Search
English Turkish Sentence Translations Page 15403
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Yup, and if it's here, | Evet ve eğer buradaysa, insanlık tarihinin en önemli buluşu olacak. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wow. As in Indiana Jones. | Vay canına. Indiana Jones'taki gibi yani. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I knew you'd make fun of me. | Benimle dalga geçeceğini biliyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, no, I just... I thought that stuff was a myth. | Hayır, hayır, ben sadece onun bir efsane olduğunu sanıyordum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe, but it hasn't stopped people from looking | Belki de öyle ama bu, insanların onu 2 bin yıldır aramasına... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
for the last 2,000 years, and a lot have died trying. | ...ve bazılarının bu yolda ölmesine mani olmadı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Seems a little futile to me. | Bana biraz nafile uğraş gibi geliyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't know, bury something in the ground that means | Bilemiyorum, eğer insanlar için bu kadar önemli bir şeyi gömersen... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
that much to that many people, someone's gonna want to find it. | ...birileri de onu bulmak isteyecektir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Well, if they've been searching that long, | Eğer o kadar uzun zamandır arıyorlarsa nasıl oldu da hala bulamadılar? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Because they've all been looking in the wrong place. | Çünkü hepsi yanlış yerde arıyordu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's all about the water. | Bütün olay suyla alakalı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Follow the ancient water to its source, | Eski suları kaynağına kadar takip edersen... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and you'll find the treasures. | ...hazineleri bulursun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Cool, huh? | Güzel, değil mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What is this place? | Bu yer de ne böyle? Buna Mikve deniyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Place where people would purify themselves, | İnsanların Tapınak Tepesi'ne gitmeden önce... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
wash away their sins, heal, | ...gelip kendilerini arındırdıkları... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is pretty much as holy as water gets, | Bu da suyu o kadar kutsal yapıyor işte. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
if you believe in that sort of thing. | Böyle şeylere inanıyorsan tabii. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you coming in, or not? | Geliyor musun gelmiyor musun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Guess not. | Sanırım gelmiyorsun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why did you follow me tonight? | Bu gece neden beni takip ettin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You... you remind me of someone. | Bana birini hatırlatıyorsun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Someone you loved? | Sevdiğin birini mi? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Someone I lost. | Kaybettiğim birini. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Someone's here. | Burada birileri var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's almost 4:00 in the morning, | Saat neredeyse sabah 4, burada kimse olmamalıydı... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
and they're in the wrong place. | ...ayrıca yanlış yerdeler. Ne demek istiyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
This is tunnel seven. | Burası yedinci tünel. Kazı yapmak yasak burada. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We got too close to the Temple Mount. | Tapınak Tepesi'ne çok yaklaştık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you sure this is the right tunnel? | Burasının doğru tünel olduğuna emin misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Those initials there, those are mine. | Bunlar ismimin baş harfleri. Ben kazımıştım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I can stay here all night. No wife to go home to. | Bütün gece burada kalabilirim. Evde beni bekleyen bir karım yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
But you do... and a four year old son. | Ama senin var. Bir de dört yaşında bir oğlun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Family man. | Aile babası. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No criminal record, no arrests. | Sabıka kaydı yok... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You're an impressive guy... | Etkileyici bir adamsın... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
On paper. | ...ama kağıt üzerinde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Associate professor in structural engineering. | İnşaat mühendisliğinde doçent doktor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A deacon in your church. | Kilisede yardımcı papaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So I'm asking myself, "Why would someone like you | Şimdi kendi kendime soruyorum ben de, neden senin gibi biri... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
kill an antique dealer, then escape your own country?" | ...bir antikacıyı öldürür, sonra da kendi ülkesinden kaçar? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe it has something to do with this. | Belki de bununla bir alakası vardır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It disappeared a month ago from the vault in the basement | Bir ay önce Kudüs'teki Rockefeller Müzesi'nin... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
of the Rockefeller Museum here in Jerusalem. | ...bodrumundaki mahzenden kayboldu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
A lot of people have been looking for it. | Birçok insan bunu arıyordu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
What are you up to? | Bununla alakan nedir? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
We are small men. | Biz küçük insanlarız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
In the end, we mean nothing. | Eninde sonunda hiçbir şey ifade etmiyoruz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Calling the police. No, no, no, don't. | Polisi arıyorum. Hayır, hayır, hayır yapma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You said no one was supposed to be down there. | Orada kimsenin bulunmaması gerektiğini söylemiştin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't want to lose my job, please. | İşimi kaybetmek istemiyorum, lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Where we're digging, it's so holy to so many people. | Kazı yaptığımız alan birçok insan için kutsal bir yer. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure it was just that... | Eminim ki bununla alakalıdır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
People spending some time in a place | İnsanlar kendileri için anlamlı olan bir yerde zaman geçiriyordur. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe this is something that happens all the time. | Belki de hep yaptıkları bir şeydir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I should walk you home. | Seni evine bırakayım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, I'm fine. | Hayır, sorun olmaz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Wait, will I see you again? | Bekle, seni bir daha görecek miyim? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If I don't see you first. | Önce ben seni görmezsem. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Peter... Connelly. Peter Connelly. | Peter. Connelly. Peter Connelly. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hi, daddy. It looks like I'm coming home this weekend. | Merhaba Babacığım. Görünüşe göre bu hafta sonu eve geliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Some friends from the dorm are gonna go to this concert | Yurttan birkaç arkadaş Cumartesi günü şu konsere gidecek. Detayları yazarım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Tell mom, okay? | Anneme söylersin olur mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So, I guess you'll be seeing me in a couple of days. | Sanırım beni birkaç gün içinde göreceksin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
If I don't see you first. | Tabii önce ben seni görmezsem. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Günaydın Kızıl. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Sabah yürüyüşüne hazır mısın? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Yarın sonunda buraya gelecekler. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kudüs'e olan yolculuğumuz için güçlü olmalısın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Balığa çıkıyorum ben. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Bana şans dile. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Fish for dinner. | Akşam yemeği için balık. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Nice of you to join us. | Bize katılman ne hoş. Neler oluyor? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
They found a body. | Bir ceset buldular. Amerikalı mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The body was found in the Kidron Valley this morning | Koyunlarını gezdiren iki genç Arap tarafından... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
by two Arab teenagers walking their sheep. | ...bu sabah Kidron Vadisi'nde bulunmuş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't even think about smoking. | Sigara içmeyi aklından bile geçirme. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Our offices are canvassing the neighborhood, | Memurlarımız mahalleyi tarıyor... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
asking neighbors if they saw anything, | ...komşularına bir şey görüp görmediklerini soruyorlar... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
but don't expect much cooperation from the locals. | ...ama yerel makamlarla çok da işbirliği beklemeyin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You know how it is. | Nasıl olduğunu bilirsiniz işte. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Notify the family. | Ailesine haber verin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Organize the transfer of the body | Cenazenin naklini organize edin ve Tel Aviv'le iş birliği içinde olun. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sure, I'll get onto it. | Tabii, hemen hallediyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Do we have any suspects yet? | Elimizde şüpheli var mı? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The security camera caught her with this man | Güvenlik kamerası ölümünden birkaç saat önce onu bu adamla görüntülemiş. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The image is for shit, so don't high five ourselves yet. | Görüntü bok gibi o yüzden hemen heyecanlanmayın. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I don't know, I have no... I don't even know | Bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok. Şu anda neye baktığımı bile... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
what I'm looking at there. Guess I can't stop you, huh? | ...bilmiyorum. Sanırım seni durduramayacağım he? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Do you have an ashtray? | Kül tablanız var mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Give me the file. | Şu dosyayı versene bana. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Huh? Is everything okay? | Her şey yolunda mı? Evet. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Look, I gotta talk to you about that photo. | Bak, seninle o fotoğraf hakkında konuşmam gerekiyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I saw it, too. | Ben de gördüm. Parlak kızıl saçlar ve... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Sweet, young face. | ...tatlı, genç bir surat. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm not stupid, I know that's why you ran out of here. | Aptal değilim, bu yüzden apar topar odadan çıktığını biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm really sorry, Peter, I know how hard this is for you. | Çok üzgünüm Peter, bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
No, Lynn... | Hayır, Lynn... | Dig-1 | 2015 | ![]() |