• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 153

English Turkish Film Name Film Year Details
Can you do that twice in a row? Aynı atışı bir kez daha yapabilir misin? 17 Again-1 2009 info-icon
Okay. Let's see you do it with a little pressure. Tamam. Baskı altındayken de aynını yapabilecek misin, görelim bakalım. 17 Again-1 2009 info-icon
Wow, you're great. You should be on the team. Harikasın. Takımda olmalıydın. 17 Again-1 2009 info-icon
You should be on the team. I'm going to get you on the team. Kesinlikle takımda olmalıydın. Seni takıma aldıracağım. 17 Again-1 2009 info-icon
That's it. That'll solve everything. İşte bu. Bu her şeyin yoluna girmesini sağlayacaktır. 17 Again-1 2009 info-icon
Dude, what are you talking about? Dostum, sen neden bahsediyorsun? 17 Again-1 2009 info-icon
Nothing. Yok bir şey. 17 Again-1 2009 info-icon
Well, that was fun. I haven't been to happy hour in, like, a week and a half. Gerçekten eğlenceliydi. Son zamanlarda hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. 17 Again-1 2009 info-icon
Naomi, thank you so much. That is exactly what I needed. Naomi, çok teşekkür ederim. Buna gerçekten ihtiyacım varmış. 17 Again-1 2009 info-icon
NAOMl: Oh, great. Harika. 17 Again-1 2009 info-icon
SCARLET: Mike who? Mike who? I've never heard of the guy. Mike'da kim? Mike kim mi? O çocuğun adını hiç duymadım. 17 Again-1 2009 info-icon
Hey, Mom, this is Mark, Uncle Ned's bastard. Merhaba, Anne, bu Mark. Ned amcanın piçi. 17 Again-1 2009 info-icon
I know. Someone had a kid with Uncle Ned. Ew. Biliyorum. Birisinin Ned amcayla çocuk yapmış olması. İğrenç. 17 Again-1 2009 info-icon
You okay, Mrs. O'Donnell? Siz iyi misiniz, hanımefendi? 17 Again-1 2009 info-icon
Yeah, I'm fine. Evet, iyiyim. 17 Again-1 2009 info-icon
It's "Ms.," kid. It's "Ms.," Scarlet. Don't forget that. "Bayan" demeliydin, evlat. O "Bayan" Scarlet. Bunu aklından çıkarma. 17 Again-1 2009 info-icon
Oh, right. Aynen öyle. 17 Again-1 2009 info-icon
You look just like my husband. Doesn't he? Kocama çok benziyorsun? Sizce de öyle değil mi? 17 Again-1 2009 info-icon
My ex husband. That is so weird. Heh, heh. Aslında eski kocam. Bu gerçekten tuhaf. 17 Again-1 2009 info-icon
It is weird. Bu çok garip. 17 Again-1 2009 info-icon
SCARLET: What is that? Bu da ne böyle? 17 Again-1 2009 info-icon
NAOMl: Scarlet, I need you to come. Scarlet, benimle gel. 17 Again-1 2009 info-icon
SCARLET: Weird. Tuhaf. 17 Again-1 2009 info-icon
Do you see that? I did see it. Bunu gördün mü? Evet, gördüm. 17 Again-1 2009 info-icon
SCARLET: You see him? She's nice. Ona görüyor musun? Güzel bir kadın. 17 Again-1 2009 info-icon
But look at him. Ama ona bir bak. 17 Again-1 2009 info-icon
You gotta let that guy go, just out of your brain and move on. Çocuğun gitmesine izin vermek zorundasın, onu aklından çıkartıp ve devam etmelisin. 17 Again-1 2009 info-icon
I know you need to grieve a relationship. It's only natural. Eski ilişkin için yas tutmak istediğini biliyorum. Bu çok doğal. 17 Again-1 2009 info-icon
You wait here. I'm going to go smell him. Burada bekle. Onu koklayıp geleceğim. 17 Again-1 2009 info-icon
No, no, no. Sweetie. You're not allowed to smell teenagers. Hayır, hayır, olmaz. Hayatım. Genç çıtırları koklaman yasak. 17 Again-1 2009 info-icon
Sweetie, you need to hear me on this. Here's the thing. Hayatım, bu konuda sözlerime kulak vermen gerekiyor. İşte yapman gereken bu. 17 Again-1 2009 info-icon
The other thing, you need to acknowledge... Diğer yandan onun Mike'ın lisedeki haline... 17 Again-1 2009 info-icon
...that he looks exactly like Mike used to look in high school. ...tıpa tıp benzediğini kabul etmen gerekiyor. 17 Again-1 2009 info-icon
We discussed that. I have looked at him. But, honey, this is the thing: Bunu tartışmıştık. Ona baktım. Ama tatlım, bir düşün... 17 Again-1 2009 info-icon
You need to hook up with someone new. ...kendini yeni birine bağlaman gerekir. 17 Again-1 2009 info-icon
Yeah, I deserve to have somebody smile at me and tell me I'm pretty. Evet, birinin bana bakıp gülümsemesini ve güzel olduğumu söylemesini hak ediyorum. 17 Again-1 2009 info-icon
You do. Even if it is... Evet, hak ediyorsun. Öyle olsa bile... 17 Again-1 2009 info-icon
...to just get me to go home with him. ...sadece beni onunla birlikte eve götür. 17 Again-1 2009 info-icon
Or lunch. But, yes, we're gonna find you a new playmate. Ow! Ya da öğle yemeğine. Ama evet, sana yeni bir oyun arkadaşı bulacağız. 17 Again-1 2009 info-icon
You little turd. You little snot. Seni küçük bok. Seni küçük aşağılık. 17 Again-1 2009 info-icon
My bad. Gosh, I'm so sorry. Benim hatam. Tanrım. Özür dilerim. 17 Again-1 2009 info-icon
I guess I was, uh, kind of distracted, as I imagine Alex was... Sanırım bu aralar kafam biraz karışık, Alex'in... 17 Again-1 2009 info-icon
...at hearing about how his mother, who is still married, by the way... ...annesinin hala evli olduğunu söylediğini duyar gibi oldum,... 17 Again-1 2009 info-icon
...is planning to run around with every guy she can get. ...bu arada yeri gelmişken o istediği her erkekle takılabilir. 17 Again-1 2009 info-icon
In Afghanistan, she'd be dragged through the streets by goats with her hands cut off. Afganistan'da olsaydı, elleri kesik vaziyette bir davarın arkasında sürükleniyor olurdu. 17 Again-1 2009 info-icon
I'm just saying. I'm just saying, Naomi. Sadece hatırlatmak istedim. Sadece hatırlatmak istedim, Naomi. 17 Again-1 2009 info-icon
Hey, guys. MAGGIE: Oh. Selam, çocuklar. 17 Again-1 2009 info-icon
Okay, settle down. Take your seats. Pekala, sessiz olun. Yerlerinize oturun. 17 Again-1 2009 info-icon
Thank you, thank you. Thank you, Stan. Thank you. Teşekkür ederim, teşekkür ederim. Teşekkür ederim, Stan. Teşekkürler. 17 Again-1 2009 info-icon
Okay, today we will be continuing our discussion on human sexuality. Pekala, insan cinselliği üzerine yaptığımız tartışmalara devam edeceğiz. 17 Again-1 2009 info-icon
And as we discussed, the official school policy is abstinence. Ve daha önceden de tartıştığımız üzere, okul politikamız bunu yasaklıyor. 17 Again-1 2009 info-icon
Now, that is very sensible. İyi bir noktaya temas ettiniz. Bu oldukça mantıklı. 17 Again-1 2009 info-icon
I'm glad that someone here has their head screwed on straight. Burada hala doğru dürüst, aklı başında birilerinin olduğuna sevindim. 17 Again-1 2009 info-icon
I think all of us should make a pact to abstain from sex. Hepimizin seksten uzak durmak için bir anlaşma yapmamız gerektiğini düşünüyorum. 17 Again-1 2009 info-icon
Now, who's with me, you guys? Come on. Şimdi, kimler benimle? Haydi ama çocuklar. 17 Again-1 2009 info-icon
Maggie? Hm? Maggie? Efendim? 17 Again-1 2009 info-icon
DELL: However, let's get real. Her neyse. Biraz daha gerçekçi olalım. 17 Again-1 2009 info-icon
I know asking high school seniors to be abstinent... Lise beyefendilerine bundan uzak durmayı sormanın, kirpi balığının kıçından... 17 Again-1 2009 info-icon
...is like asking a porcupine to poop goat cheese. Yuck. ...keçi sütü çıkarmaya benzediğini iyi biliyorum. Evet iğrençti. 17 Again-1 2009 info-icon
So since the majority of you are or will become sexually active at some point... Çoğunuz belli bir noktadan sonra... 17 Again-1 2009 info-icon
But that point should be way, way in the future, right? Fakat bu nokta daha ileri de olmalı, doğru mu? 17 Again-1 2009 info-icon
Well, the official school position... Aslında, şu an okuldaki resmi konumum itibariyle... 17 Again-1 2009 info-icon
...is that we prepare you for safe sex now. ...görevim sizleri güvenli sekse hazırlamak. 17 Again-1 2009 info-icon
So please take one and pass it down. Şimdi sepetten bir tane alıp sepeti yanınızdakilere verin. 17 Again-1 2009 info-icon
I have needs. İhtiyaçlarım var. 17 Again-1 2009 info-icon
You don't need these. DELL: Stan, give one to Mark. Senin buna ihtiyacın yok. Stan, bir tane de Mark'a ver. 17 Again-1 2009 info-icon
No. No, you know what, he's right. He's right. I don't need one. Hayır, hayır. Ne diyeceğim, aslında haklı. Gerçekten haklı. Onlara ihtiyacım yok. 17 Again-1 2009 info-icon
You know why I don't need one? Because there's no one I'm in love with. Neden ihtiyacım olmadığını biliyor musunuz? Çünkü henüz aşık olduğum kimse yok. 17 Again-1 2009 info-icon
It's called "making love," isn't it? Buna "Aşk yapmak" deniyor, yanılıyor muyum? 17 Again-1 2009 info-icon
Maybe I'm old fashioned, but I think that means you do it with someone you love. Belki eski kafalıyımdır ama bunu yapacaksanız gerçekten sevdiğin biriyle yapmalısınız. 17 Again-1 2009 info-icon
And preferably when you're married. Ve hatta bunu evlendiğinizde yapmalısınız. 17 Again-1 2009 info-icon
You know, when you're ready to take that love and turn it into a baby. Gerçek aşka hazır olduğunuzda, aşkı yaşayın ve onu bir bebeğe dönüştürün. 17 Again-1 2009 info-icon
Because that's what love is. Çünkü, işte aşk böyle bir şeydir. 17 Again-1 2009 info-icon
It's that first moment when you hold your baby girl... Bu yeni doğmuş bebeğini kucağına ilk aldığın andır... 17 Again-1 2009 info-icon
...and you didn't know that anything could be so small or so delicate. ...ve hayatında hiç bu kadar küçük ve güzel bir şey olmamıştır. 17 Again-1 2009 info-icon
And you feel that tiny heart beat... Ve zayıf kalp atışlarını hissedersin... 17 Again-1 2009 info-icon
...and you know that you couldn't love anything more in the whole world. ...ve onu dünyadaki her şeyden çok sevdiğini fark edersin. 17 Again-1 2009 info-icon
And you hope that you can do right by that little girl... Ve bu küçük kız için doğru şeyler yapabilmeyi umarsın... 17 Again-1 2009 info-icon
...and always be there to catch her when she falls, and that nothing ever hurts her. ...ve hayatında hiçbir şeyin onu incitmemesi için... 17 Again-1 2009 info-icon
Not a broken arm... Kolu kırılmasın diye... 17 Again-1 2009 info-icon
...or a bad dream... ...ya da kötü bir kabus gördüğünde... 17 Again-1 2009 info-icon
...or a broken heart. ...ya da kalbi kırıldığında. 17 Again-1 2009 info-icon
I don't want these. Just take them. LAUREN: Me either. Bunları istemiyorum. Sadece onları uzak tut benden. Benden de. 17 Again-1 2009 info-icon
Are you serious? Ciddi misin sen? 17 Again-1 2009 info-icon
Great, fine, wonderful. Güzel, iyi, harika. 17 Again-1 2009 info-icon
More for me. Bu benim için daha fazlası anlamına geliyor. 17 Again-1 2009 info-icon
Now I got enough for the whole weekend. Artık bu hafta sonuna yetecek kadarına sahibim. 17 Again-1 2009 info-icon
Oh, my God! Aman Tanrım! 17 Again-1 2009 info-icon
Stan! Boys, stop it! Stan! Çocuklar, kesin şunu! 17 Again-1 2009 info-icon
Break it up! Get off him, Stan! Ayrılın! Bırak onu, Stan! 17 Again-1 2009 info-icon
Put those phones away! Stop it! Kaldırın şu telefonlarınızı! Kesin şunu! 17 Again-1 2009 info-icon
Stop hitting him! DELL: No fighting! Ona vurmayı kes! Kavga etmeyin! 17 Again-1 2009 info-icon
You like that? You're gonna go to jail again. Bu hoşuna gitti mi? Seni yine hapse atacaklar. 17 Again-1 2009 info-icon
BOY: Look at that. He slapped him like a mother. Şuna bakın. Tıpkı bir anne gibi onu tokatladı. 17 Again-1 2009 info-icon
GIRL: That thing sucks. Bu berbat bir şey. 17 Again-1 2009 info-icon
Oh! Oh, that's wrong. Bu olamaz. 17 Again-1 2009 info-icon
Yo, check this out. My cousin in New York sent it to me. Şuna bir baksana. New York'taki kuzenim gönderdi. 17 Again-1 2009 info-icon
I hope I'm not late for our meeting. Umarım, toplantıya geç kalmamışımdır. 17 Again-1 2009 info-icon
Busted for fighting, nice. Who won? Okulda kavga çıkarmak, güzel. Kim kazandı? 17 Again-1 2009 info-icon
You know, it was actually pretty even. Açıkçası başa baş bir mücadeleydi, denilebilir. 17 Again-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 148
  • 149
  • 150
  • 151
  • 152
  • 153
  • 154
  • 155
  • 156
  • 157
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact