English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 147676
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm gonna go let Elaine in. | Gidip Elaine'i içeriye alacağım. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 |  |
| Kramer. Security issue. | Kramer. Güvenlik meselesi. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Oh, hey, you got in. Yeah. | İçeri girebilmişsin. Evet. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Flirted with the menu guy. Here. Oh, thanks. | İlan dağıtan çocukla kırıştırdım. Buyur. Teşekkür ederim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| That wasn't me. | Ben yapmadım. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So he's definitely married, huh? | Kesinlikle evli, değil mi? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Boy, I would loved to have been there when you told him off. | Ona gitmesini söylediğin sırada orada olmayı çok isterdim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well, he could be a superhero. You should have seen him run. | Süper kahraman da olabilir. Onu koşarken görmeliydin. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| All right, Jerry. Let's see if you can get it in your head... | Peki, Jerry. Bakalım bunun senin çocukca paskalya yumurtası... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| George, the buzzer's broken. I'll come down. | George, zil bozuk. Aşağıya geliyorum. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Thanks. I'm sorry. | Teşekkürler. Üzgünüm. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I don't know you. What? | Sizi tanımıyorum. Ne? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| There's have been some robberies in the building. I can't let you in. | Bu binada bâzı hırsız olayları oldu. Sizi içeriye alamam. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| But I live here. I ran out to buy some bird seed and I forgot my key. | Ama burada oturuyorum. Kuş yemi almaya çıkmıştım, anahtarımı unutmuşum. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Sounds like a scam. | Kulağa üçkağıt gibi geliyor. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So I broke up with Maura. It's done. I'm out. | Maura'dan ayrıldım. Bitti. Yokum artık. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Great. You're lonely and miserable again. | Harika. Yeniden yalnız ve çaresizsin. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| It feels right. | Doğrusu da bu. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Is that guy still there? | O adam hâlâ orada mı? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| He's staring at us. Don't look at him. | Bize bakıyor. Bakma ona. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| We don't hear that. | Bunu duymadık. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Want a bite? No, I don't. | Tatmak ister misin? Hayır, istemem. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| That ginger ale at the coffee shop is just Coke and Sprite mixed together. | Sanırım kahve dükkanındaki gazoz, Cola ve Sprite karışımı. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| How can I prove it? | Bunu nasıl ispatlayabilirim? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Damn it, I can't. Damn it. | Kahretsin, yapamam. Kahretsin. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| What? Maura, what are you doing here? | Ne oldu? Maura, ne işin var burada? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I ended this relationship twice. | Bu ilişkiyi iki kere sonlandırdım. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| George, you didn't mean that. That was just a fight. | George, öyle olmasını istemedin. Sadece kavga ettik. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Why does it always seem like I'm the only one working at this breakup? | Neden bu ayrılık için tek çabalayan benmişim gibi gözüküyor? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| George, I listened to your arguments... | George, sebeplerini dinledim... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| ...and they were rambling and flimsy. I'm not convinced. | ...boş ve uyduruktular. İkna olmadım. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Come on, get dressed and let's get some dinner. | Hadi, giyin ve yemeğe gidelim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Mr. Apple, you have a brown spot. | Bay Elma, sizde kahverengi leke var. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So this is your little love nest? | Demek burası senin küçük aşk yuvan. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| It's nothing special, just a little place I keep. | Özel birşey yok, sadece kaldığım küçük bir yer. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Should I light a fire? | Ateşi yakayım mı? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| That sounds romantic. | Romantik bir teklif. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I'm having a little problem with the heat. | Ateşle ilgili küçük bir sorunum var. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I got some cardboard out here. | Şurada biraz karton var. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| This is wrong. I should go. | Bu yanlış birşey. Gitmeliyim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Can you get that, please? Oh, sure. | Bakabilir misin, lütfen? Tabii. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Where's Glenn? | Glenn nerede? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| You're the woman from the street, and I am so sorry. | Siz sokaktaki kadınsınız, çok üzgünüm. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| You know, I'm not really a homewrecker. | Ben gerçekten aile yıkan birisi değilim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I thought he was a superhero. I swear. | Onun süper kahraman olduğunu düşündüm. Yemin ederim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Is he home? | Evde mi? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| This is his home? Yes. | Bu onun evi mi? Evet. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So he's.... Poor. | Yani o... Fakir birisi. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I think this will burn. | Sanırım bu yanar. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So you do live here. Yeah. | Demek burada oturuyorsunuz. Evet. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| You live on this floor? Yeah. | Bu katta mı oturuyorsunuz? Evet. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So you live right there. Yeah. | Demek tam şurada oturuyorsunuz. Evet. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So I guess I'll | Sanırım... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| He wouldn't give me his number, because he doesn't have a phone. | Bana telefon numarasını vermedi, çünkü telefonu yok. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| He's not married. He's poor. | Evli değil. Fakir. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Is he wretchedly poor? | Perişan derecede mi fakir? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Does he wear one of those barrels with the straps? | Şu asılan fıçılardan giyiyor mu? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| He probably busted it up and burned it for heat. | Muhtemelen onu da kırıp, ısınmak için kullanmıştır. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So when are you giving Boxcar Willie his walking papers? | Eee, Boxcar Willie'yi ne zaman şutlayacaksın? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| How can I end it over money? I feel bad. | Nasıl olur da para yüzünden bırakırım? Kendimi kötü hissederim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well, let's think. | Düşünelim o zaman. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Have you dealt with the poor in any other situation? | Hiç başka bir durumda fakir birisiyle ilgilendiğin olmuş muydu? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Yes. There was this homeless guy... | Evet. Çöp kutularımızın üzerine işeyen... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Good. How did you handle that? | Güzel. Bu durumla nasıl baş ettin? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| We gave him a few bucks. | Ona birkaç kuruş verdim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| He goes in the alley across the street. | Sokak aralarına dalıp, gitti. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Same situation. Pay him off and you're clean. | Aynı durum. Ona para ver ve kurtul. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well, I am not paying Glenn off to get out of this relationship. | Glenn'e bu ilişkiyi bitirmesi için para vermeyeceğim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Just walk into his hovel and hand him | Barakasına gidip, ona paramı vereyim... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well, how much do you think it would be? | Sence ne kadar vermek uygun olur? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Hey. Hey, where have you been? | Selam. Selam, nerelerdeydin? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Apparently, I was unable to break up beyond a reasonable doubt. | Gözüken, mantıklı kuşkularım sebebiyle ayrılamadım. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| If only he could have been cheating on his wife. | Keşke karısını aldatıyor olsaydı. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| You know, things would have been so much simpler. | Herşey çok daha kolay olurdu. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Who's this? Blue Arrow? Green Lantern. | Kim o? Mavi Ok mu? Yeşil Fener. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| We found out his superpower was lack of money. | Süper gücünün parasızlık olduğunu keşfettik. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| All right. He's invulnerable to creditors. | Peki. Alacaklılardan zarar görmüyor. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| We get it. He's the Got No Green Lantern. | Bunu anlamıştık. O Yeşil Fener'i Olmayan. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Hey, Elaine. Maybe his girlfriend is Lois Loan. | Elaine, belki de kız arkadaşı Lois Loan(Borç)'dur. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well crafted. | Çok yaratıcı. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Hey, maybe this cheating thing is what I could use to ditch Maura. | Belki de bu aldatma olayını Maura'yı bırakmak için kullanabilirim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Tell Maura you're having an affair. She's like a district attorney. | Maura'ya bir ilişkin olduğunu söyle. Kadın bölge başsavcısı gibi. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| If it's not the truth, I'll break under the cross. | Eğer doğruyu anlatmazsam, çarmıha gerilirim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I actually have to do it. | Aslında bunu yapmam gerekiyor. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Could you move over there? | Oraya geçebilir misin? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Hey, there's this secretary at work that always had a crush on me. | İşyerinde hep bana ilgisi olan bir sekreter var. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| How come you never pursued her before? | Neden onu bugüne kadar elde etmeye çalışmadın? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| It's the middle of the winter, she's like a carrot. | Kışın ortasındayız, rengi havuç gibi. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Did I leave my glasses? He can wipe out his account... | Gözlüklerimi burada mı unutmuşum? Glenn tek bir karşılıksız çek yüzünden... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| There's a giant parrot in the hallway. | Koridorun ortasında dev bir papağan var. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| It's Phil's. Who? | Phil'e ait. Kim? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Our neighbor that you turned against. | Senin ters davrandığın komşumuz. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Since you've been playing God with the front door... | Ön kapıda Tanrı'yı oynamaya başladığından beri... | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| ...I've been trying to smooth things out, Jerry. | ...işleri yoluna koymaya çalışıyorum, Jerry. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I was just hanging out at his place. Really? What's it like? | Biraz önce onun dairesinde takılıyordum. Gerçekten mi? Neye benziyor? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| Well, I don't know, but the key problem is solved. | Bilmiyorum, ama anahtar sorunu çözüldü. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| I hid it at Phil's. He let you? | Phil'in dairesine sakladım. Sana izin mi verdi? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| No, he doesn't know. See, I hid it without telling him. | Hayır, haberi yok. Gördün mü, ona söylemeden saklayabildim. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So Phil won't be compulsively looking for it like some people. | Phil, bâzı insanlar gibi takıntılı şekilde onu aramayacak. | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
| So you say you've been in the city all winter? | Bütün kış boyunca şehirde miydin? | Seinfeld The Strongbox-1 | 1998 | |
