartınız reddedildi. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
So you can't have any more till you've paid up. | Yani ödemeni yapana kadar süt alamazsın. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
That never happened before, and l thought, ''Something's not right.'' | Daha önce hiç olmamıştı, ben de "Birşeyler yolunda gitmiyor" diye düşündüm. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
That's not going through either. | Bu da işe yaramıyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
What now? l got all this food Have to take it back. | Peki şimdi ne olacak? Tüm bunları aldım Bunları geri almak durumundayım. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
lf you pay, you can take it. | Ödeme yaparsanız, yiyeceklerinizi alırsınız. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Okay, so who's gonna sort this thing out? | Peki, bu işe kim bir çözüm bulacak? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l'm standing here, who's gonna help me? | Burada duruyorum işte, bana kim yardım edecek? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Don't look at your watch. lf your cards don't work, no food. | Saatine bakma. Eğer kartlarınız çalışmazsa, yiyecek yok. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
You can't have it. Don't do your food, l'm coming back. | Alamazsınız. Yiyecekleri bitirmeyin, hemen geliyorum. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Sally, where the hell's that limo? | Sally, kahrolası limuzin nerede? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l said for them to be here at 1 0. lt's now a quarter after 1 1 . | Saat 10'da göndermelerini istemiştim. 11'i çeyrek geçiyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l did book it. Then why the hell isn't it here? | Ayırtmıştım. Peki o zaman niye burada değil? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l like to see the stars lose all their money. | Yıldızların bütün paralarını Kaybettiklerini görmek hoşuma gidiyor. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
You know, l haven't laughed as much... | Bilirsiniz, Berwick'te yaşayan kuzenim Douggie'nin üzerine... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
...since l poured lighter fluid over my cousin Douggie who lives in Berwick... | ...benzin döküp onu ateşe verdiğimden beri... | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
What the fuck's going on? | Ne işler dönüyor böyle? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
You've been a bad boy, Jimmy. | Sen kötü bir çocuksun Jimmy. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
l'm so sorry, Jimmy. Jimmy? | Üzgünüm Jimmy. Jimmy? | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |
Come with me. You pull a stunt like that again, l'll kill you. | Benimle gel. Bu gösteriyi yinelersen, seni öldürürüm bilesin. | Stella Street-2 | 2004 | ![]() |