Search
English Turkish Sentence Translations Page 151148
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Darcy. That's crazy. | Darcy. ÇıIgınlık bu. Darcy. Bu delice. Darcy. ÇıIgınlık bu. Darcy. Bu delice. Darcy. Bu delice. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Yeah, no, it shouldn't be a problem. | Yok, sorun olmaz. Tamam, yarın seni ararım. Hayır, sorun çıkaracağını sanmıyorum. Tamam, seni yarın ararım. Yok, sorun olmaz. Tamam, yarın seni ararım. Hayır, sorun çıkaracağını sanmıyorum. Tamam, seni yarın ararım. Hayır, sorun çıkaracağını sanmıyorum. Tamam, seni yarın ararım. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
She's actually getting better. | Aslında iyiye gidiyor. Düğün hakkında biraz endişeli. Aslında iyiye gidiyor. Düğün için çok heyecanlı. Aslında iyiye gidiyor. Düğün hakkında biraz endişeli. Aslında iyiye gidiyor. Düğün için çok heyecanlı. Aslında iyiye gidiyor. Düğün için çok heyecanlı. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
You know, when I was a kid | Ben küçükken... Ben çocukken... Ben küçükken... Ben çocukken... Ben çocukken... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
and her depression got really bad, | ...fena halde depresyona girmişti, babam da ben annemi neşelendireyim diye... ...babam gittiği zaman depresyonu tavan yapmıştı, çok kötüydü... ...fena halde depresyona girmişti, babam da ben annemi neşelendireyim diye... ...babam gittiği zaman depresyonu tavan yapmıştı, çok kötüydü... ...babam gittiği zaman depresyonu tavan yapmıştı, çok kötüydü... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
so I'd just try to cheer her up. | ...ortalıklarda fazla dolaşmamaya dikkat ediyordu ...yapabildiğim tek şey onu mutlu etmeye çalışmaktı. ...ortalıklarda fazla dolaşmamaya dikkat ediyordu ...yapabildiğim tek şey onu mutlu etmeye çalışmaktı. ...yapabildiğim tek şey onu mutlu etmeye çalışmaktı. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I actually was afraid that if I couldn't make her happy, | ...eğer onu mutlu edemezsem onu kaybedeceğim için korkmamdı. ...onu mutlu edememekten korkuyordum. Edemezsem onu kaybederdim. ...eğer onu mutlu edemezsem onu kaybedeceğim için korkmamdı. ...onu mutlu edememekten korkuyordum. Edemezsem onu kaybederdim. ...onu mutlu edememekten korkuyordum. Edemezsem onu kaybederdim. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Dex! FedEx! It's our proofs for our wedding invites! | Düğün davetiyelerimiz için son prova bu. Dex! FedEx! It's our proofs for our wedding invites! Come see! Düğün davetiyelerimiz için son prova bu. Dex! FedEx! It's our proofs for our wedding invites! Come see! Dex! FedEx! It's our proofs for our wedding invites! Come see! | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I think she's asleep, or dead. | Sanırım uyuyor. Ya da ölmüş. Sanırım uyuyakalmış. Ya da ölmüş. Sanırım uyuyor. Ya da ölmüş. Sanırım uyuyakalmış. Ya da ölmüş. Sanırım uyuyakalmış. Ya da ölmüş. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Something tells me you're not kidding. I'm not. | Bence dalga geçmiyorsun. Geçmiyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. Bence dalga geçmiyorsun. Geçmiyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
That's like the fakest laugh. | Sahte güldün. Bu aralar neyin var? Çok yapmacık gülüyorsun. Söylesene, son zamanlarda neyin var? Sahte güldün. Bu aralar neyin var? Çok yapmacık gülüyorsun. Söylesene, son zamanlarda neyin var? Çok yapmacık gülüyorsun. Söylesene, son zamanlarda neyin var? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
My mom didn't know what I was doing. | Annem ne yaptığımı bilmiyor. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. Annem ne yaptığımı bilmiyor. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
And I had to do CPR on him. | Sonra da ona suni teneffüs yapmam gerekti. Çok fazla yapamıyordum. Sadece üflemem gerekiyordu. Ve ona suni teneffüs yapmak zorunda kaldım. Çok sert yapmaman gerek, nefes alır gibi. Sonra da ona suni teneffüs yapmam gerekti. Çok fazla yapamıyordum. Sadece üflemem gerekiyordu. Ve ona suni teneffüs yapmak zorunda kaldım. Çok sert yapmaman gerek, nefes alır gibi. Ve ona suni teneffüs yapmak zorunda kaldım. Çok sert yapmaman gerek, nefes alır gibi. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I need him. I'm sorry. Oh! | Ona ihtiyacım var. Özür dilerim. Onunla konuşmalıyım. Pardon. Ona ihtiyacım var. Özür dilerim. Onunla konuşmalıyım. Pardon. Onunla konuşmalıyım. Pardon. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I'm here for you, baby! Whatever you need! | Ben senin için buradayım, bebeğim! Senin tüm ihtiyaçların için! Senin için buradayım bebeğim! Ne gerekirse! Ne gerekirse bebeğim! Ben senin için buradayım, bebeğim! Senin tüm ihtiyaçların için! Senin için buradayım bebeğim! Ne gerekirse! Ne gerekirse bebeğim! Senin için buradayım bebeğim! Ne gerekirse! Ne gerekirse bebeğim! | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Take it off, let if flop shake it freely | At üzerinden, aksın gitsin Salla kalçanı özgürce | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Like nothing else, yeah, I'm a country boy | Başka hiçbir şey gibi değil Evet, ben buralıyım | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
A time out to see what this is | Etrafımızda hiçbir şey veya hiç kimse olmadan... Bu mini tatilde yanımızda hiçbir şey ve... Etrafımızda hiçbir şey veya hiç kimse olmadan... Bu mini tatilde yanımızda hiçbir şey ve... Bu mini tatilde yanımızda hiçbir şey ve... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
without anyone or anything around us. | ...bunun ne olduğunu görmemizi sağlayacak bir mola. ...hiç kimse olmadan vakit geçireceğiz. ...bunun ne olduğunu görmemizi sağlayacak bir mola. ...hiç kimse olmadan vakit geçireceğiz. ...hiç kimse olmadan vakit geçireceğiz. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Sorry, started without you. | Pardon, sensiz başladım. Yüce tanrım. Bunlar da kimden geldi? Üzgünüm. Sensiz başladım. Tanrım. Kimden gelmiş bunlar? Pardon, sensiz başladım. Yüce tanrım. Bunlar da kimden geldi? Üzgünüm. Sensiz başladım. Tanrım. Kimden gelmiş bunlar? Üzgünüm. Sensiz başladım. Tanrım. Kimden gelmiş bunlar? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Uh, Marcus. | Marcus'dan geldiler. Cidden mi? Çok pahalı gibi görünüyorlar. Marcus'tan. Hadi ya? Biraz pahalı duruyorlar da. Marcus'dan geldiler. Cidden mi? Çok pahalı gibi görünüyorlar. Marcus'tan. Hadi ya? Biraz pahalı duruyorlar da. Marcus'tan. Hadi ya? Biraz pahalı duruyorlar da. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Should we go? Yes, we should. | Çıkalım mı? Olur. Gidelim mi? Hadi gidelim. Çıkalım mı? Olur. Gidelim mi? Hadi gidelim. Gidelim mi? Hadi gidelim. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
You doing good? Should we go? | İyi gidiyor mu? Çıkalım mı? Aranız iyi mi? Gidelim mi artık? İyi gidiyor mu? Çıkalım mı? Aranız iyi mi? Gidelim mi artık? Aranız iyi mi? Gidelim mi artık? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Heh. Rachel. | Rachel. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I don't know what you want me to say. | Ne demek istediğimi bilemiyorum. Etkilendim sanırım. Ne söylememi bekliyorsun, bilmiyorum. Aslına bakarsan çok etkilendim. Ne demek istediğimi bilemiyorum. Etkilendim sanırım. Ne söylememi bekliyorsun, bilmiyorum. Aslına bakarsan çok etkilendim. Ne söylememi bekliyorsun, bilmiyorum. Aslına bakarsan çok etkilendim. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
If the roles were reversed, | Eğer rolleri değişseydiniz... Eğer suçu paylaşırsanız... Eğer rolleri değişseydiniz... Eğer suçu paylaşırsanız... Eğer suçu paylaşırsanız... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Darcy wouldn't even hesitate. | ...Darcy tereddüt bile etmezdi. ...Darcy bundan yakınmayacaktır bile. ...Darcy tereddüt bile etmezdi. ...Darcy bundan yakınmayacaktır bile. ...Darcy bundan yakınmayacaktır bile. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Okay, fine. Can I read you something? Yes, can you read it fast? | Sana bir şey okuyabilir miyim? Hızlı okuyabilir misin? Sana bir şey okuyabilir miyim? Biraz hızlı okuyabilir misin? Sana bir şey okuyabilir miyim? Hızlı okuyabilir misin? Sana bir şey okuyabilir miyim? Biraz hızlı okuyabilir misin? Sana bir şey okuyabilir miyim? Biraz hızlı okuyabilir misin? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
It's my vows. I have to be... | Okuyacağım şey evlilik yeminim. Yeminimi okuyağım. Benim gitmem... Okuyacağım şey evlilik yeminim. Yeminimi okuyağım. Benim gitmem... Yeminimi okuyağım. Benim gitmem... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Our love is like the ocean, endless and deep, always flowing." | Aşkımız okyanusa benziyor. Uçsuz bucaksız ve derin. Hep akıntıIı. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " Aşkımız okyanusa benziyor. Uçsuz bucaksız ve derin. Hep akıntıIı. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Come on. Okay. | Haydi ama. Tamam. Hadi ama. Tamam. Haydi ama. Tamam. Hadi ama. Tamam. Hadi ama. Tamam. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
when you're with him, everything makes sense. | ...her şeyin anlamlı olduğunu söyle. ...sen onunlayken, her şey çok mantıklı geliyor. ...her şeyin anlamlı olduğunu söyle. ...sen onunlayken, her şey çok mantıklı geliyor. ...sen onunlayken, her şey çok mantıklı geliyor. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
uh, tell him that... | ...seni şu anda olduğun kişinin yerine... ...ona de ki... ...seni şu anda olduğun kişinin yerine... ...ona de ki... ...ona de ki... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
he makes you the person you want to be, | ...olmak istediğin kişi yaptığını söyle. ...onun yanında olduğun kişi değil de, olmak istediğin kişi olabiliyorsun. ...olmak istediğin kişi yaptığını söyle. ...onun yanında olduğun kişi değil de, olmak istediğin kişi olabiliyorsun. ...onun yanında olduğun kişi değil de, olmak istediğin kişi olabiliyorsun. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
uh, the idea of life without him is... | ...onsuz bir yaşam... ...onsuz bir hayatta yaşama fikri sadece dayanılmaz değil... ...onsuz bir yaşam... ...onsuz bir hayatta yaşama fikri sadece dayanılmaz değil... ...onsuz bir hayatta yaşama fikri sadece dayanılmaz değil... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
not only unbearable, it's unimaginable. | ...sana dayanıImaz değil, aynı zamanda düşünülemez olduğunu söyle. ...aynı zamanda hayal bile edilemez oluyor. ...sana dayanıImaz değil, aynı zamanda düşünülemez olduğunu söyle. ...aynı zamanda hayal bile edilemez oluyor. ...aynı zamanda hayal bile edilemez oluyor. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Ha, ha. Hi. What's up? | Selam! NasıI gidiyor? Merhaba. Nasılsın? Selam! NasıI gidiyor? Merhaba. Nasılsın? Merhaba. Nasılsın? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
How's it going? What's happening? | NasıI gidiyor? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? NasıI gidiyor? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Who's that? Oh, that's Rachel. | Şuradaki de kim? Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. Şuradaki de kim? Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I know, I'm getting shoes for my wedding. | Düğünüm için ayakkabı alıyorum. Biliyorum, şimdi ben de... Şimdi ben de düğün için ayakkabı bakıyordum. Düğünüm için ayakkabı alıyorum. Biliyorum, şimdi ben de... Şimdi ben de düğün için ayakkabı bakıyordum. Biliyorum, şimdi ben de... Şimdi ben de düğün için ayakkabı bakıyordum. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Can you believe it? No! | Buna inanabiliyor musunuz? Hayır! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! Buna inanabiliyor musunuz? Hayır! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
because the roads are jammed, folks... | ...çünkü yollar New York şehri sakinlerinin her seneki gibi... ...çünkü trafik çok yoğun, ortalık ana baba yeri... ...çünkü yollar New York şehri sakinlerinin her seneki gibi... ...çünkü trafik çok yoğun, ortalık ana baba yeri... ...çünkü trafik çok yoğun, ortalık ana baba yeri... | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
as New York City does its annual disappearing act | ...4 temmuzda ortadan kaybolma aktivitelerini gerçekleştirmesinden dolayı tıkalı. ...New York Şehri 4 Temmuzda senelik boşalmasını yaşıyor. ...4 temmuzda ortadan kaybolma aktivitelerini gerçekleştirmesinden dolayı tıkalı. ...New York Şehri 4 Temmuzda senelik boşalmasını yaşıyor. ...New York Şehri 4 Temmuzda senelik boşalmasını yaşıyor. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Who is it? It's Dex. | Kim o? Ben Dex. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
A wreck? Heh. | Harabe mi ev? Harabe gibi misin? Harabe mi ev? Harabe gibi misin? Harabe gibi misin? | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
So, shall we go? Yeah. | Gidelim mi? Olur. Gidelim mi artık? Gidelim. Gidelim mi? Olur. Gidelim mi artık? Gidelim. Gidelim mi artık? Gidelim. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
Is that her? You can answer if you want. No. | Bu o mu? İstiyorsan açabilirsin. Hayır. O mu arıyor? İstersen açabilirsin. Hayır. Bu o mu? İstiyorsan açabilirsin. Hayır. O mu arıyor? İstersen açabilirsin. Hayır. O mu arıyor? İstersen açabilirsin. Hayır. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. I'm not... I just... I'm not, really comfortable. | Özür dilerim. Rahat olamıyorum da böyle. Kusura bakma. Ben kendimi... Ben kendimi çok da rahat hissetmiyorum. Özür dilerim. Rahat olamıyorum da böyle. Kusura bakma. Ben kendimi... Ben kendimi çok da rahat hissetmiyorum. Kusura bakma. Ben kendimi... Ben kendimi çok da rahat hissetmiyorum. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
because this is already the best weekend I've had | ...çünkü bu uzun zamandır geçirdiğim en iyi hafta sonu. ...çünkü bu şimdiden uzun zamandır geçirdiğim en iyi haftasonu oldu bile. ...çünkü bu uzun zamandır geçirdiğim en iyi hafta sonu. ...çünkü bu şimdiden uzun zamandır geçirdiğim en iyi haftasonu oldu bile. ...çünkü bu şimdiden uzun zamandır geçirdiğim en iyi haftasonu oldu bile. | Something Borrowed-10 | 2011 | ![]() |
And our infamous dance routine to Salt N Pepa's "Push It. " | Dans etmeyi en sevdiğimiz şarkı ise Salt N Pepa grubunun "Push It" şarkısıydı. Ve adı kötüye çıkmış dans şeklimiz Salt N Pepa'lardan "İt şunu". Dans etmeyi en sevdiğimiz şarkı ise Salt N Pepa grubunun "Push It" şarkısıydı. Ve adı kötüye çıkmış dans şeklimiz Salt N Pepa'lardan "İt şunu". Ve adı kötüye çıkmış dans şeklimiz Salt N Pepa'lardan "İt şunu". | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
What? DARCY: Rach. | Ne diyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. Ne diyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
Thanks. So everything's okay with Dex? DARCY: Yeah, yeah. | Teşekkürler. Dex ile aranız iyi mi? Evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. Teşekkürler. Dex ile aranız iyi mi? Evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
Darcy. What? Lt'll be so fun. | Darcy. Ne oldu? Eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. Darcy. Ne oldu? Eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
And I carried him around in a BabyBj�rn. | Ve onu BabyBjörn'e taşıdım. Ve onu etrafta bir bebek arabasıyla dolaştırıyordum. Ve onu BabyBjörn'e taşıdım. Ve onu etrafta bir bebek arabasıyla dolaştırıyordum. Ve onu etrafta bir bebek arabasıyla dolaştırıyordum. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
[MOUTHS] So hot. DEX: Good night, Marcus. | Çok ateşli. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. Çok ateşli. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
My mom didn't know what I was doing. Oh, oh, oh | Annem ne yaptığımı bilmiyor. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. Annem ne yaptığımı bilmiyor. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. Annemin bunları yaptığımdan haberi yoktu. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
Get away from me. Oh, oh, oh | Benden uzak dur. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
Our love is like the ocean. Endless and deep, always flowing. " | Aşkımız okyanusa benziyor. Uçsuz bucaksız ve derin. Hep akıntıIı. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " Aşkımız okyanusa benziyor. Uçsuz bucaksız ve derin. Hep akıntıIı. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " Bizim aşkımız okyanusa benziyor. Sonsuz ve derin, her zaman akmakta. " | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
Ugh, I can really do... I can really do dumb shit. | Neden bahsediyorsun? | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
You know what I mean. | Hiç benim gibisiyle tanışmadı. | Something Borrowed-11 | 2011 | ![]() |
SOMETHING BORROWED (2011) CD 1/2 | SOMETHING BORROWED (2011) CD 1/2 | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Darcy. It'll be fun. Come on. | Darcy, eğlenceli olacak. Gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. Darcy, eğlenceli olacak. Gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Excuse me. Dex. Shh! | Pardon, bakar mısınız? Dex. Sus! Bakar mısınız? Dex! Şşt! Pardon, bakar mısınız? Dex. Sus! Bakar mısınız? Dex! Şşt! Bakar mısınız? Dex! Şşt! | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
I'll just say... Pick up the phone! | Tek bir şey diyeceğim... Telefonu aç! Şey diyeceğim... Aç şu telefonu! Tek bir şey diyeceğim... Telefonu aç! Şey diyeceğim... Aç şu telefonu! Şey diyeceğim... Aç şu telefonu! | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
What? Rach. | Ne diyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. Ne diyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. Ne söyleyeceksin? Rach. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
What do we do? Rachel. | Ne yapacağız? Rachel. Şimdi ne yapacağız? Rachel. Ne yapacağız? Rachel. Şimdi ne yapacağız? Rachel. Şimdi ne yapacağız? Rachel. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Thanks. So everything's okay with Dex? Yeah, yeah. | Teşekkürler. Dex ile aranız iyi mi? Evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. Teşekkürler. Dex ile aranız iyi mi? Evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. Sağ ol. Ee, Dex'le her şey yolunda mı? Evet, evet. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Oh, jeez. Hold on. | Olamaz ya. Hey Allahım. Dur dur. Olamaz ya. Hey Allahım. Dur dur. Hey Allahım. Dur dur. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
This isn't even that funny, is it? No. | Bu aslında hiç komik değil, değil mi? Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. Bu aslında hiç komik değil, değil mi? Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Oh, is that so? Mm hm. | Öyle demek? Demek öyle? Hı hı. Öyle demek? Demek öyle? Hı hı. Demek öyle? Hı hı. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Yes. I am. Does that surprise you? Yeah. | Öyleyimdir. Şaşırdın mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Öyleyimdir. Şaşırdın mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Hi. Thanks, bro. | Selam. Teşekkürler kardeşim. Selam. Sağol dostum. Selam. Teşekkürler kardeşim. Selam. Sağol dostum. Selam. Sağol dostum. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Here... That's all right. I got it. No, it's okay. I got it. Thank you. | Aldım ben. Sorun değil, aldım. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. Aldım ben. Sorun değil, aldım. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
I'll get one later. Sun waiting for us! | Daha sonra da alabilirim. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! Daha sonra da alabilirim. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Save it for the honeymoon. Yes. | Bunu balayı için bekletiyorum. Bunu da balayına sakla. Evet. Bunu balayı için bekletiyorum. Bunu da balayına sakla. Evet. Bunu da balayına sakla. Evet. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
So hot. Good night, Marcus. | Çok ateşli. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. Çok ateşli. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. Çok seksi. İyi geceler, Marcus. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Well, I'm out of here. What? | Ben gidiyorum. Ne? Pekala, ben gidiyorum. Ne? Ben gidiyorum. Ne? Pekala, ben gidiyorum. Ne? Pekala, ben gidiyorum. Ne? | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Rach, we're back here. A bit short. | Rach, buradayız. Rach, bu taraftayız. Rach, buradayız. Rach, bu taraftayız. Rach, bu taraftayız. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Guilty. Yeah. | Suçluluk duygusu da var biraz. Evet. Suçluluk. Evet. Suçluluk duygusu da var biraz. Evet. Suçluluk. Evet. Suçluluk. Evet. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
I, uh, forgot something. Ugh. | İçeride bir şey unutmuşum. Yukarıda bir şeyimi unutmuşum da. İçeride bir şey unutmuşum. Yukarıda bir şeyimi unutmuşum da. Yukarıda bir şeyimi unutmuşum da. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
What a dramatic day. It is. | Ne etkileyici bir gün. Öyle. Ne dramatik bir gün. Öyle. Ne etkileyici bir gün. Öyle. Ne dramatik bir gün. Öyle. Ne dramatik bir gün. Öyle. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Darcy. That's crazy. | Darcy. ÇıIgınlık bu. Darcy. Bu delice. Darcy. ÇıIgınlık bu. Darcy. Bu delice. Darcy. Bu delice. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Something tells me you're not kidding. I'm not. | Bence dalga geçmiyorsun. Geçmiyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. Bence dalga geçmiyorsun. Geçmiyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. Bana şaka yapmıyorsun gibi geliyor. Yapmıyorum. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
How's it going? What's happening? I know. | NasıI gidiyor? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? NasıI gidiyor? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? Nasıl gidiyor? Neler oluyor böyle? | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Who's that? Oh, that's Rachel. | Şuradaki de kim? Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. Şuradaki de kim? Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. Oradaki de kim? O Rachel. | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
Can you believe it? No! | Buna inanabiliyor musunuz? Hayır! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! Buna inanabiliyor musunuz? Hayır! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! Temmuz'un 4ünde görüşürüz! | Something Borrowed-12 | 2011 | ![]() |
SOMETHING BORROWED (2011) CD 2/2 | <b>Çeviren:Barky İyi seyirler.</b> SOMETHING BORROWED (2011) CD 2/2 | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
You're blushing. Dexter. | Yüzün kızarıyor. Dexter. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Gorgeous. Oak floors throughout. | Muhteşem. Yerler baştan başa meşe kaplama. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Yeah. Yes, Marcus is circumcised. | Evet? Evet, Marcus sünnetliydi. Evet? Evet, Marcus sünnet olmuş. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Rachel. Who is it? | Rachel. Kimmiş? | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Can I see you? Wait, you're downstairs? | Görüşebilir miyiz? Bekle, kapının önünde misin? | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
No, he's... Oh, shit. Ainsley? | Hayır... Kahretsin. Ainsley? Hayır o... siktir. Ainsley? | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Close the window. You little tart. | Pencereyi kapat. Seni küçük meyveli pasta. Pencereyi kapat. Seni küçük meyvalı pasta. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
L... Just barely. Heh. Once. | Az çok oldu. Sadece bir kere. Güç bela oldu. Sadece bir kere. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Whoo! Go! Yes! | Haydi! Evet! Hadi! Evet! | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
I heard it. Hey, Romeo. | Duydum. Hey, Romeo. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Serve it. Do it. | Yap servisi. Başla. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
Come on. Serve it! | Haydi, tatlım. Yap servisi, Dex. Hadi, tatlım. Yap servisi, Dex. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |
What is going on? Lf she's not gonna tell you, I will. | Neler oluyor? Eğer o söylemezse, ben söyleyeceğim. | Something Borrowed-13 | 2011 | ![]() |