Search
English Turkish Sentence Translations Page 148622
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Holy shit! | Lânet olsun! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Oh, shit... | Lânet... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| What d'ya got? | Ne buldun? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Journal and notes of Joseph Curwen. Gentleman of Pawtuxet plantation. | "Joseph Curwen'in günlüğü ve notları. Pawtuxet plantasyonunun beyi." | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| To him who shall come after, and how he may get beyond Time and ye Spheres. | "Onu kim ki takip edecek ve nasıl zamanın ve gökkubbenin ötesine geçebilecek." | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| August the 4th: I am no longer a slave to history and to time. | Ağustosun 4'ü: Geçmişin ve zamanın kölesi olmayacağım daha fazla. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| I have finally conquered the last extremity Death | Nihayet son safhayı fethettim Ölüm | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Very large quantities of meat and blood are required. | Çok fazla miktarda et ve kan gerekti. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| however, everything depends on the completeness of remains. | Ancak herşey kalıntıların eksiksizliğine bağlı. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| No part must be missing if the finest effects are to be had, | En iyi etkilerin oluşması için kayıp bir parça olmamalı, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| for there is not but liveliest Awfulness at what came up from imperfect salts | kusurlu tuzlardan meydana gelenlerde en canlı korkunçluktan başka bir şey yok. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Refluxing the elixir in the alembic had proven the way. | İmbikte bengisuyu yoğuşturmak kanıtlanmıştır. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Success depending on the control of the fire. | Başarı ateşin kontrolüne bağlı. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Beware the marriage of the flesh, for that... | Etin izdivacından sakının, çünkü... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| which is taken hath a desire of it's own return, even if it be sucked from the Operators very bones. | Operatörlerden emiliyor olsa bile kendi dönüş arzularıyla alınır. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| When suddenly the skeleton is reconstituted, the Operator... | İskelet aniden yapılandığında, operatör çekip ayırınca... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| is pulled asunder as the flesh useth to restore himself returneth to it's rightful owner. | kendini onarmakta olan et asıl sahibine geri döndü. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| He's talking about bringing people back from the dead. | İnsanları ölümden geri getirmekten bahsediyor. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| John. That's fuckin' insane! | John. Bu tam bir çılgınlık! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| At last the method is learnt. | Sonunda yöntem öğrenildi. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Shit, John, you don't believe this, do ya? | Lânet olsun, John, buna inanmıyorsun, değil mi? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| What are these urns? | Bu çömlekler ne? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Honorius the I, | Honorius 1, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Cosimo Rubieri, | Cosimo Rubieri, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Robert Flud, | Robert Flud, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Nicolas Flamel | Nicolas Flamel | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| What is that shit? | Nedir bu bok? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Human remains. | İnsan kalıntıları. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| That bastard wanted to live forever, | Bu piç sonsuza kadar yaşamak istemiş, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| and this is his immortality lab. | ve burası da ölümsüzlük laboratuarı. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Don't you understand what's going on down here, Lonnie? | Burada ne oluyor anlamıyor musun, Lonnie? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| He beat death! | O ölümü yenmiş! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Look, you know what that means? Huh? | Bak bu ne demek biliyor musun? Ha? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Let's see how it works. | Görelim nasıl oluyor. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Hey, wait a minute. John... | Hey, bir dakika. John... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Just a pinch... | Sadece bir tutam... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| That's it then. | İşte bu kadar. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Its real. | Gerçek bu. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Let's see what else this place has to offer. | Bakalım burası bize başka neler sunuyor. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Come on, Lonnie. | Haydi, Lonnie. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Oh, shit! | Kahrolası! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Anybody know Latin? | Latince bilen var mı? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Who built this place? | Kim yapmış burayı? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Slave labor? | Köle işçiler mi? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Mistakes and screw ups. | Hatalar ve başarısızlıklar. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Ready to leave yet? Yes | Artık çıkalım mı? Evet | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Lonnie, Lonnie! I'm lookin', where are they, | Lonnie, Lonnie! Arıyorum, neredeler, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| where the fuck are they? | Nerede kahrolasıcalar? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| John? Where are you? | John? Neredesin? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Lonnie, Lonnie, your matches! | Lonnie, Lonnie, kibritlerin! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Claire? This way. | Claire? Buradan. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Just watch your step. | Adımlarınıza dikkat edin. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Jesus! John! Oh, God! | Tanrım! John! Aman Tanrım! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Gotcha, come on. Pull me up! | Yakaladım seni, hadi. Beni yukarı çek! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| My leg. My leg! | Bacağım. Bacağım! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Lonnie! | Lonnie! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| The matches, Claire. | Kibritler, Claire. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Light another one. | Başka yak. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Damit! | Lânet! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| C'mon, come on! | Haydi, haydi! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Claire, hang in there. | Claire, biraz daha dayan. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| What about Lonnie? | Lonnie'ye ne oldu? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| That's Charles' suitcase. | Bu Charles'ın valizi. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Better bring it. | Götürelim en iyisi. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| It's following us. | Bizi izliyor. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Come on, John. God damit! | Çabuk ol John. Lânet olsun! | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Wait. Okay. | Bekle. Tamam. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Let's go! Please. | Gidelim haydi! Lütfen. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Okay. Come on. | Peki. Haydi. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| She has a mild concussion. She may not remember much. | Hafif bir beyin sarsıntısı geçiriyor. Fazla bir şey hatırlamayabilir. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Well hopefully she won't remember anything. | Şey, umarım hiç bir şey hatırlamaz. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Did you know she's pregnant? | Hamile olduğunu biliyor muydunuz? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Thanks Dave, I'll call you if I need you. | Teşekkürler Dave, ihtiyacım olduğunda sana sesleneceğim. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| I won't hear ya, you'll have to hit this button. | Sizi duymayacağım, bu düğmeye basmanız gerekecek. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| My memories not as it should be. | Anılarım olması gerektiği gibi değil. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| The doctors here say I suffered severe depression. | Doktorlar bana ağır bir depresyon geçirdiğimi söylüyorlar | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| But you and I know differently, don't we? | Ama siz ve ben öyle olmadığını biliyoruz, değil mi? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| See your problem is, you're not even Charles Dexter Ward, are you? | Senin sorunun, artık Charles Dexter Ward olmaman, değil mi? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| No... You're just plain old Curwen. | Hayır... Sen şu bizim ihtiyar Curwen'sin. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Superstition. Impersonation. Murder. | Batıl inanç. Başkasının kimliğine bürünme. Cinayet. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| You know nothing. | Hiç bir şey bilmiyorsun. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| I know plenty. | Fazlasıyla biliyorum. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| See, I just just got back from your catacombs. | Bakın, ben de daha yeni mezarlıklarınızdan döndüm. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| And how fares my domain? | Malikânem ne durumda? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| I blew it up. | Havaya uçurdum | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Afraid so. I blew the shit out of it. | Korkarım öyle. Fena halde uçurdum orayı. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| And if you ever want to go home again, you're gonna have to do it with a shovel. | Yani tekrar eve gitmek istersen, eline bir kürek alıp yeniden yapman gerekecek. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Now this, is Charles. | Şimdi gelelim, Charles'a. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| And the way I see it, nobody, | Ve benim gördüğüm şekliyle, hiç kimse, | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| and I mean, nobody, is ever gonna let you out of here. | ve dediğim gibi hiç kimse, buradan çıkmana asla izin vermeyecek. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Mr. March. Let me put you a question. | Mr. March. Size bir soru sorayım. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Suppose you were a physician, or a constable and someone came to you and said; | Varsayalım bir hekim veya bir polis memurusunuz. Ve biri gelip size dedi ki; | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Charles Ward isn't really Charles Ward at all. He's really Joseph Curwen... | Charles Ward aslında Charles Ward değildir. O aslında 250 yaşında... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| who is 250 years old and looks exactly like him | ve tamamen ona benzeyen Joseph Curwen'dir... | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Take my point. | Benim açımdan bakın. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| I don't give a rats ass. | Hiç umurumda değil | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| You killed Charles, didn't you? | Sen Charles'ı öldürdün, öyle değil mi? | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Young master Charles was a headstrong lad. | genç efendi Charles dikbaşlı bir delikanlıydı. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| Inquisitive but... principled. | Sorgulayıcı ama... prensip sahibi. | Shatterbrain-1 | 1991 | |
| It was he who raised me up, you know? | Beni onun dirilttiğini biliyor musun? | Shatterbrain-1 | 1991 |