Search
English Turkish Sentence Translations Page 13887
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I am silent and take everything? | Ben sakinim ve her şeyi hallederim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You let him alone at the edge of the water! | Denize tek başına gitmesine sen izin verdin! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Has told you not to take a villa on the beach! | Deniz kenarından ev ayarlama demiştim! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Anita, come. | Anita, gelsene. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Any News? | Haber var mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Nothing since yesterday evening. | Dün akşamdan beri bir şey yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Why should she gone? | Neden gitmesi gerekiyordu? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She would have taken her bag. | Çantasını alacaktı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But Sepideh had hidden it ... | Ama Sepideh onu sakladı... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Sepideh, | Sepideh... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Could Elly have done such a thing? | Elly böyle bir şey yapmış olabilir mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What thing? | Ne gibi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Leaving without saying anything. | Hiçbir şey söylemeden ayrılmak gibi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Why you did you hide her bag, then? | O zaman neden çantasını sakladın? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You thought that she could leave like that. | Bu şekilde gidebileceğini zaten tahmin etmiştin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The other night as she disappeared. He was looking everywhere. | Geçen gece ortadan kaybolduğu gibi. Ahmet her yerde onu arıyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It was because of her phone connection. | Cep telefonu çekmiyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She wanted to make a call. | Telefon etmek istemişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Without saying a word. | Tek bir laf etmeden. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It's different. What? | Bu farklı. Ne? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Why should she leave? In spite. | Neden gitmesi gerekiyordu? Nispet yapmak için. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Did anyone notice anything? Or say anything upsetting to her? | Herhangi bir şey dikkatinizi çekti mi? Ya da onu üzecek bir şey dediniz mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Dad, I'm hungry. | Baba, karnım acıktı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The other night, When I served grill | O gece, ızgaraları getirdiğimde... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
and you arrived | ...bayan da yatakları getirmiş... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
the lady brought the beds, she began to clap and sing. | ...ve alkışlayıp, şarkı söylemeye başlamıştı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And you, Shohreh, you made noises. | Ve sen, Shohreh, zılgıt çekmiştin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It seemed Elly was upset. | Elly'in canı sıkılmış gibiydi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Noises? It was a joke. | Zılgıt mı? O şakaydı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I just thought. | Sesli düşünüyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And for dinner? | Peki, akşam yemeğinde? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
When she went to get the salt we all laughed. | Tuz almaya gittiğinde hepimiz gülmüştük. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But that was just a little fun. | İyi de birazcık kafa bulmuştuk. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We all laughed. | Hepimiz güldük. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She too laughed. | O da güldü. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
All this jokes, the dancing, | Tüm bu şakalar, dans etmek... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Could that have embarrassed her? | Onu utandırmış olabilir mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Yesterday morning she insisted on leaving, | Dün sabah gitmek için ısrar etti,... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
as if she was worried about something. | ...sanki bir şeyler canını sıkıyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I told you not to force her to stay! | Kalması için onu zorlamamanı söylemiştim! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She was just over there. | Orada öylece duruyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You told heras a joke she should go by foot | Şakayla karışık yayan gitmesi gerektiğini söylemiştin... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
and she said: "Ok i will." | ...O da; "giderim" demişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You who know her | Sen onu tanıyorsun. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Was she such a person? | Nasıl biridir? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
To be offended and leave? | Gücenip, gitmiş olabilir mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Take offended by what? | Neyden gücenecek? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She doesn't even know her name. How does she know? | Adını bile bilmiyor. Nerden bilsin? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Amir, stop quibbling. We try to move forward. | Amir, dalga geçme. İlerlemeye çalışıyoruz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
When we did the dishes, Sepideh, you said something, | Yemekleri yaparken, Sepideh, bir şeyler söylemişti... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And Shohreh said: "We like you even if you do nothing." | ...Ve Shohreh de; Hiçbir şey yapmazsak, senin gibi oluruz, dedi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I think that offended her. | Sanırım bu onu rahatsız etti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But I didn't mean any harm. | Ama herhangi bir art niyetim yoktu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I know. I say that there may have been a misunderstanding. | Biliyorum. Sadece yanlış anlama olmuş olabilir diyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Please don't start blaming me for that too! | Bunun için de beni suçlamaya başlamayın lütfen! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I didn't blame you. | Seni suçlamıyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Calm down, we are just talking! | Sakin olun, sadece konuşuyoruz! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Nothing you said offended her. | Hiçbir şeyin onu rahatsız etmediğini söylemiştim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, I talk about that! | Ahmet, ben de bundan bahsediyorum! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Even if she was offended, that's not a reason to leave. | Rahatsız olmuş olsa bile, bu sebepsiz ayrılmasına gerekçe olmaz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
If she is reasonable. | Tabii normal biriyse. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But if she really just left like that | Ama hiçbir şey söylemeden bu şekilde... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
without saying anything, she really is a. .. | ...ayrılmışsa, o gerçekten bir... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Peyman ... | Peyman... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We were told this place is open to everybody. And if someone ... | Bu yerin herkese açık olduğunu söylemiştik. Eğer birisi... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Call Tehran, see if she returned. | Tahran'ı arayın, belki dönmüştür. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It's too early. It's 7:30. | Çok erken. Saat daha 07:30. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
So it is 7:30! I can't take it anymore. | Aynen öyle 07:30! Artık arayamam. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, come, we'll call. | Ahmet, gel, telefon edelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No, you don't move. Ahmad, you go alone. | Hayır, sen dur. Ahmet, sen yalnız git. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Why? You stay here. | Neden? Burada kal. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But how ... Don't make it worse! | Ama nasıl... Durumu daha kötüleştirme! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It is better a woman calls. | Bir bayanın araması daha iyi olur. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Sepideh is the only woman here? | Sepideh buradaki tek bayan mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I could go too. | Ben de gidebilirdim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But if they say she's not back ... | Ama ya geri dönmediğini söylerlerse... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Just thinking about it, makes me shake. | Bunu bir düşünün, zor durumda kalırım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Amir, let me ... I said no! | Amir, izin ver... Hayır dedim! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, let's go. | Ahmet, hadi gidelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I come with you. | Seninle geliyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad ... | Ahmet... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Sepideh, you give me her home number? | Sepideh, ev telefonunu verir misin? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You want me to go with them? | Onlarla gitmemi istiyor musun? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad is going. | Ahmet gidiyor. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Go get a breakfast for the children. | Git de çocuklara kahvaltı hazırla. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
They may stay one day without breakfast. | Kahvaltı yapmadan bir gün durabilirler. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
For one day, they will not die! | Bir günlüğüne, kimse ölmez! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What a weekend! | Ne tatil ama! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Go .. No, wait. | İttir.. Dur, bekle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The other wheel is also stuck. | Diğer lastik de saplandı. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It's stuck in sand. | Kuma gömülmüş. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Come down, we'll make it. | Sakin ol, hallederiz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
If her mother answers, say nothing. | Annesi cevap verirse, bir şey söyleme. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The other day she told me she has heart problems. | Geçen gün bana annesinin kalp rahatsızlığı olduğunu söylemişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I don't wanna shock her. | Onu şok etmek istemiyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
A foreign person drowned because of our child. You understand that? | Bizim çocuğumuz yüzünden tanımadığımız biri boğuldu. Bunu anlayabiliyor musun? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And your only problem, is to go on my nerves? | Senin tek derdin benim sinirlerimi zıplatmak mı? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Do not talk like that. | Böyle konuşma. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I told you a 100 times not to talk to me like that in public. | Herkesin içinde benimle bu şekilde konuşma diye yüz kere söyledim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I have no other concern now? How am i talking? | Artık bir sorunum yok? Nasıl konuşuyorum ben ya? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |