Search
English Turkish Sentence Translations Page 151007
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Everyone laughs behind my back. | Herkes arkamdan gülüyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| A girl your age with the teacher? | Senin yaşında bir kız bir öğretmenle? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| The teacher? | Öğretmen? Bu ne küstahlık! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Lying is the worst! | Yalan en kötüsüdür! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Nothing happened. You're lying! | Hiç bir şey olmadı. Yalan söylüyorsun! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Stop running my life! | Hayatımı yönetmeyi artık bırak! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| "Stand straight! Look at me! " | "Karşımda dur ve bana bak!" Çok zenginlerdi ve kral hep ilk onlara danışırdı. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You want to control everything! | Herşeyi kontrol etmek istiyorsun! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Know what family you belong to? | Hangi ailenin ferdi olduğunu bil? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Nobility! | Asalet! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Your father's family went to the Sorbonne! | Babanın ailesi Sorbonne'a gitmişti! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| They were so rich, the king always consulted them first. | Çok zenginlerdi ve kral hep ilk onlara danışırdı. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Their houses were palaces! | Saraylarda oturuyorlardı! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Palaces? | Saraylar? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Were the soap dishes made of gold? | Sabunlukların altından yapıldığı saraylar mı? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| The walls too? | Duvarlarda? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| How dare you! All of you! | Ne kadar küstahsın! Hepiniz! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| There were no barbers or shoemakers? | Ayakkabıcı ve berber bile yok muydu? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| All personal friends of the king? | Kralın bütün arkadaşları mı? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| What a sociable king! | Ne kadar sosyal bir kralmış! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| All Jews in Morocco were his friends! | Fas'daki bütün yahudiler onun arkadaşlarıydı! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Why all these lies? | Bütün bu yalanlar ne? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I don't know who I am anymore! | Artık kim olduğumu bile bilmiyorum! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I can't believe this! | İnanmıyorum! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| And if you told the truth? | Peki ya gerçeği söyleseydin? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You'd lose people's respect? | İnsanların saygısını kaybedecekmiydin? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| All this stuff about honor, culture! | Onur, kültür hakkında söylediğin bütün bu saçmalıklar! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| What's going on? Papa... | Ne oluyor burada? Baba... | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Go get your mother a glass of water. | Git annene bir bardak su getir. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| But Papa... Quick! | Ama baba... Çabuk! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I knew nothing | Ailemin evlilik problemleri | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| of my parent's marriage problems | hakkında hiç bir şey bilmiyorum. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| and of course I didn't know | ve tabi Nicole'ün annesinin | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| that Nicole's mother sent mine to have | benimkine yolladığı özel tedavinin ne olduğunu da | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| a special treatment... | bilmiyorum... | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| She has to pee into the pot. | Kaba işemeli. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| She shouldn't feel ashamed. | Utanmamalı. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Thanks to this pee, she'll get him back. | Bu çiş sayesinde onu geri alacak. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| The brew will give your rival problems. | Bu bira(brew) senin bütün rekabet problemlerini çözecek. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Guaranteed! | Garantidir! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Simone, what a pretty dress! | Simone, ne kadar güzel bir kıyafet! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| It's an old dress. | Bu eski bir kıyafet. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Don't go to the game. You're too tired. | Oyuna gitme. Çok yorgunsun. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I won't have people thinking | İnsanların hakkımda düşünmesine müsade etmemeliyim. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I don't dare show my face in public. | Kendimi insanlara göstermek için cesaretlendirmeliyim. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| How often do Europeans come out here! | Avrupalılar ne sıklıkla buraya geliyor ki! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Lots of celebrities came over from Tel Aviv. | Ünlülerin çoğu Tel Aviv'den geliyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Even that shit factory director. | Bu b.ktan fabrikanın müdürü bile oradan geliyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Look at all these people! | Bütün şu insanlara bak! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Just to see Moroccans and Indians | Faslı ve Hintlilerin, İngilizlerle olan | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| compete with the English. | rekabetini izlemek için gelmişler. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| What a country! | Ne ülke ama! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Things are getting better and better. | Bazı şeyler git gite güzelleşiyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| This town will grow. | Bu kasaba daha da büyüyecek. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Yosi, if you score a goal, | Yosi, eğer gol atarsan, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| look at me, I'll wave to you. | bana bak, sana el sallayacağım. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| There are no goals. So what is there? | Gol diye birşey yok. Ne var öyleyse? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I don't understand the rules yet, | Kuralları tam olarak anlamadım, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| but what counts is having a game. | ama kim takar ki. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Simone, you look sensational! | Simone, göz kamaştırıcısın! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Got a second? | Bir saniye? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Later, I have to get ready. | Bir saniye, hazırlanmam gerekiyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You're an educated man. | Sen eğitimli bir insansın. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I respect everyone | Herkese saygılıyımdır, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| but I won't allow even you to hurt my daughter. | ama kızımı incitmene müsade edemem. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Have you seen Nicole? | Nicole'ü gördün mü? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Go for it! I'm running! | Git al şunu! Koşuyorum! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Is it our point? | Bu sayı bizim miydi? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| The ball fell in the gorge! | Top vadiye düştü! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Why aren't you at the match? | Neden maça gelmedin? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Did you fight with Asaf? | Asaf'la mı tartıştın? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| In "Wild in the Streets" someone says: | "Wild in the Streets"'de birisi şöyle diyordu: | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Never trust anyone over 30. | 30'un üzerindeki kimseye güvenme. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| That's true, they're not honest. | Dürüst olmadıkları doğru. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| They're hypocrites. | İki yüzlüler. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| I'll go crazy like my mother. | Annem gibi delireceğim. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Stop it and come to the match. | Kes şunu da oyuna gel. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| They're not all like that. | Hepsi böyle değil. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Yes, they are! | Hayır, hepsi böyle! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| All of them, believe me! | Hepsi, inan bana! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| My mother, my father, | Annem, babam, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| your mother, your father. | senin annen, senin baban. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| My father? Your father too! | Babam mı? Senin baban da! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Think he's any better? | Onun daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Stop being such a hypocrite! | Bu kadar iki yüzlü olmayı bırak! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You observe other people's lives, | Başka insanların hayatlarına bakıyorsun, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| but you won't look at your own! | ama kendininkine bakmıyorsun! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Is your dad less a hypocrite than my crazy mom? | Senin baban benim annemden daha mı az iki yüzlü? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| He too plays the family man, | O da aile babasını oynuyor, | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| then sneaks out | sonra dışarı süzülüp | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| to see Simone. Everyone knows! | Simone'a gidiyor. Bunu herkes biliyor! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| He'd never do that! | O böyle bir şey yapmazdı! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You must be naive or very stupid! | Ya çok safsın, ya da çok aptalsın! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Not stupid actually, showing off with your Shakespeare! | Shakespeare hakkında yaptıpğın gösterine bakarsak, aslında aptal değilsin! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| How can you be so ignorant? | Nasıl bu kadar cahil olabiliyorsun? | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| That's what life is! | Hayat böyle bir şey işte! | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| It's been going on for months. | Bu ilişki aylardır devam ediyor. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| You're not laughing so much now. | Şimdi o kadar gülemiyorsun. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| Put that in your book | Bunu da kitabına yaz | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 | |
| and see if it's funny. It's not true. | ve komik bul. Bu doğru olamaz. | Sof Ha'Olam Smola-1 | 2004 |