Search
English Turkish Sentence Translations Page 155979
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Terrific. You want a sunken bath, we"II sink one. | Çok iyi. Gömme bir banyo istiyorsun, biz de onu gömeceğiz. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Have you ever sunk a bath before? Have I ever sunk a bath before? | Daha önce hiç gömme banyo yapmış mıydın? Daha önce hiç gömme banyo yapmış mıydım? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Let me see if l"ve got this right, Mr. Pelican. | Söylediklerinizi doğru anlamış mıyım bakalım Bay Pelikan. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You want me to rip out all these beautiful flowers that l"ve nurtured... | Büyüttüğüm bunca güzel çiçeği koparıp atmamı... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...and just burn them! | ...ve yakmamı istiyorsunuz! | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You"re the gardener, you"re in charge. | Bahçevan sensin, iş senin işin. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You just give me something adorable, Len. | Bana imrenilecek birşeyler ver Len. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Mr. Parino, when you was in America... | Bay Parino, siz Amerikadayken... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...did you know the President of America? | Amerikan başkanını tanıyor muydunuz? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Not personally, no. | Kişisel olarak hayır. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I wrote a letter to him once about those alien flying pods in West Gutteridge. | Ona bir keresinde şu Batı Gutteridge'de uçan yabancı kozalarla ilgili bir mektup yazdım. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
And he didn"t deign to reply. | Ve yanıtlamaya tenezzül bile etmedi. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Yeah, well, the President"s a very busy man, Len. | Evet, başkan çok meşgul bir adamdır Len. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Okay, let"s go to work. | Hadi, işe dönelim. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Hey, Keith! What key"s that in? | Hey Keith. Bu nota da ne? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Right. Try this for size. | Tamam. Bir de şu numarayı dene. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Baby | Bebek | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You"re my baby | Sen benim bebeğimsin | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You"re my baby duck | Benim ördek bebeğimsin | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Hey, Keith. Yeah, what? | Hey Keith. Evet ne var? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I can hear someone, our first customer. Could you go downstairs, please? | Birinin sesini duyuyorum, ilk müşterimiz. Lütfen aşağıya bakabilir misin? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Attend to them, l"m in the bath. All right, l"m going. | Bak şunlara, ben banyodayım. Tamam, gidiyorum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
He thinks l"ve nothing better to do than run up and down the bloody stair... | Kahrolası merdivenlerde inip çıkmaktan başka yapacak işim olmadığını sanıyor. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Service with a smile. Bottoms up. | Güleryüzlü hizmet. Kıçlar havada. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Did you order 4 tons of fish? | Dört ton balık ısmarladınız mı? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I don"t know, did I? I can"t remember. Four tons of what? | Bilmem, ısmarladık mı ki? Anımsamıyorum. Dört ton ne? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Fish! "Four tons of tuna," is what it says here. | Balık! Burada "dört ton ton balığı" diyor. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
So where do you want it? | Peki nereye koyalım istersiniz? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
No, no, no. No, I just said, four tins of tuna for the cat. | Hayır, hayır, hayır, hayır. Ben kedi için dört kutu ton demiştim. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Look, I said I wanted an electrician... | Bak, ben bir elektrikçi istiyorum dedim... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...so they sent this ginger haired prick with a ponytail. | ...onlar da bana şu kızıl at kuyruklu pisliği göndermişler. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Dean Barrafuck or something. | Dean Barrafuck mı nedir? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I told him, "You get my power on by 4:00... | Ona "Ya saat 4'e kadar elektriğimi getirirsin... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...or l"II stick your head in a blender and pour it down your fucking neck." | ...ya da kafanı karıştırıcıya sokar lânet boynuna kadar beynini akıtırım" dedim. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s brilliant, Joe. You sound just like you do in GoodFellas. | Bu dahice Joe. Kulağa aynı "İyi Adamlar"da yaptığın gibi geliyor. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You know the bit when you go, "Do you think l"m funny?" Go on, do it. | Giderken söylediğin bölüm var ya, "Komik olduğumu mu düşünüyorsun?", hadi yapsana. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Shut your fucking mouth. | Kapat şu lânet olası çeneni. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s brilliant, Joe. I wish I could swear like you can. | Bu harika Joe. Keşke senin gibi küfredebilsem. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
"Shut your fucking mouth." No, Dean. | "Kapat şu lânet olası çeneni." Hayır Dean. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You shut your fucking mouth. "Shut your fucking mouth." | Şu lânet olası çeneni sen kapat. "Kapat şu lânet olası çeneni." | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Dean. Shut your fucking mouth. | Dean. Kapat çeneni. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
"Shut your fucking mouth." | "Kapat şu lânet olası çeneni." | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Why can"t I do that? Dean, you sweet fuck. | Ben niye yapmıyorum ki? Dean, seni şirin pislik. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You know what, l"m gonna kiss you. | Ne yapacağım biliyor musun, seni öpeceğim. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I want that good life | Bu güzel yaşamı istiyorum ben | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Cricket on the green With my good wife | Güzel eşimle çimenlerde kriket oynamak | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Eating strawberries And double cream | Çilek yemek Ve çifte krema götürmek | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Washing the car on Sunday Commuting every Monday | Pazar günü arabayı yıkamak Her pazartesi işe yetişmek | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Suburban man is what I am | Ben banliyö adamıyım işte | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Mr. Nicholson. Mr. Nicholson! | Bay Nicholson! Bay Nicholson! | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Steve Reeves, your local vicar. Hi, Steve. | Steve Reeves, yerel papazınız. Merhaba Steve. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Nice to meet you. My wife, Marilyn. She"s a very big fan of yours. | Tanıştığımıza sevindim. Eşim Marilyn. Sizin çok büyük hayranınızdır. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You"ve been on TV. Was it fun? Course it was fun. | Televizyona çıktınız. Eğlenceli miydi? Elbette eğlenceliydi. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Nice day for it, boys, isn"t it? Mind your backs, drinks coming. | Bunun için iyi birgün değil mi çocuklar? Kıçınızı kollayın, içecekler geliyor. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Photograph with my wife? Would that be all right? | Eşimle fotoğraf çektirir misiniz? Hayır hayır, olmaz. Bu iyi olmaz mı? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Stand next to him. Hey, come on. | Yanında dur. Hey, hadi ama. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Big smile. All right, big smile. | Kocaman gülümseyin. Tamam gülümseyelim. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Smile, darling. Smile! Okay. And... | Gülümse hayatım. Gülümse! Tamam. Ve... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Thank you. My first game of English cricket. | Teşekkürler. Bu ilk İngiliz kriket oyunum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
How about that? Okay, next ball. | Bu nasıl? Tamam. Sonraki top. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Go on, Mick, show him how it"s done. Now, this I have to see. | Devam et Mick. Ona nasıl yapıldığını göster. Şimdi, bunu görmek zorundayım. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Hey, Jerry, what are you doing here? | Hey Jerry, orada ne yapıyorsun? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Why aren"t you in Florida like I thought you was? | Neden olduğunu düşündüğüm Florida'da değilsin? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I can see why you split up. | Niye ayrıldığınızı anlayabiliyorum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That spoiled my day. Why the fuck are they clapping? | Bütün günümü mahvetti bu. Ne b.kuma alkışlıyorlar ki? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s you in, Mick. Thanks, Bob. | Sıra sende Mick. Teşekkürler Bob. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Watch this. Well, alright. | Bunu izleyin. Peki, tamam. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Jack, are you watching? Yeah, every move, pal. | Jack, izliyor musun? Evet, her hareketini dostum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Shit game. | B.ktan oyun. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Hello, Surbiton. Well, alright. | Merhaba Surbiton. Pekâlâ, tamam. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Wanna see Mick look like a total prick? You picked the perfect time. | Hey Jerry, Mick'i tam bir sap gibi görmek ister miydin? İşte mükemmel anı yakaladın. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Keep the back straight. Okay, l"ve got all the moves now. | Sırtını dik tut. Tamam. Bütün hamleler benim artık. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Chief, hit me with the ball. | Şef, bana topla vur. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
All right, watch and learn. This is page one. | Aferin, izle ve öğren. Bu birinci sayfa. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You gotta guard your wicket. Watch out for LBW. | Kaleni korumalısın. "Bacak Kale Önünde" taktiğini izle. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That is so unfair! How about that! | Bu öyle adaletsiz ki! Peki buna ne dersin? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
There is a God. | Bir Tanrı var elbette. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s the last time I play bleeding cricket. | Bu lânet olası kriketi son oynayışım. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Bad luck, fella. | Kötü şans dostum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
You watch me. Barry Bonds has got nothing on me. | Beni izleyin. Barry Bonds bana hiç birşey yapamaz. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Fluke! Fluke! Well done, Jack. Very good, mate. | Şans işte! Aferin Jack. Çok iyi dostum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s why we"re all here. | İşte burada olmamızın nedeni. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s a very beautiful thing you"re doing there, Dave. | Burada yaptığın harika birşey Dave. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That thing you do with the bottles. You walk in, lay them down, walk out... | Şişelerle şu yaptığın şey. Geliyorsun, onları bırakıp tekrar gidiyorsun... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...and just trust me to pay you sometime. | ...ve güven bana dostum sana bir ara ödeme yapacağım. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
That"s what you guys do over here, isn"t it? Kind of gives you faith in humanity. | Sizlerin burada yaptığı bu değil mi? İnsanlığa olan inancınızı pekiştiren birşey. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Well, nice to meet you, Jack. Oh, I like your films. | Şey, tanıştığımıza sevindim Jack. Oh, filmlerini beğeniyorum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Thanks, Dave. I like your milk. | Sağol Dave. Ben de senin sütlerini beğeniyorum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Hey, Jack! | Hey Jack! | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
It"s like a whole new beginning. | Bu yepyeni bir başlangıç gibi. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
It sure is good to be here, Al. | Burada olmak kesinlikle çok güzel Al. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
It"s like a door opening onto a great big ocean of possibilities. | Büyük bir olasılıklar okyanusuna açılan bir kapı gibi. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Well, looks like we got ourselves a whole new piece of paradise, Al. | Şey, kendimize cennetten yeni bir parça almışız gibi görünüyor Al. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
This young lady came to my doorstep because I was renting out a room... | Bu genç bayan kapıma geldi çünkü bir oda kiralıyordum... | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
...because it was vacant. | ...çünkü bir odam boştu. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
I wasn"t renting it because I was broke or Ionely or anything. | Odayı meteliksiz ya da yalnız olduğum ya da başka birşey için kiralamıyordum. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
L"ve come about the room. What"s the matter with it? | Oda için gelmiştim. Odanın sorunu ne? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
L"m looking for a room to rent and I saw your card in the shop window. | Kiralık bir oda arıyorum ve dükkânın camında kartınızı gördüm. | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Oh, you want a room in my house? | Oh, benim evimde bir oda istiyorsunuz demek? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |
Are you sure about that? This isn"t some kind of wind up, is it? | Bundan emin misiniz? Bu bir tür şaka değil, değil mi? | Stella Street-1 | 2004 | ![]() |