Search
English Turkish Sentence Translations Page 155573
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What about the Darts? | Dart'lar ne olacak? Dartlar ne olacak efendim? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Acceptable losses. | Kabul edilebilir kayıplar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Not if I can help it. Target his hyperdrive. | Eğer onu durdurmazsam. Hipersürücüsünü hedefleyin. Ben bir şey yapmazsam. Hiperuzay motorunu hedef al. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yes, sir. | Emredersiniz, efendim. Evet efendim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We've lost hyperdrive! | Hipersürücüyü kaybettik! Hiperuzay motorunu kaybettik. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I guess we're fighting, after all. | Sanırım yine de savaşıyoruz. Sonuçta savaşacağız sanırım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Shields are down to 80%. | Kalkanlar %80'e indi. Kalkanlar yüzde 80'e düştü. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Daedalus, we still have two people on the planet. | Daedalus, gezegende hâlâ iki adamımız var. Daedalus, gezegende hala iki adamımız var. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| And it's just a matter of time before the hybrids reach them. | Ve melezlerin onlara ulaşması an meselesi. Melezlerin onlara erişmesi de an meselesidir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Can you scan for transmitter signals? | Onların vericilerini arayabilir misiniz? Verici sinyali tarayabilir misiniz? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Stay calm. We're almost there. | Sakin olun. Neredeyse başardık. Sakin olun. Az sonra oradayız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I'm gonna stop making fun of combat engineers. | Saha mühendisleri ile dalga geçmeyi bırakacağım. İstihkâm birlikleriyle dalga geçmeyi bırakmalıyım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| As of today, I promise. | Bugünden itibaren, söz veriyorum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Is Herrish up there with you? | Herrish orada sizinle birlikte mi? Herrish de sizinle mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, he's here! Don't worry, we'll have you out soon. | Evet, o burada! Endişelenmeyin, sizin yakında çıkaracağız. Evet burada. Merak etmeyin, yakında sizi çıkaracağız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Don Herrish is on leave until next month. | Herrish önümüzdeki aya kadar izinli değil miydi? Don Herrish gelecek aya kadar izinde. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| If we get outta here, | Eğer buradan çıkarsak,.. Buradan çıkarsak biralar... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| beer is on me, boys. | ...biralar benden çocuklar. ...bendendir beyler. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| What do you like? | Hangisini seversiniz? Ne seversiniz? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Duff beer? | Duff birası mı? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Or Oprah Ale? | Yoksa Oprah Ale mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Duff. | Duff'ı. Duff. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Well, they don't watch The Simpsons, | Peki, ne Simpsons izliyorlar,.. Simpsons'ı izlemedikleri kesin... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| or drink beer. | ...ne de bira içiyorlar. ...ya da bira içmiyorlar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Michael's hybrids. | Michael'ın melezleri. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Maybe he was tipped off when the builing blew up. | Belki de binanın patladığından haberi olmuştur. Bina patladığında haberdar olmuş olabilir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| You totally should have gotten out of here. | Şimdiye buradan çıkman gerekirdi. Kesinlikle buradan çıkmış olmalıydın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, whatever. | Evet, her neyse. Evet neyse. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I can't reach my gun. | Silahıma ulaşamıyorum. Silahıma erişemiyorum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| How do you wanna play this? | Bunu nasıl yapmak istiyorsun? Nasıl yapmak istersin? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Shoot until we can't shoot anymore. | Ateş edemeyecek duruma gelene kadar ateş ederek. Ateş edemeyene kadar ateş edelim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Been a pleasure. | Bu bir zevkti. Benim için bir zevkti. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We got 'em. It's Colonel Sheppard and Ronon. | Onları bulduk. Yarbay Sheppard ve Ronon. Onlara ulaştık. Yarbay Sheppard ve Ronon. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Can you beam them up? We'd have to drop our shields, | Onları ışınlayabilir misiniz? Kalkanlarımızı kapatmamız gerekir,.. Onları ışınlayabilir misin? Kalkanları indirmek zorundayız... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I kind of think that'd be a bad idea right now. | ...ki bu şu an hiç de iyi bir fikir değil. Bence şu an için kötü bir fikir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| If Michael gets his hands on them, he'll kill them. | Eğer Michael onları yakalarsa, öldürür. Bak, Michael onlara ulaşırsa öldürür. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We don't have a choice. | Başka şansımız yok. Seçeneğimiz yok. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Be ready to drop the shields. As soon as they're down, | Kalkanları kapamaya hazır olun. Kapandıkları an,.. Pekala. Kalkanları indirmeye hazır ol. İndiği anda... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| beam them directly to the infirmary. Yes, sir. | ...onları direk olarak revire ışınlayın. Emredersiniz, efendim. ...Ronon ve Sheppard'ı revire ışınla. Evet, efendim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Sam, you should bring your Jumpers onboard at the same time. | Sam, aynı anda Jumper'larını gemiye getirmelisin. Sam, aynı anda jumperları da gemiye çıkartabilirisiniz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Understood, we're in position. | Anlaşıldı, yerimizi aldık. Anlaşıldı, konuşlandık. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| All right. | Pekâlâ. Tamamdır. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Do it. | Yapın. Yap. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We got 'em. Jumpers are in the bay. | Onları aldık. Jumper'lar hangarda. Aldık. Jumperlar da girdi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Shields up! | Kalkanları açın! Kalkanları kaldır. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Enemy vessel's raised shields again. | Düşman gemisi tekrar kalkanlarını açtı. Düşman gemisi kalkanlarını tekrar kaldırıyor. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We scored several direct hits. Keep firing. | Birkaç kez doğrudan vurduk. Ateşe devam edin. Birkaç atış yapabildik. Ateşe devam. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| How are we doing? | Ne durumdayız? Nasılız? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Not so good. Lost sublight, hyperdrive, and Asgard weapons. | Pek iyi değil. Işıkaltı motorları, hipersürücüyü ve Asgard silahlarını kaybettik. Pek iyi değil. Işıkaltı motorlarını, hiperuzay motorunu ve Asgard silahlarını kaybettik. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Life support's down at 55%. What about the shields? | Yaşam desteği %55'e düştü. Peki ya kalkanlar? Hayat desteği yüzde 55 e indi. Kalkanlar ne durumda? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| They're holding for now but we're basically dead in the water. | Şimdilik dayanıyorlar ama şu anda basit olarak çantada keklik gibiyiz. Şimdilik dayanıyorlar ama ortada keklik gibiyiz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Thought we'd lost you there. | Seni kaybettiğimizi sandık. Sizi kaybettik sandık. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, well, for a second, I thought we lost me. | Evet, bir saniye için bende beni kaybettiğimizi sandım. Bir saniyeliğine ben de beni kaybettik sandım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| It's gonna be okay though, right? | Ama iyi olacak, değil mi? İyi olacak ama değil mi? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| You need some serious work but you should... | Bayağı ciddi şeylere ihtiyacın var ama sen... Ciddi bir çabaya ihtiyacın var ama... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| you know, live to fight another day and all that. | ...bilirsin, başka bir gün için yaşayacaksın. ...başka bir gün savaşmak için yaşayacaksın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| So, | Yani,.. Yani... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| what's going on? I guess | ...neler oluyor? Sanırım... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Michael showed up before the Daedalus. | ...Michael Daedalus'tan önce ortaya çıktı. ...Michael, Daedalus'tan önce geldi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, we had to lower the shields to beam you up here. | Evet, sizi buraya ışınlamak için kalkanları kapatmamız gerekti. Evet, sizi ışınlamak için kalkanları indirmek zorunda kaldık. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I'm sure McKay and Colonel Carter will be able to fix it. | Eminim McKay ve Albay Carter tamir etmeyi başaracaklardır. Eminim McKay ve Albay Carter halledecektirler. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| McKay is alive? | McKay yaşıyor mu? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, he and Lorne were the only two to make it out of the rumble. | Evet, sadece o ve Lorne enkazdan çıkabildi. O ve Lorne enkazdan çıkabilen tek kişilerdi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I need to get back out there. No, no, look, | Oraya geri dönmem gerek. Hayır, hayır, bak,.. Beni bandajla, oraya gitmem lazım. Hayır, hayır bak... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| you will be fine, but you're far from it now. | ...iyi olacaksın, ama şu an o durumdan çok uzaktasın. ...iyi olacaksın ama şu an iyi olmaktan çok uzaksın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| You've lost a lot of blood. You need surgery | Çok fazla kan kaybetmişsin. Ameliyata ve kan nakline... Çok kan kaybettin. Ameliyata girmelisin,... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| and a transfusion. I mean, this can't wait. | ...ihtiyacın var. Yani, bunlar bekleyemez. ...kan nakline ihtiyacın var. Yani bu bekleyemez. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Look, Doc, Michael's here. | Bak, Doktor, Michael burada. Bak Doktor, Michael burada. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| That means Teyla's probably on the ship. | Yani, muhtemelen Teyla da onun gemisinde. Bu demektir ki Teyla o gemide olabilir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I'm too close to sit here and do nothing. | Çok yaklaştım ve burada hiç birşey yapmadan oturamam. Burada oturup hiçbir şey yapmamak için çok yakınım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| You're not gonna be doing nothing, you're gonna be laying here in surgery. | Sen hiç birşey yapmayacaksın, burada yatıp ameliyat olacaksın. Burada oturup hiçbir şey yapmayacak değilsin. Burada yatıp ameliyat olacaksın. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| That's gotta be like... It's gotta be a quick fix, just... | Bu biraz... Hızlı bir tedavi olmalı, sadece... Şöyle bir şey olmalı... Çabuk bir tedavi olmalı, sadece... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| No. I need a few hours. | Hayır. Birkaç saate ihtiyacım var. Hayır. Birkaç saat lazım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I'm sorry, I can't. | Üzgünüm, yapamam. Üzgünüm olmaz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I have had the chance | Daha önce bir takım arkadaşımı kurtarmak için... Daha önce bir takım arkadaşımı.... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| to rescue a teammate before. | ...şansım olmuştu. ...kurtarma şansım oldu. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| And it slipped through my hands. | Ve ellerimin arasından kayıp gitti. Ve elimden kaçıp gitti. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I am not letting that happen again. | Bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim. Bu sefer olmasına izin vermeyeceğim. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Nice one. Of course. | İyi iş. Elbette. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Life support's still not working at full power but | Yaşam desteği hâlâ tam güçle çalışmıyor,.. Yaşam desteği hala tam güç çalışmıyor ama... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| at least we won't freeze to death. | ...ama en azından donarak ölmeyeceğiz. ...en azından donarak ölmeyeceğiz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| I've almost got sublight back online, | Işık altı motorlarını neredeyse tamir ettim,.. Işıkaltını neredeyse etkinleştirebildim.... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| but the way these guys are taxing our shields, | ...ama onlar kalkanımızı zorladıkça,.. ...ama bu adamların kalkanlarımıza yüklenmelerini düşünürsek... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| we won't have any power to spare anyway. | ...başka güç ayıramayacağız. ...ayıracak fazla gücümüz olmayacak. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We need to take out the cruiser's main weapons. | Kruvazörün ana silahlarını yoketmek zorundayız. Kruvazörün ana silahlarını devre dışı bırakmalıyız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Yeah, with what? | Evet, peki neyle? Evet neyle? | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We can launch a 302 attack. | Bir 302 saldırısı yapabiliriz. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| That's what I was thinking. | Benim de düşündüğüm oydu. Ben de bunu düşünüyordum. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Colonel. Dr. Keller said you were out of commission. | Albay, Doktor Keller sizin görev dışı kaldığınızı söylemişti. Yarbay, Dr. Keller görev dışı olduğunu söyledi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| She revised her diagnosis. | Tanısını tekrar gözden geçirdi. Teşhisini gözden geçirdi. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Look, we may have an idea. | Bak, bizim bir fikrimiz olabilir. Bakın bir fikrimiz var. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Maybe a way to get Teyla back. | Teyla'yı geri getirmenin bir yolu. Teyla'yı geri alabilmenin bir yolu. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| We need to take out the cruiser's main weapons. | Kruvazörün ana silahlarını devre dışı bırakmalıyız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| The easiest way to do that right now is to launch an attack with 302s. | Bunu şu anda yapmanın en kolay yolu bir 302 saldırısı yapmak. Bunu yapmanın en kolay yolu şimdi 302'lerle saldırmaktır. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Well, I wouldn't exactly call that easy. They'll send Darts to intercept them. | Şey, ben buna pek de kolay demezdim. Onları Dart'larla karşılayacaklar. Buna pek kolay diyemem. Karşılamak için Dartları gönderecektirler. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| That's what we're counting on. To launch them, they'll open the bay. | Bizim de umut ettiğimiz şey bu. Onları fırlatmak için, hangar kapısını açacaklar. İşte biz de buna güveniyoruz. Dartları gönderebilmek için hangar kapılarını açmalılar. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| If we have a cloaked Jumper in place, | Eğer orada gizlenmiş bir Jumper'ımız olursa,.. Görünmez bir Jumper ile... | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| a team should be able to sneak onto the cruiser undetected. | ...bir takım kruvazöre farkedilmeden girebilir. ...küçük bir takım kruvazöre fark edilmeden girebilir. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| Find Teyla, bust her out and blast our way home. | Teyla'yı bul, onu kaçır ve eve doğru yolu temizle. Teyla'yı bulur, kapar ve evimize uçarız. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 | |
| As a rule, I like to keep daring rescues down to one a day. | Kural olarak, cesur kurtarmaları günlük bir taneyle sınırlamak isterim. Prensipte, cengaver kurtarma operasyonlarını günde bir kez yaparım. | Stargate: Atlantis Search and Rescue-1 | 2008 |