Search
English Turkish Sentence Translations Page 148552
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Fine. | İyi. Ama tüm bildiklerini Dasher'a anlatmak zorundasın. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
SEBASTIAN: The killing of a police officer | Bir polisi öldürmek... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
represents the ultimate crime against society. | ...topluma karşı işlenebilecek en ağır suçtur. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
It's about their sense of security, so make it personal. | Mesele onların güvenliği. O yüzden kişiselleştir. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
When we walk down the street... | Sokakta yürürken... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
we feel safe, | ...kendimizi güvende hissederiz. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
because every few minutes, we spot a police officer. | Çünkü birkaç dakikada, bir polisle karşılaşırız. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Men and women willing to put their lives on the line | Bizi korumak için hayatlarını tehlikeye atan kadın ve erkeklerle. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
JULIE: That's a lot better. | Kulağa güzel geliyor. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Sorry, I know you're working. | Affedersin. Çalıştığını biliyorum. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I wanted to apologize. | Özür dilemek istiyorum. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I was a... a jerk. | Eşeklik ettim. Bu ilk değildi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Look, it's not your fault that I failed my driving test. | Sürücü testinden kalmam senin hatan değil. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I I totally freaked out and choked, so... | Deli gibiydim ve çok heyecanlandım. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Apparently, your brilliant lane changes put you over the top. | Çok iyi şerit değiştirmen yetmiş de artmış bile. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
"'Driving Course Completion Certificate"? | Sürücü Kursu Sertifikası mı? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Brief negotiation. | Kısa bir pazarlıkla. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
God, Dad. | Tanrım! Baba, gidip rüşvet mi verdin? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I don't bribe. | Rüşvet vermedim. Peki, birini tehdit ettin. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Well, that depends what your definition of "threaten" is. | Bak, bu tehditten ne anladığına bağlı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I don't need you to fight my battles for me, okay? | Benim yerime kararlar almana gerek yok, değil mi? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I can pick out my own car, and I can decorate my own room. | Kendi arabamı seçip odamı dekore edebilirim. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
God, can't you see, Dad?! | Tanrım! Baba, anlamıyor musun? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
You missed that part. | Sen o kısmı kaçırdın. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
While you were busy in here, I grew up. | Sen burada meşgulken, ben büyüdüm. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I know; I'm trying to make it up to you. | Biliyorum. Telafi etmeye çalışıyorum. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
You can't, because this is where we are! | Edemezsin. Çünkü artık buradayız. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Look, Jules, you're the one who wanted this. | Bak bunu sen istedin. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
It was your choice to move in here, | Buraya taşınmak benim değil, senin fikrindi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I had to make this choice, | Bu seçimi yapmak zorundaydım. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
because we both know you weren't going to fight for me. | Çünkü ikimiz de benim için mücadele etmeyeceğini biliyoruz. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Why... why didn't you fight for me, Dad? | Niye benim için mücadele etmedin, baba? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Shouldn't we be prepping our opening statement, and... | Açılışa hazırlanıyor olmamız gerekmez mi? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
We are. What do you see here? | Hazırlanıyoruz. Burada ne görüyorsun? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
This is the spot where Detective Joseph Rodriguez was killed. | Burası, Dedektif Rodriguez'in öldürüldüğü yer. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
This is where Ana Rodriguez became a widow, | Burası Ana Rodriguez'in dul kaldığı yer. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
A murder trial is not about facts and evidence... | Bir cinayet duruşması sadece usul ve deli demek değildir. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
which is good for us, since we're screwed on both. | Bu bizim için iyi çünkü ikisini de yüzümüze gözümüze bulaştırdık. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
It's about asking a jury to demand justice for this family. | Bu aile için jüriden adalet istemektir. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
We don't want them to see a lawyer. | Bir avukat görmelerini istemiyoruz. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
We want them to see Ana Rodriguez, | Ana Rodriguez'i görmelerini istiyoruz. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
a young mother in pain. | Acılar içinde genç bir anneyi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Good, 'cause I'm giving it to Raina. | İyi. Çünkü açılışı Raina yapacak. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Me? You got to be kidding. | Ben mi? Dalga mı geçiyorsun? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Those kids got to you. | O çocuklar seni esir almış. Onları gördüm. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Use that bleeding heart of yours, | O kan ağlayan kalbini kullan. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
make 12 people understand what Scott Ransom took away. | 12 insanın, Scott Ransom'ın neleri alıp götürdüğünü anlamasını sağla. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
RAINA: Joseph Rodriguez woke up like it was any other morning. | Joseph Rodriguez, her sabahki gibi uyandı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
He kissed his wife, Ana, brushed his daughters' hair, | Karısı Ana'yı öptü. Kızlarının saçlarını taradı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
made them some oatmeal. | Onlara yulaf ezmesi hazırladı. Sonra işe gitti. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
He never saw them again. | Onları bir daha göremedi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Detective Rodriguez loved working as a narcotics officer. | Dedektif Rodriguez, narkotik polisi olarak çalışmayı seviyordu... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
See, he knew what drugs could do to a neighborhood, | ...çünkü uyuşturucunun mahallesine neler yapabileceğini biliyordu. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
especially the children. | Özellikle de çocuklara. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
He wanted his daughters to grow up | Kızlarının her köşe başında... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
in a city where poison wasn't being sold | ...zehir satılmayan bir şehirde büyümesini istiyordu. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
The evidence will show that he was killed by the defendant | Kanıtlar, onun kendi çocuklarını ve sizinkileri o zehirden korumaya çalışırken... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
He wanted drug dealers like Scott Ransom off the street. | Ransom gibi uyuşturucu satıcılarını sokaklardan uzak tutmak istedi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Now it's up to you to step up | Bir adım atıp onun başladığı işi bitirmek size kalmış. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
JUDGE: Is the defense | Savunma açılış konuşması hazırladı mı? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Your Honor, uh, information has just come to light | Sayın Yargıç, davayı temelinden etkileyecek... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I warned you, Mr. Stark. | Sizi uyardım, Bay Stark. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Your Honor... The neighbor told the prosecution | Sayın Yargıç. Komşulardan biri... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
and then returned such that he couldn't have reached | ...Bayan Reed'in evinden ayrılıp kan kanıtının bulunduğu... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
his condominium in Venice | ...Venice'deki evine... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
where the blood evidence was found. | ...gidemeyecek bir sürede döndüğünü söylemiş. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
The prosecution knew the inescapable implication | Bu ifadenin kaçınılmaz olarak... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
of this statement was that the evidence had been planted. | ...delilin yerleştirildiği anlamına geldiğini biliyorlardı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
They failed to share this information with the defense. | Bu bilgiyi savunma makamıyla paylaşmadılar. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
We fully intended to reveal this evidence | Kendi laboratuvarımız Bay Ransom'ın yüksek performanslı aracının söz konusu mesafeyi... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
that Mr. Ransom's high performance vehicle | ...o sürede katedemeyeceğini onlaylayınca paylaşacaktık. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Give me a break. | Orada dur. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Defense moves for immediate dismissal. | Savunma davanın düşürülmesini istiyor. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Any reason I shouldn't grant Mr. Dasher's motion? | Bu teklifi reddetmem için bir neden var mı? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Your Honor, the rules of evidence clearly state... | Sayın Yargıç, delil talimatları... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I'm familiar with the rules of evidence, Mr. Dasher. | Delil talimatlarını biliyorum. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Then you'll invalidate the search | Yani tüm delilleri ve araştırmayı yok sayacaksınız. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Yes. But I'm also invalidating all inferences | Evet. Ama polisin bu delili bulurken uyguladığı... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Fair enough. No, no, no, hardly. | Bana uyar. Hayır. Sanmam. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
That evidence was clearly planted by Detective Wright. | O kanıt Dedektif Wright tarafından yerleştirildi. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I should have the right to challenge his credibility | İddia makamı onu tanık olarak çağırırsa... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
if prosecution calls him as an eyewitness. | ...güvenilirliğini sorgulama hakkım olmalı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
So ordered. | Aynen öyle. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Your Honor, you're going to take away | Sayın Yargıç, en önemli... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
my key piece of physical evidence and my eyewitness? | ...somut kanıtımı ve görgü tanığımı mı alacaksınız? | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Actually, you did that, Mr. Stark. | Aslında bunu siz yaptınız, Bay Stark. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
And if you lose, | Ve kaybederseniz... | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
you'll be the one who lets a cop killer go free. | ...polis katilini serbest bırakan siz olacaksınız. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
JULIE: I don't know what happened, Mom. | Ne olduğunu bilmiyorum, anne. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
One minute, we were talking, the next, we were screaming. | Konuşuyorduk ve birden bağrışmaya başladık. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Actually, I was doing most of the screaming. | Aslında daha çok ben bağırdım. Çok korkunçtu. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
No, no, you don't need to come out here. | Hayır, buraya gelmene gerek yok. Ben halledebilirim. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I know; it's strange being so far away from you, too. | Senden bu kadar uzak olmak çok garip. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
New York must be beautiful. | New York çok güzel olmalı. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
I'm coming out as soon as exams are over. | Sınavlarım biter bitmez geleceğim. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Look, please don't worry about me. | Bak, lütfen beni merak etme. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Things are weird, but I'll be okay. | İşler biraz tuhaflaştı. Ama düzeleceğim. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
Okay. Bye. | Tamam, iyi geceler. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
You have no drug evidence, you have no eyewitness. | Uyuşturucu kanıtın yok. Görgü tanığın yok. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |
It's over. Drop the charges. | Bitti. Suçlamaları çek. | Shark LAPD Blue-1 | 2006 | ![]() |