Search
English Turkish Sentence Translations Page 150579
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I wish I could. | Keşke güvenebilsem. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| And even though I honestly believe he's made an effort, | Gerçekten bunun için çok çaba sarf ettiğine inansam da,... | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| no one can completely change who they are. | ...hiç kimse, gerçekte kim olduğunu değiştiremez. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| At leastyou gave him that chance. | En azından, ona bu şansı verdin. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| Mom, what if partof who lex is... | Anne, Lex'in böyle oluşunun bir sebebi de... | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| ...is because of me? | ...ya bensem? | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| What if I gave up on himtoo soon? | Ya ondan çok çabuk vazgeçtiysem? | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| You'll never give upon anyone, clark, | Sen, hiç kimseden vazgeçmezsin, Clark. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| because yourgreatest strength might also beyour greatest weakness | Çünkü, en büyük gücün, ayrıca en büyük zayıflığın da olabilir; | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| your hope. | Umudun. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| You'll be pleased to hearthe prototype | Prototipin, tam olarak çalışmaya başlamasına... | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| is just days from reaching its fullest functioning capacities. | ...bir kaç gün kaldığını duymak sizi memnun edecektir. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| Thanks to your wife,I almost died for you. | Eşin sağ olsun, senin için neredeyse ölüyordum. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| Let's hope there's nothing you can't do for me. | Umalım da, benim için yapamayacağın bir şey olmasın. | Smallville Nemesis-1 | 2007 | |
| don't tell me I missed the special 4:00 A. M. Predawn tour. | Bana sakın 04:00, şafak öncesi turunu kaçırdığımı söyleme. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| You know, your currentmachinations have forced you to conduct businessoutside regular business hours. | Aslında, artık entrikaların, senin iş saatlerini normalin dışına kaydırmaya başladı. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Mr. Luthor, you're right on time. | Bay Luthor, tam zamanında geldiniz. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| U. S. Special forces weapons sergeant wes keenan, | Birleşik Devletler Özel Kuvvetleri, Mühimmat Çavuşu, Wes Keenan. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| You should know their policy tends to err on the sideof "shoot now, ask later. " | Herhangi bir hata payına karşılık, "önce vur, sonra sor" ilkesini benimsediklerini hatırlatmam gerek. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Besides, I'm willing to bet this little projectyou're doing down here, | Ayrıca, burada gerçekleştirdiğin şu küçük projen ve... | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Besides, whatever's in those tunnels may be the first stepin taking lex down. | Ayrıca, o tünellerde yaptığı her ne ise, belki de, Lex'i alaşağı etmek için ilk adım olabilir. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Perfect timing, macgyver. | Zamanlaman müthiş, MacGyver. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Without wes, my life is over. | Al. Wes olmadan, benim hayatım zaten bitik. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Luthercorp tried to save him with an experimental procedure, but it was too late. | LutherCorp, deneysel bir işlem ile, hayatını kurtarmaya çalıştı, ama iş işten geçmişti. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Please, just one minute. | Lütfen, sadece bir dakika. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| With lex missing, it turns outthat I'm in chargeof your medical decisionstoday. | Lex'in kayıp olması ile, bugün senin tıbbi kararlarından ben sorumluyum gibi gözüküyor. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| If I killed you right now, I'd be free. | Seni şu an öldürsem, özgür kalırım. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Captain, lex luthor's porsche was parkedat the tunnel entrance. | Şef, Lex Luthor'ın aracı tünelin girişinde bulundu. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| What are you really doing down here, anyway, lex? | Bu tünellerde gerçekten yaptığın nedir, Lex? | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| What are you waiting for? Let's go. | Ne bekliyorsun ki? Yürü hadi. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| It was just an analogy a bad one. | Sadece bir karşılaştırmaydı. Hem de kötü bir tane. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| I'm sorry, but I don't bore her with the daily minutiaeof my work. | Üzgünüm, ama onu işimin gereksiz ayrıntıları ile sıkmak istemiyorum. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| He went down to help, and now even the bomb squad can't find a way in. | Yardım etmek için gitti, ama şimdi bomba imha ekibi bile içeri giremiyor. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| He has a weakness. | Onun bir Zayıflığı var. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| The last cave inexposed a hatch. Come on. | Son yıkıntı bir kapağı ortaya çıkarmış. Gidelim. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| I prefer nonfiction much more exciting. | Bilim kurgu olmasa daha iyiydi. Daha heyecanlı oluyor. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| What's lex doing, and why am I a part of it? | Lex ne yapıyor ve ben neden bunun bir parçasıyım? | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| This whole time, I thought that lex had forced her into that marriage, but... | Şimdiye kadar hep, Lex'in onu evlenmeye zorladığını düşünmüştüm, ama... | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| school... play dates. | Okul, erkek arkadaşları ile takılması. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| I mean, we have budgets, funding, plans, construction. | Yani, bütçeleri, fonları, inşası, planlar var. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Sometimes, as hard as it is, you have to let go. | Bazen, ne kadar zor olursa olsun, ısrar etmeyi bırakman gerekir. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| Thanks to your wife, I almost died for you. | Eşin sağ olsun, senin için neredeyse ölüyordum. | Smallville Nemesis-2 | 2007 | |
| I sent you to earth for a purpose, kal El. | Seni dünyaya bir amaç için yolladım Kal El. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You've learned a lot from your time in smallville. | Smallville'de geçirdiğin zamanda çok şey öğrendin. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Your father would be proud. | Baban gurur duyardı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| It would be tragic if the dds decided chloe was a threat | UGD Chloe'yi ulusal bir tehdit olarak görse çok kötü olurdu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Don't move! Chloe sullivan, you're under arrest. | Kıpırdama! Chloe Sullivan, tutuklusun. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Jimmy, get clark! | Jimmy, Clark'ı bul! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| But the world needs you more. | Ama dünyanın daha çok ihtiyacı var. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Please don't come after me. | Lütfen peşimden gelme. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Just because i'm leaving doesn't mean you have to stay. | Ben gidiyorum diye senin kalman gerekmiyor. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I got your application right here. | İşte sana bir başvuru formu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| This isn't the end of the story, clark. | Bu hikayenin sonu değil Clark. Sadece bir başlangıç. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I can heal people. | İnsanları iyileştirebiliyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| What the hell are you? | Nesin sen böyle? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Kal El, you must save yourself, or your destiny will fall | Kal El kendini kurtarmalısın yoksa kaderin başka bir adamın ellerine düşecek. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Sir, the last few teams have all disappeared. | Efendim son giden ekipler de kayboldu. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| We leave now. | Şimdi gidiyoruz. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You hold the future of the entire planet in your hands. | Tüm dünyanın geleceğini elinde tutuyorsun. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm here to take it back. Lex, don't! | Buraya geri almaya geldim. Lex, yapma! | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm sorry, | Üzgünüm ama bu şekilde bitmeli. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And now the season premiere of "smallville." | Ve şimdi sezonun ilk bölümüyle Smallville. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Who is regan? | Regan kim? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| What have you been doing all this time, building snowmen? | Bunca zamandır kardan adam mı yapıyorsun? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| This site is off limits. | Burası yasak bölge. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| My access is unrestricted. | Benim giriş iznim sınırsız. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Per lex's written instructions, i'm now the acting c.E.O. | Lex'in yazılı izni ile şu anda Luthorcorp ve diğer yan kuruluşların CEO'suyum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You're nothing but an obscure regional v.P. | Sen sıradan ve tanınmayan bir yardımcıdan başka bir şey değilsin.. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You actually believe you're qualified? | Bu iş için yeterli olduğunu düşünüyor musun? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Lex believes it... | Lex inanıyordu... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And that's all that matters. | ...önemli olan bu | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I want a complete inventory of everything you've found... | Bulduğunuz her şeyin envanterini istiyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Footprints, snowmobile tracks, any sign of an escape. | Ayak izleri, kar aracı, kaçış ile ilgili tüm izler. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Trust me, | Güven bana, Lex Luthor bir buz kabının içinde ölmüş olamaz. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Sonar's picking something up. | Taramada bir şey bulduk. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| 6.4 meters deep. | 6.4 metre aşağıda. Nedir o? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Not sure, but based on the imaging, it could very well be human remains. | Emin değilim ama göründüğü kadarıyla insanların bıraktığı bir şey. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| There's a reason the cowboys won the west. | Kovboyların batıda kazanmasının bir sebebi vardı. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Playing with bows and arrows can only get you so far. | Ok ve yaylarla oynayarak ancak bu kadar gelebilirdin. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Nice toss... for a fish out of water. Thanks. | Sudan çıkmış bir balık için iyi atıştı. Teşekkürler. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You two gonna keep stroking each other, or are we gonna go find clark? | Birbirinize bakmaya devam mı edeceksiniz yoksa Clark'ı mı bulacağız? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Well, it looks like they found something in that trench. | Görünüşe göre bu çukurda bir şey bulmuşlar. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Check it out. | Bakalım. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Clark, where are you? | Clark, neredesin? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Smallville 801 | Bölüm: 1 "Serüven" | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You missed a spot. | Şurayı unuttun. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| And the floors... they've lost their sheen. | Yerlerde eskisi gibi parlamıyor. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| You're not getting lazy, are you? | Tembel biri değilsin değil mi? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I didn't realize lex's secretarial staff | Lex'in sekreterlerinin odadaki tozlarla ilgilendiğini bilmiyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm as much a secretary as you are a french maid. | Sen ne kadar hizmetçiysen, bende o kadar sekreterim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I have been so looking forward to meeting | Korkusuz gazeteci Lois Lane ile tanışmayı dört gözle bekliyordum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| So, you like to play dress Up? | Değişik kıyafetler giymeyi seviyor musun? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| If you're not a secretary, who are you? | Eğer sekreter değilsen, kimsin? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Lex's 4:00 p.M. Booty call? | Lex'in kızlarından biri misin? | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I realize mr. Luthor gave you quite a bit | Anladığım kadarıyla Bay Luthor sana sonunda kendine mahvedeceğin... | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Of journalistic rope, knowing you'd eventually hang yourself. | ....bir gazetecilik özgürlüğü vermiş. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| Me, on the other hand... | Diğer taraftan ben o kadar sabırlı biri değilimdir. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm not here as a reporter. | Burada bir gazeteci olarak bulunmuyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I'm here to find my cousin, chloe sullivan. | Buraya kuzenim Chloe Sullivan'ı bulmaya geldim. | Smallville Odyssey-1 | 2008 | |
| I doubt she's hiding under the furniture. | Kanepenin arkasında saklandığını sanmıyorum. | Smallville Odyssey-1 | 2008 |