Search
English Turkish Sentence Translations Page 146016
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Find out how all this happened. | Önce bilgiyi kimden aldıklarını öğrenmeye çalış. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Thakur messed things up. This time, l'll take delivery. | Bütün bunlar Takur'un hatasından kaynaklanıyor. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Know why you were spared? | Seni neden bağışladığımı biliyor musun? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Because you aren't human. | Çünkü sen insan değilsin. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l never spare humans for their mistakes. | İnsan söz konusu olunca asla merhamet göstermem. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Years ago humans here made a major mistake. | Yıllar önce çok büyük bir hata işlediler. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Political pimps drew a line across our land partitioning us. | Siyasetçiler topraklarımızın ortasına bir sınır çizmeye kalktılar. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Donkeys on both sides of the line... | Ve her iki taraftaki aptalllar özgür olduklarını sanarak | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
The results are evident today. | Sonucu sende görüyorsun. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We were doomed. | Bizim gibi insanlar nereye gidebilir? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Now it lies neglected like an abandoned widow. | Şimdi terk edildi. Tıpkı istenmeyen dul gibi. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l'll not accept this cruel joke silently. | Bende sessizce durup izlemeyeceğim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Sire! | Efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Sultan has been sent to the other side! | Sultan'ın işi sessizce görüldü. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Good! | Bu iyi oldu. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Have you convinced Haji? | Hacı'ya herşeyi açıkladın mı? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Yes. But he has a problem. | Evet yapması gerekeni söyledim. Ama bir sorun var efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Who will compensate his loss? | Bunu O dile getirdi. Şu maddi kayıp... | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
That's not our problem. He's in business! | O benim meselem değil. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l had great hopes of Gulfam Hasan but that fool mohajir... | Gulfam'a güveniyordum ama, anlaşılan oda, | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...is lost in the warmth of lndian hospitality! | Hindistan'daki rahatlığa fazla alıştı, ve görevinin gereğini yapmıyor. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Don't panic. You're going on an official visit. | Hiç endişe etme. Resmi bir ziyaret için gidiyorsun. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
lndia has offered to host an lndo Pak meet of poets. | Hindistan Indo pak isimli bir müzik festivali düzenliyor. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
They don't want war which is fine with us... | Bu çok güzel bişey. Savaş istemiyorlar demektir. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
As long as they've men like Mirchi and Veeran... | Zaten Hindistan'da Viran yada Mirçi gibi | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...what's the need to fight an actual war? | adamlarımız olduğu sürece bizim doğrudan savaşmamıza hiç gerek yok. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
When you meet Gulfam remind him of his promise to us... | Ha bu arada, | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...if he can't fan the flames of our... | Savaş için yaptığımız uğraşlara | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...proxy war he should come back. | katkıda bulunamayacaksa, geri dönsün. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
He can keep singing with the useless migrants from lndia. | O çok kıymetli sanatına devam etmek istiyorsa | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We've erected check posts all over the city. | Hiçbir şey çıkmadı efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We've clamped down on all night life. | Ve geceleri sokağa çıkma yasağı ilan ettik. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Fine! But why is there no progress in the case? | Bunlar çok güzel Selim ama sonuçta bir ilerleme kaydedemiyoruz. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Where is the motorcycle man? And what news of Sultan? | Motorlu adamdan bir haber çıktı mı? Sultan'ın yeri belirlendi mi? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Sultan's escaped to Pakistan. | Sultan'ın Pakistan'a kaçtığına dair söylentiler var efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
He was their main agent here in Bombay. | Bombay'daki bir numaralı ajanları oymuş. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Sultan and the motorbike man both lead to a dead end. | Sultan, adamları yada Motosikletli katil, bunların hepsi çıkmaz sokak. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
But they must have others in Bombay. Find a link! | Bombay'da daha birçok ajanları olmalı. Bir açık bulmalıyız. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l'll take leave, sir. | Peki efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Stop! Someone may come! | Ne yaptığını sanıyorsun? Ya biri gelirse. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
That's why l'm shutting the door... | Kapıyı bu yüzden kapattım zaten. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...l want the whole story now. | Hikayenin tamamını dinlemek istiyorum. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Every time you start narrating someone barges in... | En heycanlı yerine geldiğimiz zaman Ya içeri biri geliyor. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Alright. Open the door. l'll tell you the whole story. | Pekala önce şu kapıyı aç sonrada anlatayım. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Promise? Promise. | Söz mü? Söz. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Tell me! What's this? | Dinliyorum. Bu nedir? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
My dress... | Elbise. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...it'll help brighten your day. lsn't it lovely? | Seni biraz keyiflendirmeliyim diye düşündüm. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Yes, but it's a bit short! | Çok güzel. Biraz kısa değil mi? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Don't mind, you're old fashioned. just get on with the story. | Bu kadar geri kafalı olduğunu bilmiyordum. Hadi şu hikayeye başla. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Well, we reached the eatery... | Kılık değiştirip, olay yerine gitmişik. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Yes! Yes! l know all that! You waited for Thakur and Sultan. | Tamam tamam. Daha sonrada Takur ve Sultan buluşma yerine gelmişlerdi. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Then Thakur ran... you chased. They fired and you fired back. | O da karşılığında ateş etmeye başladı. Sonra Takur kaçtı ve sen kovalamaya başladın. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We know all that. What happened after that? | Zahmet etme bütün bunları biliyorum. Bana daha sonrasını anlat. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
After that l grabbed Thakur... Chintu has come! Chintu? | Tam ben Takur'u yakalamaya gidiyordum ki Çintu geldi. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Chintu... Uncle! | Çintu mu geldi? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
God! Then l must be off! | Tanrım. İnanamıyorum. Ben kaçıyorum. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
You must meet my mother. | Hayır bekle annemle tanış. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Not today. Why not? | Hayır bugün olmaz canım. Peki ama neden? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Since you didn't like my dress will she like it? Problem! | Bu elbise çok kısa beni bu halde görmemeli. Şu halime bak. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
The girl from Delhi! | Şu işe bakın. Delhi'li kız gelmiş. Hoşgeldiniz. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
How are you, son? | Bugün nasılsın oğlum? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l'm fine! They should take off this plaster. | İyiyim. Ama neden bilmiyorum. Alçıyı hala çıkarmıyorlar. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Let the doctors decide. | Doktorlar ne zaman çıkaracaklarını bilirler. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
This is Seema. | O kız Sima anne. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
The girl from Delhi? Yes. | Delhi'li kız. İşte bu o. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Punjabi Baug. Now l live here. | Pencap mahellesinde ama şimdi Bombay'da kalıyorum. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Come home sometime. | Bir ara bizi ziyaret etmelisin. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
She's been looking forward to that. | Aslında bunu istiyordu. Ama senden izin çıkmasını bekliyordu. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Sure! | Elbette tabi gelebilir. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
She's a shy girl. | Ne kadar da utangaç. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
No! She's not shy! She was sitting on uncle's lap. | Az önce onu amcamın kucağına otururken gördüm, büyükanne. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Liar! She was next to me. | Yalan söyleme. Sadece yatağa oturduk. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Rathod's still recovering. His leg is in a plaster cast. | Rator iyileşmedi. Yürüyecek durumda değil. Ayağında alçı var efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
He's on the first floor, room no.9. Things are as planned. | Birinci katta Dokuz Numarada kalıyor. Ben herşeyi ayarladım. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
ls this room no.9? ls Mr. Rathod asleep? | Dokuz numaralı oda burası mı? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Mr. Rathod, l'm a friend and l respect officers like you. | Endişelenmenize gerek yok, Bay Rator. Ben bir dostunuz sayılırım. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We're losing out on business. | Rator geceleri Polisle restoranları ve barları erken kapatmaya zorluyorsunuz. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
How long can we take it? | İşimize engel olduğunuz için milyonlar kaybediyoruz efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
We're incurring huge losses. | Bunun bir çaresine bakmak zorundayız. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
A couple of millions is no big deal for us... | Mesela dörtyüz veya beşyüzbin bu insanlar için yüksek bir meblağ sayılmaz. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
...you'll get it anytime. | İstediğiniz zaman ayarlayabilirim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
These are bad times. Hitmen will kill for a pittance! | Zamanın ne kadar, kötü olduğunu biliyorsunuzdur. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
What do l tell them? | Onlara ne söyliyim efendim. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Mr Rathod,! This behaviour is unacceptable. | Bay Rator. Bu şekilde davranmamalıydınız. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Your leg is in plaster and the wound is yet to heal. | Bacağınız hala alçıda ve yaralarınız iyileşmedi. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
When will you cut it? | Peki Doktor, alçım ne zaman çıkarılacak. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
ln a few days. Now rest or l'll have to lock you in. | Sabırlı olun. İki üç gün içinde. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Thank god he's left! Now l'm going to lock you in. | Şimdi kapıyı kilitliyorum. Hiçbir şeyi şansa bırakamam. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Now tell me the story. | Çabuk. Hikayenin tamamını anlat. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Thakur and Sultan walked into the eatery. | Olay yerine gitmiştiniz. Sultan ve Takur gelmişlerdi. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
They fired and you fired back. Now proceed further. | ve ateş etmeye başlamıştı. Takur kaçtı. Sen onu yakaladın. Sonra ne oldu? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Then l caught Thakur and we started fighting. | Onu yakaladım. Ve ikimiz kavga etmeye başladık. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Wow!! Then? | vay, sonra? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l had him pinned down but l was attacked from behind. | onu etkisiz hale getirmiştim. O anda tam arkamdan biri bana saldırdı. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
He choked me so l had to let him go. | Sonra beni ayağa kaldırdı ve Takur'u bırakmam gerekti. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
You let him go? | Takur'u bıraktın mı? Neden? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
l didn't want to! | Diğer adam beni üzerinden kaldırmaya çalıştı. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
And then? | Devam et. | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |
Go on! What happened? | Hadi Acey durma devam et. Sonra ne oldu? | Sarfarosh-1 | 1999 | ![]() |