Search
English Turkish Sentence Translations Page 146674
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Tell him he has a square head. | Kare kafası olduğunu söyle. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
That's not a compliment. What shape is a compliment? | Bu iltifat değil. Hangi şekil iltifata girer ki? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Triangle? Pyramid? Circle. Circle head. | Üçgen? Piramit? Daire. Daire kafa. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You're stuck on shapes, and square head's almost here! | Şekillere saplanıp kaldın ve kare kafa gelmek üzere! | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Just do what Dr Cox said and ignore him. | Dr. Cox'un dediğini yap ve yokmuş gibi davran. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
That girl's kind cute. What's her story? | Bu kız çok tatlı. Hikayesi nedir? Bu kız çok tatlı. Hikâyesi nedir? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
She's a dude. Yeah? | O bir erkek. Öyle mi? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Gotta look at the Adam's apple, buddy. | Elmacık kemiğine bir bak, ahbap. Adem elmasına bir bak, ahbap. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Therapy is killing me. I don't know how you do it. | Bu terapi beni öldürecek. Nasıl kaldırabildiğini anlayamıyorum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Make love with your lady in front of some old dude filming you? | Sizi kameraya alan yaşlı bir adamın önünde sevişmek? Sizi kameraya alan yaşlı bir adamın önünde sevişmek mi? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
That's not couples therapy, Todd. Then what did I do? | O çiftler terapisi değil, Todd. O zaman ben ne yaptım? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You did amateur porn. Sweet. | Amatör porno. Harika. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
J.D., you got a sec? | J.D., bir saniyen var mı? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Sure. I'll be with you in a minute. OK. | Tabii. Bir dakika sonra yanındayım. Tamam. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Our therapist says I'm the type who pretends everything's OK, | Terapistimiz, kendisini rahatsız eden birçok şey olsa da, Terapistimiz, kendisini rahatsız eden birçok şey olsa da,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
even when I'm upset deep down inside. | her şey yolundaymış gibi davranan bir adam olduğumu söyledi. ...her şey yolundaymış gibi davranan bir adam olduğumu söyledi. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
If you look at the whole kissing thing, | Yanlış sayılmaz, eğer öpüşme olayını düşünecek olursan, Yanlış sayılmaz, eğer öpüşme olayını düşünecek olursan,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
intellectually you moved on, but emotionally you're still upset. | mantıksal olarak olayı atlattın, ama duygusal olarak hala kızgınsın. ...mantıksal olarak olayı atlattın, ama duygusal olarak hâlâ kızgınsın. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You'll get there. I'm not upset. | Onu da atlatacaksın, ahbap. Kızgın değilim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Really? Oh, OK. I'll see you later. Bye. | Gerçekten mi? Oh, tamam. Sonra görüşürüz. Hoşça kal. Gerçekten mi? Tamam. Sonra görüşürüz. Hoşça kal. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You see? See what? | Gördün mü? Neyi? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Let's try it again. I'll see you later, buddy. Bye. | Bir daha deneyelim. Sonra görüşürüz, ahbap. Hoşça kal. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Bye. Always the same spot! | Hoşça kal. Hep aynı nokta! | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
It's like your fingers are stone. | Parmakların taşlaşmış gibi. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Last time. I'll see you later, b... | Son defa. Sonra görüşürüz, ah... Son defa. Sonra görüşürüz,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Hey! Look at yourself. | Hey! Kendine bir bak. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I've been hitting you? | Sana vuruyor muydum? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Yeah. You're like The Brown Hulk. | Evet. Kahverengi Hulk gibisin. Evet. Boz Hulk gibisin. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Hey, how's it going in here, you two? | Hey, nasıl gidiyor? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Well, pretty good. Pretty good. We talked about her past. | Oldukça güzel. Oldukça güzel. Geçmişi hakkında konuştuk. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Betty even let me in on a few romantic trysts from her younger days. | Gençliğinde kırdığı cevizlerden bile bahsettik. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Are you familiar with Mr David Brinkley? | Bay David Brinkley'i tanıyor musun? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Then when we finally got down to talking for real, | Sıra ciddi şeyleri konuşmaya geldiğinde, Sıra ciddi şeyleri konuşmaya geldiğinde,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
well, it became pretty obvious that Betty had already made a decision. | Betty'nin, kararını çoktan vermiş olduğu fark ettim. ...Betty'nin, kararını çoktan vermiş olduğu fark ettim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
What impressed me most about Jake, | Jake'de beni en çok etkileyen şey, Jake'de beni en çok etkileyen şey,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
besides his perfectly square head, | mükemmel kare kafası dışında, ...mükemmel kare kafası dışında,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
was that he faced this whole Betty thing straight on. | bu Betty olayıyla çok rahat yüzleşebilmiş olmasıydı. ...bu Betty olayıyla çok rahat yüzleşebilmiş olmasıydı. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He thinks I'm cute. He thinks I'm cute. | Tatlı olduğumu düşünüyor. Tatlı olduğumu düşünüyor. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He didn't hide because he was afraid to admit someone was right. | Birisinin haklı olduğunu kabul etmekten korktuğu için saklanmamıştı. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I'm cute... Barbie. | Ben tatlıyım... Barbie. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Why so happy? No reason. | Neden bu kadar mutlusun? Sebebi yok. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He didn't run because he was scared of facing his own feelings. | Duygularıyla yüzleşmekten korktuğu için de kaçmamıştı. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Baby, I'm not gonna be able to make therapy tonight. | Bebeğim, bugün terapiye gelemeyeceğim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I got surgery. Fine. | Ameliyatım var. Tamam. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He wouldn't be able to do it if it weren't for his secret weapon... | Gizli silahı olmasa, bunu asla yapamayacaktı... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Dr John Dorian. | Dr. John Dorian. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You said your name in a weird summing up way. | İsmini, çok tuhaf bir şekilde, toparlar bir şekilde söyledin. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
No, I didn't, Jake. Oh, so you're Jake. | Hayır yapmadım, Jake. Demek Jake sensin. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
As I understand it, you just talked my sister into ending her life. | Anladığıma göre, az önce kız kardeşimle hayatına son vermesi konusunda konuşmuşsunuz. Anladığıma göre, az önce kız kardeşimle... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Long story short. | Uzun lafın kısası. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I'm a lawyer. I'm suing you. | Ben bir avukatım. Seni mahkemeye veriyorum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Once again. Sister dying, brother lawyer, suing you! | Bir daha söylüyorum. Kız kardeş ölüyor, erkek kardeş dava açıyor! | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
See, that's summing up in a weird way. Yeah. | Tuhaf bir şekilde toparlama böyle olur. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
"Brother lawyer..." That's it. | "Erkek kardeş dava..." İşte bu. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I can't believe this is happening. | Bunun yaşandığına inanamıyorum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Everything's gonna be fine. Trust me. | Her şey düzelecektir. Bana güven. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Is that him? Yes. Here's Ted, | Bu, o mu? Evet. Bu Ted, Bu, o mu? Evet. Bu Ted,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
our brilliant hospital attorney. Sharp as a tack. | hastanemizin parlak avukatı. Jilet gibi keskin zekası vardır. ...hastanemizin parlak avukatı. Jilet gibi keskin zekâsı vardır. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Mark my words, Jake, we're gonna take every last cent you have! | Şuraya yazıyorum, Jake, cebindeki son kuruşa kadar alacağız! | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
No, no, Ted. We're on his side. | Hayır, hayır, Ted. Biz onun tarafındayız. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Oh. Here's my card. | Oh. İşte kartım. İşte kartım. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
This is a Post lt. | Bu yapışkanlı not kağıdı. Bu yapışkanlı not kâğıdı. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I don't get real cards until I win a case. | İlk davamı kazanana kadar kart alamıyorum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Go take a nap, Ted. | Git biraz kestir, Ted. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He spelled "attorney" wrong. | Avukat kelimesini yanlış yazmış. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
"Buy groceries, kill self." | "Manava git, kendini öldür". | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You're sent from the future to destroy me. | Kabul et. Gelecekten, beni yok etmek için gönderildin. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I am not from the future, Jake. | Ben gelecekten değilim, Jake. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Gesundheit, Carol. | Çok yaşa, Carol. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Yes! It finally worked! What are the odds? | Evet! Sonunda işe yaradı! Bunun ihtimali nedir ki? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I don't know, J.D. What I do know is I'm about to go down to my truck, | Bilmiyorum, J.D. Bildiğim tek şey, minibüsüme gidip, küreğimi alıp, Bilmiyorum, J.D. Bildiğim tek şey, minibüsüme gidip, küreğimi alıp,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
get my kayak paddle, and go Greg Barton on your ass. | kıçında Greg Barton yapmak üzere olduğum. ...kıçında Greg Barton yapmak üzere olduğum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Who's Barton? Famous kayaker. | Barton kim? Ünlü bir kanocu. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Oh, Greg Barton. | Oh, Greg Barton. Greg Barton. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I hate you, J.D. | Senden nefret ediyorum, J.D. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
This is the most painful thing I've done, | Bu yaptığım en acı verici şey, Bu yaptığım en acı verici şey... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
and I was a cutter for a week in high school. | ve lisedeyken bir haftalığına marangozda kesicilik yapmıştım. ...ve lisedeyken bir haftalığına marangozda kesicilik yapmıştım. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
My shop teacher thought scars were sexy, but that's a whole other story. | Hocam yaraların çok seksi olduğunu söylemişti, ama o başka bir hikaye. Hocam yaraların çok seksi olduğunu söylemişti, ama o başka bir hikâye. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Your advice really worked and I'd appreciate some more help. | Tavsiyeniz işe yaradı ve yardımınıza ihtiyacım var. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
No problem, Barbie. | Sorun değil, Barbie. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Let me just finish writing this prescription, | Sana şu reçeteyi yazayım, Sana şu reçeteyi yazayım,... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
and you'll be squared away. | işini halletmiş olalım. ...işini halletmiş olalım. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
This is a prescription for "no." | Bu "hayır" reçetesi. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
To be taken with food every Saturday night while you're eating alone. | Her cumartesi akşamı, tek başına yediğin yemekten sonra alınacak. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You don't understand the severity of this. | Bunun önemini anlamıyorsunuz. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I am dangerously close to giving up men altogether. | Neredeyse erkeklerden tamamen vazgeçmek üzereyim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
On behalf of men everywhere, including the ones in the mud huts, | Çamurdan kulübelerde yaşayan erkekler de dahil olmak üzere, dünya yüzeyindeki Çamurdan kulübelerde yaşayan erkekler de dâhil olmak üzere, dünya yüzeyindeki... | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
let me be the first to say thanks and hallelujah. | tüm erkekler adına, teşekkürler ve çok şükür demek istiyorum. ...tüm erkekler adına, teşekkürler ve çok şükür demek istiyorum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
See the problem with trying to appeal to its human side? | İnsani tarafına baş vurmaya çalışınca ne olduğunu gördün mü? İnsani tarafına seslenmeye çalışınca ne olduğunu gördün mü? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
He doesn't have one. Exactly. But what does he have? | Öyle bir tarafı yok. Kesinlikle. O zaman nesi var? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
A shaved chest, tiny t shirts, and the eyes of a madman. | Traşlı bir göğüs, küçücük tişörtler, ve deli bir adamın gözleri. Traşlı bir göğüs, küçücük tişörtler ve deli bir adamın gözleri. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I'm sorry. The correct answer she was looking for is a giant ego. | Üzgünüm. Aradığı doğru cevap, dev bir egoydu. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I have a giant ego. | Dev bir egom var. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Damn it! I knew that. | Kahretsin! Biliyordum. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Would you just appeal to it so I can get something to eat? | Sorar mısın, bir şeyler yiyebilir miymişiz? | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You're amazing. And I'm in. | İnanılmazsınız. Haydi gidelim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
Dr Kelso, you can't do that. | Dr. Kelso, bunu yapamazsınız. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
I didn't. Your friend Turkleton did. | Ben yapmadım. Arkadaşın Turkleton yaptı. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
But I can do whatever I want. | Ama ben ne istersem yapabilirim. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |
You look ridiculous. | Çok gülünç gözüküyorsun. Çok gülünç gözüküyorsun. | Scrubs My Faith in Humanity-1 | 2005 | ![]() |