Search
English Turkish Sentence Translations Page 150780
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I have confidence you'll rise to the occasion. | ilerleme kaydececiğine inanıyorum. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Oh my God, Lana, what are you doing? | Aman Tanrım, Lana, sen ne yapıyorsun? Aman Tanrım, Lana, ne yapıyorsun? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| How long is being Lana doing this? | Lana bu işi ne kadardır sürdürüyor? Bunu ne kadar zamandır yapıyor? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Months? She was trying to help people... | Ay mı? LuthorCorp tarafından yapılan deneylerle... Birkaç ay? Luthor Corp tarafından deneylerle mağdur... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| who were victimized by LuthorCorp and their experiments. | ...mağdur duruma düşen insanlara yardım etmeye çalışıyordu. edilen insanlara yardım ediyordu. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Why didn't she tell me about this? | Bana bundan niçin söz etmedi? Neden bana bundan daha önce hiç bahsetmedi? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| She thought you'd say it was too dangerous. | Ona çok tehlikeli olduğunu söyleyeceğini düşünmüştü. Çok tehlikeli olduğunu düşünceğini söylüyordu. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Look, Clark, maybe she doesn't want you to make a big al out of it. | Bak, Clark, belki de bu sorunu gözünde büyütmeni istemedi. Bak, Clark, belkide olayı büyütmeni istemiyordu. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Maybe she wants to help people on her own terms. | Belki de insanlara kendi bildiği yöntemlerle yardım etmeyi istiyor. Belkide insanlara kendi kendine yardım etmek istiyordu | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Or she's secretly spying on Lex and she doesn't want us to know... | Ya da gizlice Lex'i gözetliyor ve ne kadar yoldan çıktığını... ya da Lex'i gizlice izleyip bizim ne kadar saplantılı olmasından... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| how totally depraved she is. | ...bilmemizi istemiyordur. haberdar olmamızı istemiyordu. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Chloe, tell me you didn't know anything about this. | Chloe, bana bu konuda bir şey bilmediğini söyle. Chloe, bana bunun hakkında hiçbirşey bilmediğini söyle. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Trust me, Clark, I had no idea that there was... | İnan bana, Clark, iyi kalpli Florence Nightingale'imizin... İnan, Clark, bütün bunlar hakkında hiçbir fikrim yok... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| a La Femme Nikita lurking behind our little Florence Nightingale. | ...ardına saklanan dişi bir canavar olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Bizim iyilik meleğinin altında bir tehlike bir kadın mı yatıyormuş? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I don't see anything about Scion in here. | Burada "Soy" projesiyle ilgili bir şey görmüyorum. Burda Scion Projesiyle ilgili hiçbir iz yok | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| What is it? It's labeled "Lex's mobile." | Bu nedir? "Lex'in cep telefonu" demiş. Bu ne? "Lex'in numarası." diye işaretlenmiş. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Do you think she's bugging him? | Sence onu gizlice dinliyor olabilir mi? Telefonunu dinlettirdiğini mi düşünüyorsun? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Where's Scion? | Soy nerede? Scion nerde? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Pier number 4. | 4 numaralı rıhtımda. 4.bölmede | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| If I lose any more patience, Lex you won't be around to see it. | Sabrımı biraz yitirirsem Lex, bunu görecek kadar yaşayamayacaksın. Lex, eğer sabrımı biraz daha zorlarsan, korkarım daha fazla yaşayamayacaksın. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I told you I don't have anything to hide. | Sana söyledim, saklayacak bir şeyim yok. Sana söyledim, saklayacak birşeyim yok. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You can see for yourself. The password is 51805. | Bunu kendin de görebilirsin. Şifresi 51805. Kendin bakabilirsin. Şifre 51805. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| That's the date of the last meteor shower. | Bu son meteor yağmurunun olduğu tarih. Bu son meteor yağmurunun olduğu gün . | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You said you stopped looking into this. | Bununla uğraşmaya son verdiğini söylemiştin. Bunları bıraktığını söylemiştin. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lana, there's a reason for everything that has happened to me. | Lana, başıma gelen onca şeyin bir nedeni var. Lana, başıma gelen herşeyin bir nedeni var. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Don't you see? My miraculous rescue from the river, the spacecrafts, | Anlamıyor musun? Nehirden mucizevi bir şekilde kurtulmam, uzay gemileri,... Görmüyormusun? nehirden kurtarılmam, uzaygemisi, | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| those creatures who landed with the meteors It's not a coincidence. | ...meteorlarla gelen o yaratıklar... Hiçbiri tesadüf değildi. o meteorlarla gelen yaratıklar bütün bunlar tesadüf değil. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You're right, because your hunger for power landed you in the middle of it all. | Haklısın, çünkü güce duyduğun açlık seni bunların ortasına itti. haklısın, güce olan açlığın seni bütün bunların içine çekti. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| There's a reason you came to me a not Clark. | Clark'a değil de, bana gelmenin bir sebebi vardı. Clark'a değil bana gelmenin bir nedeni var. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You trusted me. That's all over. | Bana güveniyordun. Hepsi geçmişte kaldı. Bana güvendin. Hepsi bitti. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Then why have you been trailing me, spying on me, stalking every move that I make? | Öyleyse niçin beni izleyip, gizlice gözetliyor ve attığım her adımı takip ediyorsun? O zaman neden beni izliyorsun, attığım her adımı takip ediyorsun? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Because the world should know what a liar you are. | Çünkü dünya senin nasıl bir yalancı olduğunu öğrenmeli. Çünkü bütün dünya nasıl bir yalancı olduğunu bilmeli. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I will dig up every track you have buried until it kills me. | Hayatıma bile mal olsa, gömdüğün her pisliği ortaya çıkaracağım. Arkanda bıraktığın her izi ortaya çıkarmak için varımı yoğumu ortaya koyacağım. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I won't let you hurt anyone else. | Birini daha incitmene izin vermeyeceğim. Ama incitmedim, öyle değil mi? Başkalarını incitmene izin vermiyecem. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| And I haven't, have I? | Ve yapmadım, yaptım mı? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lana, I'm trying to save people. | Lana, ben insanları kurtarmaya çalışıyorum. Lana, insanları kurtarmaya çalışıyorum. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| We started this together. | Buna birlikte başlamıştık. Bunu beraber başlattık. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Those creatures | O yaratıklar... Bu yaratıklar | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| They were only the first. | Onlar sadece bir başlangıçtı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| There will be more. | Onlar sadece ilkti. Daha fazlası da gelecek. Daha birçokları olacak. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Project Scion might be our only hope. | "Soy" projesi bizim tek umudumuz olabilir. Scion Projesi belkide tek umudumuz olabilir. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| So, you've appointed yourself prophet of the alien invasion. | Yani kendini uzaylı istilasını öngören bir kâhin ilan ettin. Ne yani kendini uzaylı istilasına göğüs gerecek mesih mi ilan ettin? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| It wasn't until Saint Paul was struck blind by lightning on the road to Damascus... | Aziz Paul, Şam'a doğru giderken, yolda bir yıldırım tarafından kör edilene dek... Aziz Paul, Damascus' giden yolda yıldırımla kör olana kadar ... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| that he saw his higher calling. | ...daha yüce bir amacı olduğunu fark etmemişti. esas amacını anlayamamıştı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I want the world to know you as well as I do. | Dünyanın seni, benim tanıdığım gibi tanımasını istiyorum. Dünyanın seni benim tanıdığım gibi tanımasını istiyorum | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Saving the world isn't in your nature, Lex. | Dünyayı kurtarmak senin doğanla uyuşmuyor, Lex. Dünyayı kurtarmak senin yapında yok, Lex. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| What are you really up to? | Gerçekte neyin peşindesin? Gerçekten neyin peşindesin? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| The only person who would really suffer is you. | Bundan zarar görecek tek kişi yine sensin. Bundan acı çekecek tek insan sensin. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| From guilt? I think I'll get over it. | Suçluluk duygusundan mı? Sanırım buna alışabilirim. Suçluluktan mı? Sanırım bunun üstesinden geleceğim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| From knowing that Clark would never look at you the same way again. | Clark'ın sana bir daha asla aynı gözle bakmayacağını bilmekten. Clark'ın sana aynı şekilde bakmayacağını biliyorum. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You might not want to admit it, but we understand each other. | İtiraf etmek istemeyebilirsin ama biz birbirimizi iyi anlıyoruz. Belkide kabul etmek istemiyorsun, ama birbirimizi anlıyoruz. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You have to stop. I can't. | Durmak zorundasın. Yapamam. Durmalısın. Yapamam. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I have to take care of your unfinished business. | Senin bitiremediğin bir işi halletmek zorundayım. Senin yarım kalmış işini bitirmeliyim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I'll take care of Lex. No, you won't! | Lex'i ben hallederim. Hayır, halledemezsin! ben Lex'i halledecem. hayır, yapmayacaksın! | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You're too afraid to get blood on your hands. | Ellerine kan bulaştırmaktan öylesine korkuyorsun ki. Elini kana bulamaya korkuyorsun. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Taking people's lives is not our choice to make. | İnsan hayatına son vermek bize düşmez. İnsanların ölmesine karar vermek bizim almamız gereken bir karar değil. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| And how many people would still be alive if you had had the guts... | Peki ya uzun zaman önce Lex'ten kurtulacak cesareti bulsaydın... ya uzun bir süre önce Lex'i öldürecek kadar yürekli olsaydın... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| to get rid of Lex a long time ago? | ...şu anda kaç kişi hayatta olurdu? kaç kişinin hayatı kurtulurdu? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lana, I'm taking Lex out of here. | Lana, Lex'i buradan götürüyorum. Lana, Lex'i şimdi dışarı çıkarıyorum. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You can do anything, and all you've done is hide out on some farm. | İstediğin her şeyi yapabilirsin ama sen bir çiftlikte saklanmayı tercih ediyorsun. Herşeyi yapabilirsin,ve tek yaptığın bir çiflikte saklanmak. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| At least, I've tried to. | En azından, bunu denedim. En azından, denedim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Don't worry, sir. It's been taken care of. | Endişelenmeyin, efendim. Gereken yapıldı. Merak etmeyin, efendim. Çaresine bakıldı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I give you my word. | Size söz veriyorum. Size sözümdür. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You're busy? | Meşgul müsün? Aslında, evet. Meşgulmüsün? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I was just... Oh, please. | Ben sadece... Lütfen. Ben sadece... Aa, lütfen. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Online poker doesn't count. | Sanal Poker sayılmaz. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Oh, busted. | Oh, yakalandım. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| What can I do for you? | Senin için ne yapabilirim? Ne yapabilirim? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| but all I found was a new pizza place. | ...ama tüm bulduğum yeni bir pizza dükkanıydı. tek bulduğum yeni açılan bir pizzacı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| And without the hard drive, there wasn't much of a piece. | Ve sabit disk olmadan, bu da pek bir şey sayılmaz. ve ana karttaki bilgiler olmadan kayda değer birşey bulamam. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| So, I was right. | Yani ben haklıydım. Yani, ben haklıydım. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Well if that's all, Miss Lane, I should get back to my royal flush. | Hepsi buysa, Bayan Lane, oyunuma geri dönmeliyim. eğer hepsi buysa, Bayan Lane, Royal floşuma geri dönmeliyim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I'm glad that I got that out my chest. | Üzerimden büyük bir yük kalktığı için memnunum. Bunu üzerimden attığım için sevinçliyim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Wow. | Vay canına. Vay. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I could have my nameplate on your door by tomorrow. | ...yarın şu kapının üzerinde benim adım yazılı olabilir. İsmimi senin odanın kapısında çok yakında görebilirim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| That's sexual harassment. | Bu cinsel tacize girer. Bu cinsel tacizdi. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| But that wasn't. | Ama bu girmez. Ama değildi. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Well, that's a new twist. | Bu yeni bir değişiklik oldu. Bu yeni bir şaşkınlık benim için. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lana's sending you to do her apologies for her? | Lana özür dilemen için seni mi gönderdi? Özellikle bugün olanlardan sonra. Lana özürlerini seninle mi yolluyor? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Especially after today. | Özellikle bugünden sonra. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Whatever infected Lana's gone now. She's back to normal. | Lana'yı etkileyen neyse artık yok oldu. Eski haline geri döndü. Lana'yı her ne etkilediyse gitti. Şimdi eski haline döndü. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| For breaking in or almost killing me? | Haneye tecavüzden mi yoksa neredeyse beni öldürdüğü için mi? Malikanemi basması mı yoksa beni öldürmeye çalışması için mi? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lex, I know, in your world, nothing comes without payback... | Lex, senin dünyanda hiçbir şeyin karşılıksız kalmadığını biliyorum... Lex, biliyorum ki, seninde dünyanda, hiçbirşey karşılıksız kalmaz... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| so, what are you gonna do to her? | ...peki şimdi ona ne yapacaksın? yani, ona ne yapacaksın? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| You know, the ironic part of all this... | Tüm bu olanların komik tarafı... biliyorsun, bütün bunların en ironik kısmı... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| is I'm the one who ended up with something I wanted. | ...istediği şeyi elde edenin bir tek ben olması. istediğim birşeyden ben zararlı çıktım. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Don't flatter yourself, Lex. Those powers made her obsessed. | Kendini fazla kaptırma, Lex. O güçler Lana'yı etkisi altına aldı. Kendini birşey sanma, Lex. O güçler onu takıntılı yaptı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Exactly, | Kesinlikle,... Kesinlikle, | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| her hatred for me or her affection for you? | ...bana duyduğu nefret mi yoksa sana duyduğu sevgi mi? bana olan nefreti mi sana olan bağlılığı mı? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| She was angry. But, eventually, she'll move on. | Öfkeden deliye dönmüştü. Ama er ya da geç, bunu da unutacaktır. Kızgındı. Ama, bunun üstesinden gelecek. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Don't hold your breath. | Nefesini boşa harcama. Kendini tutma. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| the funny thing about obsession is it outlives everything... | İşin en garip tarafı, saplantıların her şeyden daha uzun ömürlü olmasıdır... saplantı ile ilgili en güzel şey ise... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| even love. | ...hatta aşktan bile. aşk bitse bile sağ kalıyor. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Lana never would have done anything like this before she'd been with you. | Lana seninle birlikte olmadan önce asla böyle bir şey yapmazdı. Lana seninle birlikte olmasaydı böyle birşeyi asla yapmazdı. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| Well, I wish I could take all the credit, but... | Keşke tüm övgüleri ben alabilseydim ama... Bütün suçu üstüme almak isterim, ama... | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I wasn't the first person to teach her about betrayal, | ...ona ihanet hakkında ilk ders veren ben değildim... ihanet etmeyi ona öğreten ben değildim, | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| now, was I? | ...öyle değil mi? ben miydim? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| it's hard to face what you've created, isn't it? | Yarattığın şeyle yüzleşmek sana zor geliyor, öyle değil mi? Ortaya çıkardığınla yüzleşmek zor, öyle değil mi? | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I didn't realize big sister was watching. | Birilerini gözetlediğinin farkına varamamışım. Orda olduğunun farkında değildim. | Smallville Wrath-4 | 2007 | |
| I guess Lex cut me off. | Sanırım Lex bağlantıları kesmiş. Sanırım Lex yaptı bunu. | Smallville Wrath-4 | 2007 |