Search
English Turkish Sentence Translations Page 145737
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Good job. Good job. | İyi iş çıkardın. | Samaritan Girl-2 | 2004 | ![]() |
Now, you're on your own. | Artık tek başınasın. | Samaritan Girl-2 | 2004 | ![]() |
Dad's not following you anymore. | Artık baban seni takip etmiyor. | Samaritan Girl-2 | 2004 | ![]() |
a KlM Kl DUK FlLM production | Bir KIM Kl DUK FİLMCİLİK yapımı .::Bir KIM KI DUK filmi::. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Can l see your face? | Yüzünü görebilir miyim ? Yüzünü görebilir miyim? Yüzünü görebilir miyim? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Yeah, l do. How much? | Evet fazlasıyla. Peki kaç para ? Evet. Fiyat ne kadar? Evet, gitti. Kaç para? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's my first time... | İlk deneyimim... Bu benim için bir ilk... İlk defa böyle bir şey yapacağım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lf you're not, then we're not either. | Sen değilsen bende değilim Sen değilsen, ben de değilim. Sen değilsen, ben de değilim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
There was a prostitute in lndia named Vasumitra. | Hindistanda Vasumitra adında bir fahişe vardı. Hindistan'da Vasumitra adlı bir fahişe varmış. Hindistan'da Vasumitra adında bir fahişe varmış | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
She gave a ecstatic sex as a prostitute, l guess. | Sanırım onlara seks sırasında ekstazmı yaşatmış. Sanırım seks sırasında onları kendinden geçiriyormuş. Sanırım sevişirken erkeği başka dünyalara götürüyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Got it? l'm Vasumitra from today on. | Anlaşıldı mı ? Bundan sonra ben Vasumitrayım ! Anladın mı? Bugünden itibaren ben Vasumitra'yım. Anladın mı? Bugünden sonra Vasumitra benim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lsn't that him? | Bu o değil mi ? Bu o değil mi? Bu o çocuk değil mi? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l guess l'll have to meet ten more. | Sanırım 10 adamla daha yatmam gerekiyor. Sanırım 10 erkekle daha yatmak zorundayım. Sanırım, bu işi on kereden fazla yapmak zorunda kalacağım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Come on, l was eating it. | Hadi canım ben onu yiyiyordum. Haydi ama! Yemiştim zaten. Yapma ama! O pis şeyi mideye indiriyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm just curious about what they do. | Sadece neye işe yaradıklarını merak ediyordum. Sadece ne yaptıklarını merak ediyorum. Sadece ne yaptıklarını merak ediyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's too dreary if there's only sex. | Sadece seks olması aslında üzücü. Sadece seks olması, can sıkıcı. Sadece seks yaparsan, insanın canı sıkılıyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm not dirty. | Ben kirli değilim. Kirlenmiyorum. Kirli değilim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's filthy. | Bu olaylar kirli. Bu kirlenmek! Yaptığın iğrenç bir şeydi. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm sorry l pulled you into this. | Seni bu işin içine çektiğim için üzgünüm. Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm. Özür dilerim. Seni de bu işe bulaştırdım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm scared that this would haunt me forever. | Korkarım bu iş sonsuza dek peşimi birakmayacak. Bunun, sonsuza kadar yakamı bırakmamasından korkuyorum. Bu yaptığımızın hayatımın sonuna kadar gözümün önünden gitmemesinden korkuyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's not even a murder. | Neticede cinayet değil. Cinayet filan işlemiyoruz ki! Adam öldürmüyoruz ki! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's not that hard on me. | Beni çok yormuyor. Benim için o kadar da kötü değil. Benim açımdan bir sorun yok. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l don't wanna take the test. | Sınava girmek istemiyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l won't take it. | Girmeyecegim. Girmeyeceğim! İstemiyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm still investigating. | Hala araştırıyoruz. Hâlâ araştırıyorum. Yakalamaya çalışıyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's so mysterious, isn't it? | Esrarengiz degil mi? Çok gizemli, değil mi? Ne garip bir olay, değil mi? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l feel strange. | Kendimi tuhaf hissediyorum. Kendimi bir acayip hissediyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's not like l'm the one doing it, | Sanki bu işi yapan ben degilim gibi. Yaptığım hiç hoş değil... Yapan ben değilim... | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
but l call and handle the money. | Fakat yine de... Arayıp, parayı veririm ...fakat telefonla arayıp parayı almasını biliyorum. ...ama müşteriyi ayarlayıp parayı alan da ben. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l was supposed to do your makeup at the beginning. | Başlangıçta makyajını yapmak gerekiyordu. Başlangıçta sadece senin makyajını yapıyordum. Başlarda sadece makyajını yapıyordum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm sorry. | Afedersin. Özür dilerim. Özür dilerim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l can't do anything without you. | Sensiz hiç bir şey yapamıyorum. Sensiz birşey yapamıyorum. Sensiz bir şey yapamıyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lf you're done, then go. Get out! | Eger işin bitti ise git. Dışarı çık. Eğer işiniz bittiyse, bas git. İn arabadanı! İşini hallettiysen bas git. Sen de in şu arabadan! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Am l filthy to you? | Sana karşı kaba mı davrandım ? Sana bir kabalık mı yaptım? Sence şerefsizin teki miyim? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l said if you're done, then go. | Eger işin bitti ise git dedim sana. Sana, işin bittiyse bas git, dedim! Sana işini bitirdiysen bas git dedim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
You think l'm filthy. Don't you? | Benim kaba oldugumu mu düşünüyorsun? Sence ben kaba biri miyim? Öyle mi düşünüyorsun? Sence şerefsizin tekiyim, değil mi? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm filthy, huh? | Ben kabayım ha! Kaba herifin tekiyim, ha? Şerefsizim, değil mi? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm the one who was with him. | Onunla olan bendim. Onunla birlikte olan, benim. Onunla birlikte olan bendim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm sorry. l'm sorry. | Üzgünüm, üzgünüm. Afedersin. Üzgünüm. Özür dilerim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l must've done something wrong again. | Yine yanlış bir şey yaptım herhalde? Yine bir yanlış yapmış olmalıyım. Yanlış bir şeyler yaptım sanırım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm sorry. | Özür dilerim. Üzgünüm. Üzgünüm. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l won't hurt your feelings again. | Seni incitmeyecegim. Bir daha duygularını asla incitmeyeceğim. Bir daha seni üzmeyeceğim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l won't ask about their occupations either. | Ne iş yaptıklarını da sormayacağım. Onlara, yaptıkları işleri de sormayacağım. İşlerini de sormayacağım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll just... | Ben sadece... Sadece... Sadece... | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll just have sex. | Sadece seks yapacağım Sadece seks olacak. Sadece seks yapacağım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt pisses me off that any guy can touch this beautiful thing. | Böyle bir güzelliğe herkesin dokunabilmesi beni çıldırtıyor. Böyle bir güzelliğe sıradan insanların dokunabilmesi, beni iğrendiriyor. Böyle bir güzelliğe herhangi bir adamın dokunabilmesi beni sinir ediyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l could tell from your eyes. | Gözlerinden okuyabiliyorum. Bunu gözlerinden okuyabiliyorum. Gözlerinden belli oluyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll stop liking him, okay? | O'nu sevmeyi bırakacağım, tamam mı? Onu unutacağım, tamam mı? Onu aklımdan çıkaracağım, tamam mı? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
How about lndian costume? | Hintli kıyafetine ne dersin? Hintli kostümüne ne dersin? Hint'li gibi görünsek nasıl olur? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lf you're ready to take your picture. | Eğer resmini çekmeye hazırsan. Eğer hazırsanız, fotoğrafınızı çekebilirsiniz. Fotoğrafınızı çektirmeye hazırsanız... | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
There's nothing l can see. | Görecek bir şey de yok ki. ...pek birşey göremiyorum! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Hey, where do you think l'm staring now. | Sence nereye bakıyorum? Sana baktığımı da nereden çıkardın? Peki ya, şimdi nereye bakıyorum sence? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's dangerous over there. Come down, lady! | Orası tehlikeli. Aşagı gel. Orası çok tehlikeli. Buraya gelin bayan! Orada öyle durman çok tehlikeli. Buraya gel hadi kızım! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l don't have their number. | Numaraları bende yok. Telefon numaralarını bilmiyorum. Numaralarını bilmiyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Tell me your number so l can call your parents. | Bana telefon numaranı söyle ki aileni arayayım. Numaranızı söyle ki, ailene haber verebileyim. Numarayı söyle ki ailene haber verebileyim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l miss him. | O'nu özledim. Onu özlüyorum. Özledim onu. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Bring him to me, okay? l'm begging you. | Size yalvarıyorum, lütfen onu bana getirin. Onu bana getir, olur mu? Sana yalvarıyorum! Buraya getir, tamam mı? Yalvarırım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's urgent. | Acil durum. Acil bir durum. Acil bir durum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l know. | Hatırlıyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt'll take only ten minutes | Sadece on dakikanı alır. Sadece 10 dakikanı alır. Sadece on dakikanı alır. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l wish l could | Keşke gelebilseydim. Keşke gelebilseydim... Keşke zamanım olsa... | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
but l can't get myself out of here as you see. | Gördügün gibi buradan çıkamıyorum. ...ama gördüğün gibi dışarı çıkacak hiç zamanım yok. ...ama gördüğün gibi dışarı adımımı atacak vaktim yok. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm far behind the schedule of composing. | Besteleme programımın çok gerisindeyim. Elimdeki besteyi oldukça geciktirdim. Şu şarkıyı çok çok geciktirdim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l can't go with you. | Seninle gelemem. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm also in the middle of something important. | Üstelik çok önemli bir işin tam ortasındayım. Çok önemli bir işin tam ortasındayım. Önemli bir şey yapıyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Move your hand. l'm recording! | Elini kaldır kayıttayım. Çek ellerini. Kayıt yapıyorum! Çek ellerini! Kayıt yapıyorum! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l said, move it! | Elini çek dedim. Sana çek dedim! Çek ellerini dedim! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l said, move it! | Elini çek dedim. Sana çek dedim! Çek dedim! | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt was your first time. | Bu senin için ilkti. Senin ilk deneyimindi. Sonuçta ilk kez yaptın. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm at the hospital. | Şimdi hastanedeyim. Hastanedeyim. Hastanedeyim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Someone l know died. | Tanıdık biri öldü. Tanıdığım biri öldü. Tanıdık biri öldü de. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Well, it's someone l kinda knew. | Daha yeni tanıdığım biriydi. Şey, bir şekilde tanışmıştık işte. Bir tanıdığım işte. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll return all this money. | Bütün parayı geri verecegim. Bütün bu paraları geri vereceğim. Paraları sahiplerine geri vereceğim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Then l'll wait at the motel. | O halde seni otelde bekleyeceğim. O halde, seni motelde bekleyeceğim. O zaman seni otelde bekleyeceğim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's open. | Açık. Kapı açık! Kapı kilitli değil. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Yes, l'm the real Jae young. | Evet ta kendisi. Evet, ben gerçek Jae young'um. Evet, gerçek Jae young benim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
ls there somebody outside? | Dışarıda biri mi var? Biri mi var dışarıda? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm lucky l tell you. | Söyledigim gibi şanslıyım. Sana söyleyeyim, çok şanslıyım. Şansı olduğumu söyleyebilirim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm lucky to have you. | Sana sahip oldugum için şanslıyım. Sana sahip olduğum için şanslıyım. Sana sahip olduğum için şanslıyım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l feel like l'm ten years younger. | Kendimi on yaş gençleşmiş hissediyorum. Kendimi 10 yaş gençleşmiş hissediyorum. Kendimi on yaş genç hissediyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
The hell with morals. lsn't this happiness? | Bu mutluluk degil mi? Ahlâk kuralları kimin umurunda! Bu insanı mutlu ediyor, değil mi? Ahlak denen şeyin canı cehenneme. Mutluluk dediğin budur işte. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt feels exactly the same. | Aynen öyle. Hemen hemen aynı. O da böyleydi. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm supposed to give you money. | Size bu parayı vermeliyim. Benim sana para vermem lazım. Benim sana para vermem gerekir. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm returning it. | O'nu geri ödüyorum. Geri veriyorum. Paranı geri veriyorum. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l don't need it anymore. | Artık ihtiyacım kalmadı. Artık ihtiyacım yok. Artık ihtiyacım kalmadı. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's dad, where are you? Are you in private tutoring? | Ben baban, neredesin özel derste misin? Ben baban, neredesin? Derste misin? Ben baban, neredesin? Özel derste misin? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
No, l just felt like calling. | Hayır, sadece sizi arama ihtiyacı duydum. Hayır, öylesine bir arayayım dedim. Yok bir şey. Aramak istedim sadece. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm more thankful. | Ben daha çok müteşekkirim. Ben daha çok mutluyum. Esas ben sana minnettarım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
No, l'm more thankful, seriously. | Hayır ben daha çok müteşekkirim. Hayır, ben daha çok mutluyum. Ciddi diyorum. Hayır, ben minnettarım. Cidden. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'm very thankful as well. | Bende öyle. Ben de çok mutluyum. Ben de aynı derecede minnettarım o zaman. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l won't take your money. | Senin paranı almayacağım. Senden para almayacağım. Paranı almayacağım. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll return the money from before, too. | Senden önce parayı geri veririm. Hatta daha önce ödediklerini geri vereceğim. Önceki sefer verdiğin parayı da geri vereceğim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll pray for you until l die. | Ölene dek sana dua edeceğim. Ölene kadar sana dua edeceğim. Ölene kadar sana dua edeceğim. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
lt's a forced laugh. lt sucks. | Bu zoraki gülüş, beni sıkıyor. Zoraki bir gülüş. Aptalca. Böyle yapmacık gülüşler. Berbat. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Don't laugh, l said. | Sana gülme dedim. Sana gülme dedim! Gülme dedim sana. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Do l look funny to you? | Sana komik mi geliyorum? Sana komik mi görünüyorum? Sana çok mu komik görünüyorum? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Do l? | Komik miyim ha? Öyle miyim? Öyle miyim? | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
ClS. | CIS. Morga kaldırın. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
Yes, l'm on the spot. The car has gone right now. | Evet tam yerindeyim. Araba şimdi gitti. Hemen geliyorum. Araba şimdi yola çıkıyor. Evet, olay yerindeyim. Araba şimdi çıkıyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |
l'll ask first. | İlk ben soracağım. Önce ben sorayım. İlk soru geliyor. | Samaritan Girl-4 | 2004 | ![]() |