Search
English Turkish Sentence Translations Page 13988
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Wexler, Cain, we've got a problem. | Wexler, Cain, bir sorunumuz var. Wexler, Cain, bir sorunumuz var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You need to get to the bridge. | Köprüye gelmen gerekiyor. Köprüye gelmen gerekiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Just as it was getting interesting. | Tam da ilginçleşiyordu. Tam da ilginçleşiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
To be continued. | Devam edeceğiz. Devam edeceğiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't suppose you have that knife on you? | Üzerinde bıçak yoktur sanırım? Üzerinde bıçak yoktur sanırım? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Six has it. | Altı'da. Altı'da. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm tied too tight anyway. | Zaten çok sıkı bağlanmıştım. Zaten çok sıkı bağlanmıştım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry about what happened to Two. | İki'ye olanlar için üzgünüm. İki'ye olanlar için üzgünüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry you had to see that. | Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm. Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I know she meant a lot to you. | Senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I don't think I was the only one. | Ona bu kadar değer veren tek kişi ben değildim. Ona bu kadar değer veren tek kişi ben değildim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
No you weren't. | Hayır, değildin. Hayır, değildin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The ship was going through some kind of | Bu ortaya çıkınca, gemi bir tür Bu ortaya çıkınca, gemi bir tür | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
self diagnostic when this came up. | kendini tanılama işlemi başlattı. kendini tanılama işlemi başlattı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Something to do with the FTL drive but I can't... | Işık hızı sürücüleriyle ilgili bir şey ama. Işık hızı sürücüleriyle ilgili bir şey ama. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Here let me see. | Dur bir bakayım. Dur bir bakayım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You understand all that? | Bunları anlıyor musun? Bunları anlıyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Well maybe not all of it. | Belki de hepsini değil. Belki de hepsini değil. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If the FTL drive is offline we can't jump. | Işık hızı sürücüsü devre dışıyken sıçrama yapamayız. Işık hızı sürücüsü devre dışıyken sıçrama yapamayız. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We can't jump we are screwed. | Sıçrayamazsak da mahvoluruz. Sıçrayamazsak da mahvoluruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The Volkov Rusi will be here soon. | Volkov Rusi yakında burada olacak. Volkov Rusi yakında burada olacak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe they can help us. | Belki bize yardım edebilirler. Belki bize yardım edebilirler. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Or maybe they'll just take the device, | Veya cihazı alır, ödemeyi yapmaz ve Veya cihazı alır, ödemeyi yapmaz ve | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
keep the payment and leave us stranded. | bizi böylece bırakırlar. bizi böylece bırakırlar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We can't trust them. | Onlara güvenemeyiz. Onlara güvenemeyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We could re activate the Android. | Belki de Android'i yeniden aktif edebiliriz. Belki de Android'i yeniden aktif edebiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's too dangerous. | Bu çok tehlikeli. Bu çok tehlikeli. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What about the hostages? | Rehineleri denesek? Rehineleri denesek? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe one of them can help. | Belki içlerinden biri yardım edebilir. Belki içlerinden biri yardım edebilir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You know, the Android once told me that when all this caught up | Bir keresinde Android bana yakalandığımızda Bir keresinde Android bana yakalandığımızda | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
with us, I'd be the lucky one, | şanslı olanın ben olacağımı, şanslı olanın ben olacağımı, | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
because I wasn't one of the original crew. | çünkü asıl ekibin bir parçası olmadığımı söylemişti. çünkü asıl ekibin bir parçası olmadığımı söylemişti. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's kinda funny how it turned out to be the exact opposite. | Bunun tam zıttının çıkması biraz komik. Bunun tam zıttının çıkması biraz komik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, I'm just gonna tell them I'm not the real Jace Corso. | Onlara gerçek Jace Corso olmadığımı söyleyeceğim. Onlara gerçek Jace Corso olmadığımı söyleyeceğim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That'll make them back off. | Bu onları sana zarar vermekten vazgeçirir. Bu onları sana zarar vermekten vazgeçirir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You'll never convince them. | Onları ikna edemezsin. Onları ikna edemezsin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I've have the DNA scan. | DNA taraması elimde. DNA taraması elimde. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll make them believe me. | Bana inanmalarını sağlarım. Bana inanmalarını sağlarım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And what good would that do? | Peki bu ne işe yarar? Peki bu ne işe yarar? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Then you'll just be expendable too. | O zaman sen de en az benim kadar harcanabilir olacaksın. O zaman sen de en az benim kadar harcanabilir olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Look I'm not just gonna sit here and let them hurt you. | Burada öylece oturup senin canını yakmalarını izleyecek değilim. Burada öylece oturup senin canını yakmalarını izleyecek değilim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'd rather that than you sacrifice yourself | Kendini boş yere feda etmendense Kendini boş yere feda etmendense | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
for no reason. | bunun olmasını tercih ederim. bunun olmasını tercih ederim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Please, please, just when they get back, keep your mouth shut. | Lütfen, geri geldiklerinde çeneni kapalı tut. Lütfen, geri geldiklerinde çeneni kapalı tut. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, I can't do it. | Üzgünüm, yapamam. Üzgünüm, yapamam. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You know you may not be one of the original crew, | Geminin asıl ekibinden olmayabilirsin Geminin asıl ekibinden olmayabilirsin | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
technically I'm not either, but you're definitely | ki teknik olarak ben de değilim ama ki teknik olarak ben de değilim ama | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
one of the bravest people on this ship. | kesinlikle bu gemideki en cesur insanlardan birisin. kesinlikle bu gemideki en cesur insanlardan birisin. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You're in luck, kid. | Şanslısın, ufaklık. Şanslısın, ufaklık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Looks like you got a chance to prove | Harcanabilir olmadığını Harcanabilir olmadığını | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
you're not so expendable after all. | kanıtlama fırsatın var. kanıtlama fırsatın var. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If I help you, and you get the drive back, | Eğer bunu düzeltirsem, Eğer bunu düzeltirsem, | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
what's to stop you from killing me? | sizi beni öldürmekten ne alıkoyacak? sizi beni öldürmekten ne alıkoyacak? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Oh no, no, no, no, no. | Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
See you're looking at this all wrong okay. | Tamamen farklı açıdan bakıyorsun. Tamamen farklı açıdan bakıyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
If you help us and we get the drive back, | Bize yardım edip sürücüyü geri getirirsen Bize yardım edip sürücüyü geri getirirsen | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
then you'll have shown that you're useful enough | seni yakınımızda tutmamız için seni yakınımızda tutmamız için | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
to keep around. | bir bahanemiz olmuş olur. bir bahanemiz olmuş olur. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
But if you don't, I definitely will kill you. | Ama yapmazsan, seni kesinlikle öldürüm. Ama yapmazsan, seni kesinlikle öldürüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, that's what I thought. | Evet, ben de öyle düşünmüştüm. Evet, ben de öyle düşünmüştüm. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What is it? | O nedir? O nedir? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We've had this problem before. | Bu sorunu daha önce de yaşadık. Bu sorunu daha önce de yaşadık. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
One of the forward couplings has disengaged | İleri bağdaştırıcılardan biri devreden çıkmış İleri bağdaştırıcılardan biri devreden çıkmış | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
because it's detecting the possibility of a fatal overload. | çünkü muhtemel bir aşırı yükleme ihtimali tespit edilmiş. çünkü muhtemel bir aşırı yükleme ihtimali tespit edilmiş. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Can you fix it? | Düzeltebilir misin? Düzeltebilir misin? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
A real fix would take a week in dry dock, | Esaslı bir tamir, tamir havuzunda bir haftaya kadar sürebilir Esaslı bir tamir, tamir havuzunda bir haftaya kadar sürebilir | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
but we can make it work like we did before. | ama önceden yaptığımız gibi çalışmasını sağlayabiliriz. ama önceden yaptığımız gibi çalışmasını sağlayabiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Only thing is, someone has to go outside. | Fakat olay şu ki, birinin dışarı çıkması gerekiyor. Fakat olay şu ki, birinin dışarı çıkması gerekiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, that's rich. | Tabii ya. Tabii ya. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Last time we sent the Android. | Geçen sefer Android'i göndermiştik. Geçen sefer Android'i göndermiştik. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'll do it. | Ben yaparım. Ben yaparım. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Just tell me what I need to know. | Sadece bilmem gerekeni söyle. Sadece bilmem gerekeni söyle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Seriously, how can he be sleeping at a time like this? | Cidden böyle bir durumda nasıl uyuyabiliyor? Cidden böyle bir durumda nasıl uyuyabiliyor? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He's conserving oxygen. | Oksijen tasarrufu yapıyor. Oksijen tasarrufu yapıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
You should be happy. | Mutlu olman gerekir. Mutlu olman gerekir. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There's only so much in here. | Elimizdeki tek hava bu. Elimizdeki tek hava bu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
There's nothing we can be doing right now anyways. | Zaten şuan işe yarar bir şey yapacak durumda değiliz. Zaten şuan işe yarar bir şey yapacak durumda değiliz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
To him, it's an efficient use of time. | Ona göre bu, zamanı etkili kullanmak. Ona göre bu, zamanı etkili kullanmak. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Sure, if you're a robot. | Tabii, eğer bir robotsan. Tabii, eğer bir robotsan. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He feels things same as you. | O da seninle aynı şeyleri hissediyor. O da seninle aynı şeyleri hissediyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
He just doesn't show it. | Sadece senin kadar göstermiyor. Sadece senin kadar göstermiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
What happened to Two hit you pretty hard huh? | İki'ye olanlar seni sağlam etkiledi, değil mi? İki'ye olanlar seni sağlam etkiledi, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Just caught me off guard is all. | Beklemiyordum, o kadar. Beklemiyordum, o kadar. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I didn't think they'd really do it. | Bunu gerçekten yapacaklarını düşünmemiştim. Bunu gerçekten yapacaklarını düşünmemiştim. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
We all know there was something between you two. | Hepimiz onunla senin aranda bir şeyler olduğunu biliyoruz. Hepimiz onunla senin aranda bir şeyler olduğunu biliyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It's a small ship. | Burası küçük bir gemi. Burası küçük bir gemi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
It was only once. | Tek seferlik bir şeydi. Tek seferlik bir şeydi. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Didn't mean a thing. | Bir anlam ifade etmiyordu. Bir anlam ifade etmiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Before we went into those pods, | O kapsüllere dönmeden önce de O kapsüllere dönmeden önce de | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
there must have been times when we lost people right? | kaybettiğimiz insanlar olmuştur, değil mi? kaybettiğimiz insanlar olmuştur, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Most likely. | Büyük olasılıkla. Büyük olasılıkla. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's the life. | Hayat böyle. Hayat böyle. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
And if you believe half of what people say about us, | Ve insanların anlattığının yarısı bile doğruysa, Ve insanların anlattığının yarısı bile doğruysa, | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
I'm guessing that we never let it slow us down. | bu kayıplar bize engel olmadı. bu kayıplar bize engel olmadı. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Maybe we really are different this time around. | Belki de şimdi gerçekten farklı insanlara dönüşmüşüzdür. Belki de şimdi gerçekten farklı insanlara dönüşmüşüzdür. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
That's what she was hoping for. | O da böyle olmamızı istiyordu. O da böyle olmamızı istiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
Where's Five? | Beş nerede? Beş nerede? | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
This button right here activates your mag boots. | Bu tuş, manyetik botlarını aktif ediyor. Bu tuş, manyetik botlarını aktif ediyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
The coupling is located in a trench | Bağdaştırıcı hava çıkışının elli metre uzağında Bağdaştırıcı hava çıkışının elli metre uzağında | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |
about fifty meters from the airlock. | bir çukurda kalıyor. bir çukurda kalıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | ![]() |