Search
English Turkish Sentence Translations Page 149170
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
That's a very misleading term. | Bu yanıltıcı bir dönemdir. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
In my day, I balled a lot of chicks, you know. | Zamanında tonla hatunla beraber oldum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
The stories are true. | O hikâyeler gerçek. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I know, you've been sexually active, yes. | Eskiden cinsel olarak aktif olduğunu biliyorum, evet. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Damn right I was active. | Kahretsin. Aktiftim tabii. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Wow, it was amazing. | Ne günlerdi. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Then I got married ten years ago. | Sonra on yıl önce karımla evlendim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Promised to give all that up, you know. | Artık o taraklarda bezim olmayacaktı. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Hung up my spurs. Put the pony in the paddock. | Eleğimi asacaktım. Arabamı kenara çekecektim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, you might also put it that you made a commitment. | Aynı zamanda bağlılık yemini de edecektin. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. I did. | Evet. Ettim de. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
No more chasing strange, | Macera peşinde koşmayacaktım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
no more French wrestling. | Fransız güreşi olmayacaktı. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
God, I love Susan. She's amazing. | Tabii ki Susan'ı seviyorum. Harika bir kadın. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
She's fucking incredible. | İnanılmaz biri. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Make's me harder than Chinese algebra. | Beni Çin cebrinden daha çok zorluyor. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I love my wife. You know, I love Paris. | Karımı seviyorum. Paris'i de seviyorum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I just wouldn't want to live there the rest of my life. | Ama hayatımın geri kalanını orada geçirmek istemiyorum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
It's a fucking addiction, Doc. | Siktiğim bir bağımlılık bu, doktor. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I mean that literally. I'm addicted to fucking. | Gerçek anlamda diyorum. Sikmeye bağımlıyım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I should go to Cock Enders. | Benim Cock Enders'a gitmem lazım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
You are not a sex addict. Really? | Sen seks bağımlısı değilsin. Hadi ya? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Look, if you are beginning to have feelings of temptation, | Bak, Şeytan'a uyacak gibi olduğunda... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
we can find ways for you to cope. | ...bunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulacağız. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'm ahead of you on that, Doc, okay? | Ben o yollardan geçtim zaten, doktor. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I think I've found a way to cope because I got this friend, okay? | Bir yolunu buldum galiba. Bir arkadaşla tanıştım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We'll call him the Admiral. | Ona Amiral diyoruz. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
He's a world class cocksman. | Dünya çapında ünlü biri. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
When I say "world class," | Dünya çapında dediysem... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I mean this guy sees more puss than a litter box. | ...hani kedi kumu kabından daha çok kuku görmüştür. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
And, Doc... | Sonra doktor... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I do this thing. | ...ben bir şey yaptım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I call him in the morning | Sabahleyin onu aradım... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
and he tells me what went on the night before. | ...ve bana evveli gece neler olduğunu anlattı. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Kind of a "coitus discriptus" kind of thing, | Karşılıklı tatmin gibi bir şey. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
you know, butter the corn. | ...tek attım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Punch the clown. | Çavuşu tokatladım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
A little beef "strokinoff." You know what I'm saying? | Biraz çitiliyordum işte. Ne demek istediğimi anladın mı? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I got it. Yeah. | Anladım. Tamam. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I mean, that's the disease. | Yani hastalık bu. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
That's the addiction. | Bağımlılık. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
That's wrong, right? | Yanlış bir şey, değil mi? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Look, Jack. | Bak, Jack. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
If you find that this strategy of phoning up your Admiral friend | Eğer karına bağlı kalmak için... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
is helping you to stay faithful to your wife, | ...arkadaşın Amiral'le telefon görüşmesi yapmayı seçtiysen... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
then it's not weird. | ...o zaman garip değil. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
But you have to start to admit you are an alcoholic. | Ancak alkolik olduğunu kabullenmen gerekiyor. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Functional. Let's stop it. | Faal olarak. Şuna bir son verelim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
No, l... | Hayır. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I want to get back out there and lock crotch. | Sahalara geri dönmek istiyorum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
You got to help me, Doc. | Bana yardım etmelisin, doktor. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I want to feel like a man again, you know? | Yeniden bir erkek gibi hissetmek istiyorum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Jack, I've known you a long time. | Jack, seni uzun zamandır tanırım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
But did you just ask me to give you permission | Az önce karını aldatmak için benden izin mi istedin yoksa? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Good to see you again. | Tekrar görüştüğümüze sevindim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'm okay. How are you? | İyiyim. Sen? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Hey, you look a little worse for wear. | Pestilin çıkmış gibi. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, well, I haven't been sleeping much. | Bayağıdır adam akıllı bir uyku çekmedim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Let's all sit down | Oturalım... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
and talk. | ...ve konuşalım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Henry, you have had a damn tough year. | Henry, çok zor bir yıl geçirdin. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We are all here, all of us, | Hepimiz buradayız... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
because we care about you. | ...çünkü sana değer veriyoruz. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
You have a drug problem. | Uyuşturucu problemin var. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I got it, James. Excuse me, I'm speaking here. | Ben hallederim, James. Affedersin de ben konuşuyorum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I was addicted to anger. | Ben de öfkeye bağımlıydım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
And you helped me beat it. Let us help you beat this. | Ve sen yenmeme yardım ettin. İzin ver, biz de sana yardım edelim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Okay... | Bir dakika. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Is this... | Bu...? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Is this an intervention? | Bu bir müdahale toplantısı mı? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
It's an opportunity. | Bir fırsat diyelim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
In the first place, you were my wife's doctor, not mine. | Birincisi; sen benim değil, karımın doktoruydun. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
And in the second place, I'm not some fucking drug addict | İkincisi; ben Wilshire Boulevard'taki keşlerden değilim, tamam mı? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'm a doctor. And let me... | Doktorum ben. İzin verin de... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Diana, did you actually send me a written invitation | Diana, iki hafta önce beni yazılı olarak çağırdığın aslında kendi toplantım mıydı? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Opportunity. You say that one more time, | Fırsat. Bir kere daha aynı şeyi söylersen... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'm going to throw a fucking crab cake in your face. | ...şu lanet pastayı suratına yapıştıracağım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We've arranged a room at a rehab | Hemen Oxnard'ın kuzeyinde bir rehabilitasyon ünitesi ayarladık. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Are you shitting me? | Sen benimle taşak mı geçiyorsunuz? | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
He wants to send me to Oxnard. | Beni Oxnard'a gönderecekmiş. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Look, let me make it clear to you, okay? | Bakın, önce şunu açıklığa kavuşturayım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
My wife died, you fucking assholes. | Karım öldü, geri zekâlılar. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We love you, son. | Seni seviyoruz, oğlum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
And it's a bitch seeing you like this. | Seni böyle görmek berbat bir şey. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Well, then don't look, Dad. | Bakma o zaman, baba. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We've... | Biz... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We've written a letter. | ...sana bir mektup yazmıştık. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
We've all signed it. | Altına imzamızı da attık. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Jeremy will read it. | Jeremy okuyacak. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I don't really want to read it anymore, actually. | Şu an pek okumak istemiyorum aslında. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'll read it. | Ben okurum. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
"Dear Henry, help..." | "Sevgili Henry, Yardım... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
My wife killed herself. | Karım intihar etti. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
She had a car accident. | Kaza geçirmişti. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
That's what I told you. | Ben size öyle söyledim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
Jesus Chr... | Aman Tanrım. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
So, I'm going to go out to my car, | Şimdi arabama gideceğim... | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
I'm going to take a big hit from a self medicating joint, | ...ve kendimi tedavi edeceğim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
and then I'm going to Kentucky Fried Chicken | Sonra da Kentucky Fried Chicken'a gideceğim. | Shrink-1 | 2009 | ![]() |
'cause it's finger fucking licking good. | Çünkü manyak güzel! | Shrink-1 | 2009 | ![]() |