Search
English Turkish Sentence Translations Page 150036
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He is in the black Audi. | Siyah Audi'nin içinde. O siyah Audi bulunmaktadır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What about Ronson. He's been hit. | Ronson ne oldu? Vurulmuş. Ronson ne. Vuruldu edilir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm sending an emergency evacuation squad. | Kurtarma ekibi gönderiyorum. Ben acil tahliye kadro yolluyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
They'll be too bloody late. | Aman ne iyi, biraz geç değil mi? O geç olacak çok kanlı. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Have they seen us? | Bizi gördüler mi? Bizi gördün mü? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Medical Evac for Ronson, five minutes away. | Ekibin Ronson'a ulaşması için 5 dakika. Ronson için Tıbbi Evac, beş dakika yol. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's allright, You weren't using it. | Kullanmamı ister misin? Bu allright olduğunu. Bunu kullanarak bekleyecektir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I wasn't using that one either. | O tarafı kullanmıyordum zaten. Ben de o birini kullanarak değildi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Keep your head down! | Eğil! Başını aşağıda tut! | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Just get clear! | Çekilin! Sadece açık olsun! | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Tanner, which way? | Tanner, ne taraftan? Tanner, yolu? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Keep going. I can direct you from here. | Devam et. Seni burdan yönlendirebilirim? Devam edin. Ben buradan yönlendirebilirsiniz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We both know what's at stake here. | İkimiz de neyi riske attığımızı biliyoruz. O listeyi kaybedemeyiz. Biz hem burada neyin tehlikede olduğunu biliyoruz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We can not afford to lose that list. | Biz bu listeye kaybetmek göze alamaz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Yes, ma'am. | Anlaşıldı efendim. Evet, hanımefendi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Where are they now? | Nerdeler şu an? Şimdi neredeler? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
They appear to be on the rooftop of the grand bazaar. | Kapalı Çarşı'nın çatısındalar. Onlar büyük çarşının üst çatı bulunmaktadır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Take a left, there's a bridge. You can cut him off. | Sola dön, bir köprü var, ordan önüne çıkabilirsin. Sola dönün, bir köprü var. Onu kesebilirsiniz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What happened? They're on the train, ma' am. | Ne oldu? Trendeler efendim. Ne oldu? Onlar tren üzerinde, hanımefendi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What do you mean on the train? | Trendeler de ne demek? Trende ne anlama geliyor? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I mean they're on the top of a train. | Demek istediğm, bir trenin üzerindeler. Onlar trenin üst üzerine demek. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Well, get after them, for God's sake. | Peşlerirnden git o halde! Peki, Tanrı aşkına, onları almak. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
He's going out of range. | Görüş alanımızdan çıkıyor. O aralık dışarı gidiyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We've lost tracking. We are blind here. | Hiçbir şey göremiyoruz burdan. Biz takip kaybettik. Biz burada kör. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What's going on? I'm still with them. | Neler oluyor? Hala onlarlayım. Neler oluyor? Onlarla hâlâ öyleyim. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Give me CCTV, Satellite, anything ! | Uydudan izlemeye geçin. Uydu TV geçiş yap. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What was that? | O da neydi? Neydi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
VW beatles, I think. | Kaplumbağa arabalar, galiba. VW Beetle, ben düşünüyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
007, are you allright? Just changing carriages. | 007, iyi misin? Vagon değiştirdim de sadece. 007, iyi misin? Sadece arabaları değişiyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What's going on? Report! | Neler olduğunu bildirecek misiniz? Neler oluyor? Rapor! | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's rather hard to explain, ma'am. | Açıklaması zor efendim. Bunu açıklamak oldukça zor, hanımefendi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
007 is still in persuit. | Bond takipte. 007 izlem. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Looks like there isn't much more road. I don't think I can go any further. | Yol burada bitiyor. Sanırım daha fazla takip edemeyeceğim. Bu yan çok fazla yol yoktur. Ben başka gidebilir sanmıyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I may have a shot. | Ateş edebilirim. Ben bir çekim olabilir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's not clean. | Şu an net değil. Bu temiz değil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Repeat. I do not have a clean shot. | Tekrar ediyorum. Şu an net bir atış yapamam. Tekrar. Ben temiz bir şansım yoktu. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
There's a tunnel ahead. I'm gonna lose them. | İlerde bir tünel var. Onları kaybedeceğim. Öncesinde bir tünel var. Onları kaybedecek değilim. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Can you get into a better position? Negative. There's no time. | Daha iyi bir atış pozisyonuna geçebilir misin? Olumsuz. Zaman yok. Daha iyi bir pozisyon almak miyim? Olumsuz. Vakit yok. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I said, "Take the shot!" | "Ateş et!" , dedim. Ben "Ateş et!" Dedi | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I cann't. I may get Bond. | Malesef, yapamam. Bondu vurabilirim. Eh, yapamam. Ben Bond alabilirsiniz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Take the bloody shot. | Lanet olası atışını yap. Kanlı adım daha atacağım. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's like we're summoned to the headmaster's study. | Sanırım, "başöğretmen dersi" gibi birşey olacak Bu müdürün çalışmaya gibi oluyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's the new chairman just standard procedure. | Yeni başkan işte. Sadece standart bir prosedür bu. Bu yeni başkanı sadece standart prosedürdür. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Bloody waste of my time's what call it. | Ben daha çok zaman kaybı diyorum buna. Ben derim benim zaman, of Kanlı atık. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry to have to deal with such a... | Daha ilk karşılaşmamızda böylesine... Böyle anlaşma için özür dilerim... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
... delicate subject at our first encounter... | tatsız bir konuyla uğraştığımıza üzgünüm... Bizim ilk karşılaşma de hassas bir konu ... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I have to be frank with you. | Size karşı dürüst olmalıyım. Sana karşı dürüst olmak zorunda. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
And it would be a good idea. | Bu iyi olur. Ve iyi bir fikir olacaktır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Prime Minister's concerned. | Başbakan kaygılı. Başbakan endişe duymaktadır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Well you can tell him my operatives are pursuing every avenue. | Ona ajanlarımın her sokağı aradığını söyleyebilirsiniz. Ona benim operatörler her cadde peşinden söyleyebilirim. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Have you considered pulling out the agents? | Eğer ajanlar yukarı çekerek düşündünüz mü? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I've considered every option. | Her seçeneği düşündüm. Her seçeneği kabul var. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Forgive me, but that sounds like an evasion. | Affedin, bu bana kaçamak bir cevap gibi geldi. Ama bir kaçırma gibi bu sesler beni affet. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Forgive me, but why am I here? | Affedin ama, neden buradayım? Affet beni, ama ben neden buradayım? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Three months ago you lost the computer drive | Üç ay önce bir sabit disk kaybettiniz... Üç ay önce bilgisayarı sürücü kaybetti | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
containing the identity of almost every NATO agent | ve bu şey yeryüzündeki birçok terör örgütüne sızmış... neredeyse her NATO ajanının kimliğini içeren | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
embedded in terrorist organizations across the globe. | neredeyse her bir NATO ajanının kimliklerini içeriyordu. dünyadaki terör örgütlerinin gömülü. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
A list which, in the eyes of our allies, | Müttefiklerimiz tarafından hiç bilinmeyen bir liste. Var asla | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
never existed. | müttefiklerimizin gözünde ,, listesi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
So, if you'll forgive me, I think you know why you're here. | Şimdi, af buyurursanız, neden burda bulunduğunuzu biliyorsunuz. Beni affet eğer Peki, ben Buradasınız neden biliyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
You want to call this civilian oversight? | Buna ne diyorsunuz? "Sivil gözetmenlik" mi? Onu aramak nasıl olmalıdır, sivil gözetimi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
No, I want to call this ... | Hayır, biz buna Hayır, biz bu dediğimiz... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
retirement planning. | "emeklilik planlaması" diyoruz. Bir emeklilik planlaması. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Your country has only the highest respect for you | Ülkenizin size ve yıllar süren hizmetinize büyük saygısı var. Hizmet ve uzun yıllar | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
and your many years of service. | Ülken sizin için en yüksek saygı vardır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
When your current posting is completed, | Güncel göreviniz bittiğinde Geçerli gönderme tamamlandığında, | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
you'll be awarded to GCMG | JSMG'nin şeref nişanıyla size JCMG verilecektir | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
with full honors. | ödüllendirileceksiniz. tam onur. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
You are firing me? | Beni kovuyor musunuz? Bana ateş ediyorlar. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
No, ma'am, I'm here to oversee the transition period... | Hayır bayan, gönüllü emekliliğinizle sonuçlanacak Hayır, hanımefendi, ben geçiş dönemi denetlemek için buradayım... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
leading to your voluntary retirement in two months' time. | 2 aylık geçiş sürecine gözetmenlik etmek için buradayım. Iki aylık süre içinde gönüllü emeklilik giden. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Your successor has yet to be appointed, so we'll be asking... | Şu ana kadar başarılıydınız ancak ... Sizin başarınız, atanacak henüz yüzden isteyeceğiz... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm not an idiot, Mallory. | Ben aptal değilim, Mallory. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I know I can't do this job forever. | Biliyorum, bu işi sonsuza dek yapamam. Sonsuza dek bu işi yapamaz biliyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
But I'll be damned if I'm going to leave the department | Ama, birimi kurduğumdan beri olduğu en kötü durumda bırakırsam, bana lanet okunur. Ama departmanı terk gidiyorum eğer çıldıracağım | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
in worst shape than I found it. | buldum daha kötü durumda. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
M... you've had a great run. | M, bugüne kadar çok iyi işler yaptın. M. .. Eğer büyük bir çalışma vardı. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
You should leave with dignity. Oh to hell with dignity. | Ağırbaşlı ve saygıdeğer olarak ayrılmalısın. Cehenneme kadar yolun var. Sen onuru ile bırakmalısınız. Onurlu Cehenneme git. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'll leave when the job's done. | Bu iş bittiğinde ayrılacağım. İşi bitince bırakacaktır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Yes? | Efendim. Evet? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Now? | Şimdi mi? Şimdi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Ma'am alert from Q branch, | Q Robson uyarıyor, Q Robson adlı Ana uyarısı | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
someone's trying to decrypt the stolen hard drive. | çalınan sabit diski deşifre etmeye çalışıyor. şifresini çalıntı sabit disk çalışıyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We are tracing the encryption signal. | Şifreleme sinyalini izliyoruz. Biz şifreleme sinyali tespit etmek. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Localizing now. | Yerini belirliyoruz. Şimdi yerelleştirme. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Centering in the UK. | Burdan, İngiltere'den gönderiliyor. Bu İngiltere'de buraya gönderildi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Get us back to base as soon as possible. | Derhal karargaha dönelim. Tabanı kısa sürede bekliyoruz alın. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's coming from MI6. What? | MI6'dan geliyor. Ne? Bu MI6 geliyor. Ne? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
The data back, it is linking to our network. | Veri paketi ağımıza bağlanıyor. Veri geri, bizim ağa bağlama edilir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Corrector This is behind our firewall. | Güvenlik duvarımızı aşmış. Bu bizim güvenlik duvarı arkasında. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We should shut down. No, track it. | Kapatmalıyız. Hayır, izle onu. Biz kapatılmalıdır. Hayır, izlemek. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We have to know where it's coming from. | Nerden geldiğini bulmak zorundayız. Biz geliyor bilmek zorunda. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Strip the headers trace the source. | Başlıkları ayıklayın ve kaynağı takibe alın. Başını soyun ve kaynak deneyin. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
How the hell did they get into our system? | Sistemimize nasıl girdiler? Nasıl sisteme girmemiş cehennem ? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Get in trace back now. | Geriye doğru izleme yapılıyor. Şu anda izlemesi alın. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It appears to be your computer, ma'am. Shut it down. | Sizin bilgisayarınızı gösteriyor efendim. Kapatın! Bilgisayarınızın, hanımefendi. LKapayabilirsin. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
What is this? | Bu da ne? Bu nedir? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Just get out of the way. | Yolu açın. Sadece yolumdan çekil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Don't you recognize the car? Madam... | Aracı tanımadınız mı? Efendim... Arabayı tanımadın mı? Madam... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I want to find who ever did this. | Bunu kim yaptıysa bulacağım. Şimdiye kadar bunu kimin yaptığını bulacaksınız. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |