Search
English Turkish Sentence Translations Page 13891
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Elly's brother is coming here, ok? | Elly'in erkek kardeşi buraya geliyor, tamam mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It is a very serious and is angry man. | Çok ciddi ve sinirli biri. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You have to promise me. | Bana söz vermeniz gerek. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Kids you have to promise... | Çocuklar, şakamızdan hiç kimseye... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
not to tell about our jokes. | ...bahsetmeyeceğinize söz vermek zorundasınız. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What jokes? Those mentioned by Arash. | Ne şakası? Arash'ın bahsettikleri. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
When we played, we danced, we laughed. | Oynadığımızda, dans ettiğimizde güldüğümüzde. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We used to play pantomime. | Sessiz film oynamıştık. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Don't say anything. | Hiçbir şey söylemeyin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
If he asks a questions, you say:'We do not know.' | Soru sorarsa, "Bilmiyoruz", dersiniz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
'We do not know.' Bravo. | "Bilmiyoruz." Aferin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Can you say that too Anita? Good. | Anita, sen de böyle söyleyebilir misin? Güzel. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Did she tell him? | Ona anlatmış mıdır? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Don't go out. | Dışarı çıkmayın. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Wait on a sign of Sepideh. | Sepideh'ten işaret gelmesini bekleyelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Come in. | Gelsene içeri. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No, okay. | Hayır, iyi böyle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Come, go. I want to be alone for a moment. | Gel, içeri gir. Bir dakika yalnız kalmak istiyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What a quiet guy. | Ne sakin bir adam. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I swear he knows. | Yemin ederim o biliyor. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
There must be a reason for everything. | Her şeyin bir nedeni olmalı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Shhh! Here he comes. | Şşşt! İşte geliyor. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Do you a sedative? | Sakinleştirici ister misin? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No. Toilets? | Hayır. Tuvalet? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
This way. | Bu tarafta. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. I beg you. | Teşekkür ederim. Bir şey değil. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Did he tell her parents? | Ailesine söylemiş mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Elly didn't tell you about him? | Elly sana ondan bahsetmiş miydi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Shohreh, you have a towel? | Shohreh, havlu var mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No, thank you. Can i be alone somewhere? | Hayır, sağ ol. Yalnız kalabileceğim bir yer var mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Go ahead. I beg you. | Devam et, lütfen. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Could you bring him a clean bedcover? | Temiz çarşaf getirebilir misiniz? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
There is no connection here. | Burada telefonlar çekmiyor. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But I talked to her the other night. | Ama dün gece onunla konuşmuştum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Must have been when she was out. | Dışarı çıktığı zaman olmuştur. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Excuse me ... | Affedersiniz... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
just a second. | Bir saniye bekleyin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Did she talk about me? | Benden hiç bahsetti mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Yes, she talked a lot about you and her parents. | Evet, senin hakkında ve ailesi hakkında bayağı bir konuştu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
That she misses you very much. | Sizi çok özlüyormuş. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She spoke well of you. | Sizden övgüyle bahsetti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She was worried for her mother. | Annesi için endişeleniyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I think her mother ... your mother is a heart patient? | Bence annesi... Annenin kalp rahatsızlığı yok muydu? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Naazy ... | Naazy... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Sorry. Are you coming? | Özür dilerim. Geliyor musun? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It's not his brother. Why do you she missed him? | Kardeşi o değil ki. Neden onu özlesin? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She spoke well of him? | Onun için övgü dolu sözler söyledi mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I didn't know what to say. | Ne dediğini bilmiyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Did he suspect anything? | Şüpheli bir şey söyledi mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No ... I do not know. | Hayır... Bilemiyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Don't you want to eat anything? | Bir şeyler atıştırmak ister misin? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I just have to make a call to Tehran. | Tahran'la görüşme yapmam lazım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I accompany you. Okay. | Sana eşlik edeyim. Olur. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You can leave the bed of the newlyweds, I'll take it. | Yeni evlilerin yatağına bırakabilirsiniz, ben alırım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Her poor husband was there this morning but I did not want to bother him. | Zavallı kocası bu sabah oradaydı ama rahatsız etmek istemedim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The husband of who? From the drowned. | Kimin kocası? Boğulanın. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Her husband was here this morning? | Kocası bu sabah burada mıydı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Madam, could you come here please? | Bayan, buraya gelir misiniz, lütfen? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
He knows! | O biliyor! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The old woman told him. | Yaşlı kadın anlatmış. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She said that the bed was for Elly and her husband. | Yatağın Elly ve kocası için olduğunu söyledi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I guess he is coming. | Geliyor herhalde. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Do something. | Bir şeyler yap. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
There's nothing more to do. | Yapacak bir şey yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We have to say the truth. | Gerçeği söylemek zorundayız. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We wanted to pair his wife with someone? | Karısını başka birisiyle evlendirmek istediğimizi mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We didn't know. | Bilmiyoruz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It is true that we knew nothing. | Hiçbir şeyden haberimiz olmadığı doğru. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The best thing is to tell the truth. | En iyisi gerçeği söylemek. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But say what? | İyi de ne söyleyeceğiz? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She didn't tell us she was engaged. | Nişanlı olduğunu bize söylememişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Otherwise, we would never present her to Ahmad. | Aksi takdirde, onu asla Ahmet'e teklif etmezdik. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Don't tell about Ahmad. | Ahmet'ten bahsetmeyelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What else should we say then? | O zaman ne söylememiz gerekiyor? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Among the cops we'll have to confess everything. | Polislerin yanında her şeyi itiraf etmek zorundayız. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Does he know she came for Ahmad? | Ahmet için geldiğini biliyor muydu? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
He is not stupid. He understood. | Aptal değil ya, anlamıştır. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
He was suspicious before coming. | Gelmeden önce şüphelenmişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Why does he pretend to be her brother? | Neden kardeşiymiş gibi rol yaptı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We tell him everything. No, I beg you. | Ona her şeyi anlatıyoruz. Hayır, yalvarıyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
So what, Sepideh, lying? | Ne yani, Sepideh, yalan mı söylüyor? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
He knows anyway. | Zaten haberi var. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We have no choice, Sepideh. | Başka seçeneğimiz yok, Sepideh. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
He will find out. Elly will be dishonored. | Anlayacaktır. Elly'in namusu kirlenecek. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We dishonor her? | Namusu kirlenecek mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I respect the dead | Ölüye saygı duyarım,... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
but an engaged woman looking for a husband. | ...ama nişanlı bir kadın koca arıyor. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
This means: | Bunun anlamı;... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
1, she fooled us all, | 1, hepimizi aptal yerine koydu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
2, she fooled her fiance. | 2, nişanlısını aptal yerine koydu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Fooled? | Aptal mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Obviously. If you, you have a boyfriend | Besbelli. Senin erkek arkadaşın olsaydı... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
and your boyfriend finds a girl better than you | ...ve o hafta sonu tatili için senden daha... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
for the weekend, to play volleyball ... | ...iyi bir kız bulup, voleybol falan oynasaydı... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Where's the harm? | Ne var ki bunda? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
From our point of view, there is no harm. | Bizim bakış açımıza göre bir sakınca yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Put yourself in the position of the boy, and everything is evil. | Kendini çocuğun yerine koy, her şey berbat gözüküyordur. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
From the money she has given | Ayırdığı parayı temizliğe... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
to cleaning and staying here! | ...ve burada kalmaya verdi! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
That was all a show she played for us! | Tüm bunlar bize oynadığı bir gösteriydi! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |