Search
English Turkish Sentence Translations Page 151376
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
What about this picture? | Peki ya bu resim? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
It's Park's badge of honor. | Bu Park'ın şeref nişanı. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Check for any matches, | Karşılaştırma yap ve... | Soo-2 | 2007 | ![]() |
and see if there's a record attached. | ...eklenen bir kayıt varsa bak. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I can check for rifle matches, | Uzun namlulu silahları kontrol edebilirim... | Soo-2 | 2007 | ![]() |
but the files are in the computer lab. | ...ama kayıtlar bilgisayar laboratuvarında. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Did you pay your credit card debt? | Kredi kartı borcunu ödedin mi? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I'm not in debt. | Borcum yok. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Since you're so rich, why don't you get us some coffee? | Madem zenginsin, neden bize biraz kahve getirmiyorsun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
What have we got here? | Burada ne varmış? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Happy 33rd birthday. | 33. doğum günün kutlu olsun. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Today's Taejin's birthday, so I guess it's your birthday, too. | Bugün Taejin'in doğum günü, sanırım seninde doğum günün. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Blow out the candles. | Mumları söndür. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Can't you do this for your brother? | Kardeşin için bunu yapamaz mısın? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Happy birthday, Taejin. | Mutlu yıllar, Taejin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I don't want any cake. | Pasta istemiyorum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Lee Wonjae? | Lee Wonjae? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I saw him once last year. | Onu geçen yıl bir kere görmüştüm. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Jang Taejin. Aren't you going to say hello? | Jang Taejin. Bir merhaba demeyecek misin? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Some drunken nobody. | Sarhoş serserinin biri. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
But he called you by name. | Fakat sana adınla seslendi. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Be careful, Jang Taejin. | Kendine dikkat et, Jang Taejin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Triple offender. You might get killed if you don't! | Etmezsen öldürülebilirsin! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Nickname, Throat. | Takma adı, Throat. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Hand me something! Hair spray! Lighter! | Bana bir şey ver! Saç spreyi! Çakmak! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I don't have anything to wear to work tomorrow. | Yarın işte giyecek kıyafetim yok. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Go in to work like nothing happened. | Hiçbirşey olmamış gibi çalışmaya gideceksin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
When a homicide detective doesn't show up to work, they ask questions. | Bir dedektif işe gitmediğinde, şüphelenmeye başlarlar. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I don't see any signs of a woman ever being here. | Burada bir kadın bulunduğuna dair bir iz bile görmedim. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
It could get dangerous. | Bu tehlikeli olabilir. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I can't go to sleep. At least this is where you live. | Uyuyamıyorum. En azından burası yaşadığın yer. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Let me stay here. | Bırak kalayım. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Go to sleep. | Yat ve uyu. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I won't run away anymore. Wait for me, Taejin. | Artık kaçmayacağım. Beni bekle, Taejin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Why didn't you lock the door? | Neden kapıyı kilitlemedin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Isn't it a little irresponsible of you to leave me alone here? | Beni burada yalnız bırakacak kadar, sorumsuz musun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You're not my woman. | Benim kadınım değilsin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
The groceries here are cheaper. | Burada alış veriş daha ucuz. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
And you call yourself a cop? | Bir de kendine polis diyorsun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Don't yell at me. | Bana karşı sesini yükseltme. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Let's go to work together. | İşe birlikte gideceğiz. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You should come to work. | Sende işe gelmelisin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
People might get suspicious. | İnsanlar şüphelenmeye başlayabilir. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Have you heard of Samkyeong? | Samkyeong hakkında ne biliyorsun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I spoke with my brother's murderer. | Kardeşimin katili ile konuştum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
He mentioned that name. | Bana bu isimden bahsetti. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I don't know much about it. | Pek fazla bilmiyorum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I've only heard it a few times. | Sadece birkaç kez duydum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
A company? Where is it located? | Bir Şirket? Yeri nerede? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You're about to break this business' Cardinal rules. | Bu işlere bulaşmak üzeresin | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I guess your brother broke them first. | Sanırım bunu ilk deneyende kardeşin olmuştu. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
What is it you want by destroying Samkyeong? | İstediğin nedir, Samkyeong tarafından yokedilmek mi? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
My brother. | Kardeşimden. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
He's already dead. | O artık hayatta değil. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I need to get revenge for him. Or I have no reason to live. | Onun intikamını almalıyım. Yoksa yaşamak için bir nedenim kalmayacak. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
No. It's not. | Hayır değil. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Tell me where the company is. | Bana şirketin nerede olduğunu söyle. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You're a killer. | Bir katilsin. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
A selfish, ruthless, | Bencil, insafsız... | Soo-2 | 2007 | ![]() |
self absorbed killer! | ...kendini düşünen bir katilsin! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
A killer. You do it for money! | Bir katil. Bunu para için yapıyorsun. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
That's who you are. | Sen işte busun. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Please tell me where it is. | Lütfen bana nerede olduğunu söyle. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You're being stubborn. | Tahammül edilemez olmaya başlıyorsun. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I'm going to take this. | Bunu alacağım. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Why did you sell him out? | Neden onun adını verdin? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Taejin talked me into running away with him! | Taejin bana onunla içeriye kaçacağını söyledi! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
But he didn't come with me. | Fakat benimle gelmedi. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
He got scared and bailed at the last minute. | Son dakikada korkmuş ve zor durumdaydı. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Yangwon caught me and | Yangwon beni yakaladı ve... | Soo-2 | 2007 | ![]() |
broke both my legs! | ...iki bacağımıda kırdı. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Taejin completely betrayed me. | Taejin bana ihanet etti. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
That's why I told Yangwon everything, in exchange for money. | Yangwon'a takas sırasında herşeyi anlatmamın sebide bu. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Look at me. Tell me where Samkyeong is! | Bana bak. Samkyeong'un nerede olduğunu söyle! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Where is Ku Yangwon? | Ku Yangwon nerede? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You know what? I hated Taejin! | Biliyormusun? Taejin'den nefret ediyordum! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
He was so full of himself! | Kendini beğenmiş ukalanın biriydi! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Tell me where it is! | Nerede olduğunu söyle! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
This feels great. | Bu harika bir duygu. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Grab my arm! Don't let go! | Kolumu tut! Gidemezsin! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Samjeong. Tokyo. Moulin Rouge. Cassandra. | Samjeong. Tokyo. Moulin Rouge. Cassandra. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Don't let go! | Gidemezsin! | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Do you see Taejin wading in the tank? | Taejin'in tankta tomarlandığını gördün mü? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
See his rotting body? | Cesedinin çürüdüğünü gördün mü? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
What are you doing in my district? | Benim bölgemde ne arıyorsun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I thought you already resigned. | İstifa ettiğini sanıyordum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Sorry. I thought it'd be fun. | Üzgünüm. Eğlenceli olacağını düşündüm. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I heard you were the officer in charge, so I came to take a look. | Görevdeki memurlarla olduğunu duydum, bende göz atmaya geldim. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Fine! Fine! I'm leaving. | Tamam! Tamam! Gidiyorum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
You knew about this. Didn't you? | Bunu biliyordun. Değil mi? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Hey. Hey. Look at me. You don't know? | Hey. Bana bak. Bilmiyor musun? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Either you tell me now, | Ya şimdi söylersin... | Soo-2 | 2007 | ![]() |
or you're both going to jail. | ...ya ikiniz de hapse girersiniz. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I heard there was blood all over your apartment hallway. | Kaldığın apartmanın koridorlarında kan olduğunu duydum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
I don't want to have to do this to Taejin either. | Bunu Taejin'ede yapmak zorunda olmayı istemiyorum. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
But you're supposed to be a cop. You're on our side. | Ama sen bir polis olmanın sorumluluğundasın. İkimizde aynı taraftayız. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
He's not Taejin. He's Taejin's twin brother. | O Taejin değil. O Taejin'in ikiz kardeşi. | Soo-2 | 2007 | ![]() |
His twin brother? | İkiz kardeşi? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
What do you mean? What happened to Taejin? | Ne demek istiyorsun? Taejin'e ne oldu? | Soo-2 | 2007 | ![]() |
Don't end up a dead body before I do. | Ben ölmeden önce ölme. | Soo-2 | 2007 | ![]() |