English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 147336
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I cut a deal with him. We're gonna import a case of them together. | Onunla anlaşma yaptık. Onunla ayakkabı ithal edeceğiz. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 |  |
| What for? You got a job. There's a lot of money in this. | Neden? Senin bir işin var. Bu işte çok para var. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| He's got a proven sales method. | Satış metodunun iyi olduğunu kanıtladı. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Yeah? What's that? He jumps. | Öyle mi? Neymiş o? Zıplıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's got a backer. | Jimmy'yi destekleyen bir şey var. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's jumping for dollars. | Jimmy dolar için zıplıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy and George are gonna get rich. | Jimmy ve George zengin olacak. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Will you stop with the Jimmys? | Jimmy demeyi keser misin? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Hey, what is this? Kung Pao. | Bu ne? Kung Pao. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Kung Pao! | Kung Pao! | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Come on, I'm stretching right in front of you. | Haydi. Önünde gerinme hareketleri yapıyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Hey, a smile. | Gülümsedi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| We made contact. | İletişim kurduk. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| All right. One more stretch and then go talk to him. | Bir kez daha gerinip, onunla konuşmaya gideceğim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...Jimmy is pretty sweet on you. | ...Jimmy senden hoşlanıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| He is? Oh, yeah. | Öyle mi? Evet. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's been watching you. | Jimmy seni seyrediyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You're just Jimmy's type. Oh, really? | Jimmy'nin tipisin. Gerçekten mi? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's new in town. Jimmy doesn't really know anyone. | Jimmy şehre yeni taşındı. Jimmy kimseyi tanımıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Oh, well, I'd like to get to know him. | Onu tanımak isterim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy would like to get to know you. | Jimmy de seni tanımak ister. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You think Jimmy likes Mel Torm�? | Sence Jimmy, MeI Tormé'yi seviyor mudur? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy loves the Velvet Fog. | Jimmy, VeIvet Fog'a bayılıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Hey, Kramer. Well, you're looking sharp there, Tim. | Selam, Kramer. Harika görünüyorsun, Tim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Yeah, well, I do what I can. | Elimden geldiğince dikkat ediyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| How have you been? Oh, fine, good, yeah. | Nasılsın? İyiyim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| I've just been occupying myself with some of your reading material. | Dergilerini okuyordum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| So, what'll it be? Novocain? Yes. Yes, indeed. | Ne? Novocain mi? Evet. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Why don't we clear a path first. Let's do that. | Neden şurayı temizlemiyoruz? Haydi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You remember Mr. Thirsty. All right. | Bay Thirsty'i hatırlarsın. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You too with these? Yeah, I'm onboard. | Sen de mi? Evet. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| So, what did Tim say? | Tim ne dedi? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, he said I gotta cut out the Skittles. | Fazla SkittIes yemememi söyledi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Looks like he gave you Novocain. Oh, I'm loaded. | Anlaşılan sana Novocain vermiş. Hem de çok. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| What about the Penthouse? You ask? | Ya Penthouse? Ona sordun mu? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, he said that, you know... | Dedi ki... | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...it helps his patients relax a little bit. | ...hastalarının rahatlamasını sağlıyormuş. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| And he's got a new policy: | Yeni bir kural getirmiş: | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Adults only. | Sadece yetişkinleri muayene ediyormuş. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Adults only? Yeah. | Sadece yetişkinleri mi? Evet. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| What the hell is going on over there? Well, you know, it's great. | Neler oluyor orada? Bence harika. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You know, no kids allowed. | Çocuklar içeri alınmıyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You don't have to watch your language. | İnsanın ne söylediğine dikkat etmesi gerekmiyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You find the need to use obscenities at the dentist? | Dişçide açık saçık konuşma ihtiyacı mı duyuyorsun? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| When they pull that needle out, I let the expletives fly. | İğneyi vurunca, ağzıma geleni söylüyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Hey, come on, watch it. | Dikkat et. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You're drooling on the floor. How much Novocain did that guy give you? | Ağzının suyu yere akıyor. Sana ne kadar Novocain verdi? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| I can't hold the water. | Suyu ağzımda tutamıyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's ready. Jimmy's got some new moves. | Jimmy hazır. Jimmy'nin yeni hareketleri var. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Go, Jimmy. Check Jimmy out. | Haydi, Jimmy. Jimmy'e bakın. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's down. | Jimmy düştü. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| It's pretty bad, man. Your boy's gonna be in traction. | Çok kötü. Traksiyon uygulamamız gerekir. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy might have a compound fracture. | Jimmy'nin kemiği kırılmış ya da çatlamış olabilir. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's going into shock. | Jimmy şokta. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Why weren't you more careful? Hey, I'm doing the best I can. | Neden ağzının suyuna dikkat etmiyorsun? Elimden geldiğince ediyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Why are you taking it so personally? | Neden bunu kişisel bir sorun haline getirdin? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Because if he can't jump, there goes my sneaker business. | Jimmy zıplayamazsa, spor ayakkabı işi ne olacak? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, I said I'm sorry. | Özür dilerim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy's gonna get you, Kramer. | Jimmy öcünü alacak, Kramer. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Jimmy holds grudges. Let Jimmy go. | Jimmy kin tutar. Bırakın Jimmy'i. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You know, I can't feel anything. | Hiçbir şey hissetmiyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Hey, taxi! | Taksi! | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Okay. Go ahead. Go ahead. | Tamam. Devam et. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You got it. He's got it. | Sen bin. Senin. Lütfen. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Please, go ahead. No, no, you were here first. | Sen gidebilirsin. Hayır. Sen önce geldin. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| No, please, I insist. | Lütfen ısrar ediyorum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| I'll grab the next one. | Bir sonrakine binerim. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Let's share. We share, all right? Yes, let's. That's a great idea. | Birlikte binelim. Ücreti paylaşırız. Tamam. Harika bir fikir. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| My name is Arnold Deensfrei. | Adım ArnoId Deensfrei. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| What is your name? Cosmo Kramer. It's nice to meet you. | Seninki ne? Cosmo Kramer. Memnun oldum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Very nice to meet you, Cosmo. | Çok menun oldum, Cosmo. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Are you heading home? | Eve mi gidiyorsun? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Yeah, heading home. | Evet. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Good for you. | Güzel. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| You're really independent. | Çok bağımsız birine benziyorsun. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, you're not doing too bad yourself. | Teşekkürler. Sen de fena değilsin. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Anyway, Jimmy couldn't be here today... | Jimmy bugün gelemedi... | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...so he asked me to fill in for him. | ...ve yerine bakmamı istedi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| And I'm sure that you'll be impressed... | Birkaç günlük antreman... | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...at what can be accomplished after only a few short days of training. | ...sonunda neler başarılabileceğini görünce çok etkileneceksiniz. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| The Velvet Fog. | VeIvet Fog. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| What about the Velvet Fog? What about the Velvet Fog? | VeIvet Fog'a ne olmuş? VeIvet Fog'a ne olmuş? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, he's singing at a benefit, and I'm gonna be sitting at his table. | Yardım kampayasında şarkı söyleyecek. Onun masasında oturacağım. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| I'm going to that. Yeah, I'm a guest of honor. | Ona ben de gidiyorum. Onur konuğuyum. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, this afternoon I shared a cab with this Deensfrei. | Bu öğleden sonra Deensfrei'la aynı taksiye bindik. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Yeah, yeah, Arnold Deensfrei. He runs the AMCA. | Evet. ArnoId Deensfrei. Kampanyanın başındaki kişi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, okay. That's the guy. He's organizing the dinner. | Evet, O. Akşam yemeğini organize ediyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| I know that, but why are you going? | Biliyorum. Ama sen neden gidiyorsun? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, because we hit it off, and he was very impressed with what I do. | Çok iyi anlaştık. Yaptıklarımdan çok etkilendi. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| What you do? You don't do anything. | Yaptıklarından mı? Sen hiçbir şey yapmıyorsun ki. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Well, apparently I do something... | Anlaşılan yapıyorum... | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...because I'm sitting at the head table with Mr. Mel Torm�. | ...çünkü MeI Tormé'yle aynı masada oturacağım. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Oh, these are my vertical leap training shoes. | Dik atlama spor ayakkabılarım. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Wait a second. Were you wearing those shoes in the cab? | Bir dakika. Taksiye binerken ayaklarında bunlar mı vardı? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Yeah, yeah. Right after I left the Y. | Evet. Spor salonundan çıkmıştım. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| Don't you see what happened? What? | Neler olduğunu anlamıyor musun? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| He couldn't talk, he's wearing these shoes, he's drooling. | Konuşamadı, ayaklarında bunlar vardı ve ağzından su akıyordu. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| He thinks you're mentally challenged. | Senin zihinsel özürlü olduğunu düşünüyor. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| ...you know. What happens when you show up? | Oraya gidince ne olacak? | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
| He'll see that you're not. | Öyle olmadığını anlayınca. | Seinfeld The Doodle-1 | 1995 | |
