Search
English Turkish Sentence Translations Page 150720
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Here. Now, there's only one species of nerium oleander, | İşte, sadece bir tür Nerium zakkumu var... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| But that doesn't exactly narrow things down. | ...ama bu tam olarak işe yarmayabilir. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| However, the high concentration of cardio glycoside | Ama değişik türleriyle birlikte... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Rules out several subspecies, orienting us in the south pacific. | ...bu bitki en çok Güney Pasifik'te bulunuyor. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You mean like i'm at a met your lecture? | Nasıl konferans veren birine bakar gibi mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Chloe, you're the smartest person i know by a long shot, | Chloe, sen bildiğim en akıllı kişisin ama... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| But since when can you trace a few chemicals from an obscure flower? | ...ne zamandan beri az bilinen bitkilerin kimyaları ile ilgili bilgi sahibi oldun? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| It's no big deal. I'm just expanding my knowledge base. | Büyütülecek bir şey değil. Sadece bilgilerimi biraz karıştırdım. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're getting smarter. | Daha da akıllanıyorsun. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I don't have time to discuss this with you right now. | Bunu şu anda tartışmak istemiyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| What is all this, chloe? | Bu da ne, Chloe? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Thanks to lex's obsession with toxins and viruses, | Lex'in zehirlere ve virüslere olan merakı sayesinde... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Luthorcorp has the most comprehensive collection | ...Luthorcorp dünyanın en büyük... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Of organic material on the planet. | ...organik materyallerine sahip oldu. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're reading all this, aren't you? | Bunları okuyabiliyorsun değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| If luthorcorp has this flower, then they have the antidote. | Eğer Luthorcorp'da bu çiçek varsa, panzehiri de vardır. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Listen, chloe, as much as i appreciate | Dinle Chloe, her ne kadar yaptıklarına müteşekkir olsam da... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Whatever it is you just did here, this is all because of brainiac, isn't it? | ...yapabildiğin bu şey Braniac yüzünden değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| All right, i admit it. After he attacked me, my hacking skills | Tamam kabul ediyorum. Bana saldırdığından sonra hackleme becerim... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Went from analog to digital. | ...analogdan dijitale yükseldi. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| And whether i like it or not, i can read and process | Beğen yada beğenme çok hızlı bir şekilde... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Data at lightning Fast speed. | ...akan verileri okuyabiliyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Now, i knowthat right now you are making a list | Şimdi kafandan bunun senin hatan... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| In your head of all the possible ways this could be your fault, but please don't. | ...olduğuna dair bir liste yaptığını biliyorum ama yapma. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| If this is because of brainiac, then we don't know what can happen. | Eğer Braniac yüzünden olduysa, sonra ne olacak bilemeyiz. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Exactly! No one knows. | Aynen! Kimse bilemez. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| So let's not worry about it until we have to. Clark, this is my life. | Öyleyse öğrenene kadar endişelenmeyelim. Clark, bu benim hayatım. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| And for once, something good came from something horrible. | Ve bir kez olsun kötü bir olaydan iyi bir şey çıksın. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I'm choosing to look at this as a gift, | Bunu bir armağan olarak görüyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| One that could help us save oliver's life. | Oliver'ın hayatını kurtarmaya yardım edecek bir armağan. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Now trust me. | Şimdi güven bana. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I think it's time to call in a favor with your new boss. | Eğer böyle bir laboratuar varsa benim bir bilgim yok. Sanırım şimdi yeni patronundan iyilik isteme zamanı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| It does bring out your eyes. | Gözlerine uymuş. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| That tie. | Kravat. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I was wondering if you could help me with something. | Bana bir konuda yardım edebilir misin diye sormaya geldim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| A friend of mine has been poisoned. | Bir arkadaşım zehirlendi. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| The doctors can't help him, but i think luthorcorp owns | Doktorlar ona yardım edemiyor ama Luthorcorp... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| The lab that makes the antidote. | ...laboratuarlarında panzehir yapılabilir. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Believe me, my heart goes out to your friend. But... | İnan bana arkadaşına üzüldüm ama.. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I don't have some secret stash of toxins or antidotes. | ...bende ne zehirli bitki ne de panzehiri var. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| There must be something you can do. | Yapabileceğin bir şey olmalı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Lex never abandons a project. | Lex bir projeyi asla kapatmazdı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| He doesn't, does he? | Yapmazdı değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I'm still catching up on the ones he's named after constellations. | Geldiğimden beri yaptığı projeleri öğrenmeye çalışıyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| But if this lab exists, i don't know about it. | Eğer böyle bir laboratuar varsa benim bir bilgim yok. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Look, miss mercer, i realize that you're my boss | Bakın Bayan Mercer, patronun olduğunuzu biliyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| And that your job requires a certain level of secrecy... | Göreviniz gereği bazı şeyleri gizli tutmalısınız ama... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| But the antidote to this plant could save my friend's life. | ...bu panzehir arkadaşımın hayatını kurtarabilir. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Who exactly is your friend? | Arkadaşın kim? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| His name is oliver queen. He doesn't have much time to live. | Adı Oliver Queen. Çok fazla zamanı kalmadı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I'm not gonna stand here and lie to you, clark. | Burada durup sana yalan söylemeyeceğim, Clark. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| But i can't help you, either. | Ama sana yardım da edemem. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| The lab was relocated to campo grande, brazil. | Laboratuar Campo Grande, Brezilya'da. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Even if i made a call, we'd never get the antidote here in time. | Eğer arasak bile panzehiri zamanında getiremezler. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You must be the one who's actually qualified to do this. | Sende bunu yapma kabiliyeti olan biri olmalısın. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Here is what's gonna happen, dimples. | Şimdi olacak şeyi söyleyeyim, gamzeli. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You are going to reach into that handy little | Şimdi o küçük kutuna elini sokup... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Tackle box of yours and pull us out a miracle. | ...mucize yaratacak bir şey çıkaracaksın. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Oliver queen does not die today. | Oliver Queen bugün ölmeyecek. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| The best i can do is keep him alive a few minutes longer. | Onu en fazla bir kaç dakika daha canlı tutabilirim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I gave this bracelet to megan for her birthday. | Bu bileziği Megan'a doğum günü için vermiştim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| She was joking around when she said | Esprili bir şekilde bunu... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| That she'd wear it till the day that she died. | ...ölene kadar takacağını söylemişti. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Okay, easy, easy. | Tamam, sakin ol. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I swore that if i ever made it off this island, i'd change. | Yemin ederim, eğer bu adadan kurtulursam değişeceğim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I wouldn't waste my life. | Hayatımı boşa harcamayacağım. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| That starts now. | Şimdi başlıyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Boat's ready. Let's go. | Bot hazır. Gidelim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| That flower's poisonous. | Bu çiçek zehirli. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're not gonna leave me here to die. | Beni burada ölüme bırakmayacaksın. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You want to live? | Yaşamak mı istiyorsun? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You crawl down to the leech pond. | Sülüklerin bulunduğu yere kadar sürün. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Make some new friends. | Bir kaç yeni arkadaş edin. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Just hit 106! He's on fire! | 106 oldu! Yanıyor! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| It's just like adrianna. We need more ice and towels. | Adrianna gibi. Daha çok buz ve havluya ihtiyacımız var. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Come on, ollie. | Hadi, Ollie. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Hold on. Come on. | Hadi, dayan. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| He can't take much more of this! | Daha fazla dayanamıyor! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Lois, i need you to breathe for me. | Lois, nefes vermen gerekiyor. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Breathe. | Ver. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Come on, ollie, stay with me. | Hadi Ollie, dayan biraz. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Clark, he's dying. | Clark, o ölüyor. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I don't get it. This... antidote doesn't exist. | Anlamıyorum. Böyle bir panzehir yoktu. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Queen industries. They have a lab nearby. | Queen Endistüri. Yakında bir laboratuarları var. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You have to go find mercy. What? | Mercy'i bulmalısın. Ne? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Tess mercer. Clark, please. | Tess Mercer. Clark, lütfen. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Whoever did this to me, they're gonna go after her next. | Bunu bana kim yaptıysa sırada o olmalı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You know tess? There's no time, clark! | Tess'i tanıyor musun? Buna zamanımız yok Clark! | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| She was working late. She's at the daily planet. | Çalışıyordu. Daily Planet'de olmalı. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You left me on that island to die. | Beni adada ölüme terk ettin. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You're not an easy person to track down, are you? | Bulunması kolay bir insan değilsin değil mi? | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| There's that scared little girl i remember. | Korkan küçük bir kız hatırlıyorum. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I think you'd be surprised. | Sanırım şaşıracaksın. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| I meant to write you a postcard to say "thank you." | Sana bir kart yollayıp teşekkür etmeliydim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| You were one of the men in my life that taught me | Sen hayatımda bana nasıl karşılık verileceğini... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| How to fight back. | ...öğreten erkeklerden birisin. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Whatever happened to the party boy hanging up his beer bong | Elinde bira şişesi ile dolaşan parti çocuğuna ne olduysa... | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| So that he could do good for the world? | ...şimdi dünya için iyi şeyler yapmak istiyor. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Well, i'm not the guy in that article anymore. | Artık o yazıdaki gibi bir adam değilim. | Smallville Toxic-1 | 2008 | |
| Of course you're not. You're oliver queen, world Famous samaritan. | Elbette değilsin. Sen Oliver Queen'sin, dünyaca ünlü yardımsever. | Smallville Toxic-1 | 2008 |