Search
English Turkish Sentence Translations Page 15402
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
and I want you to listen to every word carefully, | ...ve sen de ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyeceksin... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
you understand? | ...anladın mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I know you have been told all these years | Biliyorum, bunca senedir sana... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that your parents are coming for you someday, | ...ailenin bir gün geri geleceği söylendi... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
but the truth is, they're not. | ...ama gerçek şu ki gelmeyecekler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They're dead, Josh. They're not coming for you. | Onlar öldü Josh. Senin için gelmeyecekler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're not gonna cry now. You hear me? | Şimdi, ağlamayacaksın. Duyuyor musun beni? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Right now, you have to focus. | Şimdi, odaklanmak zorundasın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You've been studying all these years | Bunca senedir çok önemli bir sebep uğruna çalıştın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That time is upon us, you understand? | İşte onun zamanı geldi, anlıyor musun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That time is now. 1 | Şimdi zamanı geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Jesus, Peter, chasing him through a goddamn market, | Tanrım, Peter, elinde silahla pazar yerinde adam kovalamak da nesi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But it's over my head now. It's with the State Department. | Ama iş beni aştı artık. Konu Dışişleri Bakanlığı'nda. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This detective has a personal grudge against me. | Şu dedektifin bana kişisel bir garezi var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Oh, I'm sorry, a personal grudge? | Pardon, kişisel garezi mi var? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Y you understand the problem with that statement? | Şu cümledeki sorunu anlayabiliyor musun? Kişisel denen kelimedeki sorun yani. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is their jurisdiction, Peter, not ours. | Burası onların yetki alanında Peter, bizim değil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can't have you fighting with the locals. | Yerel makamlarla kavga etmene göz yumamam. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You sanctioned this operation, remember? | Bu operasyona sen yetki verdin, hatırlıyor musun? Sayın Büyükelçi. 1 | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ambassador. | Sayın Büyükelçi. Bu akşam bir yemekte Başbakan'ın yanında oturacağım... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that you've now added a jurisdictional battle | ...bir de yetki çatışmasını eklediğinizi öğrendiğim için ne kadar da mutluyum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We are talking to our contact at the INP | Yussef Khalid'in iadesi konusunda INP ile irtibat halindeyiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Please tell me he wasn't doing | Lütfen bana burada saklanmak dışında bir şeyler çevirmediğini söyleyin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, they want to question him about a robbery. | Onu bir hırsızlık olayıyla ilgili sorgulamak istiyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A robbery in Israel? | İsrail'deki bir hırsızlık olayı mı? Detaylar biraz belirsiz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I made a personal promise to Senator Sinclair | Senatör Sinclair'e Khalid'i bir sonraki uçakla... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that I would have Khalid on the next plane | ...Chicago'ya göndereceğime dair kişisel bir söz verdim, anlıyor musunuz? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Good. | Güzel. İyi iş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What robbery? | Ne hırsızlığı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He never mentioned anything about a robbery. | Hırsızlıktan falan bahsetmedi, öyle olsaydı geride dururdum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Look, let me go talk to the INP. | Bak, bırak da INP ile bir görüşeyim. Hayır, INP'yi boş ver. Onu ben hallederim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You should go home and take a shower. | Sen eve git de bir duş al. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Bad day? | Kötü bir gün müydü? Daha iyilerini görmüştüm. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What about worse? | Daha kötüleri? Onlardan da az yaşamadım doğrusu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No one can complain about their day | Kibbe çorbamızdan içen kimse geçirdiği gün hakkında şikayet etmez. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wow, it's... smells... | Vay canına, bu şey... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah? Good. It smells good. | Ne? ...güzel kokuyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. | Evet. Evet sadece... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't know, the crowd or... the fire or something. | Bilemiyorum, kalabalıktan ya da ateşten falan herhalde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're the one I saw earlier with a gun, chasing that guy. | Elinde silahla o adamı kovalarken gördüğüm kişisin sen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, well, sort of. | Evet, bir bakıma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did you get him? | Yakaladın mı bari? Bir bakıma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Where you headed? | Nereye gidiyorsun? Öylesine yürüyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You want to join me, or... | Bana katılmak ister misin yoksa... Tabii. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Did you know? | Sen biliyor muydun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Josh, we all love you. | Josh, hepimiz seni çok seviyoruz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We'd do anything for you. | Senin için her şeyi yaparız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We'd die for you if we had to. | Gerekirse senin için ölürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You are that important. | O kadar önemlisin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why does it have to be me? | Neden ben olmak zorunda? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's what you're being raised for. | Bunun için yetiştirildin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's your destiny. | Bu senin kaderin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I heard him again. | Onu yine duydum. Daha önce gördüğün rüyadan mı yine? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It wasn't a dream. I heard him talking. | Rüya değildi. Konuştuğunu duydum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay. Josh... | Pekala. Josh... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Can you take me to that spot again? | Beni o yere götürür müsün yine? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I was never supposed to take you there in the first place, | Seni oraya en başta götürmemeliydim zaten. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
okay? It's dangerous. | Tamam mı? Çok tehlikeli. Lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We could both get in a lot of trouble, okay? | İkimizin de başına iş açılabilir, tamam mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They all in a prayer meeting anyway, so it's safe. | Herkes nasıl olsa dua toplantısında, sorun olmaz yani. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come on, come on. | Hadi, hadi. Hadi, geri dönelim. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This has got to be the most magical | Buradaki dünyanın en sihirli alanı olmalı değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Every corner of it, every little stone | Her köşesi, her küçük taşı bir anlam ifade ediyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Where I'm from, back in Illinois, | Geldiğim yerde yani Illinois'de... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
we don't have any place that means that much to anyone. | ...böylesine anlamlı yerler yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That thing's sacred, you know? | Buralar kutsal yerler, biliyorsun değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Well, no... I mean, yes, I'm married, | Evet. Yani hayır. Yani evet, evliyim ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
but we're not... Not anymore. | ...artık beraber değiliz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, it's too personal. | Kusura bakma çok kişisel oldu. Önemli değil. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We haven't even met properly yet. | Henüz doğru dürüst tanışmadık bile. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm Emma Wilson. | Ben Emma Wilson. Merhaba Emma Wilson. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm here on a fellowship with the University of Pennsylvania. | Pennsylvania Üniversitesi'nin verdiği bursla geldim buraya. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Mm hmm. Archeology. | Arkeoloji. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm working on a dig, | Bir kazıda çalışıyorum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
right here in this neighborhood, actually. | ...tam da bu mahallede aslında. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Here? | Burada mı? Altımızdaki tünellerde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Really? | Gerçekten mi? Çocukken şu kitabı okurdum... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
by an archaeologist from Cambridge | ...Cambridge'den Ian Margrove adındaki bir arkeoloğun yazdığı bir kitap. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It was all about the Temple treasures | Kudüs'ün altında gömülü olan Tapınak hazineleri ile alakalıydı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I just dreamed about coming here ever since. | O zamandan beri buraya gelmeyi hayal ediyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Then not only did I get my wish, but guess who's leading the dig? | Sonra sadece bu hayalimi yerine getirmedim, bil bakalım bir de kazıyı kim yönetiyor? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Ian Margrove, by any chance? | Ian Margrove olabilir mi acaba? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Your enthusiasm is... endearing. | Bu heyecanın çok sevimli. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hmm. Is that another word for naive? | Başka deyişle toy mu demek bu? Belki de. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Close your eyes. | Gözlerini kapat. Ne? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Humor me. Go on, close your eyes. | Hadi bana ayak uydur, kapat gözlerini. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If you concentrate, you can feel it all around you, | Eğer konsantre olursan bunu her yanında hissedebilirsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
vibrating. | Bu titreşimi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, I'm I'm I... I'm not big on vibrations. | Üzgünüm, titreşimlere o kadar merakım yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
To me, it's... it's... you know, it's just a place I work. | Benim için sadece çalıştığım yer. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe that's why we met tonight. | Belki de bu gece bu yüzden tanışmışızdır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Come on. I'll show you what I mean. | Hadi gel. Ne demek istediğimi göstereyim sana. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is where you live? | Yaşadığın yer burası mı? Günün 12 saati evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Huh. No security? | Güvenlik yok mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's a back entrance. Not many people know about it. | Burası arka giriş. Çok insan bilmez burayı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hargrove would totally fire me | Bu şekilde gizlice girdiğimizi öğrense Margrove kesin kovardı beni. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe we shouldn't be sneaking in. | Belki de gizlice girmememiz gerekiyordur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe we should just make sure we don't get caught. | Belki de sadece yakalanmamaya özen göstermemiz gerekiyordur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Welcome to my office. | Ofisime hoş geldin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Seriously, the Ark? As in the Ark of the Covenant? | Cidden, Sandık mı? Ahit Sandığı gibi mi yani? | Dig-1 | 2015 | ![]() |