• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 151134

English Turkish Film Name Film Year Details
Oh, jeez. RACHEL: Hold on. Olamaz ya. Hey Allahım. Dur dur. Olamaz ya. Hey Allahım. Dur dur. Hey Allahım. Dur dur. Something Borrowed-1 2011 info-icon
What am I missing? What am I missing? Damages. Neyi unuttum? Zararlar. Neyi unutuyorum? Neyi unutuyorum? Zararlar. Neyi unuttum? Zararlar. Neyi unutuyorum? Neyi unutuyorum? Zararlar. Neyi unutuyorum? Neyi unutuyorum? Zararlar. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, shit. Kahretsin. Siktir ya. Kahretsin. Siktir ya. Siktir ya. Something Borrowed-1 2011 info-icon
[WHISPERING] Sorry. I'm sorry. Özür dilerim. Pardon. Özür dilerim. Özür dilerim. Pardon. Özür dilerim. Pardon. Özür dilerim. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Here. Al. Al bakalım. Al. Al bakalım. Al bakalım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Use a mnemonic. İpucu yazayım. Harfli olarak ezberle. İpucu yazayım. Harfli olarak ezberle. Harfli olarak ezberle. Something Borrowed-1 2011 info-icon
D, B, C, D. G, K, S, Z. G, İ, S, Z. G, K, S, Z. G, İ, S, Z. G, İ, S, Z. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Deliver by Christmas Day. Gördüğün kadar şeyi zikret. Geceleyin İstanbul sonsuz bir Zanaattir. Gördüğün kadar şeyi zikret. Geceleyin İstanbul sonsuz bir Zanaattir. Geceleyin İstanbul sonsuz bir Zanaattir. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Don't blame Cameron Diaz. Cameron Diaz'ı suçlama. Geceleyin işer sahipsiz zombiler. Cameron Diaz'ı suçlama. Geceleyin işer sahipsiz zombiler. Geceleyin işer sahipsiz zombiler. Something Borrowed-1 2011 info-icon
This isn't even that funny, is it? DEX: No. Bu aslında hiç komik değil, değil mi? Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. Bu aslında hiç komik değil, değil mi? Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. Aslında bu komik bile değil ki. Değil. Something Borrowed-1 2011 info-icon
It's not funny at all. Hiç komik değil. O kadar da komik değil. Hiç komik değil. O kadar da komik değil. O kadar da komik değil. Something Borrowed-1 2011 info-icon
How about when all of this is over... Peki bütün bunlar bittiğinde… Bütün bunlar sona erdiğinde... Peki bütün bunlar bittiğinde… Bütün bunlar sona erdiğinde... Bütün bunlar sona erdiğinde... Something Borrowed-1 2011 info-icon
...Dex buys celebratory dinner? ...Dex seni yemeğe çıkarsa nasıI olur? ...Dex'in seni akşam yemeğine çıkarmasına ne dersin? ...Dex seni yemeğe çıkarsa nasıI olur? ...Dex'in seni akşam yemeğine çıkarmasına ne dersin? ...Dex'in seni akşam yemeğine çıkarmasına ne dersin? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh! Yeah. Süper olur. Evet! Süper olur. Evet! Evet! Something Borrowed-1 2011 info-icon
Sure. Tabii ki. Tabii. Tabii ki. Tabii. Tabii. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Actually, I spun the bottle. Yes. Aslında, şişeyi döndürmüştüm. Anladım. Aslında, şişeyi ben çevirmiştim. Ee? Aslında, şişeyi döndürmüştüm. Anladım. Aslında, şişeyi ben çevirmiştim. Ee? Aslında, şişeyi ben çevirmiştim. Ee? Something Borrowed-1 2011 info-icon
I would spin the bottle. Ha ha ha. Şişeyi döndürmek istemiştim. Tabii ki ben çevirdim. Şişeyi döndürmek istemiştim. Tabii ki ben çevirdim. Tabii ki ben çevirdim. Something Borrowed-1 2011 info-icon
And, well, she manipulated the bottle so that it landed on me, of course. Aslında kız şişeyi ayarladığı için doğal olarak benim önümde durmuştu. Something Borrowed-1 2011 info-icon
And so we go in the closet. Ha ha ha. Biz de dolaba girdik. Sonra gidip beraber dolaba girdik. Biz de dolaba girdik. Sonra gidip beraber dolaba girdik. Sonra gidip beraber dolaba girdik. Something Borrowed-1 2011 info-icon
But it was one of the best kisses I've ever had. O zamana kadarki en iyi öpücüğümdü. Ama bu yaşadığım en iyi öpücüklerden birisiydi. O zamana kadarki en iyi öpücüğümdü. Ama bu yaşadığım en iyi öpücüklerden birisiydi. Ama bu yaşadığım en iyi öpücüklerden birisiydi. Something Borrowed-1 2011 info-icon
And... And, um, my first kiss was on a golf course. Ve... Benim ilk öpüşmem gol sahasında olmuştu. Peki ya seninki? Benim ilk öpücüğüm bir golf sahasındaydı. Ve... Benim ilk öpüşmem gol sahasında olmuştu. Peki ya seninki? Benim ilk öpücüğüm bir golf sahasındaydı. Peki ya seninki? Benim ilk öpücüğüm bir golf sahasındaydı. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Okay. In the middle of the night, and I was 13. Gece yarısıydı ve 13 yaşındaydım. Ee? Gecenin bir yarısıydı, 13 yaşındaydım. Gece yarısıydı ve 13 yaşındaydım. Ee? Gecenin bir yarısıydı, 13 yaşındaydım. Ee? Gecenin bir yarısıydı, 13 yaşındaydım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Ha ha ha. That's... Bu... Bu gerçekten... Bu... Bu gerçekten... Bu gerçekten... Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: Crashing. ...fenaymış. Baskın var! ...fenaymış. Baskın var! Baskın var! Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, I don't know. He's okay looking. Bilemiyorum, yakışıklıymış. Ah, bilemiyorum. Tipin fena değil. Bilemiyorum, yakışıklıymış. Ah, bilemiyorum. Tipin fena değil. Ah, bilemiyorum. Tipin fena değil. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Dex, this is Darcy. Darcy, this is Dex. Dex, bu Darcy. Darcy, bu da Dex. Dex, bu Darcy. Darcy, o da Dex. Dex, bu Darcy. Darcy, bu da Dex. Dex, bu Darcy. Darcy, o da Dex. Dex, bu Darcy. Darcy, o da Dex. Something Borrowed-1 2011 info-icon
You've been talking about him for nine months. Dokuz aydır ağzından adını düşürmüyorsun zaten. Tanıyor gibiyim zaten, 9 aydır sürekli ondan bahsediyorsun. Dokuz aydır ağzından adını düşürmüyorsun zaten. Tanıyor gibiyim zaten, 9 aydır sürekli ondan bahsediyorsun. Tanıyor gibiyim zaten, 9 aydır sürekli ondan bahsediyorsun. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Well, he's been a very great study partner. Çok iyi bir çalışma arkadaşı. O gerçekten de harika bir çalışma arkadaşı. Çok iyi bir çalışma arkadaşı. O gerçekten de harika bir çalışma arkadaşı. O gerçekten de harika bir çalışma arkadaşı. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Wow. You two, lighten up. Your tarts are over. İkiniz, ışığın altında pastalar hakkında çalışıyorsunuz. Hadi ama. Uyanın artık. Tart dersleriniz sona erdi. İkiniz, ışığın altında pastalar hakkında çalışıyorsunuz. Hadi ama. Uyanın artık. Tart dersleriniz sona erdi. Hadi ama. Uyanın artık. Tart dersleriniz sona erdi. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Torts. Th... Whatever. Tazminat Hukuku hakkında aslında. Her neyse. Dersin adı Tazminat Hukuku. Her neyse. Tazminat Hukuku hakkında aslında. Her neyse. Dersin adı Tazminat Hukuku. Her neyse. Dersin adı Tazminat Hukuku. Her neyse. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Excuse me. Affedersiniz. Bakar mısınız? Affedersiniz. Bakar mısınız? Bakar mısınız? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Uh, could we have six shots of tequila, por favor? Altı bardak tekila alabilir miyiz, Lütfen? Rica etsem bize 6 shot tekila getirebilir misiniz? Altı bardak tekila alabilir miyiz, Lütfen? Rica etsem bize 6 shot tekila getirebilir misiniz? Rica etsem bize 6 shot tekila getirebilir misiniz? Something Borrowed-1 2011 info-icon
So games, fun, let's get this party started. Truth or dare. Bu partiyi oyunlarla eğlenerek başlatalım. Doğruluk mu cesaret mi? Hadi ama oyun oynayıp biraz eğlenelim. Parti başlasın. Doğruluk cesaretlik. Bu partiyi oyunlarla eğlenerek başlatalım. Doğruluk mu cesaret mi? Hadi ama oyun oynayıp biraz eğlenelim. Parti başlasın. Doğruluk cesaretlik. Hadi ama oyun oynayıp biraz eğlenelim. Parti başlasın. Doğruluk cesaretlik. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Darcy. Darcy. Something Borrowed-1 2011 info-icon
It'll be fun. Come on. Eğleneceğiz. Haydi. Eğlenceli olur. Hadi. Eğleneceğiz. Haydi. Eğlenceli olur. Hadi. Eğlenceli olur. Hadi. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Okay, fine. I'll start. Dare. Tamam, ben başIıyorum. Doğruluk. Tamam, pekala. Ben başlıyorum. Cesaretlik. Tamam, ben başIıyorum. Doğruluk. Tamam, pekala. Ben başlıyorum. Cesaretlik. Tamam, pekala. Ben başlıyorum. Cesaretlik. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Ask Rachel out on a real date instead of whatever this is. Rachel'a çıkma teklif et, şimdiki gibi olmasın. Rachel'a bu garip randevu yerine gerçek bir çıkma teklifi et. Rachel'a çıkma teklif et, şimdiki gibi olmasın. Rachel'a bu garip randevu yerine gerçek bir çıkma teklifi et. Rachel'a bu garip randevu yerine gerçek bir çıkma teklifi et. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Darce. We're just friends. Darce. biz sadece arkadaşız. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Fine. Then ask me out. O zaman bana teklif et. Tamam. Bana sor o zaman. O zaman bana teklif et. Tamam. Bana sor o zaman. Tamam. Bana sor o zaman. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Hey, don't look at me. Bana bakma hiç. Bana bakma sakın. Bana bakma hiç. Bana bakma sakın. Bana bakma sakın. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Who are you? Who am I? I, counselor, am fun. Kimsin sen? Ben kim miyim? Ben eğlencenin ta kendisiyim, avukat bey. Sen de kimsin? Kim miyim? Bir eğlence danışmanıyım. Kimsin sen? Ben kim miyim? Ben eğlencenin ta kendisiyim, avukat bey. Sen de kimsin? Kim miyim? Bir eğlence danışmanıyım. Sen de kimsin? Kim miyim? Bir eğlence danışmanıyım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Which you look like you could use a lot more of. Sevimli görünüyorsun ama çok kabasın, biraz daha sevimliliğini kullanabilirsin. Yani daha fazla eğlenebileceğin birisi. Sevimli görünüyorsun ama çok kabasın, biraz daha sevimliliğini kullanabilirsin. Yani daha fazla eğlenebileceğin birisi. Yani daha fazla eğlenebileceğin birisi. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, is that so? DARCY: Mm hm. Öyle demek? Demek öyle? Hı hı. Öyle demek? Demek öyle? Hı hı. Demek öyle? Hı hı. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Yeah, it is fun, so I'm willing to share. Eğlenceliymiş, ben de paylaşmak istiyorum. Evet, aynen öyle. O yüzden bunu paylaşmak istedim. Eğlenceliymiş, ben de paylaşmak istiyorum. Evet, aynen öyle. O yüzden bunu paylaşmak istedim. Evet, aynen öyle. O yüzden bunu paylaşmak istedim. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Are you always this obnoxious? Ha ha ha. Hep böyle uygunsuz musundur? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? Hep böyle uygunsuz musundur? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Yes. I am. Does that surprise you? DEX: Yeah. Öyleyimdir. Şaşırdın mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Öyleyimdir. Şaşırdın mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Surprise me? No. You seem like trouble. Şaşırmadım. Belanın ta kendisi gibi duruyorsun. Şaşırtmak mı? Hayır. Daha çok baş belası gibisin. Şaşırmadım. Belanın ta kendisi gibi duruyorsun. Şaşırtmak mı? Hayır. Daha çok baş belası gibisin. Şaşırtmak mı? Hayır. Daha çok baş belası gibisin. Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: Trouble? Bela mı? Baş belası mı? Bela mı? Baş belası mı? Baş belası mı? Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: Rachel. Rachel. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Did you hear me? Rachel? Beni duyuyor musun? Rachel? Beni duyuyor musun? Rachel* Beni duyuyor musun? Rachel? Beni duyuyor musun? Rachel* Beni duyuyor musun? Rachel* Something Borrowed-1 2011 info-icon
Veil, no veil? Duvak olsa mı olmasa mı? Duvak olsun mu, olmasın mı? Duvak olsa mı olmasa mı? Duvak olsun mu, olmasın mı? Duvak olsun mu, olmasın mı? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Veil. Olsun. Duvak. Olsun. Duvak. Duvak. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Veil. Duvaklı oluyor. Duvak. Duvaklı oluyor. Duvak. Duvak. Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: Oh, come on, Rachel. I mean, really. Haydi, Rachel. Cidden diyorum. Hadi ama, Rachel. Gerçekten söylüyorum. Haydi, Rachel. Cidden diyorum. Hadi ama, Rachel. Gerçekten söylüyorum. Hadi ama, Rachel. Gerçekten söylüyorum. Something Borrowed-1 2011 info-icon
You're 30, you can't afford to be picky. 30 yaşındasın, bu kadar titizliği kaldıramazsın. Sen 30 yaşında insansın, bu kadar mızmız olmamalısın. 30 yaşındasın, bu kadar titizliği kaldıramazsın. Sen 30 yaşında insansın, bu kadar mızmız olmamalısın. Sen 30 yaşında insansın, bu kadar mızmız olmamalısın. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, my God. I can't believe I forgot to tell you. Guess who thinks you're hot. Az daha sana söylemeyi unutuyordum. Tahmin et kim senin ateşli olduğunu düşünüyor? Aman Tanrım. Sana söylemeyi unuttum. Bil bakalım kim seni seksi buluyor? Az daha sana söylemeyi unutuyordum. Tahmin et kim senin ateşli olduğunu düşünüyor? Aman Tanrım. Sana söylemeyi unuttum. Bil bakalım kim seni seksi buluyor? Aman Tanrım. Sana söylemeyi unuttum. Bil bakalım kim seni seksi buluyor? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Dex's friend, Marcus. He was at your party. Dex'in arkadaşı, Marcus. Doğum günü partindeydi. Dex'in arkadaşı, Marcus. Doğumgünü partindeydi Dex'in arkadaşı, Marcus. Doğum günü partindeydi. Dex'in arkadaşı, Marcus. Doğumgünü partindeydi Dex'in arkadaşı, Marcus. Doğumgünü partindeydi Something Borrowed-1 2011 info-icon
Yeah, no. What? Olmaz. Ne? Boşversene. Ne? Olmaz. Ne? Boşversene. Ne? Boşversene. Ne? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, my God. You're like... Tanrım, sen tam da... Tanrım, sen var ya... Tanrım, sen tam da... Tanrım, sen var ya... Tanrım, sen var ya... Something Borrowed-1 2011 info-icon
Whatever. So guess what I did. Her neyse. Tahmin et ne yaptım. Neyse. Bil bakalım ne yaptım. Her neyse. Tahmin et ne yaptım. Neyse. Bil bakalım ne yaptım. Neyse. Bil bakalım ne yaptım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
I convinced Marcus to take the last bedroom in the Hamptons house. Marcus'u Hamptonların evindeki son odayı kiralaması için ikna ettim. Marcus'u Hampton'ın evindeki son yatakodasını alması için ikna ettim. Marcus'u Hamptonların evindeki son odayı kiralaması için ikna ettim. Marcus'u Hampton'ın evindeki son yatakodasını alması için ikna ettim. Marcus'u Hampton'ın evindeki son yatakodasını alması için ikna ettim. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Darcy. What? It�ll be so fun. Darcy. Ne oldu? Eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. Darcy. Ne oldu? Eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. Darcy. Ne? Çok eğlenceli olacak. Something Borrowed-1 2011 info-icon
It'll be like your own little live in boy toy. Sanki elinde yaşayan bir erkek oyuncak varmış gibi olacak. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Actually, I'm gonna have to work most weekends. Aslında çoğu hafta sonu çalışıyorum. Aslına bakarsan, genelde haftasonları çalışıyor oluyorum. Aslında çoğu hafta sonu çalışıyorum. Aslına bakarsan, genelde haftasonları çalışıyor oluyorum. Aslına bakarsan, genelde haftasonları çalışıyor oluyorum. Something Borrowed-1 2011 info-icon
RACHEL: Hey. ETHAN: Hey. Selam. Selam. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Can't believe I'm doing this. Bunu yaptığıma inanamıyorum. Hala bunu yaptığıma inanamıyorum. Bunu yaptığıma inanamıyorum. Hala bunu yaptığıma inanamıyorum. Hala bunu yaptığıma inanamıyorum. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, stop it. It's one weekend. It's gonna be beautiful. You can write. Sadece bir hafta sonu. Eğlenceli olacak. Yazı yazabilirsin. Kes şunu. Sadece bir haftasonu. Güzel olacak. Yazını yazabilirsin. Sadece bir hafta sonu. Eğlenceli olacak. Yazı yazabilirsin. Kes şunu. Sadece bir haftasonu. Güzel olacak. Yazını yazabilirsin. Kes şunu. Sadece bir haftasonu. Güzel olacak. Yazını yazabilirsin. Something Borrowed-1 2011 info-icon
What are you talking about? Ne diyorsun? Ne saçmalıyorsun sen? Ne diyorsun? Ne saçmalıyorsun sen? Ne saçmalıyorsun sen? Something Borrowed-1 2011 info-icon
The Hamptons are like a zombie movie directed by Ralph Lauren. Hampton ailesi Ralp Lauren tarafından yönetilmiş bir zombi filmi gibidir. Hamptonlar Ralph Lauren'in yönettiği bir zombi filminden fırlamış gibiler. Hampton ailesi Ralp Lauren tarafından yönetilmiş bir zombi filmi gibidir. Hamptonlar Ralph Lauren'in yönettiği bir zombi filminden fırlamış gibiler. Hamptonlar Ralph Lauren'in yönettiği bir zombi filminden fırlamış gibiler. Something Borrowed-1 2011 info-icon
And I won't be doing a lot of writing... Yazmaktan çok yapacağım şey ise... Ayrıca oraya gittiğimde senin Marco'nun çevresindeki... Yazmaktan çok yapacağım şey ise... Ayrıca oraya gittiğimde senin Marco'nun çevresindeki... Ayrıca oraya gittiğimde senin Marco'nun çevresindeki... Something Borrowed-1 2011 info-icon
...seeing as how I'm your sexual chaperone from Marco. ...Marco’nun çevresindeki seksüel partner olmak olacak. ...seksüel partnerin olmaktan yazımı yazamayacağım. ...Marco’nun çevresindeki seksüel partner olmak olacak. ...seksüel partnerin olmaktan yazımı yazamayacağım. ...seksüel partnerin olmaktan yazımı yazamayacağım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Marcus. Marky. Marcus. Marky. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Marcus. Doesn't matter. Marcus. Fark etmez. Marcus. Fark yapmaz. Marcus. Fark etmez. Marcus. Fark yapmaz. Marcus. Fark yapmaz. Something Borrowed-1 2011 info-icon
No. Yikes. Olamaz. Eyvah. Olamaz. Eyvah eyvah. Olamaz. Eyvah. Olamaz. Eyvah eyvah. Olamaz. Eyvah eyvah. Something Borrowed-1 2011 info-icon
No, please tell me he's not coming. Lütfen bana onun gelmediğini söyle. Hayır, lütfen bana onun da gelmediğini söyle. Lütfen bana onun gelmediğini söyle. Hayır, lütfen bana onun da gelmediğini söyle. Hayır, lütfen bana onun da gelmediğini söyle. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Good night, everybody. Darcy, be nice. Herkese iyi geceler. Darcy, düzgün davran. Herkese iyi geceler. Darcy, nazik ol. Herkese iyi geceler. Darcy, düzgün davran. Herkese iyi geceler. Darcy, nazik ol. Herkese iyi geceler. Darcy, nazik ol. Something Borrowed-1 2011 info-icon
What's with the backpack, Ethan? Like 1982. Çanta ne iş, Ethan? 1982'den kalmış gibi. Bu nasıl bir çanta böyle, Ethan? 1982'den kalma gibi. Çanta ne iş, Ethan? 1982'den kalmış gibi. Bu nasıl bir çanta böyle, Ethan? 1982'den kalma gibi. Bu nasıl bir çanta böyle, Ethan? 1982'den kalma gibi. Something Borrowed-1 2011 info-icon
You're lame. You're lame. İğrençsin. Esas sen iğrençsin. Yetersiz. Sensin yetersiz. İğrençsin. Esas sen iğrençsin. Yetersiz. Sensin yetersiz. Yetersiz. Sensin yetersiz. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Hey. What's up, buddy? Hey, look who it is. It's this guy. Dostum nasıI gidiyor? Bak burada kim var. O adam. Nasılsın dostum? Bakın kimler gelmiş. İşte o eleman. Dostum nasıI gidiyor? Bak burada kim var. O adam. Nasılsın dostum? Bakın kimler gelmiş. İşte o eleman. Nasılsın dostum? Bakın kimler gelmiş. İşte o eleman. Something Borrowed-1 2011 info-icon
MARCUS: Dude. Three chicks, three dudes. Üç hatun, üç erkek. Dostum. 3 kız ve 3 erkek. Üç hatun, üç erkek. Dostum. 3 kız ve 3 erkek. Dostum. 3 kız ve 3 erkek. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Hi. ETHAN: Thanks, bro. Selam. Teşekkürler kardeşim. Selam. Sağol dostum. Selam. Teşekkürler kardeşim. Selam. Sağol dostum. Selam. Sağol dostum. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Get on in there, doggie. Don't touch me, though. Gir içeri, kuçu kuçu. Bana dokunma. Gir bakalım içeri, kuçukuçu. Bana sakın dokunma. Gir içeri, kuçu kuçu. Bana dokunma. Gir bakalım içeri, kuçukuçu. Bana sakın dokunma. Gir bakalım içeri, kuçukuçu. Bana sakın dokunma. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Here... That's all right. I got it. RACHEL: No, it's okay. I got it. Thank you. Aldım ben. Sorun değil, aldım. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. Aldım ben. Sorun değil, aldım. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. İşte... Sorun değil. Hallettim. Sorun değil, tamam. Teşekkürler. Something Borrowed-1 2011 info-icon
I got that one. Bunu da ben koyayım. Şunu koyuyorum. Bunu da ben koyayım. Şunu koyuyorum. Şunu koyuyorum. Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: By the way, Ethan, you're sleeping in a little girl's room. Ethan, bu arada küçük kızların odasında yatacaksın. Bu arada, Ethan, sen küçük kız odasında kalacaksın. Ethan, bu arada küçük kızların odasında yatacaksın. Bu arada, Ethan, sen küçük kız odasında kalacaksın. Bu arada, Ethan, sen küçük kız odasında kalacaksın. Something Borrowed-1 2011 info-icon
ETHAN: Oh, great. You're gross. Aman ne güzel. Berbatsın. Aa, harika. İğrençsin. Aman ne güzel. Berbatsın. Aa, harika. İğrençsin. Aa, harika. İğrençsin. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Pay the toll. Pay the toll. Geçiş ücretini öde. Gişe ücreti. Gişe ücreti. Geçiş ücretini öde. Gişe ücreti. Gişe ücreti. Gişe ücreti. Gişe ücreti. Something Borrowed-1 2011 info-icon
I'll get one later. DARCY: Sun waiting for us! Daha sonra da alabilirim. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! Daha sonra da alabilirim. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! Sonra ödesen de olur. Güneş bizi bekliyor! Something Borrowed-1 2011 info-icon
DEX: You ready? You ready? Whoo! Hazır mısınız? Hazır mıyız? Hazır mıyız? Hazır mısınız? Hazır mıyız? Hazır mıyız? Hazır mıyız? Hazır mıyız? Something Borrowed-1 2011 info-icon
MARCUS: The Hamptons, baby, huh? The Hamptons'a gidiyoruz bebeğim. Hampton'lar ha? The Hamptons'a gidiyoruz bebeğim. Hampton'lar ha? Hampton'lar ha? Something Borrowed-1 2011 info-icon
Oh, my God, you guys. Welcome. Aman tanrım. Hoş geldiniz. Aman Tanrım, çocuklar. Hoşgeldiniz. Aman tanrım. Hoş geldiniz. Aman Tanrım, çocuklar. Hoşgeldiniz. Aman Tanrım, çocuklar. Hoşgeldiniz. Something Borrowed-1 2011 info-icon
DARCY: Oh, my God. Honey. Honey. Aman tanrım. Bebeğim. Tanrım. Tatlım, tatlım. Aman tanrım. Bebeğim. Tanrım. Tatlım, tatlım. Tanrım. Tatlım, tatlım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
MARCUS: Save it for the honeymoon. DARCY: Yes. Bunu balayı için bekletiyorum. Bunu da balayına sakla. Evet. Bunu balayı için bekletiyorum. Bunu da balayına sakla. Evet. Bunu da balayına sakla. Evet. Something Borrowed-1 2011 info-icon
I'd like to make a toast. Kadeh kaldırmak istiyorum. Ben bir tost yapacağım. Kadeh kaldırmak istiyorum. Ben bir tost yapacağım. Ben bir tost yapacağım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
Here... Bu... Bu yaz... Bu... Bu yaz... Bu yaz... Something Borrowed-1 2011 info-icon
...is to my last and best summer of my former life... benim Bayan Dexter Thaler olmadan... ...benim Bayan Dexter Thaler olmadan önceki... benim Bayan Dexter Thaler olmadan... ...benim Bayan Dexter Thaler olmadan önceki... ...benim Bayan Dexter Thaler olmadan önceki... Something Borrowed-1 2011 info-icon
...before I become Mrs. Dexter Thaler. ...önceki hayatımdaki sonuncu ve en iyi yaz mevsimim. ...geçmiş hayatımın en güzel ve en son yazı olacak. ...önceki hayatımdaki sonuncu ve en iyi yaz mevsimim. ...geçmiş hayatımın en güzel ve en son yazı olacak. ...geçmiş hayatımın en güzel ve en son yazı olacak. Something Borrowed-1 2011 info-icon
May we all come up here as often as possible before Labor Day... İşçi günü gelmeden oldukça kısa aralıklarla buraya gelip... Çalışma günleri gelmeden, buraya elimizden geldiğince sık sık gelmeli ve... İşçi günü gelmeden oldukça kısa aralıklarla buraya gelip... Çalışma günleri gelmeden, buraya elimizden geldiğince sık sık gelmeli ve... Çalışma günleri gelmeden, buraya elimizden geldiğince sık sık gelmeli ve... Something Borrowed-1 2011 info-icon
...and spend the summer full of sun, fun, drinking, partying... ...yazı güneş, eğlence, içki ve parti yapmakla harcamalıyız. ...deniz, kum, güneş, eğlence ve içkinin tadını çıkarmalıyız. ...yazı güneş, eğlence, içki ve parti yapmakla harcamalıyız. ...deniz, kum, güneş, eğlence ve içkinin tadını çıkarmalıyız. ...deniz, kum, güneş, eğlence ve içkinin tadını çıkarmalıyız. Something Borrowed-1 2011 info-icon
We should do some shots. Biraz daha içmeliyiz. Hadi biraz shot yapalım. Biraz daha içmeliyiz. Hadi biraz shot yapalım. Hadi biraz shot yapalım. Something Borrowed-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 151129
  • 151130
  • 151131
  • 151132
  • 151133
  • 151134
  • 151135
  • 151136
  • 151137
  • 151138
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact