Search
English Turkish Sentence Translations Page 15502
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
But in the 20th century, scientific explorers struck out | Ama 20. yüzyılda, bilimsel keşifler bu bölgelerin dışına taştı. Ama 20. yüzyılda, bilimsel keşifler bu bölgelerin dışına taştı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
for the most remote corners of the Earth. | dünyanın en ücra köşelerine uzandı. dünyanın en ücra köşelerine uzandı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
And a full extend in the dinosaur kingdom began to be revealed. | ve dinozor krallıkları bu şekilde bulunmaya başlandı. ve dinozor krallıkları bu şekilde bulunmaya başlandı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The Gobi desert spans | Gobi çölü Gobi çölü | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
a half million square miles of Mongolia and China. | Yarım milyon karelik Moğolistan ve Çin'in Yarım milyon karelik Moğolistan ve Çin'in | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The ancient land of Genghis Khan. | yani Cengiz Han'ın Eski topraklarının üzerindedir. yani Cengiz Han'ın Eski topraklarının üzerindedir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Beneath sands, that camel caravans traversed for centuries, | Kumların altında, yüzyıllardır deve kervanlarının üzerinden geçtiği yerde Kumların altında, yüzyıllardır deve kervanlarının üzerinden geçtiği yerde | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
lay a vast treasure trove of fossils. | bir hazine yatıyordu FOSİL HAZİNESİ. bir hazine yatıyordu FOSİL HAZİNESİ. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Undisturbed for more than 70 million years, | 70 milyon yıldan eski, fazla bozulmamış 70 milyon yıldan eski, fazla bozulmamış | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that would forever change our view of dinosaur life. | bu bulgular bizim dinozorlar hakkındaki görüşlerimizi değiştirmeye itiyordu. bu bulgular bizim dinozorlar hakkındaki görüşlerimizi değiştirmeye itiyordu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
In 1920s, a team of scientists | 1920 yılında bir gurup bilim adamı. 1920 yılında bir gurup bilim adamı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
from the American Museum of Natural History | Amerikan Doğal Hayat Müzesinden Amerikan Doğal Hayat Müzesinden | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
set out to explore the little known Gobi. | Az bilinen Gobi çölünü keşfetmeye çıktı. Az bilinen Gobi çölünü keşfetmeye çıktı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Their leader was Roy Chapman Andrews. | Bunların lideri Roy Chapman Andrew dir. Bunların lideri Roy Chapman Andrew dir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Andrews and his team traveled in a fleet of automobiles. | Andrews ve onun takımı yolculuğu bir otomobil filosu ile yaptı. Andrews ve onun takımı yolculuğu bir otomobil filosu ile yaptı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
It was one of the first major expeditions | Bu ilk büyük seferlerden biriydi Bu ilk büyük seferlerden biriydi | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
used motorized transport in Central Asia. | motorlu taşıt kullanılan. Yolculuk Asya'nın merkezine yapıldı. motorlu taşıt kullanılan. Yolculuk Asya'nın merkezine yapıldı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
To keep his expeditions supplied, | O seferin verimli olabilmesi için, O seferin verimli olabilmesi için, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
when the nearest gas station was 1000 miles away, | En yakındaki benzin istasyonun 1600 km ötede olmasını,göz önüne alarak En yakındaki benzin istasyonun 1600 km ötede olmasını,göz önüne alarak | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
he came up with a novel plan. | yeni bir plan yaptı. yeni bir plan yaptı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Sending out camel caravans in advance, | deve kervanlarını daha önceden sefer yoluna deve kervanlarını daha önceden sefer yoluna | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
loaded with food and fuel. | Gıda ve yakıt yüklü olarak gönderdi. Gıda ve yakıt yüklü olarak gönderdi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
And the camels provided an unexpected service to the expedition. | ve bu şekilde develer sefere yardımcı oldular. ve bu şekilde develer sefere yardımcı oldular. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Hair, plucked from their shedding winter coats | Develerin kopan kıl ve tüyleri Develerin kopan kıl ve tüyleri | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
was ideal for packing fragile fossils. | fosil paketlemek için kulandılar. fosil paketlemek için kulandılar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Mongolia was a dangerous place, | Moğolistan'ın tehlikeli bir bölgesinde, Moğolistan'ın tehlikeli bir bölgesinde, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
full of roving bandits. | haydutlar karşılaştı. haydutlar karşılaştı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
But Andrews thought to be the inspiration for Indiana Jones, | Ama Andrews’ın Indiana Jones için ilham kaynağı, olduğu düşünülüyor. Ama Andrews’ın Indiana Jones için ilham kaynağı, olduğu düşünülüyor. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
reveled in the adventure of it all. | bu macera dolu yolculuğuyla. bu macera dolu yolculuğuyla. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Never again will i have such a feeling as Mongolia gave me. | Asla Moğolista' nın ona verdiği hissi bir daha alamazdı. Asla Moğolista' nın ona verdiği hissi bir daha alamazdı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
All this thrilled me to the core. | Bütün bu düşünce onu daha çok heyecanlandırdı. Bütün bu düşünce onu daha çok heyecanlandırdı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Somewhere in the depths of that vast silent desert | O engin çölün derinliklerinde bazı yerlerde, O engin çölün derinliklerinde bazı yerlerde, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
lay those records of the past, that i had come to seek. | geçmişin kayıtları yatıyordu. o onları bulmaya gelmişti. geçmişin kayıtları yatıyordu. o onları bulmaya gelmişti. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Andrews fended off the bandits, | Andrews, haydutlar geri püskürttü, Andrews, haydutlar geri püskürttü, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
but he and his team could not avoid the violent sandstorms, | ama o ve ekibi, şiddetli kum fırtınaları kaçamadı, ama o ve ekibi, şiddetli kum fırtınaları kaçamadı, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that often sweep across the Gobi. | O genellikle Gobi boyunca hareket etti. O genellikle Gobi boyunca hareket etti. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
To their amazement, | Hayret verici bir şekilde, Hayret verici bir şekilde, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
they found that each new storm uncovered a wealth of bones. | O her yeni fırtınada yeni kemik ve zenginliği keşfediyordu. O her yeni fırtınada yeni kemik ve zenginliği keşfediyordu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Dinosaurs bones never before seen, | Daha hiç görülmememmiş Dinozor kemikleri, Daha hiç görülmememmiş Dinozor kemikleri, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and perfectly preserved in the desert sands. | mükemmel bir şekilde çöl kumlarınca korunmuştu. mükemmel bir şekilde çöl kumlarınca korunmuştu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Mark Norell and Mike Novacek | Mark Norell ve Mike Novacek Mark Norell ve Mike Novacek | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of the American Museum of Natural History, | Amerikan Doğal Hayat Müzesinden, Amerikan Doğal Hayat Müzesinden, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
following in Andrews' footsteps, | Andrews' in ayak izlerini takip ediyorlardı. Andrews' in ayak izlerini takip ediyorlardı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
have been leading expeditions to the Gobi | Gobi' ye yapılan seferlere lider olmuşlardır, Gobi' ye yapılan seferlere lider olmuşlardır, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
every year since 1990. | 1990 ' dan beri. 1990 ' dan beri. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Fascinated by dinosaurs in their youth, | Gençliklerinden beri Dinozorlara hayran olan, Gençliklerinden beri Dinozorlara hayran olan, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Mike and Mark have become renowned paleontologists. | Mike ve Mark ünlü paleontologlar olmuşlar dır. Mike ve Mark ünlü paleontologlar olmuşlar dır. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
They have dug dinosaurs all over the world, | Onlar tüm dünyada dinozor kazılarına gitmiştir. Onlar tüm dünyada dinozor kazılarına gitmiştir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
but they have made their most spectacular finds here, | ama en muhteşem keşifleri ama en muhteşem keşifleri | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
in the Gobi Desert. | Gobi çölünde yaptılar. Gobi çölünde yaptılar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Dr. Julia Clark has arrived in Mongolia's capital Ulaanbaatar, | Dr Julia Clark Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur geldi, Dr Julia Clark Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur geldi, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
with graduate students Alan Turner and Amy Balanoff 1 | yüksek lisans öğrencileri Alan Turner ve Amy Balanoff ile birlikte 1 yüksek lisans öğrencileri Alan Turner ve Amy Balanoff ile birlikte 1 | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
to prepare to this year's expedition. | bu yılki sefere hazırlanıyorlar. bu yılki sefere hazırlanıyorlar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
They are part of a team, | Onların takımının bir parçası olan, Onların takımının bir parçası olan, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that will join Mike and Mark in the desert. | join Mike ve Mark çölde onlara katılacaklar. join Mike ve Mark çölde onlara katılacaklar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This will be my sixth summer in the Gobi. | Bu benim altıncı ayım Gobi çölündeki. Bu benim altıncı ayım Gobi çölündeki. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Mongolia has proven so rich in fossils, | Moğolistan Fosil konusunda zenginliği, kanıtlanmıştır. Moğolistan Fosil konusunda zenginliği, kanıtlanmıştır. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
i know, that each year, | Ben eminim ki, her yıl, Ben eminim ki, her yıl, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
there will be great new finds to be made. | harika yeni yapılar bulacağız. harika yeni yapılar bulacağız. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
There are few paved roads outside Ulaanbaatar. | Ulaanbaatar dışında toprak yol var. Ulaanbaatar dışında toprak yol var. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The team's destination in the western Gobi | Ekibin hedefi Gobi' nin batısına Ekibin hedefi Gobi' nin batısına | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
is a minimum of three days' driving. | minimum 3 gün yolculuk yapmak. minimum 3 gün yolculuk yapmak. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
A "Mad Max" journey over hot, dusty plains | aynı "Mad Max" tadında yolculuk esnasında sıcak, tozlu bölgeler aynı "Mad Max" tadında yolculuk esnasında sıcak, tozlu bölgeler | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
and through mountain passes. | ve dağ geçitlerinden geçiliyor. ve dağ geçitlerinden geçiliyor. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
In 1921, after months of overland travel, | 1921 de, aylar süren yolculuktan sonra 1921 de, aylar süren yolculuktan sonra | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Roy Chapman Andrews' motor caravan came across | Roy Chapman Andrews' motorlu karavanıyla yolculuğa başladı. Roy Chapman Andrews' motorlu karavanıyla yolculuğa başladı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
a strange and beautiful place | garip ve güzel bölgede garip ve güzel bölgede | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of eroded canyons and sandstone towers. | aşınmış kanyonlar ve kum taşı kuleleri vardı. aşınmış kanyonlar ve kum taşı kuleleri vardı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The late afternoon sun seemed to set the rocks on fire. | Öğleden sonra güneş kayaların üzerini yakıyordu. Öğleden sonra güneş kayaların üzerini yakıyordu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Andrews named it the Flaming Cliffs. | Andrews'sin adını verdiği Flaming Cliff de. Andrews'sin adını verdiği Flaming Cliff de. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Here they would come upon one of the greatest repositories | Burası onların üzerinde durduğu en büyük depolardan biriydi Burası onların üzerinde durduğu en büyük depolardan biriydi | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
of dinosaur remains ever found. | dinozor kalıntıları bulabilmek için. dinozor kalıntıları bulabilmek için. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
More than 80 years later, | 80 yıldan fazladır, 80 yıldan fazladır, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
the Flaming Cliffs are still a fabled and productive destination | Flaming Cliffs hala efsanevi ve üretken bir hedefti Flaming Cliffs hala efsanevi ve üretken bir hedefti | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
for dinosaur hunters. | dinozor avcılarının dinozor avcılarının | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
To find dinosaurs, | dinozor bulması için, dinozor bulması için, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
paleontologists must first look in the right places. | Paleontologların doğru yerlere bakmaları gerekir. Paleontologların doğru yerlere bakmaları gerekir. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
They know, that fossils are preserved in certain rock deposits. | Onlar, bu fosillerin kayaların derinliklerinde korunduğunu biliyorlar. Onlar, bu fosillerin kayaların derinliklerinde korunduğunu biliyorlar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The only tool, they need at first, is keen eyesight. | İhtiyacları ilk bakışta keskin görebilmek . İhtiyacları ilk bakışta keskin görebilmek . | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Tiny white bone fragments on the surface hint, | Yüzeyde ki küçük beyaz kemik parçaları ipucu olabilir, Yüzeyde ki küçük beyaz kemik parçaları ipucu olabilir, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
at what can be an entire dinosaur buried below. | altlarında dinozorlar gömülü olduğuna. altlarında dinozorlar gömülü olduğuna. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
There's alot of bones in here. | Burada fazla sayıda kemik var. Burada fazla sayıda kemik var. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Always a good place. | Her zaman, güzel bir yer burası. Her zaman, güzel bir yer burası. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Hey, come check this out. Oh, what? An egg. | Hey, gel burayı kontrol et. Oh, ne? bir yumurta. Hey, gel burayı kontrol et. Oh, ne? bir yumurta. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
With decades of experience, | Onlarca yıllık deneyimi ile, Onlarca yıllık deneyimi ile, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Mike and Mark readily spot fossils and identify them. | Mike ve Mark fosilleri işaretleyip ve onları tanımlıyorlar. Mike ve Mark fosilleri işaretleyip ve onları tanımlıyorlar. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
For grad students Alan and Amy, | Yüksek lisans öğrencileri olan Alan ve Amy için, Yüksek lisans öğrencileri olan Alan ve Amy için, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
time in the field is the best way, | kendi alanlarında deneyimlerini geliştirmenin, kendi alanlarında deneyimlerini geliştirmenin, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
to develop their own skills. | en iyi yol buydu. en iyi yol buydu. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This is my first time going to the Gobi with Mark and everyone. | Bu benim ilk Gobi çölüne Mark ve diğerleriyle gidişimdi. Bu benim ilk Gobi çölüne Mark ve diğerleriyle gidişimdi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
I'm really excited and happy to be a part of a tradition, | Ben gerçekten heyecanlıyım ve mutluyum bu geleceğin parçası olmaktan, Ben gerçekten heyecanlıyım ve mutluyum bu geleceğin parçası olmaktan, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
that goes back to Roy Chapman Andrews. | O Roy Chapman Andrews geri dönüyor. O Roy Chapman Andrews geri dönüyor. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
The Gobi expeditions are a collaboration | Gobi seferinde ki iş birlikçilerimiz Gobi seferinde ki iş birlikçilerimiz | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
with the Mongolian Acadamy of Sciences. | Moğol Bilimleri Akademisi bizle birlikteydi. Moğol Bilimleri Akademisi bizle birlikteydi. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
This year, Mongolian grad student Boldra Mingin joins the team. | Bu yıl, Moğasistanlı yenimezun öğrenci Boldra Mingin takıma katıldı. Bu yıl, Moğasistanlı yenimezun öğrenci Boldra Mingin takıma katıldı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
My father is a paleontologist. | Benim babam bir Paleontologist. Benim babam bir Paleontologist. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
i couldn't believe, such animals really lived. | İnanamıyorum gerçekten bu tür canlıların yaşadığına. İnanamıyorum gerçekten bu tür canlıların yaşadığına. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
I have loved finding fossils ever since. | Ben kendimi bildiğimden beri fosil bulmayı seviyorum. Ben kendimi bildiğimden beri fosil bulmayı seviyorum. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
Today, after only a few hours of searching, | Bu gün aramaya başladıktan bir kaç saat sonra, Bu gün aramaya başladıktan bir kaç saat sonra, | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |
the team uncovers a fossilized skull. | takım fosilleşmiş kafa tası ortaya çıkardı. takım fosilleşmiş kafa tası ortaya çıkardı. | Dinosaurs Alive-1 | 2007 | ![]() |