• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 15

English Turkish Film Name Film Year Details
I was suddenly in the position of being her caregiver. Bu konumda onların bakıcısı olmaya karar verdim. 05 mm-1 2014 info-icon
I took it on myself to do everything. Kendim için her şeyi üzerime aldım. 05 mm-1 2014 info-icon
I pushed myself so hard that I became a mean daughter. Kendimi çok zorladım. Bu beni ortalama bir kız haline getirdi. 05 mm-1 2014 info-icon
Mom had been strict and overprotective but then Annem katı ve aşırı korumacıydı. Ama sonra yardıma muhtaç olmuştu 05 mm-1 2014 info-icon
she was needy, calling out, Hisako! Ve Hisako! diye sesleniyordu. 05 mm-1 2014 info-icon
She roamed the neighborhood with no pants on, holding her diaper. O kıyafeti olmadan mahallede dolaşırdı, üzerinde çocuk bezi bağlıydı. 05 mm-1 2014 info-icon
I'd curse and call her an old hag Ona lanet ediyorum. 05 mm-1 2014 info-icon
as I hit the floor with the frying pan. Kocakarı kızartma tavasıyla bana vuruyordu. 05 mm-1 2014 info-icon
I really had been doing everything I could for her. Gerçekten her şeyi yapıyordum. Onun için yapmadım. 05 mm-1 2014 info-icon
But Ama... bir gün kalbimi ikiye parçaya ayırdı. 05 mm-1 2014 info-icon
Like when your knees give way. Dizlerinin bağı çözülmüş gibi. 05 mm-1 2014 info-icon
When you wish somebody would die Biri ölmek istediğinde kendini feda etmek istersin. 05 mm-1 2014 info-icon
I may sound like a hypocrite. İkiyüzlü gibi görünebilirim. 05 mm-1 2014 info-icon
But I guess I'm making up for my failure with Mother Ama ben annem ile olan yetersizliğimi... 05 mm-1 2014 info-icon
by looking after my uncle and aunt. ...amcam ve yengeme bakarak telafi edeceğim. 05 mm-1 2014 info-icon
Anyway, I learned a lot from that experience. Her neyse, ben bu deneyimden çok şey öğrendim. 05 mm-1 2014 info-icon
I know by looking at my uncle and aunt that you were good to them. Amcama ve yengeme baktığımda görüyorum ki onlara iyi geliyorsun. 05 mm-1 2014 info-icon
Thank you so much. Çok teşekkür ederim. 05 mm-1 2014 info-icon
Hamada called me in a frenzy saying my uncle's lover had taken over! Hamada, çılgınlık içinde amcamın sevgili edindiğini söylemek için beni aradı. 05 mm-1 2014 info-icon
We haven't had much luck with carers. Bakıcılar ile şansımız pek iyi gitmedi. 05 mm-1 2014 info-icon
Good ones are hard to find. İyi olanları bulmak çok zordur. 05 mm-1 2014 info-icon
My uncle tried to keep me away so I've been anxious. Amcam beni uzak tutmaya çalıştığında çok tedirgin oldum. 05 mm-1 2014 info-icon
He was embarrassed. 1 O mahcup oldu. 05 mm-1 2014 info-icon
His wife went senile before him Karısı ondan önce bunamaya başladı ve kendi sağlığı ile ilgili endişesi var. 05 mm-1 2014 info-icon
Like all men of his generation he's too proud. Neslinin tüm erkekleri gibi o da çok gururlu. 05 mm-1 2014 info-icon
Sawa! Mr. Makabe wants you to get his bag! Sawa! Bay Makabe çantasını istiyor! 05 mm-1 2014 info-icon
"Revitalize your memories!" "Anılarını canlandırmak!" 05 mm-1 2014 info-icon
"To Sawa" "Sawa, için" 05 mm-1 2014 info-icon
Ms. Hamada! Bayan Hamada! 05 mm-1 2014 info-icon
Ms. Hamada! Is Mr. Makabe upstairs? Bayan Hamada! Bay Makabe yukarıda mı? 05 mm-1 2014 info-icon
Yes! Evet! 05 mm-1 2014 info-icon
His bag was empty. Onun çantası boşmuş. 05 mm-1 2014 info-icon
I had a snoop and it was so messy that I emptied it. Merak ettim ve boşalttım çok dağınıktı. 05 mm-1 2014 info-icon
He won't even notice. Farkına bile varmaz. 05 mm-1 2014 info-icon
Where's Hisako? Hisako, nerede? 05 mm-1 2014 info-icon
Out shopping. Alışverişe çıktı. 05 mm-1 2014 info-icon
Mr. Makabe, I brought your bag. Bay Makabe, çantanı getirdim. 05 mm-1 2014 info-icon
Oh, how do you do? Oh, Nasılsın? 05 mm-1 2014 info-icon
Please sit down. Lütfen otur. 05 mm-1 2014 info-icon
Thank you very much. Teşekkür ederim. 05 mm-1 2014 info-icon
How is the publishing business? Yayımlama işi nasıl mı gidiyor? 05 mm-1 2014 info-icon
I was a teacher so I know something about it. Ben bir öğretmenim bu yüzden bu konuda bir şeyler biliyorum. 05 mm-1 2014 info-icon
Some of my friends were editors. Editör olan bazı arkadaşlarım var. 05 mm-1 2014 info-icon
That's nice. Bu çok hoş. 05 mm-1 2014 info-icon
Please start the interview. Başlayalım o zaman. 05 mm-1 2014 info-icon
Training the soldiers and sailors was very tough. Asker ve denizci eğitim çok zor oldu. 05 mm-1 2014 info-icon
They got me. I served aboard the ship Beni yakaladıkların da. Gemide görevliydim. 05 mm-1 2014 info-icon
for 2 years. 2 yıl boyunca. 05 mm-1 2014 info-icon
Since I began training Eğitim başlangıcından itibaren. 05 mm-1 2014 info-icon
I expected it to happen soon. Yakında gerçekleşmesini bekliyordum. 05 mm-1 2014 info-icon
Being enlisted is demanding. Kayıt olmam talep ediliyor. 05 mm-1 2014 info-icon
By the way please do not touch my bag. Bu arada lütfen çantama dokunma. 05 mm-1 2014 info-icon
It contains important documents. Önemli belgeler içeriyor. 05 mm-1 2014 info-icon
So you were with the Navy. Peki donanmadayken gemide ne düşündünüz? 05 mm-1 2014 info-icon
"I may die now." "Şimdi öleceğim" 1 05 mm-1 2014 info-icon
"I may die now" was all I could think. "Şimdi öleceğim" tek düşündüğüm bu oldu. 05 mm-1 2014 info-icon
There's nothing more ridiculous than war. Savaştan çok daha gülünç bir şey yoktur. 05 mm-1 2014 info-icon
It's almost a miracle I survived. Hayatta olmam neredeyse bir mucize. 05 mm-1 2014 info-icon
I sympathize with those who didn't survive. Bana yakınlık duyan kişiler hayatta değiller. 05 mm-1 2014 info-icon
Back then I had given up. O zaman pes etmiştim. 05 mm-1 2014 info-icon
I can tell you that now. Şimdi şunu söyleyebilirim. 05 mm-1 2014 info-icon
I've never felt so helpless and hopeless. Hiç bu kadar çaresiz ve umutsuz hissetmemiştim. 05 mm-1 2014 info-icon
For 2 years 2 yıl boyunca. 05 mm-1 2014 info-icon
It's a dreadful thing, war... Bu korkunç bir şey, savaş... 05 mm-1 2014 info-icon
It's not something you can decline. Bu reddedebileceğin bir şey değil. 05 mm-1 2014 info-icon
I returned home alive. Evime sağ salim döndüm. 05 mm-1 2014 info-icon
I left home, sure that I'd die. Evimden ayrılsaydım, kesinlikle ölürdüm. 05 mm-1 2014 info-icon
It's the same for the Americans. Bu Amerikalılar içinde aynıdır. 05 mm-1 2014 info-icon
Many of them died. Pek çoğu öldü. 05 mm-1 2014 info-icon
What's your worst memory? Hatırladıkların ne kadar kötü? 05 mm-1 2014 info-icon
It must be the fact that we Birbirimizi öldürmek zorunda... olduğumuzun gerçeği olmamalıydı. 05 mm-1 2014 info-icon
But we couldn't even mention that in those days. Ama bu günlerde bile lafını edemiyoruz. 05 mm-1 2014 info-icon
I feel hopeless looking back on it now. Şimdi geriye bakında kendimi umutsuz hissediyorum. 05 mm-1 2014 info-icon
None of us meant to be bullies. Kimsenin zorba olması gerekmiyordu. 05 mm-1 2014 info-icon
But that's what wars are. Ama bu savaşlar halen var. 05 mm-1 2014 info-icon
It's the same for the enemy. Bu düşman içinde aynıdır. 05 mm-1 2014 info-icon
What were we doing it for? Bunu ne için yapıyorlardı? 05 mm-1 2014 info-icon
Humans can be very strange. İnsanlar çok garip olabiliyor. 05 mm-1 2014 info-icon
Such a thing won't happen again. Böyle bir şey bir daha olmayacak. 05 mm-1 2014 info-icon
I hope so. Umarım öyle olur. 05 mm-1 2014 info-icon
It won't. Böyle olmaz. 05 mm-1 2014 info-icon
Same goes for the Americans. Aynı şey Amerikalılar içinde geçerli. 05 mm-1 2014 info-icon
We're the same. Biz aynıyız. 05 mm-1 2014 info-icon
What stays in your mind? Aklında neler kaldı? 05 mm-1 2014 info-icon
It was dead in the middle of it. O bunun ortasında ölmüştü. 05 mm-1 2014 info-icon
I just... Ben sadece... 05 mm-1 2014 info-icon
"I may die now." "Şimdi öleceğim" 05 mm-1 2014 info-icon
It's almost a miracle that I survived. Hayatta kalmam neredeyse bir mucize. 05 mm-1 2014 info-icon
Do you remember it often? Sık sık hatırlıyor musun? 05 mm-1 2014 info-icon
At the end I had to swim. Sonunda bende yüzmek zorunda kalacağım. 05 mm-1 2014 info-icon
Because Çünkü... gemi... saf dışı bırakıldı. 05 mm-1 2014 info-icon
I can tell you that now. Şimdi şunu söyleyebilirim ki. 05 mm-1 2014 info-icon
If only there could be peace. Keşke barış olabilse. 05 mm-1 2014 info-icon
It will be OK now. Tamam şimdi bitecek. 05 mm-1 2014 info-icon
That was it, so to speak. Deyimi yerindeyse. böyleydi. 05 mm-1 2014 info-icon
It was silly for both sides. Bu her iki taraf için aptallık oldu. 05 mm-1 2014 info-icon
They are humans, too. Onlar da, insanlar. 05 mm-1 2014 info-icon
Such a thing will never happen again. Böyle bir şey bir daha asla olmayacak. 05 mm-1 2014 info-icon
There is no answer! İşte cevabı yok! 05 mm-1 2014 info-icon
"Why are we doing this?" we asked. "Bunu neden yapıyoruz?" sorduk. 05 mm-1 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • 19
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact