Search

English Turkish Sentence Translations Page 14913

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
1 5,000 euros. Cash.	15 bin avro. Nakit.	Der Knochenmann-1	2009
I charge extra for morons.	Moronluğun için biraz daha istiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
Fucking city slickers!	Kahrolası açgözlü şehirliler.	Der Knochenmann-1	2009
Don't be so childish!	Çocuk olma!	Der Knochenmann-1	2009
C'mon, give me a...	Hadi ama beni de al, lütfen.	Der Knochenmann-1	2009
Twentythousand.	20 bin.	Der Knochenmann-1	2009
That's all I have.	Elimde bu kadar var.	Der Knochenmann-1	2009
Give me the cassette now!	Ver şu kaseti artık!	Der Knochenmann-1	2009
You know how many men I've killed?	Kaç adam öldürdüm biliyor musun?	Der Knochenmann-1	2009
Five people.	Beş kişi.	Der Knochenmann-1	2009
And I still sleep like a baby.	Ve halen bir bebek gibi uyuyorum.	Der Knochenmann-1	2009
And do you knowwhy?	Neden biliyor musun?	Der Knochenmann-1	2009
I had a good reason for every one ofthem.	Her birini öldürmek için geçerli bir sebebim vardı.	Der Knochenmann-1	2009
How do you sleep?	Sen nasıl uyuyorsun?	Der Knochenmann-1	2009
It was a very nice funeral.	Çok güzel bir cenazeydi.	Der Knochenmann-1	2009
The family cried and cried.	Ailesi durmaksızın ağladı.	Der Knochenmann-1	2009
Lots of relatives.	Bir sürü akraba.	Der Knochenmann-1	2009
Flowers. Food.	Çiçekler. Yiyecek.	Der Knochenmann-1	2009
Big feast. Very expensive.	Büyük bir ziyafet. Çok pahalı.	Der Knochenmann-1	2009
It turns out he has an illegitimate child.	Gayri meşru bir çocuğu olduğu ortaya çıktı.	Der Knochenmann-1	2009
It all costs money.	Hepsi masrafa yol açtı.	Der Knochenmann-1	2009
That's all I've got.	Elimde bu kadar var.	Der Knochenmann-1	2009
I want another seventy thousand.	20 bin daha istiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
I can't give you what I don't have.	Olmayan şeyi sana veremem.	Der Knochenmann-1	2009
You have a very nice Porsche.	Güzel bir Porsche’n var.	Der Knochenmann-1	2009
But it belongs to my son.	Ama oğluma ait.	Der Knochenmann-1	2009
C'mon, be more cooperative.	Hadi biraz daha işbirlikçi ol.	Der Knochenmann-1	2009
You're the Papa, take it from him and give it to me.	Sen babasısın, ondan al ve bana ver.	Der Knochenmann-1	2009
Maybe that's howyou people are...	Belki sizin gibiler	Der Knochenmann-1	2009
You want to fiind out?	Öğrenmek ister misin?	Der Knochenmann-1	2009
I can showyou howwe are.	Sana ne tür insanlar olduğumuzu gösterebilirim.	Der Knochenmann-1	2009
I want that Porsche tonight.	Porsche'u bu gece istiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
I want to set something straight.	Bir şeyleri açığa kavuşturmak istiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
Can I just say 3 things?	Üç şey diyebilir miyim?	Der Knochenmann-1	2009
1. I didn't accept your husband's offer.	Birincisi, kocanın teklifini kabul etmedim.	Der Knochenmann-1	2009
2. I'm not planning to either.	İkincisi, etmeyi de düşünmüyorum.	Der Knochenmann-1	2009
And 3...	Ve üçüncüsü...	Der Knochenmann-1	2009
I don't need a numberthree.	...üçüncüye ihtiyacım yok.	Der Knochenmann-1	2009
You'll have to shut the door.	Kapıyı kapatman gerekiyor.	Der Knochenmann-1	2009
I'm not quite settled in yet.	Henüz tam olarak yerleşmedim.	Der Knochenmann-1	2009
At least it's warmer. We get the heaters in May.	En azından sıcak. Isıtıcıyı mayısta alırız.	Der Knochenmann-1	2009
Is this the living room?	Burası oturma odan mı?	Der Knochenmann-1	2009
And kitchen.	Ve mutfak.	Der Knochenmann-1	2009
There, an open kitchen...	Şurası yemek odasıyla...	Der Knochenmann-1	2009
with the dining area and living room.	...mutfak ve oturma odası.	Der Knochenmann-1	2009
This goddamn house!	Kahrolası ev!	Der Knochenmann-1	2009
I wish I could just blow it up.	Havaya uçurmak isterdim.	Der Knochenmann-1	2009
It's not the house's fault.	Evin suçu yok.	Der Knochenmann-1	2009
It's halfhis.	Yarısı ona ait.	Der Knochenmann-1	2009
Then I'd blow it up.	O zaman ben uçurayım.	Der Knochenmann-1	2009
But just his half.	Bu, bir cevap değil. Ama sadece onun yarısını.	Der Knochenmann-1	2009
I'm freezing.	Ben donuyorum.	Der Knochenmann-1	2009
Can you warm up to this?	Bu işe yarar mı?	Der Knochenmann-1	2009
To what?	Ne?	Der Knochenmann-1	2009
I've never smoked one.	Daha önce hiç içmedim.	Der Knochenmann-1	2009
Never?. No.	Hiç mi? Hayır.	Der Knochenmann-1	2009
Then you better not.	O zaman içmesen daha iyi.	Der Knochenmann-1	2009
I don'twant to corrupt you.	Seni bulaştırmak istemiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
you're right.	...haklısın.	Der Knochenmann-1	2009
Maybe I'll go away.	Belki de gitmeliyim.	Der Knochenmann-1	2009
Start over.	En baştan başlarım.	Der Knochenmann-1	2009
Fresh start.	Taze bir başlangıç.	Der Knochenmann-1	2009
What would you do?	Ne iş yapacaksın?	Der Knochenmann-1	2009
Work in a restaurant.	Restoranda çalışırım.	Der Knochenmann-1	2009
It's all I know how to do.	Tek bildiğim iş o.	Der Knochenmann-1	2009
My body feels like rubber.	Kendimi lastikten yapılmış gibi hissediyorum.	Der Knochenmann-1	2009
Rubber would be cool.	Lastikten olmak iyi olabilir.	Der Knochenmann-1	2009
Ifyou're made of rubber, and you fall down,	Mesela lastikten yapılmış olsaydın, yere düştüğünde...	Der Knochenmann-1	2009
you automatically bounce back up.	...geri tekrar yükselebilirdin.	Der Knochenmann-1	2009
Say that again.	Anlamadım.	Der Knochenmann-1	2009
Ifyou're made of rubber and you fall,	Lastikten yapılmış olsaydın, yere düştüğünde...	Der Knochenmann-1	2009
you bounce back up,	...geri tekrar yükselebilirdin...	Der Knochenmann-1	2009
Iike a ball.	...top gibi.	Der Knochenmann-1	2009
What are you waiting for?.	Neyi bekliyorsun?	Der Knochenmann-1	2009
What do you mean "waiting"?	"Beklemek" derken?	Der Knochenmann-1	2009
Just in general.	Genel anlamda.	Der Knochenmann-1	2009
What should I be waiting for?	Neyi bekliyor olmalıyım?	Der Knochenmann-1	2009
I don't expect much anymore.	Artık fazla bir şey ummuyorum.	Der Knochenmann-1	2009
I wish I could take you home.	Seni eve götürmek isterdim.	Der Knochenmann-1	2009
I've heard that before.	Bunu daha önce de duydum.	Der Knochenmann-1	2009
But nobody does it.	Ama kimse yapmıyor.	Der Knochenmann-1	2009
Well, I'm serious.	Ben ciddiyim.	Der Knochenmann-1	2009
Just say the word.	Sadece olur de.	Der Knochenmann-1	2009
I better not.	Demesem daha iyi.	Der Knochenmann-1	2009
But you want to leave.	Ama ayrılmak istiyorsun.	Der Knochenmann-1	2009
Not to go to Austria.	Avusturya'ya gitmek için değil.	Der Knochenmann-1	2009
The boss said I could borrow a tarp.	Patron muşamba alabileceğimi söyledi.	Der Knochenmann-1	2009
I'd get it, but I don't know where it is.	Almak istiyorum ama yerini bilmiyorum.	Der Knochenmann-1	2009
The storeroom. I don't know where that is,	Saklama odası. Nerede bilmiyorum...	Der Knochenmann-1	2009
but since you work here, you might.	...ama sen burada çalıştığına göre sen bilebilirsin.	Der Knochenmann-1	2009
What are my chances?	Haksız mıyım?	Der Knochenmann-1	2009
You know what I wish?	Ne isterdim biliyor musun?	Der Knochenmann-1	2009
I hope it's not indecent.	Umarım kötü bir şey değildir.	Der Knochenmann-1	2009
I won't be able to sleep at night.	Söylemezsen, gece uyuyamam.	Der Knochenmann-1	2009
That's normal at your age.	Senin yaşında biri için normal.	Der Knochenmann-1	2009
Whose clothes are these?	Bu elbiseler kimin?	Der Knochenmann-1	2009
Guests forget things.	Burada unutup gidenlerin.	Der Knochenmann-1	2009
I could use some. I didn't bring any.	Birkaçı işime yarayabilir. Hiç elbise getirmedim.	Der Knochenmann-1	2009
Then go home.	O zaman evine dön.	Der Knochenmann-1	2009
Look at this!	Şuna bir bak!	Der Knochenmann-1	2009