Search
English Turkish Sentence Translations Page 150903
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...off. | ...off. ...kapalı. ...iptal. ...kaldirildi. ...kapandı. ...kapandı. ...kapandı. | Snatch-1 | 2000 | |
| lf all bets are off, then there can't be any money, can there? | lf all bets are off, then there can't be any money, can there? Eğer bütün bahisler kapalı ise, para olabilir mi? Bahisler iptalse para olamaz, değil mi? Eger butun bahisler kaldirilmissa, burda hic para olamaz, oyle degil mi? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Eğer bütün bahisler kapandıysa, para olabilir mi sence? Bahisler iptalse para olamaz, değil mi? | Snatch-1 | 2000 | |
| l ain't fucking buying that. | l ain't fucking buying that. Yemezler. Bu numarayı yutmam. Bana bunu yutturamazsin. Bunu yemiyorum. Bunu yemiyorum. Bunu yemiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| That's handy because l ain't fucking selling it. lt's a fact. | That's handy because l ain't fucking selling it. lt's a fact. Bu iyi çünkü, ben de kandırmıyorum. Bu bir gerçek. İyi, çünkü numara değil. Bu bir gerçek. Iyi, cunku sana yutturmaya calismiyorum. Bu sadece gercek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. Bu iyi ben de yedirmiyorum zaten. Bu bir gerçek. İyi, çünkü numara değil. Bu bir gerçek. | Snatch-1 | 2000 | |
| What have you got? | What have you got? Neyin var? Ne kadar var? Neyin var? Neyin var? Neyin var? Neyin var? | Snatch-1 | 2000 | |
| Nothing, really. | Nothing, really. Aslında, hiçbirşey. Aslında, hiç yok. Hicbirsey, gercekten. Aslında, hiçbirşey. Aslında, hiçbirşey. Aslında, hiçbirşey. | Snatch-1 | 2000 | |
| A few coins, but no notes. | A few coins, but no notes. Bir kaç bozukluk, kağıt yok. Biraz bozukluk. Kağıt yok. Sadece bir kac bozukluk, kagit para yok. Birkaç bozukluk, kağıt yok. Birkaç bozukluk, kağıt yok. Birkaç bozukluk, kağıt yok. | Snatch-1 | 2000 | |
| Show me your hands. | Show me your hands. Bana ellerini göster. Ellerini göster. Bana ellerini goster. Bana ellerini göster. Bana ellerini göster. Bana ellerini göster. Ellerini göster. | Snatch-1 | 2000 | |
| You've got five fingers. | You've got five fingers. Senin beş parmağın var. Beş parmağın var. Bes parmagin var. Senin beş parmağın var. Senin beş parmağın var. Senin beş parmağın var. Beş parmağın var. | Snatch-1 | 2000 | |
| Copper coins. | Copper coins. Bakır paralar. Küçük para. Bakir paralar. Bakır paralar. Bakır paralar. Bakır paralar. | Snatch-1 | 2000 | |
| What do you mean, copper fucking coins? | What do you mean, copper fucking coins? Ne yani, lanet olası bakır paralar mı? Bununla ne demek istiyorsun ha? Ne demek bakir paralar? Ne yani amına koyiyim, bakır paralar mı? Ne yani amına koyiyim, bakır paralar mı? Ne yani amına koyiyim, bakır paralar mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| lt won't open because it's a security door. | lt won't open because it's a security door. Ben açmam çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz tabii. Bu bir güvenlik kapısı. Acilmaz, cunku bu guvenlik kapisi. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz çünkü bu bir güvenlik kapısı. Açılmaz tabii. Bu bir güvenlik kapısı. | Snatch-1 | 2000 | |
| Hold that. | Hold that. Tut şunu. Tut şunu. Tut sunu. Tut şunu. Tut şunu. Tut şunu. | Snatch-1 | 2000 | |
| My leg. | My leg. Bacağım. Bacağım. Bacagim. Bacağım. Bacağım. Bacağım. Bacağım. | Snatch-1 | 2000 | |
| What are you moaning about? lt didn't even touch it. | What are you moaning about? lt didn't even touch it. Ne inliyorsun? Dokunmadım bile. Ne zırlıyorsun? Bacağına değmedi bile. Niye sizlaniyorsun. Degmedi bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne inliyorsun? Dokunmadı bile. Ne zırlıyorsun? Bacağına değmedi bile. | Snatch-1 | 2000 | |
| We're fucked. | We're fucked. Faka bastık. Mahvolduk. Boku yedik. Göte geldik! Göte geldik! Göte geldik! Mahvolduk. | Snatch-1 | 2000 | |
| What the fuck are you two doing? | What the fuck are you two doing? Siz ikiniz ne yapıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz siz? Siz ikiniz ne halt ediyorsunuz? Siz ikiniz ne yapıyorsunuz? Siz ikiniz ne yapıyorsunuz? Siz ikiniz ne yapıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz siz? | Snatch-1 | 2000 | |
| Get us out of here. | Get us out of here. Bizi buradan çıkar. Götür bizi buradan. Bizi burdan cikar. Bizi buradan çıkar, Tyrone. Bizi buradan çıkar, Tyrone. Bizi buradan çıkar, Tyrone. Götür bizi buradan. | Snatch-1 | 2000 | |
| Tyrone, what are you doing? Get us out of here! | Tyrone, what are you doing? Get us out of here! Tyrone, sen neyapıyorsun? Bizi buradan çıkar! Ne yapıyorsun? Götürsene bizi! Tyrone, ne yapiyorsun? Bizi burdan cikar. Tyrone, sen ne yapıyorsun? Bizi buradan çıkar! Tyrone, sen ne yapıyorsun? Bizi buradan çıkar! Tyrone, sen ne yapıyorsun? Bizi buradan çıkar! | Snatch-1 | 2000 | |
| Who the fuck is this man, Tyrone? | Who the fuck is this man, Tyrone? Bu adam kim, Tyrone? Bu herif de kim, Tyrone? Kim bu lanet olasica herif, Tyrone? Bu adam kim, Tyrone? Bu adam kim, Tyrone? Bu adam kim, Tyrone? | Snatch-1 | 2000 | |
| He's a man with four fingers and a briefcase, Vinny. | He's a man with four fingers and a briefcase, Vinny. Bu dört parmaklı ve çantalı bir adam, Vinny. Dört parmaklı ve çantalı bir adam. Bu dort parmagi ve bir cantasi olan adam, Vinny. Bu dört parmaklı ve çantalı bir adam, Vinny. Bu dört parmaklı ve çantalı bir adam, Vinny. Bu dört parmaklı ve çantalı bir adam, Vinny. Dört parmaklı ve çantalı bir adam. | Snatch-1 | 2000 | |
| ln the red corner... | ln the red corner... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... Kirmizi kosede... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... Kırmızı köşede... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...we have the young and unchallenged.... | ...we have the young and unchallenged.... ...genç ve yenilmez.... ...genç ve meydan okunmamış... ...ilk karsilasmasini yapan genc.... ...genç ve ilk kez dövüşecek... ...genç ve ilk kez dövüşecek... ...genç ve ilk kez dövüşecek... ...genç ve meydan okunmamış... | Snatch-1 | 2000 | |
| So, Mickey, you're going down in the fourth. ls that clear? | So, Mickey, you're going down in the fourth. ls that clear? Ee,Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Mickey, dördüncü rauntta yenileceksin. Anlaşıldı mı? Evet Mickey, dorduncu raund`da yere dusuyorsun. Tamam mi? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Evet, Mickey, dördüncü roundda yerdesin, anladın mı? Mickey, dördüncü rauntta yenileceksin. Anlaşıldı mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| Just make sure he doesn't kill me. | Just make sure he doesn't kill me. Sadece beni öldürmesine engel ol. Beni öldürmemesini sağla. Dikkat ette beni oldurmesin. Sadece dördüncü rounda kadar beni öldürmesine engel ol. Sadece dördüncü rounda kadar beni öldürmesine engel ol. Sadece dördüncü rounda kadar beni öldürmesine engel ol. Beni öldürmemesini sağla. | Snatch-1 | 2000 | |
| So give it up for the bone crunching... | So give it up for the bone crunching... Öyleyse onu kemik kıran, tek yumruklu makinalı tüfek.. Yani kemik kırma, tek yumruk makineli tüfek... Ve simdi kemik kiran... Öyleyse onu kemik kıran, tek yumruklu makinalı tüfek.. Öyleyse onu kemik kıran, tek yumruklu makinalı tüfek.. Öyleyse onu kemik kıran, tek yumruklu makinalı tüfek.. | Snatch-1 | 2000 | |
| ...one punch machine gun... | ...one punch machine gun... ...Mickey e... ...numaralarını unut... ...tek yumruk makineli tufek... ...Mickey e... ...Mickey e... ...Mickey e... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...Mickey! | ...Mickey! ...bırak ...Mickey! ...Mickey! ...bırak. ...bırak. ...bırak. ...Mickey! Hey, George... | Snatch-1 | 2000 | |
| And in the other corner.... | And in the other corner.... Ve diğer köşede... Ve diğer köşede... Ve diger kosede.... Ve diğer köşede... Ve diğer köşede... Ve diğer köşede... Ve diğer köşede... | Snatch-1 | 2000 | |
| Now, l know he looks like a fat fucker | Now, l know he looks like a fat fucker Şimdi, Biliyorum tam bir yağ tulumu Evet, yağ tulumu gibi... Biliyorum, herif sisko bir pic`e benziyor. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Şimdi, biliyorum tam bir yağ tulumu. Evet, yağ tulumu gibi... | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, he is a fat fucker, but he's dirty and he's dangerous. | Well, he is a fat fucker, but he's dirty and he's dangerous. Evet, bir yağ tulumu ama kirli ve tehlikeli. Yağ tulumu, ama adi ve tehlikelidir. Evet herif sisko bir pic ama ayni zamanda pis ve tehlikeli. Evet, bir yağ tulumu ama kirli ve tehlikeli. Evet, bir yağ tulumu ama kirli ve tehlikeli. Evet, bir yağ tulumu ama kirli ve tehlikeli. | Snatch-1 | 2000 | |
| Bomber ''The Mad Man'' Harris! | Bomber ''The Mad Man'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı '' Deli'' Harris! Bombaci, deli Harris. Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! Bombacı ''Deli adam'' Harris! | Snatch-1 | 2000 | |
| Now, try and look like a fighter. | Now, try and look like a fighter. Şimdi, kalk ve bir dövüşçü gibi görün. Boksör gibi görünmeye çalış. Simdi, bir boksor gibi gorunmeye calis. Şimdi, kalk ve bir dövüşçü gibi görün. Şimdi, kalk ve bir dövüşçü gibi görün. Şimdi, kalk ve bir dövüşçü gibi görün. Boksör gibi görünmeye çalış. | Snatch-1 | 2000 | |
| Let's get ready... | Let's get ready... Hadi hazırlanalım... Gürlemek için... Ve boks... Hadi hazırlanalım... Hadi hazırlanalım... Hadi hazırlanalım... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...to rumble! | ...to rumble! ...kavgaya! ...hazır olalım! ...baslasin! ...kavgaya! ...kavgaya! ...kavgaya! | Snatch-1 | 2000 | |
| Do you realize l'm fucking forty grand down? | Do you realize l'm fucking forty grand down? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel zarar ettiğimin farkında mısın? Lanet olasi kirkbin icerdeyim farkinda misin? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? 40 bin papel kaybettiğimin farkındamısın? | Snatch-1 | 2000 | |
| What's the fucking crack? | What's the fucking crack? Ters olan ne? Açıklaman ne? Lanet sorun nedir? Ters olan ne? Ters olan ne? Ters olan ne? | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll make it up to you. l ain't happy. | l'll make it up to you. l ain't happy. Senin için halledebilirim. Mutlu değilim. Telafi edeceğim. Memnun olmadım. Bunu gidericem. Mutlu degilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. Bunu halledeceğim. Hiç mutlu değilim. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'll make it up to you, l promise. Stand on me. | l'll make it up to you, l promise. Stand on me. Hallederim, söz veriyorum. Bana güven. Telafi edeceğim. Söz. Bana güvenin. Bunu telafi edicem soz veriyorum guven bana. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Halledeceğim, söz veriyorum. Bana güven. Telafi edeceğim. Söz. Bana güvenin. | Snatch-1 | 2000 | |
| Oh, that fucking pikey's put me in it. | Oh, that fucking pikey's put me in it. Oh, Lanet olası çingene, beni böyle yaptı. Bu işi başıma o lanet çingene açtı. Su lanet olasi cingene beni bu duruma soktu. O koduğumun çingenesi, başıma bunları açtı. O koduğumun çingenesi, başıma bunları açtı. O koduğumun çingenesi, başıma bunları açtı. Bu işi başıma o lanet çingene açtı. | Snatch-1 | 2000 | |
| Thanks for the tip, Brick Top. | Thanks for the tip, Brick Top. Tavsiyen için teşekkürler, tuğla kafa. Tavsiye için sağol, Tuğla. Tiyo icin tesekkurler tugla kafa. Tiyon için teşekkürler Baş Tuğla! Tiyon için teşekkürler Baş Tuğla! Tiyon için teşekkürler Baş Tuğla! Tavsiye için sağol, Tuğla. | Snatch-1 | 2000 | |
| Listen, you fucking fringe, if l throw a dog a bone... | Listen, you fucking fringe, if l throw a dog a bone... Dinle, seni küçük saçak, eğer bir kemik atarsam.. Dinle götoş, köpeğe attığım kemiğin... Dinle, seni gerizekali, eger onune bir kemik atarsam... Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle, seni küçük saçak, eğer bir köpeğe kemik atarsam.. Dinle götoş, köpeğe attığım kemiğin... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...l don't want to know if it tastes good. | ...l don't want to know if it tastes good. ...Tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadı umurumda olmaz. tadinin nasil oldugunu bilmek istemem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadının iyi olup olmadığını merak etmem. ...tadı umurumda olmaz. | Snatch-1 | 2000 | |
| Stop me again whilst l'm walking and l'll cut your fucking jacobs off. | Stop me again whilst l'm walking and l'll cut your fucking jacobs off. Durdur beni hadi. Ben yürüyorum ve senin salamlarını keseceğim az sonra. Beni bir daha yürürken durdurursan, taşaklarını keserim. Eger beni bir daha yururken durdurursan, aletini keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. Bir daha ben yürürken beni durdurursan o salamını keserim. | Snatch-1 | 2000 | |
| He's here. Well, you explain it to him. | He's here. Well, you explain it to him. O burada. Evet, ona sen açıkla bakalım. Geldi. Ona sen açıkla. O burda. Ona sen anlat. Geldi. Evet, ona sen açıkla bakalım. Geldi. Evet, ona sen açıkla bakalım. Geldi. Evet, ona sen açıkla bakalım. Geldi. Ona sen açıkla. | Snatch-1 | 2000 | |
| What you doing? The case was attached to his arm. | What you doing? The case was attached to his arm. Ne yapıyorsun? Çanta koluna bağlıydı. Ne oluyor? Çanta, koluna bağlıydı. Ne yapiyorsun? Canta koluna bagliydi. Ne yapıyorsunuz onunla? Çanta koluna kelepçeliydi. Ne yapıyorsunuz onunla? Çanta koluna kelepçeliydi. Ne yapıyorsunuz onunla? Çanta koluna kelepçeliydi. | Snatch-1 | 2000 | |
| So why didn't you chop it off? | So why didn't you chop it off? Neden koparmadın? Öyleyse niye kesmediniz? Oyleyse niye kesip cikarmadin? Neden koparmadınız? Neden koparmadınız? Neden koparmadınız? Öyleyse niye kesmediniz? | Snatch-1 | 2000 | |
| We ain't fucking butchers, Boris. | We ain't fucking butchers, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. Biz lanet olasi kasaplar degiliz, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. Biz kasap değiliz, Boris. | Snatch-1 | 2000 | |
| But he has the case. | But he has the case. Ama çanta onda. Ama çanta onda. Fakat canta onda. Ama çanta onda. Ama çanta onda. Ama çanta onda. Ama çanta onda. | Snatch-1 | 2000 | |
| Look, we Well, you have a problem. | Look, we Well, you have a problem. Bak, biz Evet, sizin bir sorununuz var. Dinle. Bizim... Senin bir sorunun var. Bak, biz Bir sorun daha var. Bak, bizim Aslında senin bir sorunun var. Ne? Bak, bizim Aslında senin bir sorunun var. Ne? Bak, bizim Aslında senin bir sorunun var. Ne? Dinle. Bizim... Senin bir sorunun var. | Snatch-1 | 2000 | |
| There weren't much cash at the bookies. | There weren't much cash at the bookies. gişelerde o kadar da nakit yoktu. Bahisçide fazla para yoktu. Bahiscide para filan yoktu. Bahisçide o kadar nakit yoktu. Bahisçide o kadar nakit yoktu. Bahisçide o kadar nakit yoktu. Bahisçide fazla para yoktu. | Snatch-1 | 2000 | |
| Okay. | Okay. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. | Snatch-1 | 2000 | |
| Here is the 10 grand. | Here is the 10 grand. Al burada 10 bin var. İşte 10 bin. Iste size onbin. Al, burada 10 bin var. Al, burada 10 bin var. Al, burada 10 bin var. | Snatch-1 | 2000 | |
| No. Keep it. We want this. | No. Keep it. We want this. Hayır. Sende kalsın. Biz bunu istiyoruz. Hayır. O kalsın. Bunu istiyoruz. Hayir. O sende kalsin. Biz bunu istiyoruz. Hayır. Sende kalsın. Biz bunu istiyoruz. Hayır. Sende kalsın. Biz bunu istiyoruz. Hayır. Sende kalsın. Biz bunu istiyoruz. Hayır. O kalsın. Bunu istiyoruz. | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, at least half of this. | Well, at least half of this. Şey, en azından bunun yarısını. En azından yarısını. En azindan yarisini. Şey, en azından bunun yarısını. Şey, en azından bunun yarısını. Şey, en azından bunun yarısını. En azından yarısını. | Snatch-1 | 2000 | |
| What was in the case was mine. | What was in the case was mine. Çantanın içinde olanlar benimdi. Çantadaki benim olacaktı. Cantada olan benimdi. Çantanın içinde olanlar benimdi. Çantanın içinde olanlar benimdi. Çantanın içinde olanlar benimdi. Çantadaki benim olacaktı. | Snatch-1 | 2000 | |
| What was in the bookies was yours. Okay? | What was in the bookies was yours. Okay? Gişelerde olanlar ise sizindi. Tamam mı? Bahisçideki de sizin. Tamam mı? Bahiscide olanlarda sizin. Tamam mi? Bahisçide olanlar ise sizindi. Tamam mı? Bahisçide olanlar ise sizindi. Tamam mı? Bahisçide olanlar ise sizindi. Tamam mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| lt wasn't much, but here is the 10 large to help the situation. | lt wasn't much, but here is the 10 large to help the situation. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Fazla yokmuş. Ama bu 10 bin durumu kurtarır. Cok sayilmaz ama iste size on buyuk deste. Bu durumu kurtarir sanirim. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. Çok fazla değildi, ama burada durumu kurtarmaya yetecek 10 bin var. | Snatch-1 | 2000 | |
| No, l'm afraid it's too late for that. | No, l'm afraid it's too late for that. Hayır, Korkarım onun için çok geç artık. Hayır. Korkarım çok geç. Korkarim hayir. Bunun icin cok gec artik. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır, korkarım onun için çok geç artık. Hayır. Korkarım çok geç. | Snatch-1 | 2000 | |
| We want half of this, and that's because we're being generous. | We want half of this, and that's because we're being generous. Bunun yarsını istiyoruz, ve bu tamamen cömert oluşumuzdan. Bunun yarısını istiyoruz. O da cömertliğimizden. Bunun yarisini istiyoruz, ve oldukca adil davraniyoruz. Bunun yarısını istiyoruz, ve bu tamamen cömert oluşumuzdan. Bunun yarısını istiyoruz, ve bu tamamen cömert oluşumuzdan. Bunun yarısını istiyoruz, ve bu tamamen cömert oluşumuzdan. Bunun yarısını istiyoruz. O da cömertliğimizden. | Snatch-1 | 2000 | |
| We could, by all rights, keep the whole fucking stone, Boris. | We could, by all rights, keep the whole fucking stone, Boris. Biz , taşın hepsinide alabilirdik, Boris. Taşın tamamını alsak da haklı olurduk, Boris. Eger isteseydik butun elmasi kendimize sakliyabilirdik Boris. Biz taşın hepsinide alabilirdik, Boris. Biz taşın hepsinide alabilirdik, Boris. Biz taşın hepsinide alabilirdik, Boris. Taşın tamamını alsak da haklı olurduk, Boris. | Snatch-1 | 2000 | |
| Watch out! | Watch out! Dikkat! Dikkat! Dikkat et! Dikkat! Dikkat! Dikkat! | Snatch-1 | 2000 | |
| Drop the gun, fat boy. | Drop the gun, fat boy. Silahı bırak, şişman çocuk. Silahı at, şişko oğlan. Birak silahini, sisko cocuk. Silahı bırak, şişman çocuk. Silahı bırak, şişman çocuk. Silahı bırak, şişman çocuk. | Snatch-1 | 2000 | |
| You fucking idiots. He could not know my name. | You fucking idiots. He could not know my name. Sizi lanbe salaklar. Adam adımı bilmemeliydi. Sizi salaklar. Adımı bilemezdi. Sizi gerizekalilar. Adimi bilmiyebilirdi. Sizi koduğumun salakları. Adam adımı bilmemeliydi. Sizi koduğumun salakları. Adam adımı bilmemeliydi. Sizi koduğumun salakları. Adam adımı bilmemeliydi. | Snatch-1 | 2000 | |
| Give me the stone. | Give me the stone. Bana taşı verin. Taşı verin. Ver su tasi bana. Bana taşı verin. Bana taşı verin. Bana taşı verin. | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's in the case. What? | lt's in the case. What? Taş çantanın içinde. Ne? Çantada. Ne? Cantada. Ne? Çantada. Efendim? Çantada. Efendim? Çantada. Efendim? Çantada. Ne? | Snatch-1 | 2000 | |
| lt's in the case. | lt's in the case. Çantanın içinde. Çantada. Tas cantada. Çantanın içinde. Çantanın içinde. Çantanın içinde. | Snatch-1 | 2000 | |
| You put the stone in the case? | You put the stone in the case? Taşı çantayamı koydunuz? Çantaya mı koydunuz? Tasi cantaya mi koydunuz? Taşı çantaya mı koydunuz? Taşı çantaya mı koydunuz? Taşı çantaya mı koydunuz? Ertesi gün kamp yerine gittik. Çantaya mı koydunuz? | Snatch-1 | 2000 | |
| Open it and give me the stone. | Open it and give me the stone. Açın onu ve taşı bana verin. Açıp, taşı bana verin. Oyleyse ac onu ve tasi bana ver. Açın onu ve taşı bana verin. Açın onu ve taşı bana verin. Açın onu ve taşı bana verin. | Snatch-1 | 2000 | |
| The only man who knew the combination, you just shot. | The only man who knew the combination, you just shot. Sadece kombinasyonu bilen açabilir, sen sadece ateş edebilirsin. Şifreyi bilen tek adamı az önce vurdun. Sifreyi bilen tek adami az once vurdun. Kombinasyonu bilen tek adamı, az önce vurdun. Kombinasyonu bilen tek adamı, az önce vurdun. Kombinasyonu bilen tek adamı, az önce vurdun. Şifreyi bilen tek adamı az önce vurdun. | Snatch-1 | 2000 | |
| Now, it's not too clever to hang about after Mickey's performance. | Now, it's not too clever to hang about after Mickey's performance. Şimdi, Mickey in performansından sonra,buralarda takılmak pek... Mickey'nin yaptığından sonra ortada dolaşmak aptallıktı. Mickey`in bu performansindan sonra etrafta takilmak pek akillica olmaz. Şimdi, Mickey'in performansından sonra buralarda takılmak pek akıl karı değil. Şimdi, Mickey'in performansından sonra buralarda takılmak pek akıl karı değil. Şimdi, Mickey'in performansından sonra buralarda takılmak pek akıl karı değil. | Snatch-1 | 2000 | |
| Brick Top, in short, will be looking to kill Tommy, Mickey and myself. | Brick Top, in short, will be looking to kill Tommy, Mickey and myself. akıllıca değil. Tuğla kafa, Tomy i, beni ve Mickey i öldürmek için arıyordur. Kısacası Tuğla Kafa, Tommy'yi, Mickey'yi ve beni öldürecekti. Tugla kafa Tommy, Mickey ve beni oldurmek icin ariyordur. Baş Tuğla, çok gecikmeden Tommy'yi, beni ve Mickey'i öldürmek için arayacaktır. Baş Tuğla, çok gecikmeden Tommy'yi, beni ve Mickey'i öldürmek için arayacaktır. Baş Tuğla, çok gecikmeden Tommy'yi, beni ve Mickey'i öldürmek için arayacaktır. | Snatch-1 | 2000 | |
| I know he's looking for us, but I don't have a choice. | I know he's looking for us, but I don't have a choice. Bizi aradığını biliyorum, ama başka seçeneğimiz yok. Bizi aradığını biliyorum. Ama başka şansım yok. Bizi aradigini biliyorum, ama ne secenegimiz var ki? Bizi aradığını biliyorum, ama başka seçeneğim yok. Bizi aradığını biliyorum, ama başka seçeneğim yok. Bizi aradığını biliyorum, ama başka seçeneğim yok. | Snatch-1 | 2000 | |
| I'm happy to leave the country, but I need money to do so. | I'm happy to leave the country, but I need money to do so. Ülkeyi terketmeliyiz, ama paraya ihtiyacımız var. Ülkeyi terk etmeye hazırım, ama para lazım. Ulkeyi terk ettigim icin mutluyum, ama bunun icin once paraya ihtiyacim var. Ülkeyi terkettiğim için mutluyum, ama bunun için paraya ihtiyacım var. Ülkeyi terkettiğim için mutluyum, ama bunun için paraya ihtiyacım var. Ülkeyi terkettiğim için mutluyum, ama bunun için paraya ihtiyacım var. Ülkeyi terk etmeye hazırım, ama para lazım. | Snatch-1 | 2000 | |
| But any money I have is in the safe, which is in the office. | But any money I have is in the safe, which is in the office. Ama sahip olduğum tüm para, ofisimdeki kasada duruyor. Fakat bütün param kasada. Kasa da büromda. Fakat sahip oldugum butun para ofiste bulunan kasamda. Ama sahip olduğum tüm para, ofisimdeki kasada duruyor. Ama sahip olduğum tüm para, ofisimdeki kasada duruyor. Ama sahip olduğum tüm para, ofisimdeki kasada duruyor. Fakat bütün param kasada. Kasa da büromda. | Snatch-1 | 2000 | |
| Once I have that, it's | Once I have that, it's Parayı aldığım gibi Onu bir alsam... Su parayi alir almaz Parayı aldığım gibi Parayı aldığım gibi Parayı aldığım gibi Onu bir alsam... | Snatch-1 | 2000 | |
| Oink, oink. | Oink, oink. Köpeği. Oink, oink. Oink, oink. | Snatch-1 | 2000 | |
| Shit. | Shit. Lanet. Kahretsin. Kahretsin. Hay sikiyim! Hay sikiyim! Hay sikiyim! Kahretsin. | Snatch-1 | 2000 | |
| So that's where you keep the sugar. | So that's where you keep the sugar. Şeker nerede? Demek şekeri orada saklıyorsun. Demek sekeri burda sakliyorsun. Demek şekeri orada saklıyorsun. Demek şekeri orada saklıyorsun. Demek şekeri orada saklıyorsun. Demek şekeri orada saklıyorsun. | Snatch-1 | 2000 | |
| What brings you two here? Run out of pants to sniff? | What brings you two here? Run out of pants to sniff? Siz ikiniz ne arıyorsunuz burada? Koklayacak pantolon mu arıyorsunuz? Burada ne işiniz var? Koklayacak don kalmadı mı? Siz ikiniz ne atti bu taraflara. Koklayacak pantolon mu kalmadi? Siz ikiniz ne arıyorsunuz burada? Koklayacak pantolon mu arıyorsunuz? Siz ikiniz ne arıyorsunuz burada? Koklayacak pantolon mu arıyorsunuz? Siz ikiniz ne arıyorsunuz burada? Koklayacak pantolon mu arıyorsunuz? | Snatch-1 | 2000 | |
| That sounds like hostility, doesn't it? | That sounds like hostility, doesn't it? Bu çok düşmanca bir tavır, değil mi? Düşmanca bir tavır, değil mi? Bu misafirperlige benziyor, oyle degil mi? Bu çok düşmanca bir tavır, değil mi John? Bu çok düşmanca bir tavır, değil mi John? Bu çok düşmanca bir tavır, değil mi John? | Snatch-1 | 2000 | |
| And we don't like hostility, do we, Errol? | And we don't like hostility, do we, Errol? Ve biz düşmanca tavırları sevmeyiz, Severmiyiz Erol? Bunu sevmeyiz, değil mi Errol? Ve biz misafirperligi sevmeyiz, oyle degil mi Errol? Ve biz düşmanca tavırları sevmeyiz, değil mi Errol? Ve biz düşmanca tavırları sevmeyiz, değil mi Errol? Ve biz düşmanca tavırları sevmeyiz, değil mi Errol? | Snatch-1 | 2000 | |
| No, we don't, John. | No, we don't, John. Hayır, sevmeyiz, John. Hayır, John. Hayir sevmeyiz, John. Hayır, sevmeyiz, John. Hayır, sevmeyiz, John. Hayır, sevmeyiz, John. Hayır, John. | Snatch-1 | 2000 | |
| l just had them polished. | l just had them polished. Daha yeni cilalamıştım. Daha yeni boyattım. Daha yeni cilalatmistim. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni cilalatmıştım. Daha yeni boyattım. | Snatch-1 | 2000 | |
| Go and put the kettle on. | Go and put the kettle on. Git ve ketılı aç. Git, suyu koy. Git kettle`i ac. Git ve kahve koy. Git ve kahve koy. Git ve kahve koy. Git, suyu koy. | Snatch-1 | 2000 | |
| You take sugar? No, thank you, Turkish. | You take sugar? No, thank you, Turkish. Şeker alırmısın? Hayır, sağol, Türk. Şeker alır mısın? Hayır Türk, sağol. Seker ister misin? Hayir, tesekkurler Turkish. Şeker istiyor musun? Hayır sağol, Türk. Şeker istiyor musun? Hayır sağol, Türk. Şeker istiyor musun? Hayır sağol, Türk. | Snatch-1 | 2000 | |
| l'm sweet enough. | l'm sweet enough. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. Yeterince tatliyim. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. Ben yeterince tatlıyım. | Snatch-1 | 2000 | |
| He's now your problem. | He's now your problem. O şimdi senin sorunun. O artık sizin sorununuz. O simdi sizin sorununuz. O şimdi sizin sorunununuz. O şimdi sizin sorunununuz. O şimdi sizin sorunununuz. O artık sizin sorununuz. | Snatch-1 | 2000 | |
| Okay? | Okay? Tamam mı? Tamam mı? Tamam mi? Tamam mı? Tamam mı? Tamam mı? Tamam mı? | Snatch-1 | 2000 | |
| You can keep the 10 grand, along with the body... | You can keep the 10 grand, along with the body... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle birlikte 10 bin de sizde kalabilir. Onbin ve ceset sizde kalsin. Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... Cesetle beraber 10 bini de alabilirsiniz... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...but if l see you again, you motherfuckers.... | ...but if l see you again, you motherfuckers.... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam o.. çocukları... Ama sizi bir daha görürsem, piç kuruları... ...fakat siz orospu cocuklarini bir daha gorursem. ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... ...ama eğer sizi tekrar görecek olursam, sizi anasını siktiklerim... | Snatch-1 | 2000 | |
| Well, look at him. | Well, look at him. Hey, adama bak. Şuna bakın. Suna bir bakin. Yani, onun haline bir bakın. Yani, onun haline bir bakın. Yani, onun haline bir bakın. Şuna bakın. | Snatch-1 | 2000 | |
| l've got a bare knuckle fight in a couple of days. | l've got a bare knuckle fight in a couple of days. Bir kaç gün içinde çıplak yumruk bir boks maçım var. Birkaç gün sonra eldivensiz maçım var. Bir kac gune kadar ciplak el boks dovusu ayarliyorum. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. Birkaç gün içinde bir çıplak yumruk boks maçım var. | Snatch-1 | 2000 | |
| l want to use the pikey. | l want to use the pikey. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Göçebeyi istiyorum. Cingenin dovusmesini istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Çingeneyi kullanmak istiyorum. Göçebeyi istiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| All right. Of course. | All right. Of course. Olur. Tabii ki. Olur. Elbette. Pekala, tabi ki. Olur. Tabii ki. Olur. Tabii ki. Olur. Tabii ki. | Snatch-1 | 2000 | |
| Of course, fucking of course. | Of course, fucking of course. Tabii ki, lanet olsun tabii ki. Elbette, elbette. Tabi, lanet olasi tabi ki. Tabii ki, amına koyim tabii ki. Tabii ki, amına koyim tabii ki. Tabii ki, amına koyim tabii ki. | Snatch-1 | 2000 | |
| l wasn't asking, l was telling. | l wasn't asking, l was telling. Ben sormuyordum, anlatıyordum. Sormuyorum, söylüyorum. Sana sormuyorum, sana soyluyorum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Ben sormuyordum, söylüyordum. Sormuyorum, söylüyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| But this time... | But this time... Ama bu sefer... Ama bu sefer... Ama bu sefer... Ama bu sefer... Ama bu sefer... Ama bu sefer... Ama bu sefer... | Snatch-1 | 2000 | |
| ...l do want him to go down in the fourth. | ...l do want him to go down in the fourth. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü rauntta kesinlikle yere düşecek. ...dorduncu raund`da dusmesini istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. ...dördüncü roundda düşmesini ısrarla istiyorum. | Snatch-1 | 2000 | |
| And l do mean it, this time. | And l do mean it, this time. Ve kararlıyım, bu sefer. Bu sefer, çok ciddiyim. Ve bu sefer gercekten dusmesini istiyorum. Ve kararlıyım, bu sefer. Ve kararlıyım, bu sefer. Ve kararlıyım, bu sefer. Bu sefer, çok ciddiyim. | Snatch-1 | 2000 |