Search
English Turkish Sentence Translations Page 150913
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It's very effective, Tony. | lt's very effective, Tony. Bu çok efektif, Tony. Çok etkili, Tony. Bu cok yararli oldu Tony Bu çok etkileyici Tony. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not too subtle, but effective. | lt's not too subtle, but effective. Çok kurnazca değil ama efektif. Pek ince değil, ama etkili. Tahmin etmesi zor degildi ama yinede yararli oldu. Çok kurnazca değil ama etkileyici. | Snatch-2 | 2000 | |
| Uzbekistanian? I've been dealing with those sneaky Russian dogs. | Uzbekistanian? l've been dealing with those sneaky Russian dogs. Özbekistan? Bir süredir o sinsi Rus itleri ile ilgileniyordum. Özbekistan mı? O üçkağıtçı Rus köpekleriyle iş yapıyorum. Ozbek mi Ben bu sinsi Rus kopekleriyle ugrasiyordum. Özbekistan mı? Bir süre o sinsi Rus itleri ile uğraştım. | Snatch-2 | 2000 | |
| ...and you nicked all our savings. | ... ve sen tüm paramızı çaldın. | Snatch-2 | 2000 | |
| I can't make him do it, can l? | l can't make him do it, can l? Onu yapamaya zorlayabilirmiyim? Zorla maça çıkaramam ya? Onu zorla dovusturemem, oyle degil mi? Onu yapmaya zorlayamam değil mi? | Snatch-2 | 2000 | |
| I want that pikey to fight. | l want that pikey to fight. O çingenenin dövüşmesini istiyorum. O göçebeyi istiyorum. O cingenenin dovusmesini istiyorum. O çingenenin dövüşmesini istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| ... to burn Mickey's mum's caravan. | ...to burn Mickey's mum's caravan. ...iyi bir fikir olduğunu düşüyordu. ... iyi fikir olduğunu düşündü. ...iyi bir fikir oldugunu sandi. ...iyi bir fikir olduğunu düşüyordu. | Snatch-2 | 2000 | |
| ...follow me and I'll fucking shoot you. | ...follow me and l'll fucking shoot you. ...takip edersen seni vururum. Takip ederseniz, sizi gebertirim. ...arkamdan gelin de, sizi vurayim. ...takip edersen seni vururum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I've got the gun, son. I think it's you who should behave. | l've got the gun, son. l think it's you who should behave. Silah bende, evlat. Sanırım sen sakin olmalısın. Silah bende, oğlum. Siz haddinizi bilin. Silah bende, evlat. Sanirim sen davranislarini duzeltsen daha iyi olur. Silah bende, evlat. Sanırım sen kendine gelmelisin. | Snatch-2 | 2000 | |
| You want to see if I've got the minerals? | You want to see if l've got the minerals? Minerallere sahipmiyim görmnek istermisin? Cesaretimi görmek mi istiyorsun? Yapip yapamiyacagimi gormek ister misin? Kurşun var mı görmek ister misin? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll do the fight before he causes any more carnage. | l'll do the fight before he causes any more carnage. Dövüşeceğim, çünkü daha fazla katliam istemiyorum. O başka cinayet işlemeden maça çıkacağım. Daha fazla katliam yapilmadan, dovusu yapicam. Dövüşeceğim, çünkü daha fazla kan dökülmesini istemiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| And if he'd said no... | And ifhe'd said no... Ve eğer hayır deseydi... Hayır deseydi, manzara... Eger hayir deseydi... Ve eğer hayır deseydi... | Snatch-2 | 2000 | |
| ... it could've been a shite sight worse. | ...it could've been a shite sight worse. ...durum çok daha boktan olabilirdi. ... daha berbat olabilirdi. ...isler cok daha boktan olucakti. ...durum çok daha boktan olabilirdi. | Snatch-2 | 2000 | |
| I should've known. | l should've known. Bilmeliydim. Bilmeliydim. Bilmeliydim. Tahmin etmeliydim. | Snatch-2 | 2000 | |
| Well, what was I supposed to do? He set the dogs on me. Look. | Well, what was l supposed to do? He set the dogs on me. Look. Şey, ne yapmalıyım? Köpekleri üzerime saldı. Bak. Ne yapmalıydım? Köpekleri üstüme saldı. Bak. Ne yapmami bekliyordunuz?, kopekleri ustume saldi. Bakin. E, ne yapmamı bekliyordunuz? Köpekleri üzerime saldı. Bak. | Snatch-2 | 2000 | |
| I hate Russians. I'll take care of him. | l hate Russians. l'll take care of him. Ruslardan nefret ediyorum. Onun icabına ben bakacağım. Ruslardan nefret ederim. İcabına bakarım. Ruslardan nefret ediyorum. Onun icabina bakarim. Ruslardan nefret ederim. Onun icabına ben bakacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I think you got something to tell us. Take it easy, Rosebud. | l think you got something to tell us. Take it easy, Rosebud. Sanırım bize söyleceğin bir şey var. Sakin ol, Rosebud. Galiba bize diyeceğin var. Sakin ol, oğlum. Sanirim bize soylemen gereken bir sey var. Sakin ol, Rosebud. Sanırım bize birşey söyleyeceksin. Sakin ol, Rosebud. | Snatch-2 | 2000 | |
| I've got extra loud blanks, just in case. | l've got extra loud blanks, just in case. Bende estra ses kaseleri var, gerekirse diye. Yüksek sesli kuru sıkım da var. Ne olur ne olmaz diye ekstra gurultulu kuru sIkI mermide doldurdum. Ayrıca ekstra ses kasetleri var, gerekirse diye. | Snatch-2 | 2000 | |
| In case we have to deafen them to death? | ln case we have to deafen them to death? Gerekirse onlarla ölümüne mi çarpışacağız? Sağır ederek mi öldüreceğiz? Gerekirse onlari sagir edip oldurelim diye mi? Gerekirse onlarla ölümüne mi çarpışacağız? | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not just he. Three fellas went in the house. | lt's not just he. Three fellas went in the house. O sadece o değil. 3 herif onunla beraber eve girdi. Yalnız o değil. Üç adam eve girdi. Sadece o degil. Uc kisi girdiler o eve. O sadece o değil. 3 herif beraber eve girdi. | Snatch-2 | 2000 | |
| I want you to bury him. | l want you to bury him. Onu saklamanı istiyorum. Gömün. Onu gommek istiyorum. Onu gömmeni istiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I think we should get you a new gun. | l think we should get you a new gun. Bence sana yeni bir silah almalıyız. Sana yeni silah alalım. Sanirim sana yeni bir silah almaliyiz. Bence sana yeni bir silah almalıyız. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not in sync with evolution. Shut up. | lt's not in sync with evolution. Shut up. Evrime uygun değil. Kapa çeneni. Evrimle eşzamanlı değil. Saçmalama. Evrim`e uymuyor. Kapa ceneni. Evrime uygun değil. Kes sesini. | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you want to shoot him? It's a little noisy. | Do you want to shoot him? lt's a little noisy. Onu vurmak istiyormsun? Bu biraz gürültülü olur. Vuralım mı? Biraz gürültülü. Onu vurmak ister misin? Bu biraz gurultulu olur. Vurmak ister misin? Çok gürültülü olmaz mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| Do you want to kill him or not? I'll cut him. I got a blade. | Do you want to kill him or not? l'll cut him. l got a blade. Onu öldürmek istiyorumusun istemiyormusun? Onu keseceğim. Öldürecek miyiz ha? Ben keserim. Satırım var. Onu oldurmek istiyor musun istemiyor musun? Onu kesicem. Bicagim var. Onu öldürmek istiyor musun istemiyor musun? Onu keseceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| I didn't mean try it in the car, Sol, you arsehole! | l didn't mean try it in the car, Sol, you arsehole! Ben onu arabanın içinde dene demedim.Sol, seni g.t deliği. Arabada denemeni kastetmedim. Sol, seni serseri! Arabanin icinde denemeni kastetmemistim, seni gerizekali. Ben onu arabanın içinde dene demedim, seni götüne koduğum. | Snatch-2 | 2000 | |
| no, not me. I wouldn't know what to do. | No, not me. l wouldn't know what to do. Hayır, ben değil. Ben ne yapacağımı bilemedim. Hayır. Ne yapacağımı bilemem. Hayir istemem. Kullanmayi bilmem. Hayır, ben değil. Ben ne yapacağımı bilemem. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's a knife, for God's sake. | lt's a knife, for God's sake. Bu bir bıçak, Tanrı adına. Tanrı aşkına, bıçak bu. Bu sadece bir bicak, tanri askina. Tanrı aşkına, bu sadece bir bıçak. | Snatch-2 | 2000 | |
| Is that Boris? | ls that Boris? Bu Boris mi? Şu Boris mi? Su Boris degil mi? Bu Boris mi? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm sorry for causing a scene, Tony. | l'm sorry for causing a scene, Tony. Sahne yaptığım için özür dilerim, Tony. Bunun için özür dilerim, Tony. Kusura bakma, Tony. Şüphe çektiğim için özür dilerim, Tony. | Snatch-2 | 2000 | |
| I can't leave him in here, can l? | l can't leave him in here, can l? Onu burada bırakamam, değil mi? Burada bırakamam ya. Onu burda birakamam, oyle degil mi? Onu burada bırakamam, değil mi? | Snatch-2 | 2000 | |
| I thought you wanted to get cleaned up. Bathroom's back there. | l thought you wanted to get cleaned up. Bathroom's back there. Temizlenmek isteyeceğini düşünüyordum. Banyo arkada. Üstünü temizleyeceksin sanıyordum. Banyo arkada. Ustunu basini temizlemek istedigini saniyorum, Tuvalet surda. Temizlenmek istediğini düşünüyordum. Banyo arkada. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't want to go in there. He's a dangerous bastard. | l don't want to go in there. He's a dangerous bastard. Oraya girmek istemiyorum. O çok tehlikeli bir piç. Girmek istemiyorum. O herif tehlikeli. Ben oraya girmek istemem. O pic tehlikeli biri. Oraya girmek istemiyorum. O çok tehlikeli bir piç. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't care if he's got fucking hazelnuts. | l don't care if he's got fucking hazelnuts. Fındıklarla ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Hindistan cevizi olsa ne yazar. Deli olup olmamasi umrumda degil. Fındıklarla ne yaptığı benim sikimde değil. | Snatch-2 | 2000 | |
| I want a gun that works, and I'm gonna tell him. | l want a gun that works, and l'm gonna tell him. Ben çalışan bir silah istiyorum ve ona söyleyeceğim. Gerçek bir silah istiyorum ve bunu ona söyleyeceğim. Calisan bir silah istiyorum, ve bunu ona soyliyecegim. Ben çalışan bir silah istiyorum ve ona söyleyeceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| Well, come on, then before "zee" Germans get here. | Well, come on, then before ''zee'' Germans get here. Şey, haydi, o zaman ''zi'' Almanlar gelmeden. Hadi o zaman. Naziler gelmeden. Hadi o zaman su Almanlar gelmeden. Şey, haydi, o zaman Şu Almanlar gelmeden. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't want a fuss or to put a bullet in your face... | l don't want a fuss or to put a bullet in your face... Ben gürültü çıkarmak veya yüzüne bir kurşun sıkmak istemiyorum... İtiraz istemiyorum. Suratını dağıtmak da. Gurultu cikarmak, ya da suratina bir kursun sIkmak istemiyorum... Gürültü çıkarmak veya yüzüne bir kurşun sıkmak istemiyorum... | Snatch-2 | 2000 | |
| ...but unless you give me what I want there will be fucking murders. | ...but unless you give me what l want there will be fucking murders. ...ama bana istediğimi vermezseniz, lanet olası cinayetler olacak. Ama istediğim şeyi vermezsen, birkaç cinayet olacak. ...fakat bana istedigim seyi vermezsen burda bir cinayet islenecek. ...ama bana istediğimi vermezseniz, lanet olası cinayetler olacak. | Snatch-2 | 2000 | |
| The fact that you've got " Replica" written on the side of your gun... | The fact that you've got ''Replica'' written on the side of your gun... Silahının yanına yazılmış olan ''Taklit'' gerçeği.. Sizin silahlarınızın yan tarafında '' Kopya'' ... Gercek su ki, yaninda 'Sahte' yazan silahlariniz var... Esasında silahının yanında TAKLİT yazıyor. | Snatch-2 | 2000 | |
| ...and the fact that I've got " Desert Eagle .50" ... | ...and the fact that l've got ''Desert Eagle .50''... ...ve benim yanına ''Desert Eagle .50''... ...ve benimkinin yan tarafında '' Çöl Kartalı .50'' ... ...Benimkinin yaninda ise ... ...ve esasında benimkinin yanında ''Desert Eagle .50'' ... | Snatch-2 | 2000 | |
| I will. I'll shoot you. | l will. l'll shoot you. Buracağım. Seni vuracağım. Vuracağım. Vuracağım seni. Vurucam, seni vurucam. Vuracağım. Seni vuracağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| Pass me case or I shoot you. | Pass me case or l shoot you. Çantayı bana ver yoksa seni vururum. Çantayı ver, yoksa seni vururum. Cantayi bana uzat yoksa seni vururum. Çantayı bana ver yoksa seni vururum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll show you. | l'll show you. Sana göstereceğim. Sana gösteririm. Sana gostericem. Sana göstereceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| Don't get attached to it. It's going to Brick Top. | Don't get attached to it. lt's going to Brick Top. Sakın onu düşünme. O Tuğla kafaya gidiyor. Ona bağlanma. Tuğla Kafa'ya gidecek. Ona fazla alisma. O tugla kafa`ya gidiyor. Çok alışma. O Baş Tuğla'ya gidiyor. | Snatch-2 | 2000 | |
| now leave that dog here. I'm gonna leave the dog here. | Now leave that dog here. l'm gonna leave the dog here. Şimdi, o köperği burada bırak. Köpeği burada bırakacağım. Köpeği burada bırak. Tamam, bırakacağım. Simdi su kopegi birak. Kopegi burda birakicam. Şimdi, o köpeği burada bırak. Köpeği bırakacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's okay. | lt's okay. Tamam oldu. Yok birşey. Tamam bir sey yok. Tamam canım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't want to go in there. You'll never see me again. | l don't want to go in there. You'll never see me again. Oraya gitmek istemiyorum. Beni bir daha asla görmeyeceksin. Girmek istemiyorum. Beni bir daha göremezsiniz. Ben oraya girmek istemiyorum, birakin gideyim beni bir daha hic gormezsiniz. Oraya gitmek istemiyorum. Beni bir daha asla göremeyeceksin. | Snatch-2 | 2000 | |
| ...and I will give it to Brick Top. Yeah? | ...and l will give it to Brick Top. Yeah? ...ve bende onu Tuğla kafaya vereceğim.Tamam? Ben de onu Tuğla Kafa'ya vereyim. Tamam mı? ...bende onu tuhla kafaya vericem tamam mi? ...ve bende onu Baş Tuğla'ya vereceğim. Tamam mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| All right. Give me a minute. It's a bit fiddly. | All right. Give me a minute. lt's a bit fiddly. Tamam. Bana bir dakika ver, biraz derinde. Pekala. Bir dakika ver. Hassas bir yerde. Tamam, bana bir dakika ver, biraz zor bir yerde. Tamam. Bana bir dakika ver, biraz derinde. | Snatch-2 | 2000 | |
| Well, I put it down there in case we got mugged. | Well, l put it down there in case we got mugged. Şey, soyulma ihtimalimize karşılık oraya koydum. Soyulursak diye oraya koydum. Cunku soyulursak diye oraya koydum. E soyulma ihtimalimize karşılık oraya koydum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll think of something. | l'll think of something. Ben bir çaresine bakarım. Birşey düşünürüm. Ben bir seyler dusunurum. Ben bir çaresine bakarım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm a little worried, actually. Worried about what? | l'm a little worried, actually. Worried about what? Biraz endişeliyim, aslında. Ne diye endişelisin? Biraz kaygılıyım aslında. Ne için? Aslinda biraz endiseliyim. Ne icin endiselisin? Aslında biraz endişeliyim, Türk. Ne için endişelisin? | Snatch-2 | 2000 | |
| I mean, he's done it before, hasn't he? | l mean, he's done it before, hasn't he? Demek istediğim, daha önce yaptı, yapmadı mı? Daha önce yaptı, değil mi? Yani, bunu daha once yapti, oyle degil mi? Demek istediğim, daha önce yaptı, yapmadı mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm glad to see you're climbing the walls in fucking anxiety. | l'm glad to see you're climbing the walls in fucking anxiety. Senin korkudan duvara tırmanmanı görmek beni memnun ediyor. Korku içinde duvarlara tırmanmana sevindim. Bu konuda endiselendigini gormek cok guzel. Senin korkudan duvara tırmandığını görmek beni memnun etti. | Snatch-2 | 2000 | |
| Pardon my cynicism, but I don't exactly trust the pikey. | Pardon my cynicism, but l don't exactly trust the pikey. Pardon benim sinikliğim,ama ben çingeneye tam olarak güvenmiyorum. Kötümserliğimi bağışla, ama ona güvenmiyorum. Endisem icin kusura bakma ama cingeneye pek guvenemiyorum. Kötümserliğim için özür dilerim, ama ben çingeneye tam olarak güvenmiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| Don't think I haven't thunk about that one. | Don't think l haven't thunk about that one. Benim hiç düşünmediğimi sanma. Bunu düşünmediğimi sanma. Bu konuyu dusunmedigimi zannetme. Benim hiç düşünmediğimi sanma. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's his mum's funeral tonight. God bless her. | lt's his mum's funeral tonight. God bless her. Bu gece annesinin cenazesi var. Tanrı ona rahmet eylesin Annesinin cenazesi bu akşam. Tanrı rahmet eylesin. Bu gece annesinin cenazesi var, tanri onu kutsasin. Bu gece annesinin cenazesi var. Tanrı ona rahmet eylesin. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm not worried about whether Mickey knocks the other man out. | l'm not worried about whether Mickey knocks the other man out. Ben Mickey öbür adamı indirmi indirmez mi diye endişelenmiyorum. Mickey'nin adamı nakavt edeceğinden endişelenmiyorum. Ben Mickey`in herifi yere indireceginden endiselenmiyorum. Ben Mickey öbür adamı indirir mi indirmez mi diye endişelenmiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm worried about whether he makes it to the fourth round. | l'm worried about whether he makes it to the fourth round. Ben dördüncü rounda kadar dayanabilirmi diye endişeleniyorum. Endişem, 4. raunda dek dayanıp dayanamayacağı. Ben onun dorduncu rounda kadar ayakta kalabileceginden endiseliyim. Ben dördüncü rounda kadar dayanabilirmi diye endişeleniyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| What if he doesn't make it to the fourth round? | What ifhe doesn't make it to the fourth round? Ya dördüncü roundu çıkarazmazsa? Dayanamazsa ne olur? Ya eger dorduncu round`a kadar ayakta kalamazsa? Ya dördüncü rounda kadar dayanamazsa? | Snatch-2 | 2000 | |
| ...and I imagine we get fed to the pigs. | ...and l imagine we get fed to the pigs. ...ve domuzlara yem oluruz. ...ve herhalde domuzlara yem oluruz. ...ve sanirim daha sonra domuzlara yem oluruz. ...ve sanırım domuzlara yem oluruz. | Snatch-2 | 2000 | |
| I said I heard what you said, Tommy! | l said l heard what you said, Tommy! Dedim ki Dediğini duydum, Tommy! Niye... Seni duydum, Tommy! Dedim ki Ne dedigini duydum, Tommy! Dedim ki Dediğini duydum, Tommy! | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not as though we've got a choice, now, is it? | lt's not as though we've got a choice, now, is it? Şu anda başka bir seçeneğimiz varmı? Şu anda seçeneğimiz yok da ondan. Var mı? Su an secim yapma sansimiz yok oyle degil mi? Şu anda başka bir seçeneğimiz var mı? | Snatch-2 | 2000 | |
| ...and I'll show you how to control an unhinged, pig feeding gangster. | ...and l'll show you how to control an unhinged, pig feeding gangster. ...bende sana o aklını kaçırmış,domuz besleyicisini nasıl kontrol edeciğini ...ben de sana domuz besleyen deli bir gangsterle başa çıkmayı göstereyim. ...bende sana menteseleri yerinde olmayan domuz besleyicisi bir gangsteri nasil kontrol edecegini gosteriyim. ...bende sana bir aklını kaçırmış, domuz besleyicisini nasıl kontrol edeceğini. | Snatch-2 | 2000 | |
| Bollocks! I'm going for a walk. | Bollocks! l'm going for a walk. Saçma! Ben yürüyüşe çıkıyorum. Saçma! Ben yürüyüşe çıkıyorum. Lanet olsun! Ben hava almaya cikiyorum. Sokiyim! Ben yürüyüşe çıkıyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's a bit funky in here, isn't it? Open a window. | lt's a bit funky in here, isn't it? Open a window. Biraz karışık, değil mi? Bir pencere aç. Burası havasız, değil mi? Camı aç. Burasi biraz garip oyle degil mi? Bir pencere ac. Burası biraz korkunç değil mi? Bir cam aç. | Snatch-2 | 2000 | |
| Come on, where is it? It's over here. | Come on, where is it? lt's over here. Hadi, nerede o? Orada. Haydi, nerede? Burada. Hadi soyleyin, nerde? Surda. Hadi, nerede o? Burada. | Snatch-2 | 2000 | |
| Where? Where? I left it in a box. | Where? Where? l left it in a box. Nerede? Nerede? Kutunun içinde bıraktım. Nerede? Nerede? Bir kutuda bırakmıştım. Nerde? nerde? Bir kutunun icine koymustum. Nerede? Nerede? Bir kutuya koymuştum. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's empty. | lt's empty. Bu boş. Boş. Bu bos. Bu boş. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm getting heartburn. Tony, do something terrible. | l'm getting heartburn. Tony, do something terrible. Midem ekşiyor. Tony, korkunç bir şey yap. Sinirleniyorum. Tony, korkunç birşey yap. Icim sIkIlIlmaya basladi, Tony. Korkunc biseyler yap. Kalbim sıkışıyor. Tony, korkunç birşeyler yap. | Snatch-2 | 2000 | |
| no, I'm being serious! | No, l'm being serious! yo, Ciddiyim! Hayır, ciddiyim! Hayir, gercek soyluyorum. Yo, ciddiyim! | Snatch-2 | 2000 | |
| You mean, " look in the dog"? I mean, open him up. | You mean, ''look in the dog''? l mean, open him up. Ne demek, ''Köpeğin içine bak''? Yani, içini aç. Ne demek '' içine bak''? Aç onu demek. Yani kopegin icine mi? Demek istedigim onu ac. Ne demek ''Köpeğin içine bak''? Yani, içini aç. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not a tin of baked beans. What do you mean, open him up? | lt's not a tin of baked beans. What do you mean, open him up? bu fasulye konservesi değilki. Be demek, içini aç. Konserve kutusu değil bu. Ne demek ''aç''? O fasulye konservesi degil. Ne demek onu ac? Bu fasulye konservesi değil ki. Ne demek, içini aç? | Snatch-2 | 2000 | |
| You know what I mean. | You know what l mean. Ne demek istediğimi biliyorsun. Ne dediğimi anladın. Ne demek istedigimi biliyorsun. Ne demek istediğimi biliyorsun. | Snatch-2 | 2000 | |
| I don't know about this. | l don't know about this. Bunun hakkında bir şey bilmiyorum. Pek emin değilim. Bunla ilgili hic birsey bilmiyorum. Bu konuda birşey bilmiyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's fucking squeaking! | lt's fucking squeaking! Bu lanet gıcırdıyor! Havlıyor! Lanet olasi otuyor. Bu gıcırdıyor amına koyim! | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm shooting the dog! | l'm shooting the dog! Köpeğe ateş edeceğim! Köpeği vuruyorum! Ben kopegi vuruyorum! Köpeği vuracağım! | Snatch-2 | 2000 | |
| I hate fucking dogs! Come on, Tony. | l hate fucking dogs! Come on, Tony. Lanet köpeklerden nefret ediyorum! Haydi, Tony. Köpekten nefret ederim! Gel, Tony. Lanet kopeklerden nefret ediyorum! Gel Tony. Koduğumun köpeklerinden nefret ediyorum! Haydi, Tony. | Snatch-2 | 2000 | |
| That dog is gonna go back to the campsite. It always does. | That dog is gonna go back to the campsite. lt always does. Köpek kamp alanına geri dönecek. Her zaman öyle yapar. O köpek kampa geri döner. Her zaman yaptığı gibi. Bu kopek kamp bolgesine geri donucek, hep oyle yaparlar. Köpek kamp alanına geri dönecek. Her zaman öyle yapar. | Snatch-2 | 2000 | |
| It's not for him. It's for me. | lt's not for him. lt's for me. Bu onun için değil. Benim için. Ona değil. Benim için. Onun icin degil. Kendim icin. Bu onun için değil. Benim için. | Snatch-2 | 2000 | |
| If you see the pikey, Turkish or his girlfriend come out before me... | lf you see the pikey, Turkish or his girlfriend come out before me... Eğer çingeneyi görürsen, Türk veya kız arkadaşı benden erken O göçebe, Türk ya da kız arkadaşı benden önce çıkarsa... Eger cingene, Turkish ya da kiz arkadasi benden once cikarsa bu kapidan... Eğer Türk, kız arkadaşı veya çingeneyi benden önce çıkarken görürsen.. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll forgive you if he goes down this time. | l'll forgive you if he goes down this time. Seni affedeceğim. Eğer bu sefer düşerse. Bu kez yenilirse bağışlarım. Bu sefer yere inerse seni bagislarim. Bu sefer düşerse seni affedeceğim. | Snatch-2 | 2000 | |
| I fucking hate pikeys. | l fucking hate pikeys. Lanet olası çingenlerden nefret ediyorum. Göçebelerden nefret ederim. Cingenelerden nefret ediyorum. Koduğumun çingenlerinden nefret ediyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| Is he fucking stoned? | ls he fucking stoned? Bu taş parçası gibi? Uçmuş mu bu? Uyusturucu mu almis bu? Uçmuş mu bu amına koyim? | Snatch-2 | 2000 | |
| Fuck face? I like that one, Errol. | Fuck face? l like that one, Errol. S.k suratlı, onu sevdim, Errol. Bok surat mı? Bu hoşuma gitti. Bok surat? Bak bu hosuma gitti, Errol. Sik suratlı, bunu sevdim, Errol. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'll remember that next time I climb off your mum. | l'll remember that next time l climb off your mum. Bunu bir daha ki sefere hatırlarım. Ananın üstünden indiğimde. Anneni düzdüğümde bunu hatırlarım. Annenleyken bunu hatirlarim. Bir dahaki sefere ananın üzerinden inerken bunu hatırlayacağım. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm in charge here. no fucking about, no eye gouging. | l'm in charge here. No fucking about, no eye gouging. Ben buradayım. Dalga geçmiyorum, göz oymak yok. Burada patron benim. Hile veya göz oyma yok. Burda sorumlu benim. Goz cikarmaya calismak yok. Burada yetkili benim, saçmalamak, göz oymak yok. | Snatch-2 | 2000 | |
| You just freeze and pull a stupid face. | Youjust freeze and pull a stupid face. Sadece donarsın ve aptal bir yüzle bakarsın. Donakalırsınız, yüzün aptal bir ifade alır. Sadece oyle donup kalirsin suratinda aptal bir ifadeyle. Sadece donarsınız ve aptal bir yüzle bakarsınız. | Snatch-2 | 2000 | |
| ... that he'd taken the demise of his mother rather lightly. | ...that he'd taken the demise ofhis mother rather lightly. ...annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. ...serinkanlı karşıladığı dikkatimi çekmişti. ...annesinin olumu uzerine o kadar da buyuk tepki vermemisti. ...çingene annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. | Snatch-2 | 2000 | |
| ... is quite a fucking thing. | ...is quite a fucking thing. ...çok s.kici bir şeydi. ...hafife alınamaz. ...biraz abartili olabiliyor. ...bayağı sikici bir şeydir. | Snatch-2 | 2000 | |
| If you want your friend to hear you, talk a lot louder than that. | lf you want your friend to hear you, talk a lot louder than that. Eğer arkadaşını seni duymasını istiyorsan daha sesli konuşmalısın. Dostunun duymasını istiyorsan, çok daha yüksek sesle konuş. Eger arkadasinin seni duymasini istiyorsan, bundan daha yuksek sesle konus. Eğer arkadaşının seni duymasını istiyorsan daha sesli konuşmalısın. | Snatch-2 | 2000 | |
| Give me that fucking shooter. I'll give you your shooter, you cunt. | Give me that fucking shooter. l'll give you your shooter, you cunt. Şu silahı bana ver! Silahı sana vereceğim, seni a.cık. Ver şu silahı bana. Silahını vereyim, orospu çocuğu. Ver bana su lanet tufegi. Sana senin lanet silahini verecegim, pic kurusu. Şu koduğumun silahını bana ver! Silahı sana vereceğim, seni amcık. | Snatch-2 | 2000 | |
| ... while he's been cleaning up. | ...while he's been cleaning up. ...biz içeri tıkılmıştık. ...biz kandırıldık. ...o ise herseyi temize cikarmisti. ...biz kapana kısılmıştık. | Snatch-2 | 2000 | |
| We're worse off now than when we started. | We're worse offnow than when we started. Şimdi başladığımızdan daha kötü durumdayız. Şimdi başladığımızdan kötü haldeyiz. Simdi basladigimizdan da kotu bir haldeyiz. Şimdi başladığımızdan daha kötü durumdayız. | Snatch-2 | 2000 | |
| ... considering they'djust buried 12 people somewhere in the area. | ...considering they'djust buried 12 people somewhere in the area. ...çevredeki araziye 12 tane ceset gömdükleri düşünüldüğüne. ...gömdüklerini düşünürsek, gitmeleri belki de iyi olmuştu. Gitmeleri akillicaydi. ...çevredeki araziye 12 tane ceset gömdükleri düşünüldüğünde. | Snatch-2 | 2000 | |
| I'm taking the dog for a walk. What's the problem? | l'm taking the dog for a walk. What's the problem? Köpeği gezmeye çıkardım. Sorun ne? Köpeği yürüyüşe çıkarıyorum. Sorun ne? Kopegi yuruyuse cikarttim, sorun nedir? Köpeği yürüyüşe çıkardık. Sorun ne? | Snatch-2 | 2000 | |
| I know they're not to be trusted. | l know they're not to be trusted. Güvenilir değiller. Güvenilmez olduklarını. Guvenilmez insanlar olduklarini biliyorum. Güvenilir olmadıklarını biliyorum. | Snatch-2 | 2000 | |
| The vet found half an undigested shoe, a squeaky toy... | The vet found halfan undigested shoe, a squeaky toy... Veteriner yarım bir ayakkabı, gıcırdayan bir oyuncak.. Veteriner midesinde sindirilmemiş bir ayakkabı... Veteriner midesinde sindirilmemis bir ayakkabi, oten bir oyuncak... Veteriner midesinden yarısı hazmedilmiş bir ayakkabı, gıcırdayan bir oyuncak.. | Snatch-2 | 2000 | |
| I might. | l might. Olabilir. Sanırım. Olabilir. Olabilir. | Snatch-2 | 2000 | |
| Not when they can bury the pair of them and just move camp. | Not when they can bury the pair of them andjust move camp. Gömüp tüymek dururken. İkisini de gömüp, kampı taşıyabilecekken. Her ikisinide gomup kampi tasiyabilirlerdi. Gömüp tüymek dururken. Gömüp tüymek dururken. Gömüp tüymek dururken. | Snatch-3 | 2000 |