Search
English Turkish Sentence Translations Page 149370
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The streets will run red with blood | Sokaklar kana bulanacak. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
The hell they will! We got guns. | Cehenneme dönecek. Silahlarımız var. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
We'll fight the cops and the mob | Polislerle ve çetelerle ve... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I'll hide the bodies. | Her zaman ziyarete gelirim. Beni burada uyuyor sanıyor. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
You got what you wanted out of me! | Bizden istediğini aldın Kapa çeneni Gail. Benden de istediğini aldın. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
One word from Gail and she'll cut me in half. | Gail'dan tek bir kelime gelirse beni ikiye bölecekti. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
She almost yanks my head clean off, | Neredeyse kafamı uçuracaktı. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
you think maybe I could go home? | ...evime gidebilir miyim? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
All this blood and stuff's got me kind of feeling like maybe I'm gonna hurl. | Bütün bu kan midemi bulandırdı. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
They'll never fit in that trunk. | Bu bagaja asla sığmazlar. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Not like this, they won't. Miho. | Bu şekilde olmaz. Sığmazlar Miho. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
You'll catch cold if you don't. | Yoksa hasta olursun. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
we packed it so tight. | ...bagajın kapağını bile zor kapattık. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
There wasn't anything we could do but pile Jackie Boy in right next to me, | Yapabileceğimiz bir şey yoktu ama Jackie yanımda oturuyordu ve... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Go ahead, take one of his cigarettes. | Durma. Bir sigara al. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Well, it tells you something about your state of mind, don't it? | Bu da senin şu anki ruh halinle ilgili bir ipucu veriyor, değil mi? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
It's got you hearing things. | Bir şeyler duymanı sağlıyor. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
And your chips are down. I'm fine. You shut the hell up. | Senin de sinirlerin bozuk. Ben iyiyim. Sen çeneni kapat. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Will you look at that? | Şuna bakacak mısın? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
What are you gonna do when you run outta gas, call AAA? | Benzinin bittiğinde ne yapacaksın? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Just like being in a buddy movie. | Bana yaptıklarını ödeyeceksin. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Boy, you're screwed. | Mahvoldun. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Sure, he's dead. | O bir ölü. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Tough call. | Zor bir seçim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
My hand moves all on its own, | Ellerim silahlarımdan birine kayıyor ve... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I'll let you off with a warning. | Sadece uyaracağım ve gitmene izin vereceğim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
No more questions, Dallas. Do what I say. | Benzinin bittiğinde ne yapacaksın? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Not tonight. | O kadar eğleniyordum ki ilacımı almayı unutmuşum. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
But it is within your power to save many lives | Fakat bir çok hayat kurtarmak senin elinde. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
by facilitating the process of transition, | Bunu, eski kentin teslim edilmesine dair yapılacak anlaşmanın... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
and soon you and all your wretched kind will serve him as well. | ...yakında siz de ona itaat edeceksiniz. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Now, get dressed and shed a tear for Dwight McCarthy if you must, | Şimdi, üzerini giyin ve Dwight McCarthy için gözyaşları dökmeye başla çünkü... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
This is a fine, grand country. | Burası güzel, büyük bir ülke. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Guiding light of the modern world, it is. | Modern dünyanın ışığıyla aydınlanıyor. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Looks to be a poor, dead cop's badge. | Sadece şu zavallı polisin rozeti. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
They were mercenaries. | Paralı askerlerdi. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
And if they were hired by who I think they were, | Eğer tahmin ettiğim kişi tarafından kiralandılarsa... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Remember, we don't have to deliver every last inch of the man, Brian. | Unutma, adamın her parçasını teslim etmek zorunda değiliz, Brian. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
You got a good point there, Ronnie. | Başka soru sorma Dallas, dediğimi yap sokakları boşalt. Şanssız günümüzdeyiz. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Should I take a nap while I'm doing all this waiting? | Beklerken bir parça alabilir miyim? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
use your imagination, OK? | ...hayal gücünüzü kullanın, tamam mı? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
No air to breathe. | Nefes alacak hava yok. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
A stoolie who sold you out to the mob. | Sizi çetelere karşı satan biri. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
We gotta find out who it is and rescue Gail. | Kim olduğunu bulmalı ve Gail'ı kurtarmalıyız. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Sometimes, it means killing a whole lot of people. | Bazen de bir sürü insanı öldürmek demektir. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Jackie Boy's head is so close to me | Jackie'in kafası çok yakınımdan geçmişti. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I got it! | Aldım. Aldım. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
It's my preference to blow things up. | Bir şeyleri havaya uçurmak benim uzmanlığımdır. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Once you blast the roof off a pub | Bir keresinde bir barın çatısını havaya uçurmuştum ve... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
But it's me knife I'll be doing you with. | Ama sana karşı bir bıçak kullanacağım. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Someone shoulda told ya never give an Irishman good cause for revenge. | Bir insanı öldürmek zorunda olduğunu bilmeden öldüremezsin. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Your skin is perfect. | Bu bazen ölmek anlamına gelir... Akıllı ol. Sakin ol. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
We could have protected her and you know it. | Onu koruduğumuzu biliyordun. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Sure, there's money. Sure, you could've moved my mom into Old Town | Elbette para içindi. Annemi eski kente getiremezdim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
and let her know that her daughter's a goddamn whore. | Böylece kızının bir fahişe olduğunu öğrenirdi. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Your neck. | Kendi boynunu. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Your precious, scrawny, little neck! | Senin değerli boynun. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
You're crazy! You could have ripped my throat out, you crazy whore! | Sen delisin. Boynumu parçalayabilirdin seni çılgın fahişe. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Stuka, kill this one. No, I was promised! | Bir bebek kadar çaresizim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
There's something wrapped around it. | Ucunda bir şey var. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
She's all yours. | Kız senin. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
No! It isn't right! There wasn't no tape over his mouth! | Hayır. Yanlışlık var. Ağzında bant yoktu. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
We need a heap of bloody bodies | Wallenquist'in baktığında... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
he'll see what it cost him to mess with the girls of Old Town. | ...bir sürü kanlı cesede ihtiyacımız var. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
and so am I. | Tıpkı benim gibi. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
The fire, baby. | Ateş bebeğim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
And I'm doin' you, Hartigan. | Senin işini bitireceğim Hartigan. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
He's in a coma right now. They say he may never come out of it. | O şimdi komada. Bundan asla kurtulamayacağını söylüyorlar. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Pullin' that trigger make you feel powerful? | O tetiği çekmek kendini daha mı güçlü hissettirdi? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Lying big, and gettin' the whole damn world to play along with you. | Büyük yalanlar söylemekten ve bütün dünyayı inandırmaktan gelir. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I'm even putting up cash of my own to get you more surgery. | Daha fazla ameliyat olman için yardımda bile bulunuyorum. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Fix that heart condition of yours. | Kalbin iyileşsin diye. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
They won't let me testify. | Tanıklık etmeme izin vermeyecekler. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
They said that you'd done things that you didn't do. | Yapmadığın şeyleri yapmışsın gibi anlatıyorlar. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I told them that you saved me from that Roark creep, | Beni Roark'dan kurtardığını söyledim ama... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I'm still a virgin, still alive thanks to you. | Hala bakireyim ve hayattayım, senin sayende. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
They got it all backwards. | Her şeyi yanlış anladılar. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
That's gonna mean a lot to me. | Bu benim için çok önemli. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I'll sign my letters "Cordelia. " | "Cordelia" adıyla yazacağım. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
That's the name of a really cool detective in books I read. | Benim savaşçım. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Sure, kid. | Elbette evlat. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
John Hartigan. | John Hartigan. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Mr. High and Mighty. | Oğlumun kulağını uçurdun. "Bay Ulaşılmaz ve Yüce". | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I gotta give you credit, being such a straight arrow for so damn many years | Bu kadar yıl boyunca bozulmadan kaldığın için... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
It's catching up with you but good. | Hem de çok feci bozulacaksın. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
You hear me, Hartigan? | Beni duydun mu Hartigan? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
She heard about you and that little girl. | Seni ve o küçük kızı duydu. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
But every Thursday, another one arrives. | Fakat her Perşembe yenisi geliyordu. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
only to find myself staring at the damn floor of my damn cell, | Ama tek gördüğüm hücremin tabanıydı. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Then another Thursday with no letter. | Başka bir Perşembe de mektupsuz geçmişti. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Of course! Stupid old man. | Bu benim için çok şey ifade ediyor. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
When I come to, I see it. | Uyandığımda zarfı gördüm. Hoşça kal Nancy. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Nothing else matters not my life and not my pride, either. | Gerisi önemli değildi, ne hayatım ne de gururum. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I tell them I'm a twisted, wretched child molester. | Onlara sapık bir sübyancı olduğumu söyledim. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
I love you, Nancy. | Seni seviyorum Nancy. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
It's a lot of miles into town, Hartigan. | Burası şehirden millerce uzakta Hartigan. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
then I go looking for the only human being on the planet who means a damn to me | Sonra dünya üzerinde bana bir şey ifade eden tek varlığı aramaya başladım. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
And what have they done to you, baby? | Sana ne yaptılar bebeğim? | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
Has Roark gone to all this trouble just to torture a broken old man, | Roark bu kadar zahmete sadece yaşlı bir adama... | Sin City-10 | 2005 | ![]() |
or whoever kidnapped her and mutilated her, this is the place. | ...Nancy'yi kaçıranlarla ilgili bir ipucudur. | Sin City-10 | 2005 | ![]() |