Search
English Turkish Sentence Translations Page 150582
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Why don't you give your stand Up a rest | Şu gösterine ara ver ve... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And do exactly what i tell you? That way, | ...sana ne diyorsam onu yap. Böylece... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| We can find chloe and stay alive at the same time. | ...hem Chloe'yi bulur hem de hayatta kalırız. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Sweet dreams? More like my worst nightmare. | Rüyan güzel miydi? Daha çok kötü bir kabus gibiydi. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I've been hunting down innocent people for luthorcorp. | Masum insanları yakalamasında Luthorcorp'a yardım ediyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| That's who you work for, isn't it? | Çalıştığın yer orası değil mi? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Reading up on you in lex's files. | Lex'in dosyalarında senin bilgilerini okumuştum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I knew you had a healing power, but your turbo i.Q... | İyileştirme gücün olduğu biliyordum ama müthiş bir zeka... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Well, that was a pleasant surprise. | ...bu güzel bir sürpriz oldu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| So, i guess you're gonna have to kill me. | Sanırım beni öldürmen gerek. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You know, you come from a talented family. | Biliyorsun kabiliyetli bir aileden geliyorsun. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Your mom had a real gift for making people do anything against their will. | Annenin insanlara istediklerini yaptırmak gibi mükemmel bir gücü vardı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Lex had the foresight to draw as much spinal fluid | Lex'in söylediği gibi Moria Sullivan'dan... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| As we could from moira sullivan. | ...alabildiğimiz kadar omurilik sıvısı aldık. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Add in a few million in research, and we have ourselves a way | Milyonlarca araştırmadan sonra... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Of making people do what we need them to do. | ...insanlara istediklerimizi yaptırmayı başardık. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Now, i won't say it's perfect. It doesn't last long, but... | Tabii ki kusursuz değil. Çok uzun sürmüyor ama... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| It'll get the job done. | ...işimize yetecek kadar sürecek. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Stay away from me. | Bende uzak dur. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Find the final three digits. | Son üç sayıyı bul. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| 173. | 173. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Target position acquired. | Hedef belirlendi. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| How thoughtful of him to come to us. | Onun bize gelmesi ne kadar düşünceli bir davranış. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Well done, guys. Everybody okay? | Aferin çocuklar. Herkes iyi mi? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Do whatever it takes to find out what happened to lex luthor. | Ne yaparsan yap, Lex Luthor'a ne olduğunu bul. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Would you mind not pointing that thing at me? | Şunu bana doğru tutma lütfen. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| God, clark. I'm not aiming at you. | Tanrım Clark. Sana doğru tutmuyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| What? I'm not. Besides, it's only your kneecap. | Ne? Tutmuyorum. Ayrıca orası sadece diz kapağın. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Well, that makes me feel a lot better. | Şey, bu içime su serpti. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Look, i know that you're nervous, smallville, | Endişeli olduğunu biliyorum Smallville. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| But you got to remember i grew up around green | Unutma ki ben yeşil bereliler ve denizcilerle büyüdüm... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Berets and navy seals, not cornstalks and jersey cows. | ...mısır püskülleri ve ineklerle değil. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You stick with me, i'll protect you. You'll be fine. | Benimle kalırsan seni korurum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Out of the way, smallville. | Yolumdan çekil Smallville. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Lois, look behind you! Watch out! | Lois, arkana bak! Dikkat et! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Clark, where have you been?! | Clark, nerelerdeydin?! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I got held up in a russian work camp. | Bir Rus çalışma kampında tutuluyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm so glad you're okay. | İyi olmana sevindim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You're... Human. | Sen... İnsanım. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Turns out, when jor El said there was a way to control me... | Jor El beni kontrol etmekten kastı... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| He meant taking away your powers. | ...güçlerini elinden almakmış. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Don't worry. Oliver's with me. | Merak etme. Oliver benimle. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Security's closing in on him. | Güvenlik onu bulmaya çalışıyor. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| They already have dinah and a.C. | Dinah ve A.C.'yi yakaladılar bile. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Watch lois. | Lois'e dikkat et. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Clark, you have no way of defending yourself. | Clark, korunmasız durumdasın. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Oliver, there you are. | Oliver, işte buradasın. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I knew these guys couldn't touch you. | Bu adamların seni yakalayamayacağını biliyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I told you. I have no idea. | Sana söyledim. Hiçbir fikrim yok. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| That was a warning, clark. | Seni uyarıyorum Clark. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| The next one goes straight through your heart. | Bir sonraki direk kalbine girecek. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Start talking, or the biography of clark kent | Konuşmaya başla yoksa Clark Kent hikayesi... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Comes to a sudden, tragic end! | ...kötü bir sonla bitecek! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'll do whatever it takes to find lex. | Lex'i bulmak için her şeyi yaparım. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Clark, come on! | Clark! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Oh god! Clark, can you hear me! | Tanrım! Clark, beni duyuyor musun! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I couldn't stop myself. | Kendimi kontrol edemedim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Oliver, move back. I can save him. | Oliver, geri çekil. Onu kurtarabilirim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| No... chloe. | Hayır Chloe. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| No... chloe. It's gonna be okay. | Hayır Chloe. Bir şey olmayacak. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| No. | Hayır beni iyileştirme. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm here, kal El. | Buradayım, Kal El. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| How does it feel to be whole again? | Tekrar bir bütün olmak nasıl bir şey? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You brought me to some white light. | Beni beyaz bir ışığa götürdün. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| The healing effect of the sun brought you back from death. | Güneşin iyileştirici etkisi seni hayata döndürdü. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I promised jor El that i would only be a watchful guardian, | Jor El'e seni sadece izleyeceğime dair söz vermiştim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| But i could not stand by and let you die. | Ama ölmene izin veremezdim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You shouldn't have had to. | Bu yapmana gerek yoktu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Jor El knew he was sending you on an impossible odyssey... | Jor El seni imkansız bir serüvene yolladığını biliyordu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| To be given the power of a god... | İnsanların arasında... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| ... yet exist among humans. | ...tanrısal gücü olan biri. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Sometimes i feel like i need to be two separate people. | Bazen iki ayrı insan olmam gerektiğini düşünüyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Either way, i can't keep expecting you to save me. | Beni sürekli kurtarmanı bekleyemem. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Well, that was the last time. The burning sun may streng then you, | Bu son seferdi. Güneşin ışığı seni güçlendirmiş olabilir ama... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| But it has the opposite effect on me. | ...bana tamamen ters etki yaptı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And we both know... | İkimizde biliyoruz ki... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| That yours is a greater destiny. | ...senin kaderin çok daha büyük. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| But with the fortress destroyed, | Ama kale yok olduğuna göre... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You'll have to do it without jor El's guidance. | ...bunu Jor El'in yardımı olmadan tamamlamalısın. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Or anyone else's. | Yada başka birinin. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| When i was dying, i saw my dad. | Ölürken babamı gördüm. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| He was right there in front of me. | Tam karşımda duruyordu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I saw my mom and lana. They were there, too. | Annemi ve Lana'yı da gördüm. Onlarda oradaydı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| So close, it was like i could reach out and feel them. | O kadar yakındı ki onları hissede biliyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I've written eulogies. | Bir kaside yazdım. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I've seen people walk away from me... | Benden uzaklaşan insanlar gördüm... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| ... but i've never really said goodbye. | ...ama hiçbirine gerçekten veda etmedim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I've been holding on to a life on this farm that hasn't existed for years. | Bu çiftlikte yıllardır var olmayan bir hayatı yaşıyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Let it go. | Bırakacağım. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| It's the only chance i have of finding a new one. | Başka bir hayat bulmak için tek şansın bu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Ms. Mercer... | Bayan. Mercer. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| It suits you. | Size yakışmış. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| This desk belongs to lex, and finding him is | Bu masa Lex'e ait ve tek önemli olan... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| The only thing that matters right now. Am i clear? | ...onu bulmak. Anlaşıldı mı? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| This was retrieved from the excavation site | Bu çalışma alanında bulundu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| In the montana facility... | Peki Montana laboratuvarı? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Completely dismantled. | Tamamen kapatıldı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And the guests have been reassimilated. | Konukları da dağıtıldı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Any word on lex? | Lex'den haber var mı? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| It's a footprint... | Bu ayak izi... | Smallville Odyssey-1 | 2008 |