English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 13990
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| But we can make the bastards pay. | Ama o şerefsizlerin bunun bedelini ödemesini sağlayabiliriz. | Dark Matter-1 | 2015 |  |
| Damn straight! | Haklısın! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Ah, take it easy. | Ağır olun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why don't you come have a seat for a minute. | Gel biraz otur. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Yeah maybe just for a minute. | Evet, biraz oturmak iyi olur. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Good speech, though. | Güzel konuşmaydı yine de. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Even if it was mostly the hypoxia talking. | Kandaki oksijen eksikliği sebep olmuş olsa da. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I heard gunfire. | Silah sesi duydum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What the hell's going on down there? | Aşağıda neler oluyor? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We've got men down. | Adamlarımız vuruldu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We're in pursuit. | Peşindeyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You need to know I understand. | Şunu bil ki, anlıyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What are we talking about? | Biz neden bahsediyoruz? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Revenge, for what they did to two. | İki'ye yaptıkları için intikam almak. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You want revenge. | İntikam istiyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Turns out that we're not that different after all. | Görünüşe göre o kadar da farklı değilmişiz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You know, I used to think that you didn't have it in you man, | Eskiden senin içinde olmadığını düşünürdüm ama | Dark Matter-1 | 2015 | |
| but no, that's not it. | yanılmışım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's that you've never been in the position | Sadece birisinden öldürmek isteyecek | Dark Matter-1 | 2015 | |
| where you hate someone so much | kadar nefret etme durumuna | Dark Matter-1 | 2015 | |
| that you just wanna kill them. | hiç gelmemişsin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I wouldn't be so sure about that. | Bundan o kadar emin olmazdım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That's far enough. | Bu mesafe iyi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Drop your weapon. | Silahını bırak. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I said, drop your weapon! | Silahını bırak dedim! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I have never seen anyone survive being spaced before. | Daha önce uzaya fırlatılıp da hayatta kalan biriyle karşılaşmamıştım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That is quite a trick. | Epey şaibeli görünüyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Think you could survive a bullet between the eyes? | Gözlerinin arasına yediğin kurşundan da sağ çıkabilir misin? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I say we try it, and find out. | Bence deneyip görelim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Yeah. | İyiyim.. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm sorry, I know I'm supposed to be hiding right now. | Üzgünüm, saklanıyor olmam gerekiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm not gonna complain. | Şikayet edecek değilim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Cain come in. | Cain, cevap ver. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Cain, goddamnit were the hell are you? | Cain, neredesin? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Sergeant, report! | Çavuş, rapor verin! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Anybody! | Kimse yok mu! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| This is the Dimitriev. | Dimitriev konuşuyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Wexler, what the hell is happening on that ship? | Wexler, o gemide ne oluyor? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why aren't my men responding? | Adamlarım neden cevap vermiyor? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I think some of them might be down. | Bazıları ölmüş olabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Is this some kind of double cross? | Bir tür aldatmaca mı yapıyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No, no, it's um, we're just having a little issue | Hayır, hayır, sadece Raza'nın ekibiyle | Dark Matter-1 | 2015 | |
| with the crew of the Raza that's all. | küçük bir sorun yaşıyoruz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You were supposed to have them locked down. | O günü bir daha hiç konuşmadık. Onları kilit altında tutmanız gerekiyordu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No, that's impossible, I killed you. | Olamaz, bu imkansız, seni öldürmüştüm. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You screwed that up, like everything else. | Her şeyde olduğu gibi, bunda da başarısız oldun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Wexler, what's going on? | Wexler, neler oluyor? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| This is Portia Lin, commander of the Raza. | Ben Portia Lin, Raza'nın komutanı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We've re taken the ship. | Gemiyi tekrar ele geçirdik. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If you want that device, | Cihazı istiyorsanız, | Dark Matter-1 | 2015 | |
| you're gonna have to go through us to get it. | bizi geçmeniz gerekecek. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What's it gonna be? | Nasıl yapacaksınız? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Guess they weren't looking for a fight. | Görünüşe göre kavga aramıyorlar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They just jumped to FTL. | Işık hızına geçtiler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Well now, we're all alone. | Artık yalnızız. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You're gonna let me go. | Beni bırakacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You're gonna fly me to the nearest space station, | Beni en yakın istasyona götürüp | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and then when I'm safely off the ship | güvenle bıraktıktan sonra | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'll radio back with the code. | size odanın kodunu telsizle bildireceğim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Otherwise you'll just be letting them all suffocate. | Yoksa içeridekilerin hepsi boğulur. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It seems like we've come full circle, doesn't it? | Görünüşe göre işler tam tersine döndü, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You can threaten me all you like | Beni istediğin kadar tehdit edebilirsin ama | Dark Matter-1 | 2015 | |
| but we both know you can't kill me. | ikimiz de biliyoruz ki, beni öldüremezsin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Without the code your friends are dead. | Kod olmadan, arkadaşların ölür. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You're forgetting you're not the only one on this ship | Bu gemide kapıları açmayı beceren tek kişinin | Dark Matter-1 | 2015 | |
| that knows how to open doors. | sen olmadığını unutuyorsun. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Oh, the little girl? | Küçük kız mı? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She's my insurance policy. | O, benim sigorta poliçem. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| In case you decide to be difficult. | Sen işi yokuşa sürersen diye. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She'll never crack that vault. | Asla o odayı açamaz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You sure you want to take that chance? | Bu riske girmeyi gerçekten istiyor musun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Because if she opens that door before you give me the code, | Çünkü eğer sen bana kodu vermeden kız kapıyı açmış olursa | Dark Matter-1 | 2015 | |
| you will regret it. | pişman olacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I do not have to kill you quickly. | Seni hızlıca öldürmem gerekmiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If I give you the code you're just gonna blow me out anyway. | Sana kodu verirsem beni her türlü uzaya göndericeksin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why? Because that's what you did to me? | Neden? Sen bana öyle yaptın diye mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I'm nothing like you, Wexler. | Ben senin gibi değilim, Wexler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If you give me the code, I will let you out. | Bana kodu verirsen, dışarı çıkmana izin veririm. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's 1040 99XD 4. | Kod, 1040 99XD 4. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It was my serial number in prison. | Bu, benim hapisteki numaramdı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You copy that? | Duydun mu? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Got it. | Açtım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's okay, we took care of them. | Sorun yok, onları hallettik. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Who's we? | Biz derken? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I got the door open. | Kapıyı açtım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| They're all pretty woozy, but I think they're going to be okay. | Epey sersemlemiş durumdalar ama iyileşecekler. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Who you talking to? | Kiminle konuşuyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Okay, I did my part. | Tamam, ben kendi payıma düşeni yaptım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Hey, you said you were gonna let me out. | Beni dışarı çıkaracağını söyledin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Hey, quit screwing around. | Oyalanma. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Alright, you're not a cold blooded killer. | Sen soğuk kanlı bir katil değilsin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You're not like me, remember? | Benim gibi değildin, hatırladın mı? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| After today, I don't know what I am. | Bugünden sonra, ne olduğumu bilmiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| When does this headache go away? | Bu baş ağrısı ne zaman geçecek? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Could be a while. | Bir süre sürebilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What about Two? | Peki ya İki? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I didn't hallucinate that, did I? | Halüsinasyon görmedim, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She got blown out the airlock. | Uzaya gönderilmişti. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She said she was pushed out toward the front of the ship, | Geminin ön tarafına doğru fırlatılmış | Dark Matter-1 | 2015 | |
| but she managed to grab onto a raised section of the hull. | ama dış kabuğun çıkıntılarına tutunmayı başarmış. | Dark Matter-1 | 2015 | |
