Search
English Turkish Sentence Translations Page 150904
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Now, l know you come back here to open your safe. | Now, l know you come back here to open your safe. Şimdi, buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Biliyorum ki buraya sakladigin paralari almaya geldin. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Şimdi; buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. Kasanı açmaya geldiğini biliyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| So now you can open it. | So now you can open it. O zaman, şimdi onu açabilirsin. Şimdi açabilirsin. Devam et, kasayi acabilirsin. O zaman, şimdi açabilirsin. O zaman, şimdi açabilirsin. O zaman, şimdi açabilirsin. | Snatch-1 | 2000 | |
| Turkish has been a busy little bastard. | Turkish has been a busy little bastard. Türk, küçük meşgul bir piçtir. Türk piçi son günlerde meşgulmüş. Turkish, kucuk mesgul pic. Türk, küçük meşgul bir piçtir. Türk, küçük meşgul bir piçtir. Türk, küçük meşgul bir piçtir. Türk piçi son günlerde meşgulmüş. | Snatch-1 | 2000 | |
| l think he's got away with enough. | l think he's got away with enough. Bence yeterince uzak kaldı. Yeterince götürmüş. Bence bu isten fazlasiyla siyrildi. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Bence yeterince ucuz kurtuldu. Yeterince götürmüş. | Snatch-1 | 2000 | |
| Thinking can get you into trouble, Errol. l shouldn't do so much of it. | Thinking can get you into trouble, Errol. l shouldn't do so much of it. Düşünmek sana dert getirir, Errol. Bunu çok yapmamalısın. Düşünmek başına dert açabilir, Errol. Bu kadar çok düşünme. Dusunmek basini derde sokabilir Errol, Seninde yerinde olsam fazla dusunmezdim. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başa bela getirir, Errol. Bunu çok yapmam. Düşünmek başına dert açabilir, Errol. Bu kadar çok düşünme. | Snatch-1 | 2000 | |
| That takes care of one little piggy. | That takes care of one little piggy. Bu küçük bir domuzun dikkatini çekebilir. Küçük bir domuzu hallettik. Bu kucuk bir domuzun isine bakar. Küçük bir domuzun işini bitirdik. Küçük bir domuzun işini bitirdik. Küçük bir domuzun işini bitirdik. Küçük bir domuzu hallettik. | Snatch-1 | 2000 | |
| Now find me the silly sods who blagged the bookies. | Now find me the silly sods who blagged the bookies. Şimdi bana şu gişeleri hortumlayan salak herifleri bul. Şimdi bahisçiyi soyan sersemleri bulun. Simdi bana su bahisciyi soyan aptal herifleri bulun. Şimdi bana şu bahisçiyi soyan salak herifleri bul. Şimdi bana şu bahisçiyi soyan salak herifleri bul. Şimdi bana şu bahisçiyi soyan salak herifleri bul. | Snatch-1 | 2000 | |
| Find them today. | Find them today. Onları bugün bulmanı istiyorum. Hemen bugün. Onlari bugun bulun. Onları bugün bulmanı istiyorum. Onları bugün bulmanı istiyorum. Onları bugün bulmanı istiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| Top of the morning to you, Mrs. O'Neil. | Top of the morning to you, Mrs. O'Neil. Günaydın bayan O'Neil. İyi sabahlar, Bn. O'Neil. Iyi sabahlar bayan O'Neil. Günaydın bayan O'Neil. Günaydın bayan O'Neil. Günaydın bayan O'Neil. İyi sabahlar, Bn. O'Neil. | Snatch-1 | 2000 | |
| You're a snake in the grass, ain't you? Where'd they come from? | You're a snake in the grass, ain't you? Where'd they come from? Sen çimendeki yılan gibisin? Nereden çıktın sen? Çimdeki yılan gibisin. Nereden çıktı? Seni yilan, bunlarda nerden cikti? Sen çimendeki yılansın değil mi Tommy? Nereden çıktı onlar? Sen çimendeki yılansın değil mi Tommy? Nereden çıktı onlar? Sen çimendeki yılansın değil mi Tommy? Nereden çıktı onlar? Çimdeki yılan gibisin. Nereden çıktı? | Snatch-1 | 2000 | |
| You're looking for my boy, are you? | You're looking for my boy, are you? Oğlumu arıyorsunuz değilmi? Oğlumu mu arıyorsunuz? Benim oglani ariyorsunuz, oyle degil mi? Oğlumu arıyorsunuz değil mi? Oğlumu arıyorsunuz değil mi? Oğlumu arıyorsunuz değil mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you know where l can find him? Yeah. | Do you know where l can find him? Yeah. Nerede bulabileceğimi biliyormusunuz? Evet. Yerini biliyor musunuz? Evet. Onu nerde bulabiliriz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. Onu nerede bulabiliriz biliyor musunuz? Evet. | Snatch-1 | 2000 | |
| Would you like to share that information? | Would you like to share that information? Bu bilgiyi paylaşmak istermiydiniz? Bu bilgiyi paylaşır mısınız? Bu bilgiyi bizle paylasmak ister misiniz? Bu bilgiyi paylaşmak ister miydiniz? Bu bilgiyi paylaşmak ister miydiniz? Bu bilgiyi paylaşmak ister miydiniz? | Snatch-1 | 2000 | |
| l don't want you getting my boy into trouble. | l don't want you getting my boy into trouble. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Başını belaya sokmayın. Oglumun basini belaya sokmanizi istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Oğlumun başını derde sokmanızı istemiyorum. Başını belaya sokmayın. | Snatch-1 | 2000 | |
| He's my only boy. And he's a good boy. | He's my only boy. And he's a good boy. O benim yek çocuğum. ve o iyi bir çocuk. O tek oğlum. Ve iyi bir oğlan. O benim tek oglum. Ve o iyi bir cocuk. O benim tek çocuğum. ve o iyi bir çocuk. O benim tek çocuğum. ve o iyi bir çocuk. O benim tek çocuğum. ve o iyi bir çocuk. O tek oğlum. Ve iyi bir oğlan. | Snatch-1 | 2000 | |
| He's coursing. | He's coursing. Eğitimde. Yarışta. Araziye ciktilar. Tavşan avında. Tavşan avında. Tavşan avında. | Snatch-1 | 2000 | |
| What's coursing? | What's coursing? Ne eğitimi? Ne yarışı? Araziye cikmak ne demek? Tavşan avı da ne? Tavşan avı da ne? Tavşan avı da ne? Ne yarışı? | Snatch-1 | 2000 | |
| Hare coursing. | Hare coursing. Yabani tavşan eğitimi. Tavşan avı yarışı. Yaban tavsan avi. Yabani tavşan avı. Yabani tavşan avı. Yabani tavşan avı. Tavşan avı yarışı. | Snatch-1 | 2000 | |
| They set two lurchers They're dogs, before you ask. | They set two lurchers They're dogs, before you ask. İki sendeleyic bulurlar Sormadan söyleyim köpek yani. İki tazıyı salarlar. Bu arada, tazı bir tür köpek. Iki kopegi bir yaban tavsaninin... İki tazı koyarlar Köpek yani, sormadan söyleyim. İki tazı koyarlar Köpek yani, sormadan söyleyim. İki tazı koyarlar Köpek yani, sormadan söyleyim. | Snatch-1 | 2000 | |
| On a hare. | On a hare. Bir tavşanın peşine Tavşanın üstüne. ...uzerine saliyorlar. Bir tavşanın peşine. Bir tavşanın peşine. Bir tavşanın peşine. Tavşanın üstüne. | Snatch-1 | 2000 | |
| And the hare has to outrun the dogs. | And the hare has to outrun the dogs. Ve tavşan köpeklerden kaçmalı. Tavşan köpekleri geçmek zorunda. Tavsan kopekleri atlatmak zorundadir. Ve tavşan köpeklerden kaçmalı. Ve tavşan köpeklerden kaçmalı. Ve tavşan köpeklerden kaçmalı. Tavşan köpekleri geçmek zorunda. | Snatch-1 | 2000 | |
| So, what if it doesn't? | So, what if it doesn't? Ee, eğer kaçamazsa? Ya geçemezse? Ya atlatamazsa? Ee, ya kaçamazsa? Ee, ya kaçamazsa? Ee, ya kaçamazsa? | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, the big rabbit gets fucked, doesn't it? | Well, the big rabbit gets fucked, doesn't it? Şey, Büyük tavşan s..lir , değilmi? O zaman düzülür, değil mi? O zaman, tavsani becerirler. oyle degil mi? E o zaman büyük tavşan siki tutar, değil mi? E o zaman büyük tavşan siki tutar, değil mi? E o zaman büyük tavşan siki tutar, değil mi? O zaman düzülür, değil mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| Proper fucked? | Proper fucked? Hakiki s..lmek? Sahiden mi düzülür? Bildigimiz anlamda becerilmek mi? Hakiki siki tutmak mı? Hakiki siki tutmak mı? Hakiki siki tutmak mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| Yeah, Tommy. | Yeah, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. Evet, Tommy. | Snatch-1 | 2000 | |
| Before ''zee'' Germans get there. | Before ''zee'' Germans get there. ''Zi'' almanlar oraya gitmeden önce. Almanlar gelmeden. Ze Almanlar oraya varmadan once. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. Şu Almanlar oraya gitmeden önce. | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you know these tits, Errol? | Do you know these tits, Errol? Bu salakları tanıyormusun, Erol? Bu tırsıkları tanıyor musun, Errol? Bu gerzekleri taniyor musun, Errol? Bu tırsıkları tanıyor musun, Errol? Bu tırsıkları tanıyor musun, Errol? | Snatch-1 | 2000 | |
| l know a lot of tits... | l know a lot of tits... Bu salaklar hakkında çok şey biliyorum... Ben çok tırsık tanıyorum efendim. Bir cok gerzek taniyorum ama... Ben çok tırsık tanıyorum efendim. Ben çok tırsık tanıyorum efendim. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...but l don't know any as fucking stupid as these two. | ...but l don't know any as fucking stupid as these two. ...ama şu iki salak hakkında bir fikrim yok. ...ama bu ikisi kadar salağını hiç görmedim. ...Bu ikisi kadar salagini degil. ...ama bu ikisi kadar salağını hiç görmedim. ...ama bu ikisi kadar salağını hiç görmedim. | Snatch-1 | 2000 | |
| l can't help, guv. | l can't help, guv. Ben de, guv. Elimde değil, patron. Yardim edemem, guv. Ben de, efendim. Ben de, efendim. Ben de, efendim. | Snatch-1 | 2000 | |
| Tyrone. | Tyrone. Ahaa, Tyrone. Ahaa, Tyrone. Ahaa, Tyrone. | Snatch-1 | 2000 | |
| You silly, fat bastard. | You silly, fat bastard. Seni salak, şişman salak. Seni salak şişko piç. Seni gerizekali sisko pic. Seni salak, şişman piç. Seni salak, şişman piç. Seni salak, şişman piç. | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you want to do it? That depends. | Do you want to do it? That depends. Bunu yapmak istiyor musun? Duruma göre. Tamam mı? Bir şartla. Bunu yapmak istiyor musun? Bu ne olduguna bagli. Ee yapmak istiyor musun? Duruma göre değişir. Ee yapmak istiyor musun? Duruma göre değişir. Ee yapmak istiyor musun? Duruma göre değişir. Tamam mı? Bir şartla. | Snatch-1 | 2000 | |
| On what? | On what? Hangi duruma? Ne? Neyine? Hangi duruma? Hangi duruma? Hangi duruma? | Snatch-1 | 2000 | |
| On you buying this caravan. | On you buying this caravan. Bana alacağınız şu karavana göre. Bu karavanı alacaksınız. Surdaki karavan`a Bana alacağınız şu karavana göre. Bana alacağınız şu karavana göre. Onların kötü ve aptal olduğunu söylüyor. Bana alacağınız şu karavana göre. Bu karavanı alacaksınız. | Snatch-1 | 2000 | |
| Not the rouge one. The rose. | Not the rouge one. The rose. Kırmızılı olan değil. Gül rengi. Kırmızı olan değil. Pembe. Pembe olan degil. Kirmizi olan. Kırmızılı olan değil. Gül rengi. Kırmızılı olan değil. Gül rengi. Kırmızılı olan değil. Gül rengi. Kırmızı olan değil. Pembe. | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's not the same caravan. Not the same fight. | lt's not the same caravan. Not the same fight. Bu aynı karavan değil. Aynı kavgada değil. Bu başka karavan. Maç da başka. Bu ayni karavan degil. Dovuste ayni degil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. Bu aynı karavan değil ki. E bu da aynı dövüş değil. | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's twice the size of the last one. | lt's twice the size of the last one. Ama bu herif öncekinin iki katı. Öncekinin iki katı. Bu gecen seferkinin iki kati buyuklugunde. Ama bu öncekinin iki katı. Ama bu öncekinin iki katı. Ama bu öncekinin iki katı. | Snatch-1 | 2000 | |
| The fight is twice the size. And me ma needs a caravan. | The fight is twice the size. And me ma needs a caravan. Dövüş iki katı.Ve annemin bir karavana ihtiyacı var. Maç da iki katı. Anneme karavan lazım. Dovuste iki kat zor, ve annemin bir karavana ihtiyaci var. Dövüş de iki katı. Ve ennemin bir karavana ihtiyacı var. Dövüş de iki katı. Ve ennemin bir karavana ihtiyacı var. Dövüş de iki katı. Ve ennemin bir karavana ihtiyacı var. | Snatch-1 | 2000 | |
| l like to look after me ma. lt's a fair deal. Take it. | l like to look after me ma. lt's a fair deal. Take it. Anneme bakmayı severim. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Ona iyi bakmalıyım. Anlaşma adil. Kabul edin. Annem`e bakmayi severim. Bu adil bir teklif, kabul et. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Enneme bakmak istiyorum. Bu adil bir anlaşma. Alın onu. Ona iyi bakmalıyım. Anlaşma adil. Kabul edin. | Snatch-1 | 2000 | |
| You're lucky we aren't worm food after your last performance. | You're lucky we aren't worm food after your last performance. Senin son performansından sonra yem olmadığımız için şanslısın. Ringde yaptığından sonra solucan yemi olmadığımıza dua et. Son dovusunden sonra domuz yiyecegi olmadigimiz icin sanslisin. Senin son performansından sonra kurt yemi olmadığımız için şanslısın. Senin son performansından sonra kurt yemi olmadığımız için şanslısın. Senin son performansından sonra kurt yemi olmadığımız için şanslısın. Ringde yaptığından sonra solucan yemi olmadığımıza dua et. | Snatch-1 | 2000 | |
| Buying a tart's mobile palace is a little fucking rich. | Buying a tart's mobile palace is a little fucking rich. Bir o..punun mobil sarayını almak için zengin olmak gerek. Bir fahişeye mobil saray almak biraz fazla. Surtuge hareket eden bir saray almak biraz pahali degil mi? Bir şıllığa yürüyen bir saray almak için zengin olmak gerek. Bir şıllığa yürüyen bir saray almak için zengin olmak gerek. Bir şıllığa yürüyen bir saray almak için zengin olmak gerek. | Snatch-1 | 2000 | |
| l wasn't calling your mum a tart. l just meant.... | l wasn't calling your mum a tart. l just meant.... Senin annen için o.. demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... Sey, annen`i kastetmemistim yani surtuk derken, demek istedigim. Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Senin annen için şıllık demek istemedim.Ben sadece... Annene fahişe demek istemedim. Sadece... | Snatch-1 | 2000 | |
| Save your breath for cooling your porridge. | Save your breath for cooling your porridge. Nefesini yulaf palanı serinletmek için sakla. Nefesini başka şeye sakla. Bosuna nefes tuketme. Nefesini yulafını serinletmek için sakla. Nefesini yulafını serinletmek için sakla. Nefesini yulafını serinletmek için sakla. Nefesini başka şeye sakla. | Snatch-1 | 2000 | |
| Right. And she's terrible partial to the periwinkle blue. | Right. And she's terrible partial to the periwinkle blue. Tamam. Ve annem gmk mavisine hastadır. Evet. Hem anam menekşe mavisine biter. Pekala, bu arada mavi rengi cok sever. Haa evet. Ve ennem gök mavisine bayılır. Haa evet. Ve ennem gök mavisine bayılır. Haa evet. Ve ennem gök mavisine bayılır. Evet. Hem anam menekşe mavisine biter. | Snatch-1 | 2000 | |
| Have l made myself clear? | Have l made myself clear? Yeterince açık konuştummu? Anladınız mı? Soylediklerim acikca anlasildi mi? Yeterince açık konuştum mu? Yeterince açık konuştum mu? Yeterince açık konuştum mu? Anladınız mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| Yeah, that's perfectly clear, Mickey. | Yeah, that's perfectly clear, Mickey. Evet, gayet açıktı, Mickey. Çok iyi anladık, Mickey. Evet, tamamiyla anlasildi, Mickey. Evet, gayet açıktı, Mickey. Evet, gayet açıktı, Mickey. Evet, gayet açıktı, Mickey. Çok iyi anladık, Mickey. | Snatch-1 | 2000 | |
| Just give me one minute to confer with my colleague. | Just give me one minute to confer with my colleague. Meslektaşıma danışmam için bana sadece 1 dk. ver. Ortağımla konuşmam için bir dakika ver. Dostumla gorusmem icin bir dakika verin bana. Meslektaşıma danışmam için bana sadece 1 dakika ver. Meslektaşıma danışmam için bana sadece 1 dakika ver. Meslektaşıma danışmam için bana sadece 1 dakika ver. Ortağımla konuşmam için bir dakika ver. | Snatch-1 | 2000 | |
| Did you understand a word of what he said? | Did you understand a word of what he said? Herifin söylediğinden birşey anladın mı? Dediğinden tek kelime anladın mı? Soylediklerinin tek bir kelimesini anliyabildin mi? Dediklerini tek kelimesini anladın mı? Dediklerini tek kelimesini anladın mı? Dediklerini tek kelimesini anladın mı? Dediğinden tek kelime anladın mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll tell you what. | l'll tell you what. Sana anlatacağım Bak ne diycem. Bak ne diycem. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne yapacağımı söyleyeyim. Bak ne diycem. | Snatch-1 | 2000 | |
| Fucker. | Fucker. Lanet. Serseri. Sktir. La bi siktir. La bi siktir. La bi siktir. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll bet you for it. | l'll bet you for it. Bunun için seninle bahse gireceğim. Sennen bahis tutuşurum. Buna bahse girerim. Bunun için seninle behse gireceğim. Bunun için seninle behse gireceğim. Bunun için seninle behse gireceğim. Sennen bahis tutuşurum. | Snatch-1 | 2000 | |
| You'll what? | You'll what? Ne yapacaksın? Ne yaparsın? Ne yaparsin? Ne yapacaksın? Ne yapacaksın? Ne yapacaksın? Ne yaparsın? | Snatch-1 | 2000 | |
| He'll bet you for it. | He'll bet you for it. Seninle bahse girecek. Bahse girer. Seninle bahse girecekmis. Seninle BEHSE girecek. Seninle BEHSE girecek. Seninle BEHSE girecek. Bahse girer. | Snatch-1 | 2000 | |
| What, like Tommy did last time? Do me a favour? | What, like Tommy did last time? Do me a favour? Ne, Tommy nin en son girdiği gibi mi ? Bana bir iyilik yap. Tommy'ye yaptığın gibi mi? İyilik mi? Ne, Tommy`nin en son girdigi gibi mi? Bana bir iyilik yap. Ne, Tommy nin en son girdiği gibi mi ? Bana bir iyilik yap. Ne, Tommy nin en son girdiği gibi mi ? Bana bir iyilik yap. Ne, Tommy nin en son girdiği gibi mi ? Bana bir iyilik yap. Tommy'ye yaptığın gibi mi? İyilik mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll do you a favour. | l'll do you a favour. Sana bir iyilik yapacağım. İyilik edeceğim. Sana bir iyilik yapicam. Sana bir iyilik yapacağım. Sana bir iyilik yapacağım. Sana bir iyilik yapacağım. İyilik edeceğim. | Snatch-1 | 2000 | |
| You have first bet. lf l win, l get a caravan... | You have first bet. lf l win, l get a caravan... İlk bahis senin.Eğer ben kazanırsam,karavanı alırım... İlk seçim senin. Kazandım, karavan benim. Ilk anlasmamiz. Eger ben kazanirsam karavani alirim... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk bahis senin. Eğer ben kazanırsam, karavanı alırım... İlk seçim senin. Kazandım, karavan benim. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...and the boys get a pair of them shoes. | ...and the boys get a pair of them shoes. ...ve çocuklar da birer çift ayakkabılarını. Çocuklara da şu pabuçtan. ...ve cocuklarda bir cift ayakkabi alirlar. ...ve çocuklar da birer çift ayakkabılarını. ...ve çocuklar da birer çift ayakkabılarını. ...ve çocuklar da birer çift ayakkabılarını. Çocuklara da şu pabuçtan. | Snatch-1 | 2000 | |
| lf l lose... | lf l lose... Eğer kaybedersem... Kaybettim mi... Eger ben kaybedersem... Eğer kaybedersem... Eğer kaybedersem... Eğer kaybedersem... Kaybettim mi... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...fuck it, l'll do the fight for free. | ...fuck it, l'll do the fight for free. ...siktir et, bedava dövüşürüm. Siktir be. Maça bedava çıkarım. ...siktir et, bedavaya dovusurum. ...siktir et, bedava dövüşürüm. ...siktir et, bedava dövüşürüm. ...siktir et, bedava dövüşürüm. | Snatch-1 | 2000 | |
| The last thing I really want to do is bet a pikey. | The last thing I really want to do is bet a pikey. Yapacağım son şey bir çingene ile bahse girmektir. Son istediğim şey bir göçebeyle bahis. En son yapmak istedigim sey, bir cingene ile bahse girmektir. Yapmak isteyeceğim son şey bir çingene ile bahse girmekti. Yapmak isteyeceğim son şey bir çingene ile bahse girmekti. Yapmak isteyeceğim son şey bir çingene ile bahse girmekti. Son istediğim şey bir göçebeyle bahis. | Snatch-1 | 2000 | |
| However, I don't really have much ofa choice. | However, I don't really have much ofa choice. Ama , aslında pek te şansım yok. Ama fazla seçeneğim yok. Yinede, pek fazla secim sansim yok. Ama , başka şansım yok. Ama , başka şansım yok. Ama , başka şansım yok. Ama fazla seçeneğim yok. | Snatch-1 | 2000 | |
| Somehow I've got to get him to fight, but ifI lose.... | Somehow I've got to get him to fight, but ifI lose.... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Bir şekilde dövüşe ikna etmeliyim. Ama kaybedersem... Ama bir sekilde onu dovusmeye ikna etmek zorundayim, ve eger kaybedersem... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... Her nasılsa onu dövüştüreceğim ama eğer kaybedersem ... | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, I don't even want to think about losing. | Well, I don't even want to think about losing. Şey, yenilmek hakkında düşünmek bile istemiyorum. Kaybetmeyi düşünmek bile istemiyorum. ...kaybetmeyi dusunmek bile istemiyorum. Şey, yenilmek hakkında düşünmek bile istemiyorum. Şey, yenilmek hakkında düşünmek bile istemiyorum. Şey, yenilmek hakkında düşünmek bile istemiyorum. Kaybetmeyi düşünmek bile istemiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| Okay. l reckon the hare gets fucked. | Okay. l reckon the hare gets fucked. Tamam. Bence tavşan s..lecek. Tamam. Sanırım tavşan düzülecek. Pekala, sanirim tavsani becerirler. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Bence tavşan siki tutacak. Tamam. Sanırım tavşan düzülecek. | Snatch-1 | 2000 | |
| What? Proper fucked? | What? Proper fucked? Ne.Hakiki s..lmek? Ne? Sahi mi düzülecek? Ne? Bildigimiz anlamda becermek mi? Ne. Hakiki siki tutmak mı? Ne. Hakiki siki tutmak mı? Ne. Hakiki siki tutmak mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| You got that, London? | You got that, London? Anladın mı, Londra? Anladın mı, Londra? Tamamdir Londrali. Anlaşıldı, Londra. Anlaşıldı, Londra. Anlaşıldı, Londra. | Snatch-1 | 2000 | |
| We're on! | We're on! Anladım! Başlıyoruz! Anlastik. Başlıyoruz. Başlıyoruz. Başlıyoruz. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll fucking tell you! Get those off me. | l'll fucking tell you! Get those off me. Sana anlatacağım. Şunları benden uzak tut. Söyleyeceğim! Çekin şunları. Tamam herseyi anlaticam, sunlari ustumden cekin. Tamam anlatacağım amına koyim. Şunları benden uzak tut. Tamam anlatacağım amına koyim. Şunları benden uzak tut. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll tell you who robbed your bookies. | l'll tell you who robbed your bookies. Size gişeleri kimin soyduğunu anlatacağım. Bahisçiyi soyanları söyleyeceğim. Size bahisciyi kimin soydugunu soyliycem. Size gişeleri kimin soyduğunu söyleyeceğim. Size gişeleri kimin soyduğunu söyleyeceğim. | Snatch-1 | 2000 | |
| Periwinkle blue. Bye, boys. | Periwinkle blue. Bye, boys. GÖk mavisi. Hoşçakalın çocuklar. Menekşe mavisi. Güle güle. Mavi renk, unutmayin. Hoscakalin cocuklar. Gök mavisi. Hoşçakalın çocuklar. Gök mavisi. Hoşçakalın çocuklar. | Snatch-1 | 2000 | |
| Who's proper fucked now, then? | Who's proper fucked now, then? Kim hakikaten s..ldi şimdi? Şimdi kim sahiden düzüldü? Simdi kim duzuldu ha? Şimdi kim hakikaten siki tuttu? Şimdi kim hakikaten siki tuttu? | Snatch-1 | 2000 | |
| There's something very wrong with this. | There's something very wrong with this. Bu işte bir terslik var. Bu işte büyük bir yanlışlık var. Burda cok yanlis birseyler var. Bu işte bir terslik var. Bu işte bir terslik var. | Snatch-1 | 2000 | |
| lt was us that wanted to buy a caravan off of him. | lt was us that wanted to buy a caravan off of him. Sizden karavan almak isteyen bizdik. Ondan karavan almak isteyen bizdik. Onlardan karavan almak isteyenler bizdik. Karavan almak isteyen taraf bizdik. Karavan almak isteyen taraf bizdik. | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, why didn't you ''bust a cap in his ass'' then, Tommy? | Well, why didn't you ''bust a cap in his ass'' then, Tommy? Şey, neden sen ''onun kıçına bir kasket örtmüyorsun'', Tommy? Öyleyse niye kıçına bir kurşun sıkmadın, Tommy? Pekala, neden kicina tekmeyi basmadin oyleyse, Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? Peki, neden ''onun kıçına bir kurşun sıkmadın'' Tommy? | Snatch-1 | 2000 | |
| Mind you, you'd do more damage if you threw it at him. | Mind you, you'd do more damage if you threw it at him. Düşün bi kere, bunu birine fırlatsan daha fazla zarar verirsin. Gerçi silahı fırlatsan daha çok zarar verirdin. Silahi firlatsaydin bile ona daha fazla zarar verirdin. Hatta tabancayı fırlatsan daha fazla hasar verirdin. Hatta tabancayı fırlatsan daha fazla hasar verirdin. | Snatch-1 | 2000 | |
| What? You saying l can't shoot? | What? You saying l can't shoot? Ne? Ateş edemeyiceğimi mi söylüyorsun? Ne? Vuramaz mıyım yani? Ne? Ates edemiyecegimi mi soyluyorsun? Ne? Ateş edemeyeceğimi mi söylüyorsun? Ne? Ateş edemeyeceğimi mi söylüyorsun? Ne? Vuramaz mıyım yani? | Snatch-1 | 2000 | |
| Oh, no, Tommy. l wasn't saying you can't shoot. | Oh, no, Tommy. l wasn't saying you can't shoot. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. Hayır, Tommy. Vuramayacağını söylemedim. Oh Hayir, Tommy. Ates edemiyecegini soylemiyorum. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. Oh, hayır, Tommy. Ateş edemezsin demedim. | Snatch-1 | 2000 | |
| l know you can't shoot. | l know you can't shoot. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. Bunu biliyorum. Ates edemiyecegini biliyorum. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. Senin ateş edemediğini zaten biliyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| What we're saying is, that piece of shit stuck in your trousers... | What we're saying is, that piece of shit stuck in your trousers... Dediğim pantolonun içindeki o lanet parça,... Demek istediğim, donuna soktuğun şu zımbırtıyı... Demek istedigim, su pantalonuna sIkIsmIs olan sey... Demek istediğim pantolonunun içindeki o lanet şey... Demek istediğim pantolonunun içindeki o lanet şey... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...would do more damage if you fed it to him. | ...would do more damage if you fed it to him. ...birisine fırlattığında daha fazla zarar verir. ...yedirsen daha çok zarar verir. ...eger kullanirsan daha tehlikeli olabilir. ...birisine fırlattığında daha fazla zarar verir. ...birisine fırlattığında daha fazla zarar verir. | Snatch-1 | 2000 | |
| You saying the gun don't work? | You saying the gun don't work? Silah çalışmaz mı diyorsun? Silah bozuk mu? Silahin ise yaramadigini mi soyluyorsun? Silah çalışmaz mı diyorsun? Silah çalışmaz mı diyorsun? | Snatch-1 | 2000 | |
| You tried it? | You tried it? Denedin mi? Denedin mi? Onu hic denedin mi? Denedin mi? Denedin mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| Whoops. | Whoops. Ups. Vah vah. Ups. Ups. | Snatch-1 | 2000 | |
| l want to see that sneaky fucking Russian. | l want to see that sneaky fucking Russian. Şu sinsi Rusu görmek istiyorum. O üçkağıtçı Rus piçi görmek istiyorum. Su lanet rus`u gormek istiyorum. Şu sinsi Rus'u görmek istiyorum. Şu sinsi Rus'u görmek istiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| Why's he got a tea cosy on his head? | Why's he got a tea cosy on his head? Neden kafasına bir çay süzgeci taktı? Kafasındaki demlik örtüsü ne? Neden kafasinda caydanlik ortusu var? Neden kafasına bir çay süzgeci taktı? Neden kafasına bir çay süzgeci taktı? | Snatch-1 | 2000 | |
| To keep his head warm. | To keep his head warm. Kafasını sıcak tutmak için. Sıcak tutmak için. Kafasini sIcak tutmak icin. Kafasını sıcak tutmak için. Kafasını sıcak tutmak için. | Snatch-1 | 2000 | |
| What happened to him? He got shot in the face. | What happened to him? He got shot in the face. Ona ne oldu? Yüzünden vuruldu. Ne oldu? Yüzünden vuruldu. Ona ne oldu boyle? Suratindan vuruldu. Ne oldu ona? Suratından vuruldu, Lincoln. Ne oldu ona? Suratından vuruldu, Lincoln. | Snatch-1 | 2000 | |
| l thought that was obvious. | l thought that was obvious. Haberi yok zannetmiştim. Sanırım bu belli. Sanirim bu acikca gorulebiliyor. Bu çok bariz diye düşünüyordum. Bu çok bariz diye düşünüyordum. | Snatch-1 | 2000 | |
| What'd you do that for? You mistake him for a rabbit? | What'd you do that for? You mistake him for a rabbit? Onu ne için yaptın? Bir tavşan için kandırdın onu? Niye yaptınız? Onu tavşan mı sandınız? Bunu neden yaptiniz? Onu bir tavsanla karistirmadiniz ya? Bunu neden yaptın. Bir tavşanla mı karıştırdın onu? | Snatch-1 | 2000 | |
| What do you want me to do? Sort it out. | What do you want me to do? Sort it out. Ne yapmamı istiyorsun? Düzenle onu. Ne yapayım? Hallet. Ne yapmami istiyorsun? Isleri yoluna koy. Benim ne yapmamı istiyorsun? Yok et onu. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'm not a witch doctor. But you are a bad boy yardie... | l'm not a witch doctor. But you are a bad boy yardie... Ben büyücü değilim. Ama sen kötü bir çocuksun... Ben büyücü değilim. Ama gangstersin... Ben buyucu degilim. Ama sen kotu bir cocuksun... Büyücü müyüm lan ben? Ama sen kötü bir çocuksun. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...and bad boy yardies should know how to get rid of bodies. | ...and bad boy yardies should know how to get rid of bodies. ...ve kötü çocuklar bedenlerden nasıl kurtulunur bilmeliler. ...ve gangsterler cesetten kurtulmayı bilir. ...ve kotu cocuklar cesetlerden kurtulmayi bilirler. Ve kötü çocuklar cesetlerden nasıl kurtulunur bilirler. | Snatch-1 | 2000 | |
| l create the bodies, l don't erase the bodies. | l create the bodies, l don't erase the bodies. Ben bedenler yaratırım, Onları yok etmem. Cesedi yaratırım, ortadan kaldırmam. Ben vucut yaratirim, Onlari yoketmem. Ben bedenler yaratırım, Onları yok etmem. | Snatch-1 | 2000 | |
| We're in, governor. | We're in, governor. Geldik, başkan. Girdik, şef. Iceri girdik, sef. Geldik, efendim. | Snatch-1 | 2000 | |
| Goody gumdrops. | Goody gumdrops. Aman ne harika. Iyi. Aferin size. | Snatch-1 | 2000 | |
| Get us a cup of tea, would you, Errol? | Get us a cup of tea, would you, Errol? Bize bir bardak çay getirirmisin Erol? Çay getirir misin, Errol? Bize bir bardak cay getirir misin Errol? Bize bir bardak çay getirir misin Errol? | Snatch-1 | 2000 | |
| Grab hold of his legs. | Grab hold of his legs. Bacaklarını tutun. Bacağından tut. Bacaklarindan tutun. Bacaklarını tut. | Snatch-1 | 2000 | |
| What do you think l'm gonna grab him by, his ears? | What do you think l'm gonna grab him by, his ears? Ne yani kulaklarından tutacağımımı zannediyordun? Nereden tutacaktım, kulaklarından mı? Ne zannettin, onu kulaklarindan mi tutacaktim? Ne yani kulaklarından tutacağımı mı zannediyordun? | Snatch-1 | 2000 | |
| Hope this is not a bad moment. | Hope this is not a bad moment. Umarım kötü bir anda gelmedim. Kötü bir anda mı geldim? Umarim bu kotu bir an degildir. Umarım kötü bir zamanda gelmedim. | Snatch-1 | 2000 |