Search
English Turkish Sentence Translations Page 148614
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You will do as you are bid. | Söyleneni yapacaksın. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
There are some matters which lie | Albayla aramda çözülmesi gereken bazı konular var. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
The ladies of the palace will see you have all you require. | Sarayın hanımları, tüm ihtiyaçlarını karşılayacak. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It's all right, ma'am, you'll be safe enough. | Sorun yok, bayan. Yeterince güvendesin. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
in my experience, as unwelcome in a woman as it is in a horse. | ...deneyimlerime göre, at üstünde görmek istemeyeceğin bir kadın. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Will you take a dish of tea, Mr Harper? | Çay içer misiniz, Bay Harper? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
When low on spirits, my Robert, | Robert'im kederliyken, kendine gelmek için çay içerdi. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I will, ma'am. Thank you, ma'am. | İçerim, bayan. Teşekkürler, bayan. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
We've made some good progress this morning. | Bu sabah biraz ilerleme kat ettik, değil mi? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
would you think? | ...değil mi? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I really hope so. | Öyle olmasını umuyorum. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
So, here you see my manufactory. | Burada da fabrikamızı görüyorsun. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
and shaped into these cakes. | ...ve bu kalıplara dönüştürülüyor. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
The work does not take great skill. | Bu iş, büyük bir hüner gerektirmiyor. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Purity is all. | Saflık her şeydir. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
A moment's inattention and the whole batch may be ruined past saving. | Bir anlık dikkatsizlik, tüm birikimi mahvedebilir. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
This fellow here for example. | Örneğin buradaki arkadaş. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
His daydreaming has already cost me dearly. | Ayakta uyuması bana çok pahalıya mal oluyor. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Do you know how much opium China imports, Colonel Sharpe? | Çin ne kadar afyon ithal ediyor, biliyor musunuz, Albay Sharpe? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Some 20,000 to 30,000 chests a year. | Yılda, yirmi bin, otuz bin sandık. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
A year! | Bir yılda! | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I have from this season alone already 1,100 chests. | Bu sezonda şimdiden 1100 sandık oldu. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
And the raw material for some 800 or 900 more. | Ve 800, 900 ya da fazlası hammadde var. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
With so much at stake, | Bu kadar para riskte iken, arkadaşlarının Calcutta'ya... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Yet, I will strike a bargain with you. | Yine de, pazarlık yapabiliriz. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Save me the inconvenience of hunting them down | Onları ele geçirmemi sağla, ben de canlarını bağışlayayım. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
They will be my guests here | Hindistan'daki işim bitene kadar, onları burada misafir edeceğim. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I've heard benefit of your word before. | Daha önce sözünün faydasını gördüm. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
WHIMPERING | (İnleme) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
(SPEAKS NATIVE TONGUE) | (Anadilde Konuşmalar) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
With or without your help... | Yardımınla veya yardımsız... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
..be assured, Colonel, | ...seni temin ederim, Albay... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I shall find the rest of your company. | ...birliğinin geri kalanını bulacağım. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Mr Harper, the men are of the opinion | Bay Harper, Kont Dragomirov ile konuşmamız gerektiğini düşünüyorlar. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
What measure of mercy are the men hoping to receive? | Ne kadar merhamet alacaklarını düşünüyorlar? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
The same as Major Tredinnick? | Binbaşı Tredinnick kadar mı? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You go back to your section and you tell them so. | Mangana gidip bunu söyleyebilirsin. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
This is a fool's errand. | Bu, aptalca bir iş. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
And damned fools be we for following Sharpe. | Ve biz lanet aptallar, Sharpe'yi izliyorduk. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
That'd be Colonel Sharpe to you, Wormwood. | Senin için, Albay Sharpe, Wormwood. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Colonel or no, he's gone. You'll not see him again. | Albay ya da değil, öldü. Onu bir daha görmeyeceksin. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You keep your tongue behind your teeth. | Diline sahip çık. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
If there is any man here who wants to turn back | Geri dönüp Dragomirov'un kışlasını aramak isteyen... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
and seek quarter with Dragomirov, | ...başka biri varsa... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
then he should step forward. | ...bir adım öne çıksın. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Stones, inside, stones. | Taş. İçimde, taş var. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It must be cut from him. No, no cutting. | Ameliyat edilmeli. Hayır, ameliyat olmaz. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
RAPID DRUMMING | (Hızlı Müzik) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
APPLAUSE | (Alkışlama) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You will take wine? | Şarap alacak mısınız? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
A sherbet water perhaps, then? | O halde, belki şerbet alırsınız? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
When I leave this country, Colonel, I will do as a rich man. | Bu ülkeyi terk ettiğimde, Albay, zengin biri olarak yaşayacağım. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You could do the same. | Sen de aynısını yapabilirsin. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
you have robbed me of a useful ally. | ...yararlı bir müttefiki benden aldınız. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You have served the best years of your life | Hayatının en iyi yıllarında, deli, yaşlı bir krala... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
and a country which knows you not. | ...ve seni tanımayan bir ülkeye hizmet ettin. Ve ne karşılığında? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Rank? | Rütbe mi? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Ah, now this fellow you should enjoy. | Şimdi, güzel bir asistana ihtiyacı olan bu adamla eğlenebilirsiniz. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Mademoiselle, if you would be so good. | Matmazel, eğer izin verirseniz. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
He wishes for you to stand upon him, my dear. | Üstünde durmanı bekliyor, canım. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I'm quite sincere, Colonel. | Oldukça samimiyim, Albay. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
A soldier of your resourcefulness and renown | Senin gibi ünlü ve becerikli bir asker... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I can understand you might be stubborn enough | Acı çekecek kadar inatçı olduğunu biliyorum. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
But Miss Bonnet? | Ama Bayan Bonnet? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
in her present state, she will do exactly as they please. | ...onun durumunda, diğerleri gibi olması doğal. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Patrick Harper won't surrender to anybody but me. | Patrick Harper, benden başka kimseye teslim olmaz. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Take your ease, sahib. | Rahatlayın, efendim. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You're killing him. | Onu öldürüyorsun. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It is the stone that is killing him. | Onu öldüren taş. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It must be passed or he will die. | Kurtarmalıyız yoksa ölecek. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It'll burst his heart. Yet it must be tried. | Bu, kalbini patlatacak. Yine de, denenmeli. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Mr Harper, sahib, | Bay Harper, efendim, hazırsanız bir kere daha yapacağız. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Provided you don't give the serpents cause to strike. | Yılanların sana saldırmasını engelleyerek. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I wish you an uncomfortable night. | Sana, rahatsız bir gece diliyorum. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Enough music now. | Şimdilik müzik yeterli. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Leave off your goddamn caterwauling. | Lanet olası sesinizi kesin. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
See her to her quarters. Yes, sahib. | Onu kışlasına götürün. Evet, efendim. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
HISSING | (Tıslama) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
CRACKS | (Kırılma) | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Ma'am. Ma'am! | Bayan. Bayan! Hadi. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Water, sahib? | Su, efendim? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
We carried you, sahib. As you have carried us all so far. | Sizi taşıdık, efendim. Şimdiye kadar bizi taşıdığınız gibi. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Is it gone? | Taş gitti mi? Taştan kurtuldunuz, efendim. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
My grandfather was once taken of the stones, sahib. | Büyükbabam taşlarını aldırmıştı, efendim. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
HORSE WHINNYING Horses. | Atlar. Evet, atlar. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Stand to! Stand to. | Hazır olun! Hazır olun. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I weren't expecting flags, | Bayrak çekmenizi beklemiyordum... | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Lance Naik Singh had it off Major Tredinnick that you were dead. | Lance Naik Singh, Binbaşı Tredinnick'ten öldüğünüzü duymuştu. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
You are restored to us as my husband would have wished. | Kocamın istediği gibi bize geri döndünüz, Albay. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
he held you in like esteem. | ...size çok değer veriyordu. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
In that there is some justice. | Bu sayede biraz adalet olacak. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
God, Richard, you gave us a rare fright. | Tanrım, Richard, bize bulunmaz bir korku yaşattın. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
An hour, would you say? | Bir saat, diyebilir miyiz? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Watch it, lads. Look out. | Dikkat edin, beyler. Dikkatli olun. Dikkatli olun. HARPER: Dikkat edin, beyler. Dikkatli olun. Dikkatli olun. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
When I draw my blade. You don't have to tell me twice. | Kılıcımı çektiğimde. İkinci kez söylemene gerek yok. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Not before. Understood? | Daha önce değil. Anlaşıldı mı? | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
It was thoughtful of you to lead me to them. | Beni onlara getirmen büyük incelik. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
I told you, I should hunt you down, Colonel Sharpe. | Seni yakalayacağımı söylemiştim, Albay Sharpe. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Turn your men about, Dragomirov! | Adamlarını geri döndür, Dragomirov! | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |
Go back! While you've still got a chance. | Gidin! Hala şansınız varken. | Sharpe's Peril-1 | 2008 | ![]() |