Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21023
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
My dirty, shifty friend? Hey, Fry, long time. | Pis kaypak dostum? Selam, Fry. N'aber? Kirli, hileci?? destekçim mi? Hey, Fry, uzun zaman oldu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Welcome back to the Legion of Madfellows, man. | Kaçıklar Lejyonuna tekrar hoşgeldin, adamım. Delikardeşler Lejyonu'na tekrar hoşgeldin, adamım. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Why'd you bonk me, you idiot? | Neden beni bayılttın, gerizekalı? Niye vurdun bana, aptal? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You could have just asked me to come with you. | Seninle gelmemi söyleyebilirdin. Seninle gelmemi istesen yeterdi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
And where are we? This doesn't look like your regular dumpster. | Hem neredeyiz böyle? Burası her zamanki çöplüğe benzemiyor. Hem nerdeyiz biz? Burası her zamanki çöplüğünüze benzemiyor? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
All in good time! | Sadece iyi zamanlarda geliriz! Her şeyin bir zamanı var! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I guess now is a good time. | Sanırım şimdi de iyi bir zaman. Galiba bu iyi bir zaman. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We are on Mars, in a forgotten cavern | Mars'tayız, milyonlarca yıl önce... Mars'tayız, yerli Mars'lılar tarafından... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
abandoned by the native Martians a million years ago. | ...Mars Yerlilerince terkedilmiş unutulmuş bir mağaradayız. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Actually, it was five years ago. I remember 'cause they washed my socks. | Aslında, beş sene önce terkettiler. Hatırlıyorum çünkü çorabımı yıkamışlardı. Aslında, 5 yıl önceydi. Hatırlıyorum çünkü çoraplarımı yıkamışlardı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You have done well, Fry. | İyi iş çıkarıyorsun, Fry. İşini iyi yaptın, Fry. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You have ingratiated yourself with Leo Wong. | Leo Wong'un yanına sızmayı başardın. Leo Wong'un gözüne girdin. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Yup, I kissed his ass from cheek to shining cheek. | Evet, sabah akşam kıçını öpüyorum. Aynen. Kıçını, yanak, parlak yanak olana kadar öptüm. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So, what do I do next? | Şimdi ne yapacağım? Ee, şimdi ne yapıyorum? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
As Wong security chief, | Wong'un güvenlik şefi olduğundan... Wong güvenlik görevlisi olarak,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
you will be on hand when he attempts to destroy the violet dwarf. | ...menekşe cüceyi yoketmeye kalktığında yanında olacaksın. ..."O", Cüce Menekşe'yi yok etmeye kalkıştığında hazırda olacaksın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You must not let that happen. | Bunun olmasına izin vermemelisin. Bunun olmasına izin vermemelisin. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
"Must let happen." | "İzin vermeli". "İzin ver me lisin." | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Not happen! | Vermemeli! Ver ME melisin! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
"Must let occur." | "Müsaade etmeli". "Al memeliyim. " | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Let me tell you a story. A story of two alien species | Sana hikayeyi anlatayım. Çok eski iki uzaylı türün hikayesi. Sana bir hikaye anlatayım. İki farklı yabancı türün hikayesini,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
so ancient that compared to them the human race is a mere college senior! | O kadar eski ki, insan ırkının portakalda vitamin olduğu zamanlar! ...o kadar eskiler ki, insan ırkı yanlarında ancak son sınıf bir üniversiteli kalır. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
On a distant planetoid they evolved to cooperate in their quest to survive. | Uzaklarda bir gezegende, hayatta kalmak için işbirliği yapmak üzere evrimleştiler. Uzak küçük gezegenlerin birinde, hayatta kalabilme arayışları için yardımlaşma yolunda evrimleştiler. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Cooperation, because life is a team sport. | İşbirliği, çünkü hayat bir takım oyunudur. Yardımlaşma, çünkü hayat bir takım oyunudur. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But, over time, one species evolved a better strategy, | Ama, zaman geçtikçe, türlerden biri daha stratejik evrimleşti... Fakat, zamanla, türlerden birisi daha iyi bir strateji evrimleştirdi,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and an evolutionary arms race began. | ...ve böylece evrimleşme yarışı başladı. ...ve amansız evrimsel mücadele, sonunda başladı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
That concludes the audio visual portion of our head clonk and lecture. | Kafalarımızdaki sessel görsel kısım da bu sürecin parçası. Bu, kafa toku ve dersimizin, sesli görsel kısmını tamamlamış oldu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Wait, what happened to the snakes and the frogs? | Dur biraz, yılanla kurbağaya ne oldu? Bir saniye, yılan ve kurbağalara n'oldu? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I need to know! | Bilmem lazım! Bilmem lazım! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The frogs, or possibly the snakes, evolved into vicious killing machines, | Kurbağalar, veya yılanlar da olabilir, korkunç öldürme makinalarına evrimleşti. Kurbağalar, ya da muhtemelen yılanlar, şeytani ölüm makinalarına evrimleştiler,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
honed by the merciless forces of natural selection and intelligent design. | Bilinçli tasarım ve doğal seleksiyonun acımasız güçlerince bilenmiş. ...doğal seleksiyon ve kusursuz yaratılışın acımasız güçleri ile iyice bilendiler. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We call these the Dark Ones! | Biz onlara, Karanlık Varlık diyoruz! İşte bunlar, Karanlık Olanlar! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
These evil creatures preyed on all life, driving species after species to extinction. | Bu şeytani yaratıklar, yaşamları boyunca tüm canlıları avladılar. Bu şeytani yaratıklar her tür canlıyı avlayarak, türleri bir bir yok etti. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Meanwhile, however, | Bu sırada, gel gör ki... Ama, aynı zamanda,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
the second species evolved to fend off the Dark Ones, | ...ikinci tür, Karanlık Varlık'ı savuşturmak üzere evrimleşti. ...Karanlık Olanlar'ı kovmak için, ikinci bir tür daha evrimleşti,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
befriending and protecting all other living things. | Yaşayan tüm canlıların dostu ve koruyucusu oldular. ...tüm diğer canlıları, himayeye alıp korumak için. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Even Celine Dion? Probably. | Celine Dion'un da mı? Galiba. Celine Dion'u da mı? Muhtemelen. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We call these noble beings the Encyclopods, | Biz bu asil yaşamlara, Ansiklopod diyoruz. Bu asil varlıklara Ansiklopodlar diyoruz,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
because their DNA incorporates | Çünkü DNA'ları... ...çünkü DNA'ları, karşılaştıkları... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
the DNA of every endangered species they encountered, | ...nesilleri tehlikede olan canlıların DNA'larını içeriyor. ...tehlike altındaki tüm türlerin DNA'sını taşıyor,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
so they can recreate them if they go extinct. | Böylelikle nesilleri yok olsa bile yeniden yaratılabilecekler. ...soyları tükenirse onları tekrar yaratabilmek için. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Just as a pillow, a wig and a corncob pipe can be used to recreate my old girlfriend! | Tıpkı bir yastık, peruk ve pipoyla, eski sevgilimin yeniden yaratılması gibi! Aynen bir yastık, bir peruk ve bir koçanla eski kız arkadaşımın yaratılabileceği gibi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Bingo. | Bingo. Bingo. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Meanwhile, at the Honeybun Hideout. | Bu sırada, karargâhta. Bu arada, Tatlıçörek Gizlenme Yeri'nde. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
There! Now you know how it feels to be locked up in a go go cage. | İşte! Artık dansçı kafesine kapatılmanın ne hissettirdiğini biliyorsunuz. İşte! Şimdi bir Disko Kafesi'ne kapatılmak neymiş öğrendiniz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
What the hell are you talking about? | Sen neden bahsediyorsun? Ne saçmalıyorsun? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Shut your man hole. | Kapa çeneni. Kapa o er deliğini! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I feel dirty. | Kendimi kirletilmiş hissediyorum. Kirlenmiş hissediyorum. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Are you sure Fry is working for your father? | Fry'ın, baban için çalıştığına emin misin? Fry'ın baban için çalıştığına emin misin? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
It just doesn't seem like him to be so evil, or to hold down a job. | Bu kadar kötü olacak ya da işe girecek biri değildir. Kötülük veya bir işe tutunmak, onun yapacağı şeyler değil de. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
It's true, Leela. Cross My Heart bra and swear to Goddess. | Doğru söylüyorum, Leela. Kalpli sütyenimin üstüne yemin ederim. Gerçekten, Leela. Kalpli sutyenimle Tanrıça'ya yemin ederim ki. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But the Fry I know wouldn't do that. | Ama tanıdığım Fry böyle şeyler yapmaz. Ama benim bildiğim Fry bunu yapmaz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna call his cell phone telephone and prove you wrong. | Şimdi cep telefonu telefonunu arayıp, yanıldığını kanıtlayacağım. Onun "cep telefonu" telefonunu arayıp yanıldığınızı göstereceğim. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no! Frida's been murdered! | Olmaz! Frida, öldürülmüş! Oh, hayır! Frida öldürülmüş! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Sweet she cattle of Seattle. | Seattle'ın güzel sığırları aşkına. Tacoma'nın tatlı kız artması. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Not your strong suit, woman. | Laflarımı çalma, kadın. İyi olan dersin değil, kadın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Who could have done this? | Bunu kim yapmış olabilir? Bunu kim yapmış olabilir? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Your dad? Nixon? | Baban? Nixon? Baban? Nixon? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Fry? | Fry? Fry? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
No, never. I don't think. | Hayır, asla. Hiç sanmıyorum. Hayır, asla. Sanmam. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Anyhow, there's a crazed murderer on the loose, | Neyse, ortada kayıp manyak bir katil var. Her neyse, başıboş çılgın bir katil olduğu kesin,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
possibly in the shadows or hanging from the ceiling. | Gölgelerin içinde veya tavanda sallanıyor olabilir. ...muhtemelen gölgelerin içinde ya da tavandan sarkan. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So just stay calm while I call Fry. | O yüzden ben Fry'ı ararken sessizçe oturun. O yüzden sadece sakin durun ve ben de Fry'ı arayayım. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So where are the Encyclopods and the Dark Ones now? | Peki Ansiklopodlar ve Karanlık Varlıklar şimdi nerede? Ee, Ansiklopodlar ve Karanlık Olanlar şimdi nerede? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
When the life giving Chee receded, | Yaşam veren Chee çekildiğinde... Hayat veren Chee geri çekildiğinde... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
only the toughest organisms could adapt and survive, | ...sadece en güçlü organizmalar hayatta kalmayı başardı... ...yalnız en sağlam organizmalar uyum sağlayıp hayatta kalabildi,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
like the Dark Ones. | ...Karanlık Varlıklar gibi. ...Karanlık Olanlar gibi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Many more died out, like the Encyclopods. | Bir çokları ise öldü, Ansiklopodlar gibi. Ama daha çoğunun soyu tükendi, Ansiklopodlar gibi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But, and this is the great secret of our age, | Ama, nesillerdir çok gizli bir sırrımız var. Ancak... Bu çağımızın tek ama en büyük sırrı... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
we believe they left an egg behind. | Arkalarında bir yumurta bıraktıklarına inanıyoruz. ...onların geride bir yumurta bıraktığına inanıyoruz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Is it edible? We're not gonna eat it! | Yenilebilir mi? Onu yemeyeceğiz! Yenebiliyor mu? Yemeyeceğiz ki!... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Not unless we find a second one. No, Fry, we intend to hatch it! | Başka bir tane bulursak düşünürüz ama. Hayır, Fry, onu büyütmek niyetindeyiz! ...ikinci bir yumurta bulmadığımız sürece. Hayır, Fry, amacımız onu kuluçkaya yatırmak! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
And that's where you come in. | İşte bu noktada sen geliyorsun. Ve sen, bu noktada işin içine giriyorsun. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
And here I am. | Ben geliyorum. İşte içerideyim. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
At long last the tide of Chee has returned, | Chee bir kere döndükten sonra... En sonunda, Chee'nin Med Cezir'i geri döndü, | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and its nourishing flow has awakened the dormant egg. | ...besleyici dalgası uykudaki yumurtayı uyandıracak. ...ve onun besleyici akımı uyuyan yumurtayı uyandırdı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
It's better than good. It's better. With its massive stash of DNA, | Çok iyiden de iyi. Süper. Ansiklopod, o muazzam DNA birikimiyle... Güzelden iyi. Daha da iyi. Bu engin DNA birikimi ile... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
the Encyclopod can reconstruct every species that ever went extinct. | ...bir zamanlar yaşayıp da yok olmuş tüm canlıları tekrar yaratabilir. ...Ansiklopodlar şimdiye kadar soyu tükenen tüm türleri yeniden inşa edebilir. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Imagine, all the animals that failed evolution's test, alive again! | Düşünsene, evrim sınavından geçemeyen tüm hayvanlar tekrar yaşayacak! Bir düşün, evrime yenik düşen bütün türler, yeniden canlılar! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The dodo bird, the brittle klutz, the striped biologist taunter. | Dodo kuşu, çıtkırıldım sakarlar, çizgili biyolog fareleri. Dodo Kuşu, Nazik Hantal, Çizgili Biyolog Dalgacısı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So, where is this egg? In the violet dwarf star system. | Peki, bu yumurta nerede? Menekşe cüce yıldız sisteminde. Peki, nerede bu yumurta? Cüce Menekşe Yıldız Sistemi'nde. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
And what does it look like? A violet dwarf star! | Peki neye benziyor? Menekşe cüce yıldızına! Neye benziyor peki? Bir cüce menekşe yıldıza! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You mean, the whole star is a single... Whoa! Sci fi. | Yani aslında o koca yıldız tek başına... Vay! Ne bilimkurgu. Yani, yıldızın hepsi tek bir... Vov! Bilim Kurgu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Alas! Even now, a Dark One is headed to the star to ensure its destruction. | Ne yazık ki, Karanlık Varlık onu yok etme niyetinde. Eskiden olduğu gibi, onu yok etmek adına bir Karanlık Olan yola koyulmuş durumda. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Dang! So what does this Dark One look like? | Kahretsin! Peki bu Karanlık Varlık neye benziyor? Lanet! Ee, bu Karanlık Olan neye benziyor? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We don't know. I admit it's a horrifically grave situation. | Bilmiyoruz. Bence son derece korkunç biçimdedir. Bilmiyoruz. İtiraf ediyorum, korkunç ciddi bir durum bu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Don't sugarcoat it, Nine. | Abartma, Dokuz. Durumu yumuşatma, Dokuz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The Dark Ones have been evolving so long, | Karanlık Varlık, çok uzun zamandır evrimleşiyor... O kadar zamandır evrimleşiyorlar ki, | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
it could be anything or anyone. | ...herhangi bir tip veya şey olabilir. Herhangi bir şey veya kimse olabilirler. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Or anybody. | Ya da herhangi biri. Veya herhangi bir şahıs. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You mean, like, people? | Yani insan gibi mi? Yani insanlar gibi mi? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Any people. It will kill the egg, | Herhangi bir insan. Yumurtayı... Herhangi bir insan... Yumurtayı öldürecektir,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and every dude, woman and child who knows about it. | ...ve onu bilen herkesi kadın, çocuk demeden öldürecek. ...ve yumurtayı bilen her eleman, kadın ve çocuğu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Even our crazy caps will be useless at close range. | Bu başlıklarımız bile yakın mesafeden işe yaramazlar. Yakın mesafede, bu uçuk keplerimiz bile işe yaramayacaktır. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
That's why only you, with your defective unreadable brainwave, | İşte bu yüzden sen, okunamaz beyin dalgalarınla... İşte bu yüzden yalnız sen, arızalı okunamaz beyin dalganla,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
may be able to thwart them | ...onlara engel olabilir... ...onların planlarını bozabilir... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and usher in a new green age of wonder and... | ...ve yeni bir yeşil çağı ...ve mucizelerin yeni bir yeşil çağını getirerek bir çığır aça... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You're on Fry time. Leela! | Fry'ın telefonu. Leela! Fry çağındasınız. Leela! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Did you get my message? What message? | Mesajımı aldın mı? Ne mesajı? Mesajımı aldın mı? Ne mesajı? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Didn't you see Frida Waterfall? | Frida Waterfall'ı görmedin mi? Frida Çağlayan'ı görmedin mi yoksa? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |