Search
English Turkish Sentence Translations Page 15505
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
where fossilized bones of early dinosaurs | Burada erken fobileşen dinozorları Burada erken fobileşen dinozorları | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and their closest relatives are found together. | ve onlara en yakın soydaşlarını birlikte bula bilirsin. ve onlara en yakın soydaşlarını birlikte bula bilirsin. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
There is a somewhat larger one here. | Burada büyük bir şey var. Burada büyük bir şey var. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This is a tip of the snout, and we can see the teeth here. | Burası burun ucu ve burada dişlerini de görebiliyoruz. Burası burun ucu ve burada dişlerini de görebiliyoruz. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
And we have a beautiful skull... | ve Bizim güzel bir kafa tasımız oldu... ve Bizim güzel bir kafa tasımız oldu... | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
It's just missing one tooth. That's great. | Sadece bir dişi eksik. Bu harika. Sadece bir dişi eksik. Bu harika. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
For grad students like Sterling and Alan | Sterling ve Alan gibi lisansüstü mezunu öğrencileri için Sterling ve Alan gibi lisansüstü mezunu öğrencileri için | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
who work in classrooms and labs most of the year, | Derslerine iyi çalıştı ve bu sene laboratuarda, Derslerine iyi çalıştı ve bu sene laboratuarda, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
the opportunity to spend a few weeks | bir kaç hafta geçirmek için fırsat bir kaç hafta geçirmek için fırsat | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
at a hot, dusty hunt for dinosaurs | dinozorlar için, sıcak tozlu bir av dinozorlar için, sıcak tozlu bir av | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
is what they live for. | yaşamak. yaşamak. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The new dig at Ghost Ranch is a joint project | Ghost Ranch' da yeni bir kazı bu ortak bir proje Ghost Ranch' da yeni bir kazı bu ortak bir proje | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of the University of California Berkeley | California Berkeley üniversitesi California Berkeley üniversitesi | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and the American Museum. | ve Amerikan Müzesinin. ve Amerikan Müzesinin. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Once the overlying tons of rock are removed, | Bir zamanlar üzerini örten tonlarca kaya kaldırılınca, Bir zamanlar üzerini örten tonlarca kaya kaldırılınca, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
the grad students soon realize | Yüksek lisans öğrencileri anladılar ki Yüksek lisans öğrencileri anladılar ki | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
they have come upon a huge fossil site. | büyük bir fosil bölgesinin üzerindeydiler. büyük bir fosil bölgesinin üzerindeydiler. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
For Paleontologists great work is often accomplished, | Paleontologlar başarılı bir iş çıkarması için, Paleontologlar başarılı bir iş çıkarması için, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
while lying down on the job. | iyi çalıştılar. iyi çalıştılar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
We hope to piece together a picture | Bizim düşüncemiz parçaları bir araya getirmek Bizim düşüncemiz parçaları bir araya getirmek | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of which creatures lived in the Late Triassic. | ve hangi yaratıkların Triyas döneminde yaşadığını anlamak. ve hangi yaratıkların Triyas döneminde yaşadığını anlamak. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
What their surroundings were like, | Onların yaşanlarının neye benzediğini, Onların yaşanlarının neye benzediğini, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and where they fit into the family tree of reptiles. | ve Onların sürüngenlerin soy ağacındaki yerini belirleye bilmek. ve Onların sürüngenlerin soy ağacındaki yerini belirleye bilmek. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
When dinosaurs first appeared, | Dinozorlar ilk ortaya çıktığında, Dinozorlar ilk ortaya çıktığında, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
this part of North America was a very different environment. | Kuzey Amerika'daki bu bölge çok faklı bir yerdi. Kuzey Amerika'daki bu bölge çok faklı bir yerdi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The region had a wet tropical climate. | Bu bölgenin nemli tropikal bir iklimi vardı. Bu bölgenin nemli tropikal bir iklimi vardı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Tall evergreen like trees grew | Uzun yaprak dökmeyen ağaçlar büyüyerek Uzun yaprak dökmeyen ağaçlar büyüyerek | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
along the banks of streams and rivers | Sadece nehir ve dere kıyılarında Sadece nehir ve dere kıyılarında | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
cutting through a vast floodplain. | büyük bir seli engellediler. büyük bir seli engellediler. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
All in all, it seemed to have been a rich habitat for life. | Her şeyi düşündüğünde, görülen yaşamın içindeki hayatlar. Her şeyi düşündüğünde, görülen yaşamın içindeki hayatlar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The question is, | Sorulması gereken, Sorulması gereken, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
how did early dinosaurs interact with other animals? | ne kadar erken dinozorlar diğer hayvanlar ile etkileşime girdi? ne kadar erken dinozorlar diğer hayvanlar ile etkileşime girdi? | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Raptiles appeared on Earth before dinosaurs. | Sürüngenler dinozorlardan önce yeryüzüne çıktı.. Sürüngenler dinozorlardan önce yeryüzüne çıktı.. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Dinosaurs are reptiles too, but over 200 million years ago, | Dinozorlar da sürüngenlerdi, ama onlar 200 milyon yıl önceki, Dinozorlar da sürüngenlerdi, ama onlar 200 milyon yıl önceki, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
they branched off from the evolutionary line | timsahlara doğru giden evrimsel timsahlara doğru giden evrimsel | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
leading towards crocodiles. | hattın kapalı dallıydı. hattın kapalı dallıydı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Effigia was an early crocodile relative. | Effigia' nın bir timsahın yakın akrabası oldu. Effigia' nın bir timsahın yakın akrabası oldu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Coelophysis was one of the first dinosaurs. | Kölofiz'in ise ilk dinozorlardan biri oldu.. Kölofiz'in ise ilk dinozorlardan biri oldu.. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Undoubtedly, they came across one another | Kusursuz, diğerleriyle yolları kesişti Kusursuz, diğerleriyle yolları kesişti | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
in the canyons and forests of the Triassic Southwest. | Triyas Güney batısındaki kanyon ve orman içlerinde rastlaştılar. Triyas Güney batısındaki kanyon ve orman içlerinde rastlaştılar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The prospect of a new dinosaur discovery | Yeni bir dinozorun kesifi umuduyla Yeni bir dinozorun kesifi umuduyla | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
has brought Mike, Julia, and Mark | Mike, Julia ve Mark'ı getirmişti Mike, Julia ve Mark'ı getirmişti | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
to Ghost Ranch to see for themselves. | onlar için Ghost Ranch' i görmek. onlar için Ghost Ranch' i görmek. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The number of fossils here is staggering. | Burada fosillerin sayısı şaşırtıcıydı.. Burada fosillerin sayısı şaşırtıcıydı.. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Layers and layers of animals | Katmanlar ve hayvanların katmanları. Katmanlar ve hayvanların katmanları. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
are piled up in this mass burial place, | Bu toplu mezar yerlerindeki yığınlar, Bu toplu mezar yerlerindeki yığınlar, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
which seems to have been a sharp bend in an ancient riverbed. | Sanki eski bir nehir yatağında keskin bir viraj olmuş gibi görünmektedir. Sanki eski bir nehir yatağında keskin bir viraj olmuş gibi görünmektedir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
What happened here? | Burada ne oldu? Burada ne oldu? | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The high desert landscape is dramatic, | Yüksek çöl manzarası, dramatik, Yüksek çöl manzarası, dramatik, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and so are the torrential rainsqualls | Bir sağanak yağmur fırtınayla buluştu ve böylece Bir sağanak yağmur fırtınayla buluştu ve böylece | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that can turn dry canyons into raging rivers of death, | bu kuru kanyonların içi azgın öldürücü nehirlere dönüştürdü, bu kuru kanyonların içi azgın öldürücü nehirlere dönüştürdü, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
as they must have done back in the age of dinosaurs. | Onlar dinozor çağında geri giderek. Onlar dinozor çağında geri giderek. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
In Arizona’s Petrified Forest National Park, | Arizona’daki Petrified Forest National Parkta, Arizona’daki Petrified Forest National Parkta, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
200 million year old fossilized trees are reappearing | 200 milyon yıllık fosilleşmiş ağacı yeniden ortaya çıkardılar. 200 milyon yıllık fosilleşmiş ağacı yeniden ortaya çıkardılar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
as the ground erodes around them, | Bu zemini ve çevresini aşındırmış, Bu zemini ve çevresini aşındırmış, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
evidence of the ancient floods | antik sel kalıntıları antik sel kalıntıları | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that violently uprooted and buried them. | Bunları şiddetle koparıp üzerlerini örtmüş.. Bunları şiddetle koparıp üzerlerini örtmüş.. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Though now extinct, | Åimdi soyu tükenmiş olsa da, Şimdi soyu tükenmiş olsa da, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
these giant trees of the Triassic | bu dev ağaçlar Triyas dır. bu dev ağaçlar Triyas dır. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
were similar to the Pacific redwoods of today. | Bugünkü Pasifik servi ağaçlarına benzerlikleri vardır. Bugünkü Pasifik servi ağaçlarına benzerlikleri vardır. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
But it was not just trees that were swept up in ancient floods. | Ama bu sadece eski selle süpürülmüş ağaçlar değildi. Ama bu sadece eski selle süpürülmüş ağaçlar değildi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Early dinosaurs like Coelophysis were always on the defensive. | İlk dinozorlar Coelophysis gibi her zaman savunmada olan. İlk dinozorlar Coelophysis gibi her zaman savunmada olan. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
They lived in a world still dominated by larger reptiles, | Onlar ki, daha büyük sürüngenlerin hakim olduğu bir dünyada yaşamış, Onlar ki, daha büyük sürüngenlerin hâkim olduğu bir dünyada yaşamış, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
like this 1500 pound Postosuchus. | Aynı bu 1500 Basınçlık Postosuchular gibi. Aynı bu 1500 Basınçlık Postosuchular gibi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Flash floods washed the drowned bodies of reptiles and dinosaurs | Ani seller boğulan sürüngenler ve dinozorların organlarını yıkar Ani seller boğulan sürüngenler ve dinozorların organlarını yıkar | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
into concentrated deposits. | Konsantre tortu içinde, Konsantre tortu içinde, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Perhaps this is why Sterling and team | belki de bu yüzden Sterling ve ekibi belki de bu yüzden Sterling ve ekibi | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
are finding so many in one area. | bir alanda bu kadar çok bulgu buldular. bir alanda bu kadar çok bulgu buldular. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
When they locate a skeleton, | Bir iskelet bulduğunda, Bir iskelet bulduğunda, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
they carefully excavate around it, | dikkatlice etrafını kazarsın, dikkatlice etrafını kazarsın, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
then cover it up with a jacket made of plaster and toilet paper, | Sonra sıva ve tuvalet kağıdı ile yapılmış bir kaplamayla muhafaza edersin, Sonra sıva ve tuvalet kâğıdı ile yapılmış bir kaplamayla muhafaza edersin, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
which always comes in handy out in the field. | Bu şekilde bulunduğu alandan rahat taşına bilir. Bu şekilde bulunduğu alandan rahat taşına bilir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This protects the fossils | Bu fosilleri korur Bu fosilleri korur | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
so that they can be transported to the lab, | bunlar, laboratuara sevk edilebilir, böylece bunlar, laboratuara sevk edilebilir, böylece | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
where the bones will be delicately separated from the rock. | Burada kemikler itina ile kayalardan ayrılacak. Burada kemikler itina ile kayalardan ayrılacak. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This summer's dig at Ghost Ranch | Ghost Ranch’ da bu yaz kazı Ghost Ranch’ da bu yaz kazı | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
has been productive beyond our greatest expectations. | bizim beklentilerimizin ötesinde verimli geçti. bizim beklentilerimizin ötesinde verimli geçti. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
We have found something really exciting | Biz ilginç bir şeyler bulduk Biz ilginç bir şeyler bulduk | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and we think it maybe a new dinosaur. | ve belki, bu yeni bir dinozor olabilir. ve belki, bu yeni bir dinozor olabilir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
It is thrilling to find a dinosaur we have never known before | Bu heyecan verici, daha önceden bilinmeyen bir dinozoru bulmak Bu heyecan verici, daha önceden bilinmeyen bir dinozoru bulmak | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that has not seen the light of day for over 200 million years. | Bu şey 200 milyon yıl boyunca gün ışığı görmedi. Bu şey 200 milyon yıl boyunca gün ışığı görmedi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
It will take many months to determine | bunu belirleye bilmek birden fazla ay sürecek bunu belirleye bilmek birden fazla ay sürecek | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
what it looked like and how important it is, | neye benzediğini ve ne kadar önemli olduğu bilmek, neye benzediğini ve ne kadar önemli olduğu bilmek, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
but it will surely change our views | ama kesinlikle bizim görüşlerimizi değiştirecek ama kesinlikle bizim görüşlerimizi değiştirecek | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of how dinosaurs rose to dominance. | dinozorların hakimiyeti gökyüzünde nasıldı. dinozorların hakimiyeti gökyüzünde nasıldı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
There are things, the fossil record cannot preserve, | Onların düşüncesi, fosil kayıtları muhafaza edemez Onların düşüncesi, fosil kayıtları muhafaza edemez | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that we may never know, | Biz bunu asla bilemeyiz, Biz bunu asla bilemeyiz, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
such as the color of dinosaurs | Dinozorların rengi nedir. Dinozorların rengi nedir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
or precisely what sounds they made. | ve sesleriyle neler yapabildiklerini. ve sesleriyle neler yapabildiklerini. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
But year by year, we learn more about them. | Ama her geçen yıl onlar hakkında bir şeyler öğreniyoruz. Ama her geçen yıl onlar hakkında bir şeyler öğreniyoruz. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Some dinosaurs traveled in herds and hunted in packs. | Bazı dinozorlar sürüler halinde toplanarak seyahat ve avlanabilmektedir. Bazı dinozorlar sürüler halinde toplanarak seyahat ve avlanabilmektedir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
We know that they made nests, protected their eggs, | Biz onların yuva yapıp yumurtalarını koruduklarını biliyoruz, Biz onların yuva yapıp yumurtalarını koruduklarını biliyoruz, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
probably cared for their young. | muhtemelen gençmiş. muhtemelen gençmiş. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
From som fossils we learned, who were the hunters, | Son fosillerden kimlerin avcı olduğunu öğrendik, Son fosillerden kimlerin avcı olduğunu öğrendik, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and who were the hunted. | ve nerelerde avlandığını. ve nerelerde avlandığını. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
That feathers first appeared on non flying dinosaurs, | Bu tüyler ilk olarak uçan dinozor çıktı Bu tüyler ilk olarak uçan dinozor çıktı | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
before birds evolved. | kuşların evrim öncesi. kuşların evrim öncesi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
And that some dinosaurs live on, as modern birds. | Ve günümüzün kuşlarının yaşamı bu dinozorların hayatları üzerinden geldi. Ve günümüzün kuşlarının yaşamı bu dinozorların hayatları üzerinden geldi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Those who love to contemplate | Düşünmeyi sevenler Düşünmeyi sevenler | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
the secrets of the history of life, | yaşamın ve tarihin, sırları için yaşamın ve tarihin, sırları için | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |