Search
English Turkish Sentence Translations Page 148672
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| he would have been dead from his injuries. | sizi bilgilendirmeye yeteceğini düşünüyorum. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The molecular variance residual on his shuttle | Mekik üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| is evidence of disruptor blasts, and the signature is Kazon, | Kazon'a ait bozucu ile ateş edildiğine dair izler bulunmakta, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| so at least that part of his story seems to be true. | bu yüzden, söylediklerinin, bu parçası doğru. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Plus, we confirmed nitrogen tetroxide fumes | Buna ek olarak, kabin içinde azot tetraoksit gazı | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| were in the cabin. | tespit ettik. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| If all this was part of a Kazon scheme, | Eğer bu şey, Kazon'un planı ise | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| he had to be willing to breathe poison | biz oraya varmadan önce saatler boyunca, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| for hours before we got there. | zehir solumaya gönüllü olmuş. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Have you found anything at all | Hikayesinden şüphelenebilecek | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| that would cast doubt on his story? | herhangi bir şey bulabildiniz mi? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The trip would take six days at warp 2. | Warp 2 hızında, yolculuk altı gün sürecek. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Four days, if you didn't take such a circuitous route... | Eğer dolambaçlı bir yol yerine, direkt olarak Tenarus | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| if we simply went across the Tenarus cluster. | bulutunun içinden geçersek, dört gün sürecektir. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| You would encounter | Eğer böyle yaparsanız, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| the Nistrim fleet before a single day passed. | Nistrim donanması ile karşılaşırsınız. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Anyone who knows this part of space | Uzayın bu kısmını bilen herhangi bir kişide, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| will tell you the same thing. | aynısını söyleyecektir. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| It so happens that I do know | Uzayın bu kısmını bende biliyorum, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| this part of space, my Kazon friend. | Kazon'lu dostum. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I just wanted to see if you would tell us the truth. | Sadece, doğruyu söyleyip, söylemediğini görmek istedim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The route he suggests is safer, Captain. | Önerdiği rota güvenlidir, Kaptan. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Of course it's safer. | Elbette, güvenli olacak. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I don't want to run into Culluh any more than you do. | Cullah'ı görmeyi, en az sizin istemediğiniz kadar, ben de istemiyorum. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| We might have more success avoiding him | Nistrim'in savunma ağı komuta kodlarını verecek olursan, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| if you gave us the command codes for the Nistrim defense net. | başarılı olabilmemiz daha kolay olacaktır. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Computer, display tactical overview of our current course. | Bilgisayar, şu anki yolumuzun üzerinde ki taktik görüntümüzü göster. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Enter code sequence: Four nine one one seven zero Culluh. | Giriş kod sırası: Dört dokuz bir bir yedi sıfır Cullah. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Mr. Paris, adjust our course to avoid the defense net. | Bay Paris, rotamızı savunma ağından uzak duracak şekilde ayarlayın. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| That is not an end to the danger. | Bu şey, tehlikenin sonu değil. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| We are heading into an area of space | Birbirlerine hiç sadık olmayan, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| populated by Kazon factions that are loyal to no one. | Kazon mezheplerinin olduğu bölgeye doğru gidiyoruz. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| They will attack without provocation. | Provokasyon olmadan saldıracaklardır. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Vessel approaching. Coordinates: 314 mark 21. | Araç yaklaşıyor. Koordinatları 314 işaret 21. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Signature is Kazon. | İzleri, Kazon'a ait. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Configuration of the ship, Mr. Tuvok? | Geminin konfügrasyonu, Bay Tuvok? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| A small raider, Captain. | Küçük bir akıncı, Kaptan. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| It does not pose a significant threat. | Etkili bir tehdit gibi görünmüyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Nevertheless, it is powering up its weapon systems. | Bununla birlikte, silah sistemlerine güç veriyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Shields are holding. | Kalkanlar tutuyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Return fire. | Karşı ateş. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The raider is breaking off its attack. | Akıncı, saldırısını kesiyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Minor damage | Güverte 12'de, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| to secondary command processors on Deck 12. | ikincil komuta işlemcisinde ufak hasar. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| EPS power supplies, | EPS güç ikmali, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| and isolinear controllers are off line. | ve ayırıcı kontroller, devre dışı. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| No casualties though. | Ağır yaralı yok. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Begin repairs, Mr. Kim. | Onarıma başlayın, Bay Kim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Any other sign of Kazon ships, Lieutenant? | Başka Kazon gemisi işareti var mı, Binbaşı? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Nothing on long range sensors. | Uzun mesafe sensörlerinde, hiçbir şey yok. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The raider is continuing to retreat. | Akıncı geri çekilmeye devam ediyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| We should have a couple of hours to ourselves at least. | Kendimize, sadece bir kaç saat vermeliyiz. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Good. We can use them. | Güzel. Bunu kullanabiliriz. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Stand down Red Alert. | Kırmızı Alarm, iptal. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Captain, we're about to go | Kaptan, Talaksiyan kolonisi | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| beyond the com range of the Talaxian colony. | ile olan iletişim menzilinin, ötesine geçmek üzereyiz. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Just thought you'd like to know. | Bildiğiniz gibi sadece bir düşünce. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Thank you, Lieutenant. | Teşekkür ederim, Binbaşı. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Maintain current course. | Rotamızı koruyun. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I haven't forgotten, Mr. Tuvok. | Unutmadım, Bay Tuvok. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| This seems as good a time as any. | İyi bir zaman gibi görünüyor. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Mr. Suder. | Bay Sudder. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Please... please come in. | Lütfen... lütfen içeri girin. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| W won't you sit down? | Oturmaz mısınız? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Excuse the mess. | Dağınıklık için, özür dilerim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Can I get you some tea? | Size çay getirebilir miyim? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Have you had lunch? | Yemek yediniz mi? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Nothing, thank you. | Teşekkür ederim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Lieutenant Tuvok has been telling me about your progress. | Binbaşı Tuvok, ilerlemeniz hakkında beni bilgilendirdi. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Has he? Well, I'm... | Öyle mi? Peki ala, ben... | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I'm very grateful to him, Captain. | Ona çok minnettarım, Kaptan. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I still have a lot to learn, of course, | Hala öğrenmem gereken çok şey var, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| but he is an excellent tutor. | ama kendisi çok mükemmel bir öğretmen. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| When we first started our studies, I... | Çalışmalarımız ilk başladığımızda, ben... | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| The Captain's time is limited, Mr. Suder. | Kaptan'ın zamanı kısıtlı, Bay Sudder. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I have explained your proposal to her. | İsteğini, kendisine ilettim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I'd like to know more about it, Mr. Suder. | Bunun hakkında, daha fazlasını bilmek isterim, Bay Sudder. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| What exactly would be involved? | Bu şey ne ile ilgili olmalı? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I've actually had very encouraging results | Aslında, yeni bir gen ekleme yönteminde, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| with a new gene splicing technique. | cesaretlendirici sonuçlar elde ettim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I created a targeted restriction enzyme | Melez oluşturmak üzere, sınırlı bir enzim | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| to facilitate the hybrid. | yarattım. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| And you feel you could experiment | Ve, sera ürünlerimiz üzerinde, kamaranızda deneyler | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| on our airponic crops here in your quarters? | yapabileceğinizi mi hissettiniz? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Absolutely. I would make this an airponic laboratory | Kesinlikle. Bunu bir sera laboratuarına dönüştürmek istiyorum, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| and all I would need are a few plants, | ve bütün ihtiyacım olan, bir kaç tane bitki, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| certain chemicals and equipment. | kimyasallar ve ekipmanlar. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| What sort of chemicals and equipment? | Ne tür kimyasallar ve ekipmanlar? | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Nothing dangerous. | Hiçbiri tehlikeli değil. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I've prepared a list. | Bir liste hazırladım. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| It's an interesting proposition, Mr. Suder. | Bu çok ilginç bir öneri, Bay Sudder. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Let me discuss it with Kes and Lieutenant Tuvok | Bu şeyi Kes ve Binbaşı Tuvok ile görüşmeme izin ver, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| and I'll get back to you. | sana geri döneceğim. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I've already discussed it with Kes | Kes ile ben görüştüm, | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| and she is very interested. | ve çok ilgi çekici buldu. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Good. Let me give it some thought. | Güzel. Bu konu üzerinde birazcık düşünmeme izin ver. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| If you're worried you can't trust me, Captain... | Eğer bana güvenmeme konusunda endişe ediyorsanız, Kaptan... | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| Mr. Tuvok has assured... | Bay Tuvok sizden emin... | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I only want to do something... something for the ship. | Sadece bir şeyler yapmak istiyorum bu gemi için bir şeyler. | She-Male Voyager-1 | 1994 | |
| I understand, Mr. Suder. | Anlıyorum, Bay Sudder. | She-Male Voyager-1 | 1994 |