Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20343
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Mr. Oink. | Bay Oink. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
From Mrs. Schere's room? | Bayan Schere'ın odasından mı? Çok acıkmış olmalı. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Yes, he is. Aren't you? | Evet acıkmış. Sen acıkmadın mı? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Very hungry. | Acayip acıktım. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Still on the night watch? | Hala gece nöbetinde misin? Evet. Hava hala yoğun sisli. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You look dazed. | Şaşkın gibisin. Ambarıma mı girdin yoksa? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Uh, no. I... I just... | Hayır. Ben... Sadece... Başım ağrıyor. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
That sucks. | Berbat bir şeydir. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I need to lay down. | Uzanmam lazım. Sen bilirsin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Say good night, Mr. Oink. | İyi geceler de bakalım Bay Oink: "İyi geceler, Mary." 1 | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Night, Mr. Oink. | İyi geceler, Bay Oink. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Hey. | Baksana. Ne yapıyorsun? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Mary, what happened? | Mary, ne oldu? Hiçbir şey. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Let's get you bandaged. | Haydi, sargını saralım. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I'm gonna die, aren't I? | Öleceğim, değil mi? Hayır, ölmeyeceksin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Look, all we know is you've got a bite. | Dinle, bütün bildiğimiz ısırılmış olduğun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
It's a small but gnarly bite. | Küçük ama harika bir ısırık. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
It could all just be an infection. | Altı üstü bir enfeksiyon olabilir. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
What are you gonna do if I change? | Ya değişirsem, ne yaparsın? Böyle şeyler düşünmemelisin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I can already feel it happening. | Değiştiğimi hissedebiliyorum zaten. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Natalie had soup this morning, and somehow I knew. | Natalie bu sabah çorba içmiş, bir şekilde anladım. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Let me guess, you smelled it on her breath? | Dur tahmin edeyim, nefesinden kokusunu mu aldın? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Hey, you're still warm. | Hala ateşin var. Gidip sana su getireyim. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
All right. I'll see if there's one left. | Pekala. Hiç kalmış mı bakayım. Sen rahatına bak. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I realize it's not a free for all, but this is not what you think. | Açık büfe olmadığının farkındayım, ancak düşündüğün gibi değil. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You know what I think? | Ne düşünüyorum, biliyor musun? Bence, yiyecek çalmışsın. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
It's not that much. You don't have to take it all. | Zaten çok fazla değil. Hepsini almak zorunda değilsin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Seriously? What is this? Like... like, ten cans? | Cidden mi? Hayrola? 10 kutu falan mı var? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I can explain. | Açıklayabilirim. Doktor tavsiyesiyle kalori almam gerekiyor. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, 'cause there's two of you to feed. | Evet, zira beslenmesi gereken iki kişisiniz. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
How far along are you? | Ne kadardır böylesin? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Eight months. | Sekiz ay. Lütfen, kimseye söyleme. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You can't do this on your own. | Bunu tek başına başaramazsın. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Look around you. | Etrafına baksana. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
No one is gonna help, not now. | Kimse yardım etmez, hele şu an hiç. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
All they're gonna see is a big mistake. | Hepsi de bunu büyük bir hata olarak görecekler. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
It's not a mistake. Trust me, this was. | Hata falan değil. İnan bana, öyleydi. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I haven't even told my own parents about it. | Bundan daha aileme bile bahsetmedim. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
We all have secrets. | Hepimizin sırları var. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You sure know how to treat a girl. | Kesinlikle bir kıza nasıl davranacağını çok iyi biliyorsun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Are you following me? | Beni mi takip ediyorsun? Seni mi yoksa habis ikizini mi? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
What's that supposed to mean? | Bu da ne demek şimdi? Genelde pisliğin teki değilsin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
This may come as a shock to you, | Sana şok edici gelebilir, | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
but my world does not revolve around you. | ancak benim dünyam seninki etrafında dönmüyor. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Mayday. Do you read? | Acil durum. Duyuyor musunuz? Acil durum. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
All right, it's done. | Tamam, bitirdik. Tüm girişlerin üzerine tahta çakılarak kapatıldı. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Any luck? | Umut var mı? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
We still here, ain't we? | Hala buralardayız, değil mi? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You mean despite all your technical wizardry? | "Bütün teknik ustalığına rağmen" mi diyorsun yani? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
If the freaks get in, I can still outrun you. | Eğer yaratıklar içeri girerlerse, hala seni geçebilirim. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Don't forget that. | Bunu sakın aklından çıkarmayasın. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Here's our tally of food. | İşte yiyecek listemiz. Bir müddet daha dayanacak kadar yiyeceğimiz var. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Quantify "a while." | "Bir müddet"in adını koyuver. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
With careful rationing, just under two weeks. | Özenli bir dağıtımla, iki hafta zor çıkar. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
We won't last that long. | O kadar uzun sürmeyecek. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
They know we're in here. | İçeride olduğumuzu biliyorlar. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
The freaks? | Yaratıklar mı? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, I didn't notice any. | Öyle ama ben hiç görmedim. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You have to know where to look. | Nereye bakacağını bilmelisin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
They hide in the haze, | Sisin içinde saklanıyorlar, ancak yaklaşıyorlar. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Your strength won't be enough. | Gücünüz yeterli olmayacaktır. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
They know where you're hiding. | Nerede saklandığınızı biliyorlar. Bizde olmayan hisleri var. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Okay, this freshman chick's really freaking me out. | Tamam da, birinci sınıftan bu piliç, çok ödümü patlatıyor. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, I'm not worried. | Olsun, ben endişelenmiyorum. Sığınak kapılarımızı bile geçemezler. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I don't scare that easily. | O kadar da kolay korkmuyorum. Evet, korkuyorsun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You're a pretender. | Numara yapıyorsun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Did I pretend to build a radio? | Telsizi onarıyor numarası mı yapıyorum? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
They can smell your fear. | Korkunun kokusunu alabiliyorlar. Ya sen? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
How long do you think you'll last? | Sen ne kadar dayanabileceğini sanıyorsun? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Uh, I'm gonna say it now. | Dilimi tutmayacağım. Bu kız zil zurna | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Funny. I was thinking the same thing. | Komik. Ben de aynı şeyi düşünüyordum. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Better keep an eye on Mary. | Mary'ye göz kulak olmakta fayda var. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Why are you looking at me like that? | Neden bana böyle bakıyorsun? İyi misin? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I don't like you. | Senden hoşlanmıyorum. Öyleyse sıraya gir. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You use boys. | Erkekleri kullanıyorsun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
And who are you to judge? | Sen kim oluyorsun da yargılıyorsun? Beni tanımıyorsun. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
My brother's one of a kind. | Kardeşim eşsiz biridir. Anladın mı beni? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
He is not a toy. | Senin oyuncağın falan değil. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I'm not even with your brother. | Kardeşinle çıkmıyorum bile. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You look after him. You take care of him. | Ona sen bakacaksın, sen göz kulak olacaksın. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Or I will hunt you down. | Yoksa, peşinden ayrılmam. Anladın mı beni? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I don't know what your damage is, | Neden gocunduğunu bilmiyorum, | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
but we're all doing our best here. | ama burada hep birlikte elimizden geleni yapıyoruz. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Keyword. | Şifre? "Flash Point Zulu." | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Welcome back, Zulu. | Tekrar hoş geldin Zulu. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I heard you were stashing meds. | İlaç zulaladığını duydum. Doğru mu bu? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Violet. | Violet söyledi demek. Evet, endişelenmiş. Keza biz de. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
I wasn't stashing anything. | Hiçbir şey zulalamadım. Hastalandığım için revire gittim. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You don't like sick. | Pek hasta gibi değilsin. Kendini suçlamayı bırak. Yapabileceğin her şeyi yaptın sen. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Your sister was worried too. | Kız kardeşin de endişelendi. Hepimizden çok onun tepesi attı. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Said we was gonna die. | Öleceğimizi söyledi. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Wait, she did? | Dur bakayım, öyle mi dedi? Evet, öyle dedi. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
What aren't you telling us? | Neden bize anlatmıyorsun? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
There's nothing. We're all good here. | Anlatacak bir şey yok. Burada gayet iyi durumdayız. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Bullshit. What are you hiding? | Palavra sıkma. Ne saklıyorsunuz? | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
You will get your meds back, | İlaçlarınızı geri alacaksın, | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
but you need to get out of my way right now. | ancak derhal yolumdan çekilmen gerekiyor. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
My counselor said I don't respond well to threats. | Avukatım, tehditlere pek olumlu tepki göstermediğimi söylemişti. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
He has a point. | Haklıymış. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |
Easy. | Sakin ol. Haydi dostum, bırak gitsin. | Freakish-1 | 2016 | ![]() |