Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21005
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Leave it until tomorrow. Nobu will do it. | Yarına bırak. Nobu yapar. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Then Nobu won't have any work left to do. | Nobu'ya yapacak iş kalmayacak. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Oh, I didn't realize... I'll stop, then. | Fark edememiştim... O zaman bırakayım. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I'm joking, I'm joking. | Şaka yapıyorum, şaka... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Oh, no! | Oh, olamaz! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Get the bowl. | Kaseyi ver. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
So I heard. | Duydum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
You have shown me great kindness, sir. | Bana büyük iyilikte bulundunuz efendim. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Speak quickly! I have a meeting to attend. | Hızlı konuş! Katılmam gereken bir toplantı var. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
It's about the engagement arranged by my father and yourself. | Babam ve kendi ayarladığı nişan hakkında. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I was wrong to assume I could marry someone of her rank. | Onun düzeyinde biriyle evlenmeyi düşünerek hata yaptım. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
It is also unbecoming for a samurai to marry for status... | Statüsü belli olan bir samuray için utandırıcı... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
That's not the only reason why you've changed your mind. | Fikrini değiştirmenin tek nedeni bu değil. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I don't know if you're kind or stupid. | İyi misin aptal mısın bilmiyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I would like you to meet Fusa. I think I would feel better... | Fusa ile tanışmanızı istiyorum. Böyle daha iyi hissedeceğimi sanıyorum... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Stop your rambling! | Saçmalamayı kes! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
You want me to formally decline the engagement, am I right? | Resmi olarak nişanı geri çevirmemi istiyorsun, değil mi? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Yes, sir. What do you think? | Evet, efendim. Ne düşünüyorsunuz? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
That was a slip, sir. | Dilim sürçtü efendim. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Master! Awful news! I need to talk to Fusa! | Efendim! Haberler korkunç! Fusa ile konuşmam gerek! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
She's nowhere to be found. | Hiçbir yerde bulamıyoruz. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
She disappeared. It's been a couple of hours... | Kayboldu. Birkaç saat geçti... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
What if Fusa remembered something from her past and left? | Ya Fusa geçmişinden bir şey hatırlayıp gittiyse? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Keep looking for her! Search the garden! | Onu aramaya devam edin! Bahçeye bakın! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Nobu told me where to buy some cheap dried fish, | Nobu nereden ucuza kurutulmuş balık alabileceğimi söyledi. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Dried fish? | Kurutulmuş balık mı? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Forget the dried fish. | Boşver kurutulmuş balığı. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Fusa... I want you to be my wife. | Fusa... Eşim olmanı istiyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Are you sure... | Beni istediğine... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
you want me? | ...emin misin? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
You may feel insecure about accepting a proposal of marriage | Daha kim olduğunu bile bilmezken... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
when you don't even know who you are, | ...evlilik teklifim için kendini güvensiz hissediyor olabilirsin... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
but I've made up my mind. | ...ama ben kararımı verdim. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I know we hardly know each other | Birbirimizi çok az tanıdığımızı biliyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
but I want your answer now. | Ama cevabını şimdi istiyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I won't leave here until | Teklifimi kabul edene kadar... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
you accept my proposal. | ...buradan ayrılmayacağım. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
but I can't help it. Marry me! | ...ama elimden bir şey gelmez. Evlen benimle! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
He's coming... | Geliyor. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
He'll be so shocked, he'll fall over backwards. | Çok şaşıracak. Şaşkınlıktan yere düşecek. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
What's this?! | Bu da nedir?! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I have a request, sir. | Bir ricam var, efendin. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
So you're intercepting me? | O yüzden mi beni durdurdun? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I'm sorry sir, but I just had to speak to you before you left. | Özür dilerim efendim ama gitmeden önce sizinle konuşmalıydım. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I want to marry Fusa. | Fusa ile evlenmek istiyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
But she isn't from a samurai family. A samurai has to marry in his class. | Ama o samuray ailesinden değil. Bir samuray kendi sınıfından evlenebilir. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I don't care about such things, but... | Böyle bir şey umurumda değil ama... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
But I'm asking you to adopt Fusa and marry her from your family. | Ama sizden Fusa'yı evlat edinmenizi ve aileniz tarafından evlendirmenizi istiyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
You're the only one I can turn to. Please say you'll consider my request! | Başvurabileceğim sadece siz varsınız. Lütfen isteğimi göz önünde bulundurun! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
What? Did you think I was going to fall over backwards in shock? | Ne oldu? Şaşkınlıktan düşeceğimi mi sanıyordun? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Did he hear me? | Acaba duydu mu? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I mean no, sir! | Onu kastedmedim, efendim! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Seishiro, you've got guts. | Seishiro, yüreklisin. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I have to give you that. | Sana izni veriyorum. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
The master said... You mean Seishiro? | Efendim dedi ki... Seishiro'yu mu kastediyorsun? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
That Nobu could weave straw slippers | Nobu boş zamanlarında annesi için... | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
and Fusa's been helping her... | Ve Fusa'da ona yardımcı oluyor. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Did you weave these? | Bunu sen mi ördün? | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
I guess weaving's not your strong suit. | Sanırım örmek uzmanlık alanın değil. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Seishiro, this is the path you chose. | Seishiro, seçtiğin yol bu. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Yes sir. I will. | Peki, efendim. Öyle yapacağım. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Thank you, sir! | Teşekkür ederim! | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Now for the hard part. | Şimdi zor kısmı başlıyor. | Fusa-1 | 1993 | ![]() |
Hi. | Selam. Elindeki ne? Araba. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Is it for your son? No. | Oğluna mı aldın? Hayır. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Your nephew? No. | Yeğenine mi? Hayır. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Who is it for then? | Kime o zaman? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I was speechless. How can she be so rude? | Nutkum tutuldu resmen. Nasıl bu kadar kaba olabiliyor? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Some people just shouldn't be playing bridge. 1 | Bazı insanların briç oynamaması gerek. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Right. | Aynen. 1 | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
At least not when there's alcohol involved. | En azından alkol aldıklarında. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
True. | Doğru. Briç ve alkol aynı anda olmaması gerek. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You have to be able to handle it. | Bununla başa çıkmak zorundasın. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I can handle it. Of course you can. | Çıkabilirim. Elbette çıkabilirsin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Is Mordur in? | Mordur evde mi? Baba, birisi seni soruyor. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Stop it, guys. Go finish your dinner. | Yeter artık çocuklar. Yemeğinizi bitirin. Merhaba. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I'll be ready in a moment. | Birazdan hazırım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you go and get things ready. | Sen gidip yavaştan başla. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I'm moving the M 10's out of the ambush | M 10'u pusudan kurtarıp... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
and firing at the Panthers. | ...Panterler'e saldırıyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you use the M 18's, the Hell Cats? | M 18'i kullanıp Cehennem Kedileri'ne saldırsana? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Makes no difference. They're faster, you know. | Hiçbir şey fark etmez. Daha hızlılar biliyorsun ki. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Yes, but I'm coming out of the forest. | Evet ama ormandan çıkıyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
What is it, Tumi? | Ne oldu Tumi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Can I play too? | Ben de oynayabilir miyim? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
No, this isn't for kids. You know that. | Olmaz, çocuklara göre değil. Biliyorsun. Söz vermiştin. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Was he shagging your mother, just like that? | Annenle mi düzüşüyormuş? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. On the kitchen table. | Aynen. Mutfak tezgâhında. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I had a similar experience when I was a kid. | Çocukken ben de buna benzer bir şey yaşamıştım. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
Mom took us to the Canary Islands just after she split up with Dad. | Annem, babamla ayrıldıktan sonra bizi Kanarya Adaları'na götürmüştü. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
She was a total party animal. Went to the disco | Tam bir parti kadınıydı. Neredeyse her gece... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
almost every night. | ...diskoya giderdi. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
My brother and I were basically on our own the whole time. | Onca zamanı ağabeyimle beraber geçirirdik. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
One morning | Bir sabah... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I woke up and there was this big dude hammering my mother. | ...uyandım ve o koca adamın annemi becerdiğini gördüm. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
My heart started thumping and I just wanted to die. | Kalbim duracak gibiydi, ölmek istedim. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
I still get this flash back whenever I see her. | Hâlâ onu her gördüğümde o ana geri dönüyorum. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
The memory is just tattooed on my soul | O an, ruhuma öyle bir işledi ki... | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
and I can't shake it off. | ...söküp atamıyorum da. | Fusi-1 | 2015 | ![]() |
You could try hypnosis. What? | Hipnozu denesene. Neyi? | Fusi-1 | 2015 | ![]() |