Search
English Turkish Sentence Translations Page 150909
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| No, you can't do this. | No, you can't do this. Hayır, Sen bunu yapamazsın. Hayır, yapamazsınız. Hayir, yapamazsiniz. Hayır, bunu yapamazsınız. | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's fucking squeaking! | lt's fucking squeaking! Bu lanet gıcırdıyor! Havlıyor! Lanet olasi otuyor. Bu gıcırdıyor amına koyim! | Snatch-1 | 2000 | |
| You never heard a dog squeak before? Give me that goddamn gun! | You never heard a dog squeak before? Give me that goddamn gun! Sen daha önce köpek gıcırdaması duymadınmı? Silahı bana ver! Havlayan köpek görmedin mi? Ver o silahı bana! Daha once oten bir kopek gormedin mi? Ver su lanet tabancayi. Sen daha önce gıcırdayan köpek görmedin mı? Silahı bana ver! | Snatch-1 | 2000 | |
| l'm shooting the dog! | l'm shooting the dog! Köpeğe ateş edeceğim! Köpeği vuruyorum! Ben kopegi vuruyorum! Köpeği vuracağım! | Snatch-1 | 2000 | |
| Shoot the fucking dog! | Shoot the fucking dog! Vur şu lanet köpeği! Vur şu lanet köpeği! Vur su lanet kopegi. Vur şu koduğumun köpeğini! | Snatch-1 | 2000 | |
| You sneaky fucking bastard. | You sneaky fucking bastard. Seni sinsi piç. Seni üçkağıtçı hergele. Seni sinsi pic. Seni koduğumun sinsi piçi. | Snatch-1 | 2000 | |
| Thank God for that. | Thank God for that. Oh, şükürler olsun. Tanrıya şükür. Bunun icin tanriya sukurler. Oh, şükürler olsun. | Snatch-1 | 2000 | |
| l hate fucking dogs! Come on, Tony. | l hate fucking dogs! Come on, Tony. Lanet köpeklerden nefret ediyorum! Haydi, Tony. Köpekten nefret ederim! Gel, Tony. Lanet kopeklerden nefret ediyorum! Gel Tony. Koduğumun köpeklerinden nefret ediyorum! Haydi, Tony. | Snatch-1 | 2000 | |
| Tony, come on! | Tony, come on! Tony, Hadi! Tony, gel! Tony, hadi gel! Ee, niye o kadar sakinsin? Tony, Hadi! | Snatch-1 | 2000 | |
| Anything to declare? Yeah. Don't go to England. | Anything to declare? Yeah. Don't go to England. Beyan edilecek bir şey? Evet. İngiltereye gitmeyin. Beyanınız var mı? Evet. İngiltere'ye gitme. Aciklamak istediginiz birsey? Evet. Ingiltere gitmeyin. Bildirilecek birşeyiniz var mı? Evet, İngiltere'ye gitme! | Snatch-1 | 2000 | |
| That dog is gonna go back to the campsite. lt always does. | That dog is gonna go back to the campsite. lt always does. Köpek kamp alanına geri dönecek. Her zaman öyle yapar. O köpek kampa geri döner. Her zaman yaptığı gibi. Bu kopek kamp bolgesine geri donucek, hep oyle yaparlar. Köpek kamp alanına geri dönecek. Her zaman öyle yapar. | Snatch-1 | 2000 | |
| How's the dog gonna find the campsite? | How's the dog gonna find the campsite? Köpek kamp yerini nasıl bulacak? Orayı nasıl bulacak? Kopek kamp yerini nasil bulucak? Köpek kamp yerini nasıl bulacak? | Snatch-1 | 2000 | |
| Have you smelled the campsite, Sol? | Have you smelled the campsite, Sol? Sen hiç kamp yerini kokladınmı, Sol? Kampı kokladın mı, Sol? Kamp yerini kokladin mi, Sol? Sen hiç kamp yeri kokladın mı, Sol? | Snatch-1 | 2000 | |
| All right. But we have to wait until it gets light. | All right. But we have to wait until it gets light. Tamam. Ama gündoğana kadar beklemeliyiz. Tamam. Ama havanın aydınlanmasını bekleyelim. Pekala. Fakat isler hafifliyene kadar beklemeliyiz. Tamam. Ama gündoğana kadar beklemeliyiz. | Snatch-1 | 2000 | |
| And we have to get rid of these bodies. | And we have to get rid of these bodies. Ve bu bedenlerden kurtulmalıyız. Bu cesetlerden kurtulmalıyız. Ve su cesetlerden de kurtulmamiz gerek. Ve bu cesetlerden kurtulmalıyız. | Snatch-1 | 2000 | |
| That one with the tea cosy on his head's starting to stink. | That one with the tea cosy on his head's starting to stink. Şu kafasında çay süzgeçi olan kafası pis kokmaya başladı. Kafasında demlik örtüsü olan kokmaya başlıyor. Su kafasinda caydanlik ortusu olan kokmaya basladi. Şu kafasında çay süzgeçi olan pis kokmaya başladı. | Snatch-1 | 2000 | |
| Right. Let's stick them in the car, and then go and look for a pig farm. | Right. Let's stick them in the car, and then go and look for a pig farm. Doğru.Haydi onları arabaya koyalım ve bir domuz çiftliği arayalım. Tamam. Onları arabaya tıkıp, domuz çiftliği aramaya gidelim. Evet. Ikisini birlikte arabaya koyalim. Sonra gidip bir domuz ciftligi bulalim. Doğru. Haydi onları arabaya koyalım ve bir domuz çiftliği arayalım. | Snatch-1 | 2000 | |
| You feeling all right, Mickey? | You feeling all right, Mickey? İyimisin, Mickey? İyi misin, Mickey? Iyi misin, Mickey? İyi misin, Mickey? | Snatch-1 | 2000 | |
| Need a drink. | Need a drink. İçkiye ihtiyacım var. İçki istiyorum. Ickiye ihtiyacim var. İçkiye ihtiyacım var. | Snatch-1 | 2000 | |
| You can't give him a drink! | You can't give him a drink! Ona içki veremezsin! İçki veremezsin. Ona icki veremezsin! Ona içki veremezsin! | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's not for him. lt's for me. | lt's not for him. lt's for me. Bu onun için değil. Benim için. Ona değil. Benim için. Onun icin degil. Kendim icin. Bu onun için değil. Benim için. | Snatch-1 | 2000 | |
| Ah, mates. Amen. | Ah, mates. Amen. Ah, dostlar. Amin. Tamam. Ah, dostlar. Amin. Ah, dostlarım. Amin. | Snatch-1 | 2000 | |
| He's a hard bastard, this Good Night Anderson, so pay attention. | He's a hard bastard, this Good Night Anderson, so pay attention. O zorlu bir piç.bu iyi geceler Anderson, yani dikkat et Bu İyi Geceler Anderson zor herif, o yüzden dikkat et. Su 'Iyi geceler' Anderson zorlu biri, o yuzden dikkatle dinle. Bu İyi Geceler Anderson zorlu bir piçtir, onun için dikkatli ol. | Snatch-1 | 2000 | |
| All right, Mickey? | All right, Mickey? Tamam mı, Mickey? Tamam mı, Mickey? Tamam mi, Mickey? Tamam mı, Mickey? | Snatch-1 | 2000 | |
| Need to have a shite! | Need to have a shite! Sıçmam gerekiyor! Sicmam gerek! Sıçmam lazım! | Snatch-1 | 2000 | |
| lf you see the pikey, Turkish or his girlfriend come out before me... | lf you see the pikey, Turkish or his girlfriend come out before me... Eğer çingeneyi görürsen, Türk veya kız arkadaşı benden erken O göçebe, Türk ya da kız arkadaşı benden önce çıkarsa... Eger cingene, Turkish ya da kiz arkadasi benden once cikarsa bu kapidan... Eğer Türk, kız arkadaşı veya çingeneyi benden önce çıkarken görürsen.. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...shoot the bastards. | ...shoot the bastards. ...çıkarsa, vur o piçleri. ...vurun piçleri. ...vurun picleri. ...vur o piçleri. | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, come on. We got a fight to go to. | Well, come on. We got a fight to go to. Evet, Haydi. Yapacak bir sövüşümüz var. Gel, haydi. Maçımız var. Hadi. Onumuzde gitmemiz gereken bir dovus var. Evet, Haydi. Gidecek bir dövüşümüz var. | Snatch-1 | 2000 | |
| All right, Tom. | All right, Tom. Tamam, Tom. Tamam, Tom. Tamam, Tom. Tamam, Tom. | Snatch-1 | 2000 | |
| Hope we get a better show this time. This will make up for it. | Hope we get a better show this time. This will make up for it. Umarım daha iyi bir şov olur bu sefer. Bu telafi edecek. Umarım bu şov daha iyi olur. Bu telafi edecek. Umalim da bu sefer iyi bir mac olsun. Bu seferki tamamdir. Umarım bu gösteri iyi olur. Bu sefer ödeşeceğiz. | Snatch-1 | 2000 | |
| Mickey's going down in the fourth. | Mickey's going down in the fourth. Mickey dördüncü roundda yerde. Mickey 4. rauntta düşecek. Mickey dorduncu round`da yere inecek. Mickey dördüncü roundda yerde. | Snatch-1 | 2000 | |
| Terry over there is in charge of the bets. | Terry over there is in charge of the bets. Terry bahislerden sorumlu. Surda duran Terry bahisleri aliyor. Terry orada bahisleri topluyor. | Snatch-1 | 2000 | |
| Now, you have to forgive me. | Now, you have to forgive me. Şimdi, beni affedin. Şimdi beni bağışla. Simdi, bagislayin beni gitmem gerek. Şimdi, beni affedin. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll forgive you if he goes down this time. | l'll forgive you if he goes down this time. Seni affedeceğim. Eğer bu sefer düşerse. Bu kez yenilirse bağışlarım. Bu sefer yere inerse seni bagislarim. Bu sefer düşerse seni affedeceğim. | Snatch-1 | 2000 | |
| Our lads at the campsite? They're over there now. | Our lads at the campsite? They're over there now. Kızlarımız kamptamı? Şu anda oradalar. Kamp yerindeki dostlarımız? Şuradalar. Bizim cocuklar kamp yerine vardilar mi? Su an ordalar. Bizim çocuklar kamp yerine gitti mi? Şu anda oradalar. | Snatch-1 | 2000 | |
| l fucking hate pikeys. | l fucking hate pikeys. Lanet olası çingenlerden nefret ediyorum. Göçebelerden nefret ederim. Cingenelerden nefret ediyorum. Koduğumun çingenlerinden nefret ediyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| How long have we gotta stay here? As long as it takes. Now, shut up. | How long have we gotta stay here? As long as it takes. Now, shut up. Ne kadar burada kalmamız gerekiyor? Ne kadar sürers. Şimdi, kapa çeneni. Burada ne kadar kalacağız? Ne kadar gerekirse. Kapa çeneni. Burda ne kadar bekliycez? Gerektigi kadar. Simdi, kapa ceneni. Burada ne kadar duracağız. Ne kadar sürerse. Şimdi, kapa çeneni. | Snatch-1 | 2000 | |
| Fucking hate pikeys. | Fucking hate pikeys. Lanet olası çingenlerden nefret ediyorum. Nefret ediyorum göçebelerden. Cingenlerden nefret ediyorum. Koduğumun çingenlerinden nefret ediyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| ls he fucking stoned? | ls he fucking stoned? Bu taş parçası gibi? Uçmuş mu bu? Uyusturucu mu almis bu? Uçmuş mu bu amına koyim? | Snatch-1 | 2000 | |
| He's like that before a fight. | He's like that before a fight. Dövüşten önce öyle olur Maçtan önce böyledir. Dovuslerden once boyle olur. Dövüşten önce öyle olur. | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you know when you're going down? | Do you know when you're going down? Ne zaman düşeceğini biliyormusun? Ne zaman düşeceğini biliyor musun? Ne zaman yere inecegini biliyor musun? Ne zaman düşeceğini biliyor musun? | Snatch-1 | 2000 | |
| Of course he knows when he's going down. | Of course he knows when he's going down. Elbette ne zaman düşeceğini biliyor. Biliyor tabii. Tabi ki biliyor. Elbette ne zaman düşeceğini biliyor. | Snatch-1 | 2000 | |
| Fuck face, who's speaking to you? He asked him, didn't he? | Fuck face, who's speaking to you? He asked him, didn't he? S.k suratlı,seninle konuşan kim? Ona sordum, değil mi? Seninle konuşan oldu mu, bok surat? Ona sordu, değil mi? Bok surat senle konusan yok. Ona sordu oyle degil mi? Sik suratlı, seninle konuşan kim? Ona sordu, değil mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| Fuck face? l like that one, Errol. | Fuck face? l like that one, Errol. S.k suratlı, onu sevdim, Errol. Bok surat mı? Bu hoşuma gitti. Bok surat? Bak bu hosuma gitti, Errol. Sik suratlı, bunu sevdim, Errol. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll remember that next time l climb off your mum. | l'll remember that next time l climb off your mum. Bunu bir daha ki sefere hatırlarım. Ananın üstünden indiğimde. Anneni düzdüğümde bunu hatırlarım. Annenleyken bunu hatirlarim. Bir dahaki sefere ananın üzerinden inerken bunu hatırlayacağım. | Snatch-1 | 2000 | |
| Not now. Gonna be a tragedy of a fight. | Not now. Gonna be a tragedy of a fight. Şimdi değil. Bir dövüş için trajedi oldu. Şimdi olmaz. Boks trajedisi olacak. Simdi degil. Trajik bir dovus olucak. Şimdi değil. Çok trajik bir kavga olacak. Seni üçkağıtçı hergele. | Snatch-1 | 2000 | |
| Be a nice one. Hell of a way to be a war. | Be a nice one. Hell of a way to be a war. İyi biri ol. Hell of a way to be a war. Iyi biri ol. Kotuluk yapmanin cok yolu vardir. Çok güzel olacak. Tam bir savaş cehennemi gibi. | Snatch-1 | 2000 | |
| And there none a yours. | And there none a yours. Ve bunlardan hicbiri senin yolun degil. Ve siz olmayacaksınız. | Snatch-1 | 2000 | |
| There's a camp full of pikeys that might not think you're so funny. | There's a camp full of pikeys that might not think you're so funny. Bir kamp dolusu çingene var, senin komik olmadığını düşünebilirler. Bir kamp dolusu göçebe seni komik bulmayabilir. Bir kamp dolusu cingene seni cok komik bulmayabilir. Senin hiç komik olmadığını düşünecek bir kamp dolusu çingene var. | Snatch-1 | 2000 | |
| Not when they're putting out flames on their children's backs. | Not when they're putting out flames on their children's backs. Çocuklarının kıçı yanarken öyle düşünmezler. Çocuklarının sırtındaki alevleri söndürürken. Ozellikle de cocuklarini sondurmeye calisirlarken. Çocuklarının kıçı yanarken öyle düşünmezler. | Snatch-1 | 2000 | |
| Now get up and have a fucking fight. | Now get up and have a fucking fight. Şimdi kalk, dövüş. Şimdi kalk ve dövüş. Simdi ayaga kalk ve dovusmeye git. Şimdi kalk ve dövüş amına koyim. | Snatch-1 | 2000 | |
| Three rounds and you're a vegetable, aren't you, pikey! | Three rounds and you're a vegetable, aren't you, pikey! Üç round ve sen bir sebzesin değil mi çingene! Üç rauntta sebze olacaksın, değil mi çingene! Uc round sonra sebzeye donuceksin seni lanet cingene! Üç round ve sonra sen bir sebzesin değil mi çingene! | Snatch-1 | 2000 | |
| l'm in charge here. No fucking about, no eye gouging. | l'm in charge here. No fucking about, no eye gouging. Ben buradayım. Dalga geçmiyorum, göz oymak yok. Burada patron benim. Hile veya göz oyma yok. Burda sorumlu benim. Goz cikarmaya calismak yok. Burada yetkili benim, saçmalamak, göz oymak yok. | Snatch-1 | 2000 | |
| Do your worst. Let's get it on! | Do your worst. Let's get it on! Elinden gelenin en kötüsünü yap. Buradan kurtulalım! Gösterin kendinizi. Başla! Simdi baslayin! Elinizden gelen en kötüyü yapın. Haydi başlayalım. | Snatch-1 | 2000 | |
| What the fuck's going on? You gonna finish him or what? | What the fuck's going on? You gonna finish him or what? Neler oluyor? Onu indirecek misin? Ne? Ne oluyor? İşini bitirecek misin? Neler oluyor burda? Onun isini bitirecek misin yoksa ne? Ne haltlar dönüyor burada? İşini bitirmeyecek misin? | Snatch-1 | 2000 | |
| Talk about saved by the bell. | Talk about saved by the bell. Zil kurtardı. Zil sesi kurtardı. Zil caldida herif kurtuldu. Bizi zil kurtardı değil mi. | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you understand the consequences of knocking that man out? | Do you understand the consequences of knocking that man out? O adamı nakavt edersen sonuçlarını tahmin edemiyormusun? Onu nakavt etmenin sonuçlarını anlıyor musun? O adami nakavt edersen olacaklarin farkinda misin? O adamı nakavt edersen sonuçlarını tahmin edemiyor musun? | Snatch-1 | 2000 | |
| Do not knock him out, Mickey. | Do not knock him out, Mickey. Onu nakavt etme, Mickey. Onu nakavt etme, Mickey. Onu nakavt etme, Mickey. Onu nakavt etme, Mickey. | Snatch-1 | 2000 | |
| All right, let's break it up. | All right, let's break it up. Peki, biraz firenleyelim Ayrılın. Pekala, ayrilin. Tamam, hadi parçalayalım. | Snatch-1 | 2000 | |
| What, is he fucking deaf? | What, is he fucking deaf? Ne, o sağır mı? Sağır mı bu ha? Ne, bu herif sagir mi? Sağır mı bu? | Snatch-1 | 2000 | |
| What is he doing? | What is he doing? Ne yapıyor o? Ne yapıyor? Ne yapiyor? Ne yapıyor? | Snatch-1 | 2000 | |
| Come on and sit. | Come on and sit. Gel hadi, otur. Gel, otur. Gel ve otur. Gel hadi, otur. | Snatch-1 | 2000 | |
| What the fuck are you doing, Mickey? | What the fuck are you doing, Mickey? Lanet olsun.Ne yapıyorsun, Mickey? Ne yapıyorsun sen, Mickey? Ne halt ediyorsun, Mickey? Amına koyim ne yapıyorsun Mickey? | Snatch-1 | 2000 | |
| You're dancing like a fairy. | You're dancing like a fairy. İbne gibi dövüşüyorsun. Nonoş gibi dans ediyorsun. Bir peri gibi dans ediyorsun. Top gibi dansediyorsun. | Snatch-1 | 2000 | |
| They'll hang us if they think it's rigged. | They'll hang us if they think it's rigged. Eğer kazıklandıklarını anlarlarsa bizi asarlar. Hile karıştığını düşünürlerse bizi asarlar. Eger numara oldugu anlasilirsa, hepmizi asarlar. Eğer kazıklandıklarını anlarlarsa bizi asarlar. | Snatch-1 | 2000 | |
| Get out there and hurt him. | Get out there and hurt him. Çık oraya ve acıt onu. Çık oraya ve canını yak. Git oraya ve biraz canini yak onun. Çık oraya ve canını yak. | Snatch-1 | 2000 | |
| But for fuck's sake, do not knock him out. | But for fuck's sake, do not knock him out. Ama tanrı aşkına, onu nakavt etme. Ama Tanrı aşkına, onu nakavt etme. Fakat tanri askina, sakin nakavt etme. Ama tanrı aşkına, onu Nakavt Etme! | Snatch-1 | 2000 | |
| All he's got to do is stay down. | All he's got to do is stay down. Ayakta kalması lazım. Tek yapması gereken yerde kalmak. Tek yapmasi gereken yerde kalmak. Tek yapması gereken: Yerde kalmak. | Snatch-1 | 2000 | |
| Now, we are fucked. | Now, we are fucked. Şimdi, s.kildik. Şimdi mahvolduk. Simdi boku yedik. Şimdi, yarrağı yedik! | Snatch-1 | 2000 | |
| He can't stand up. | He can't stand up. Kalkamaz. Ayağa kalkamıyor. Ayaga kalkamaz. Kalkamaz. | Snatch-1 | 2000 | |
| We're out of here. | We're out of here. Çıkalım. Gidiyoruz. Burdan cikalim. Çıkalım. | Snatch-1 | 2000 | |
| Stupid pikey knows Brick Top's got keen to kill monkeys with shotguns... | Stupid pikey knows Brick Top's got keen to kill monkeys with shotguns... Aptal çingene Tuğla kafanın öldürme heveslisi gorillerinin pompalı.. Aptal göçebe, kampında Tuğla'nın öldürmeye hazır... Aptal cingene tugla kafanin adamlarinin ellerinde tufeklerle... Aptal çingene Baş Tuğla'nın öldürme heveslisi gorillerinin pompalı.. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...sitting outside his campsite. | ...sitting outside his campsite. ...tüfeklerle kampın dışında beklediklerini biliyordu. ...silahlı adamları olduğunu biliyor. ...kamp alaninda beklediklerini biliyordu. ...tüfeklerle kampın dışında beklediklerini biliyordu. | Snatch-1 | 2000 | |
| Once the campsite's wiped out, I know it's gonna be the same for us. | Once the campsite's wiped out, I know it's gonna be the same for us. Kamp temizlendikten sonra sıra bize gelecekti. Kamp ortadan kaldırılınca, aynısı bizim başımıza gelecek. Kampi temizledikten sonra sira bize gelicekti. Kamp temizlendikten sonra sıra bize gelecekti. | Snatch-1 | 2000 | |
| Ever cross the road and look the wrong way? | Ever cross the road and look the wrong way? Hiç ters tarafa bakıp caddeyi geçtinmi? Caddeyi geçerken yanlış yöne baktınız mı? Hic caddeyi gecip yanlis yone baktiniz mi? Hiç ters tarafa bakıp caddeyi geçtiniz mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| Give me that fucking shooter! | Give me that fucking shooter! Şu silahı bana ver! Ver şu silahı bana! Ver bana su lanet tufegi! Şu koduğumun silahını bana ver! | Snatch-1 | 2000 | |
| And, hey, presto, there's a car nearly on you. | And, hey, presto, there's a car nearly on you. Ve, hey, presto, şurada bir araba var, yanında Abra kadabra, üstüne gelen bir araba. Ve yani basinizda bir araba duruyor. Ve, "Hey Presto, araba neredeyse seni ezecek." | Snatch-1 | 2000 | |
| So, what do you do? | So, what do you do? ee, ne haber? Ne yaparsın? Ve, ne yaparsiniz? Ee, ne yaparsınız? | Snatch-1 | 2000 | |
| Something very silly. | Something very silly. Salakça bir şey. Çok aptalca birşey. Cok aptalca birsey. Salakça bir şey. | Snatch-1 | 2000 | |
| You freeze. And your life doesn't flash before you... | You freeze. And your life doesn't flash before you... Donarsınız. Ve hayatınız sizden önce flaş eder... Donakalırsın. Yaşamın gözünün önünden geçmez. Donar kalirsin. Ve hayatin gozlerinin onunden gecmez... Donarsınız. Ve hayatınız gözlerinizin önünden geçmez... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...because you're too scared to think. | ...because you're too scared to think. ...çünkü sen düşünmek için çok korkmuşsundur. Çünkü düşünemeyecek kadar korkarsın. ...cunku oyle korkarsin ki bunu dusunemezsin bile. ...çünkü düşünmek için çok korkmuşsunuzdur. | Snatch-1 | 2000 | |
| Youjust freeze and pull a stupid face. | Youjust freeze and pull a stupid face. Sadece donarsın ve aptal bir yüzle bakarsın. Donakalırsınız, yüzün aptal bir ifade alır. Sadece oyle donup kalirsin suratinda aptal bir ifadeyle. Sadece donarsınız ve aptal bir yüzle bakarsınız. | Snatch-1 | 2000 | |
| But the pikey didn't. Why? | But the pikey didn't. Why? Ama çingene öyle olmadı.Neden? Ama göçebeninki almadı. Niçin? Ama cingene donup kalmadi. Neden? Ama çingene öyle olmadı. Neden? | Snatch-1 | 2000 | |
| Because he had plans on running the car over. | Because he had plans on running the car over. Çünkü onun arabayla planları vardı. Çünkü planı, arabayı ezip geçmekti. Cunku arabayla ilgili bir plani vardi. Çünkü onun arabayı ezme planları vardı. | Snatch-1 | 2000 | |
| It had previously occurred to me... | It had previously occurred to me... Bana daha önce olmuştu... Annesinin ölümünü... Daha onceden farketmistimde. Bunu daha önce farketmiştim... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...that he'd taken the demise ofhis mother rather lightly. | ...that he'd taken the demise ofhis mother rather lightly. ...annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. ...serinkanlı karşıladığı dikkatimi çekmişti. ...annesinin olumu uzerine o kadar da buyuk tepki vermemisti. ...çingene annesinin ölümünü fazla hafife almıştı. | Snatch-1 | 2000 | |
| For every action, there is a reaction. | For every action, there is a reaction. Her hareketin bir reaksiyonu vardır. Her eyleme bir tepki vardır. Her hareketin karsiliginda bir reaksiyon vardir. Her hareketin bir karşı hareketi vardır. | Snatch-1 | 2000 | |
| And a pikey reaction... | And a pikey reaction... Ve çingenenin reaksiyonu... Çingene tepkisiyse... Ve bir cingenin reaksiyonu... Ve bir çingenenin karşı hareketi... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...is quite a fucking thing. | ...is quite a fucking thing. ...çok s.kici bir şeydi. ...hafife alınamaz. ...biraz abartili olabiliyor. ...bayağı sikici bir şeydir. | Snatch-1 | 2000 | |
| Pete, talk to me. | Pete, talk to me. Pete, konuş benimle. Pete, konuş benimle. Pete, konus benimle. Pete, konuş benimle. | Snatch-1 | 2000 | |
| lf you want your friend to hear you, talk a lot louder than that. | lf you want your friend to hear you, talk a lot louder than that. Eğer arkadaşını seni duymasını istiyorsan daha sesli konuşmalısın. Dostunun duymasını istiyorsan, çok daha yüksek sesle konuş. Eger arkadasinin seni duymasini istiyorsan, bundan daha yuksek sesle konus. Eğer arkadaşının seni duymasını istiyorsan daha sesli konuşmalısın. | Snatch-1 | 2000 | |
| Give me that fucking shooter. l'll give you your shooter, you cunt. | Give me that fucking shooter. l'll give you your shooter, you cunt. Şu silahı bana ver! Silahı sana vereceğim, seni a.cık. Ver şu silahı bana. Silahını vereyim, orospu çocuğu. Ver bana su lanet tufegi. Sana senin lanet silahini verecegim, pic kurusu. Şu koduğumun silahını bana ver! Silahı sana vereceğim, seni amcık. | Snatch-1 | 2000 | |
| That is when I thought the pikey had money riding on himself. | That is when I thought the pikey had money riding on himself. Şimdi anladımki çingene kendi üzerine oynamıştı. İşte o anda çingenenin bahis topladığını anladım. Cingene maclarda kendi uzerine oynamisti. Şimdi anladım ki çingene kendi üzerine oynamıştı. | Snatch-1 | 2000 | |
| That's why the bastard never goes down when he's supposed to. | That's why the bastard never goes down when he's supposed to. Bu neden o piçin yere düşmesi gerekirken düşmediğini açıklıyordu. Piç kurusu düşmesi gereken yerde bu yüzden düşmemiş. Bu yuzden yere dusmesi gerektigi halde, bir turlu dusmemisti. Bu o piçin yere düşmesi gerekirken neden hiç düşmediğini açıklıyordu. | Snatch-1 | 2000 | |
| We've been tucked up... | We've been tucked up... O temizlenirken... O temizlik yaparken... Isletilmistik... O temizlenirken... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...while he's been cleaning up. | ...while he's been cleaning up. ...biz içeri tıkılmıştık. ...biz kandırıldık. ...o ise herseyi temize cikarmisti. ...biz kapana kısılmıştık. | Snatch-1 | 2000 | |
| We're worse offnow than when we started. | We're worse offnow than when we started. Şimdi başladığımızdan daha kötü durumdayız. Şimdi başladığımızdan kötü haldeyiz. Simdi basladigimizdan da kotu bir haldeyiz. Şimdi başladığımızdan daha kötü durumdayız. | Snatch-1 | 2000 | |
| The next day we went to the campsite... | The next day we went to the campsite... Ertesi gün kampa gittik... Ertesi gün kamp yerine gittik. Ertesi gun kamp alanina gittigimizde... Ertesi gün kampa gittik... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...but the gypsies had disappeared during the night. | ...but the gypsies had disappeared during the night. ...ama çingeneler geceleyin kaybolmuşlardı. Ama çingeneler gece çekip gitmişlerdi. ...cingeneler geceden orayi terk etmislerdi. ...ama çingeneler geceleyin kaybolmuşlardı. | Snatch-1 | 2000 | |
| Which was probably a good thing... | Which was probably a good thing... Zannederim en iyiside buydu... Orada bir yerlere 12 kişiyi... 12 kisiyi bolgede bir yere gomduklerini dusunursek... Muhtemelen en iyisi de buydu... | Snatch-1 | 2000 |