Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21919
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| and y'all won't have to lug all this heavy equipment around. | ...ve bu ağır eşyaları oradan oraya taşımak zorunda kalmazsınız. | Ghostbusters-1 | 2016 |  |
| Oh, guys, we got to get a car. Come on, baby. | Çocuklar, bir araba almalıyız. Hadi ama bebeğim. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| You need me. You need Patty. Patty come with benefits. You need me. | Bana ihtiyacınız var. Patty'ye ihtiyacınız var. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| You get a car, and you get a car, and you get a car! | Araban var, araban var ve senin de araban var! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Uh, you didn't disclose that the vehicle was gonna be a hearse. | Bi' cenaze arabası getireceğini söylememiştin. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I'm sorry. My uncle owns a funeral home, not a enterprise rent a car. | Kusura bakma. Amcam bir cenaze evi işletiyor; araç kiralama firması değil. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Hope you checked to see there wasn't a body in the back. | Bagajında bir ceset var mı diye bakmışsındır umarım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Uh, I don't think so. I don't really know. | Sanmam. Gerçekten bilmiyorum. Bakmadın mı? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I mean, I was in a hurry. | Acelem vardı yahu. Benzini var mı diye baktım. O daha önemliydi. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So there is a body? | Ceset var mı yani? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Let holtzmann check. She likes that type of stuff. | Bırakın Holtzmann baksın. Bu tür şeylere bayılıyor zaten. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Yeah, I can think of seven good uses of a cadaver today. | Bugün bir cesedi kullanmak için 7 iyi amaç düşünebilirim. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| No, Dr. Frankenstein, | Hayır, Dr. Frankenstein; bagajda bir ceset varsa geri götürmeliyiz. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| All right. Don't do that. | Tamam be. Yapma şunu. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Based on the results of the subway field test... | Metro tünelindeki saha testi sonuçlarına dayanarak... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| The one where you were almost killed, remember? | ...hani şu az kalsın öldürüleceğin yer, hatırladın mı? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I added a booster using microfabricated radio frequency quadrupoles | Parçacıkları hayalet kapanına girmeden önce hızlandırsın diye... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| to speed up particles before entering the dla device, | ...küçültülmüş radyo frekanslı kuadrupol hızlandırıcı ekledim. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| portable, wearable for maximum flexibility. Wow. | Taşınabilir, maksimum esneklikle giyilebilir hâle geldi. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Then we add the reversible psychokinetic energy sync | Ardından, çevrilebilir senkronize edilmiş psikokinetik enerji ekledik. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| plus holtzy's hollow beam to this baby, and voila. | Ayrıca Holtzy buna bir kutu kirişi yaptı ve işte. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We got a ghost in there. Whoo! | İçinde bir hayaletimiz var. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Slap me. Okay. | Tokatla bakalım! Pekâlâ. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I will slap you as... | Seni tokatlayacağım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I just want to say what an exciting moment this is. | Bunun heyecan verici bir an olduğunu söylemek istiyorum. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Holtzmann, I am beyond impressed. | Holtzmann, çok etkilendim. Abby, rahat mısın öyle? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| It's a lot heavier than I expected, | Beklediğimden daha ağır... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| and I'm pretty sure it's compacting my spinal column, but... | ...ve omurgamı sıkıştırdığından oldukça eminim ama | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So you're gonna want to plant your feet firm. Okay. | Bacaklarını sabit tutmak isteyebilirsin. Peki. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Bend your knees to compensate for the extra kickback. | Fazladan geri tepmeyi telafi etmek için dizlerini büyük. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| All right. Turning the machine on. | Pekâlâ. Makineyi çalıştırıyorum. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Boy, she's got an impressive purr. | Amanın, etkileyici bir sesi var. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| All right, so that's the target right there. | Pekâlâ, hedefin tam şurada. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Just put your thumb on that red trigger button there. | Başparmağını şuradaki kırmızı tetik düğmesine koy sadece. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Yeah. And go to town. | Evet. Ve ateşle gitsin. Tamamdır. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I guess she's not bending her knees enough, right? | Dizlerini yeteri kadar bükmedi değil mi? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| She's doing a marvelous impression of a deflating balloon. | Sönen balon etkisini çok mükemmel yansıtıyor. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We just got to let her ride it out until she's out of juice. | Enerjisi bitene kadar beklememiz gerekiyor sadece. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| She's corkscrewing me! | Benimle alay ediyor resmen! Abby, biraz düzeltme yapacağım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| It's like fighting a gator! | Tıpkı bir timsahla dövüşmek gibi. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So, how did the two of you guys meet? | Siz ikiniz nasıl tanıştınız peki? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Uh, Abby transferred to my high school, junior year. | Abby, üçüncü yılımızda bizim liseye geçiş yaptı. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Go, karate cats. | Bastır, Karate Kediler. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We started telling ghost stories, and we just kind of bonded right away. | Hayalet hikâyeleri anlatmaya başladık ve hemen dost olduk. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| And all the other kids were, you know, getting drunk and going to parties, | Diğer çocuklar, bilirsiniz işte; sarhoş olup, partilere falan giderken... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| and we're like, "uh, that's stupid." | ...biz de 'Bu çok aptalca.' gibi şeyler söylerdik. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Plus, we were never invited to the parties. | Ayrıca, hiçbir partiye davet edilmezdik. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| No, I think that's because we told | Sanırım, çok korkutucu hayalet hikâyeleri anlattığımız için... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| and I think the other kids were terrified of us. | ...diğer çocuklar bizden çok korkuyorlardı. Aslında olan şey buydu. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So, how did y'all get into ghosts? Did one of you see one? | Hayalet işine nasıl girdiniz peki? Biriniz hayalet mi gördü? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Yeah, I did. | Evet, ben gördüm. Sahi mi? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| When I was eight years old, the mean old lady that lived next door died. | Ben 8 yaşındayken, yan komşumuz olan huysuz ihtiyar kadın ölmüştü. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| And that night, i woke up | O gece, uyandım... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| and she was standing at the foot of my bed, | ...ve yatağımın dibinde durmuş, öylece bana bakıyordu. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| She did that every night for almost a year. | Neredeyse 1 yıl boyunca her gün aynı şeyi yaptı. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| What? | Ne? Aileme anlattım ama bana inanmadılar. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Still don't believe me. | Hâlâ inanmıyorlar. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I had to go to therapy for years, | Yıllarca terapiste gitmek zorunda kaldım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| and the kids at school found out, | Okuldaki çocuklar bunu öğrendi. Bana gülüp, alay ettiler. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| call me "ghost girl." | 'Hayalet Kız' demeye başladılar. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Abby was the only person who believed me. | Abby bana inanan tek kişiydi. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Kids is mean, man. But I believe you. | Çocuklar çok kaba dostum. Ama ben sana inanıyorum. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Thanks. | Eksik olma. Birkaç sorum var. Ciddi misin sen? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Looking forward to this metal show. | Bu metal konserini dört gözle bekliyorum. Selam. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Ozzy rocks! Whoo! | Ozzy bi' harika! Evet! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Yes. | Evet Kesinlikle öyle. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| This world cannot be cleansed fast enough. | Bu dünya yeterince hızlı arındırılamaz. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Hi. | Selam. Konserin tadını çıkarın. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Oh, my god! They're showing the video! | Aman Tanrım! Videoyu yayınlıyorlar. Ünlü olduk! Ünlü olduk! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| As a result, there are a lot of questions being asked now | Sonuç olarak: Bu videoyu çeken insanlarla ilgili... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| about the people who shot the video. | ...sorulması gereken bir yığın soru ortaya çıkıyor. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So, what do we think of these ghostbusters? Are they to be taken seriously? And... | Bu Hayalet Avcıları ile ilgili ne düşünüyoruz peki? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| He's with the council for logic and data. Okay. | Bilişim departmanında görev yapıyor. Martin Heiss. Tamam. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| He is a famed debunker of the paranormal. | Doğaüstü iddiaları çürütmek konusunda ün yapmış bir isim. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Dr. heiss, you're a highly regarded scientific authority. | Dr. Heiss, bilim dünyasında son derece saygın bir itibarınız var. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Your credentials are impeccable. Thank you, pat. | Güvenilir ve hata yapmayan birisiniz. Teşekkürler Pat. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| If you see something of true scientific interest in this video, | Bu videoda bilim adına gerçek bir şey gördüyseniz... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| to legitimize these ghostbusters and everything they stand for. | ...bu durum, Hayalet Avcılarını ve temsil ettikleri her şeyi... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So, tell me, Dr. heiss, is this for real? | O hâlde söyleyin Dr. Heiss, bu olay gerçek mi? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Hell no. | Tabii ki hayır. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| So, now we're the ghost girls. | Şimdi biz de hayalet kızlar olduk yani. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I feel your pain, Erin. | Acını hissediyorum Erin. Hayır, bakın ne diyeceğim. Siktir edin! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We are scientists. | Biz bilim insanlarıyız. Bir de Patty var. Sağ ol be. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Okay, we believe in provable, | Kanıtlanabilir, fiziksel sonuçlara inanıyoruz. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| That's what we believe in. Yes, we do! | İnandığımız şey bu işte. Evet, inanıyoruz! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Preach. I will preach. | Vaaz ver. Vereceğim. Ne yapacağız biliyor musunuz? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We're gonna catch a ghost, we're gonna bring... | Bir hayalet yakalayacağız ve onu... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| We're gonna catch a ghost, bring it back to the lab... | Bir hayalet yakalayıp, onu laboratuvara... | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Kevin? Yes, boss? | Kevin? Efendim patron? Telefona bakabilir misin lütfen? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Buddy. Yes, I can, boss. | Dostum. Evet, bakabilirim patron. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Uh, ghostbusters. | Hayalet Avcıları. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| "Conductors of the metaphysical..." Okay. | Doğaüstü olayları inceleme... Tamam, harika. Görüşürüz. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Hey, guys, which one of these makes me look more like a doctor? | Hangi fotoğrafta daha çok doktora benziyorum? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Me playing saxophone or me listening to saxophone? | Saksafon çalan hâlimle mi yoksa saksafon dinleyen hâlimle mi? | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Who was on the phone? | Arayan kimdi? Stonebrook Tiyatrosu. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| There's a goat on the loose. | Kaçak bir keçi varmış. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I'm gonna load up the car. | Ben arabayı hazırlayacağım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Whoa. Okay, okay, okay! | Tamam, tamam, tamam! Bizim için bir şeyim var! | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| Hey, hey, hey, you guys, I got these from work. | Hey, hey, hey, çocuklar, bunları işten aldım. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
| I'm making it official, man. | Resmileştiriyorum dostum. | Ghostbusters-1 | 2016 | |
