Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19981
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It feels like a lifetime has passed since I swore my oath to Grace, 1 | Grace'e sağ salim döneceğime yemin ettiğimden bu yana.. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[corporal] Make ready! | Hazırlan! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
"Wilkins" is all I answer to now. | "Wilkins" şimdilik yazacaklarım bu kadar. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[soldier] Keep your head down! | Başınızı aşağıda tutun! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[soldier] Sir? | Komutanım? | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Franklin] Sorry, sir. [Rich] Stupid lad! | Affedersiniz, komutanım. Aptal çocuk! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
Out the way. Make way! 1 | Yol açın. Çekilin! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[shouts] Fix! | Süngü tak! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[German soldier] There it is again, sir. 800 yards. | Yine oradan, efendim. 800 metre. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[lieutenant aid] I can't see any action on the field. | Arazide her hangi bir hareket göremiyorum. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[solider] Hello? Shh! | Selam? | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
Is there anyone there? [coughs] | Orada kimse var mı? | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
Where are you? [Jennings coughs] | Neredesin? | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[O'Leary whispers] Sir... the Germans are this way. | Efendim... Almanlar bu tarafta. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Jennings] I'm not that hard done by, Sergeant Major. | O kadar da haksızlığa uğramış değilim, Başçavuş. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Jennings] Don't worry about me, sir. | Benim için endişelenmeyin, efendim. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[sighs] You both stand a better chance without me. | Bensiz şansınız daha yüksek olur. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
Ollie McAlister. [scoffs] | Ollie McAlister. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[whispers] He'd be devastated. | Bilse harap olurdu. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[O'Leary] Sir! | Komutanım! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[O'Leary] Hold tight, sir. | Sıkı tutun, efendim. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Wilkins] He's got enough to worry about. | Endişelenecek çok şeyi var. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Jennings] Poor boy. | Zavallı çocuk. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[whispers] Here you go, sir. | Buyurun, efendim. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Wilkins] O'Leary! O'Leary! | O'Leary! O'Leary! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[pants] Well done. | Aferin. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[shouts] I'm Irish! | Ben İrlandalıyım! | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[lieutenant] Damn waste. | Ziyan oldu. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[groans] Yeah. Come on. | Evet. Hadi. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[shouts] Sir! What is it, soldier? | Komutanım! Ne var, asker? | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[sobs] I'm so sorry. | Çok üzgünüm. | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[sobs] Eve... | Eve... | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
[Wilkins] My dearest Grace... | Sevgili Grace... | Forbidden Ground-2 | 2013 | ![]() |
Hello? We must ask for an address. Anne? Anne?! | Şimdi gidelim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Tell me what happened, so I can help you. Hello? | Seçim nedeniyle bilgi sakladığınızı kabul etmiyor musunuz? Sırf birkaç denizciyi korumak için... | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Hello? Anne! | Aynı isimde bir örnek kişinin elini sıktım ben. ...toplantı yapmayı teklif ediyorum. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
It is seven o'clock, Monday 14. November. Here's news. | Bir şey bulmuşlar. Ne olduğunu bilmiyorum. Bir taşımacı arıyoruz. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Police provide few details about the murder that occured ten days ago. | Çevreye bakınacağım. Ayakkabılarınızı çıkarın. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Anything new? No. | Bir anahtarla bir daireden bahsetti. Daireden mi? Evet. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
but I do not think your voice mail is working. | Kameralı birileri dikkatinizi çekti mi? Ne resmi? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
under quite unusual circumstances. | Ben Cinayet Masasından Sarah Lund. Ben de Vagn. Theis'ın arkadaşı mısınız? Evet. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I am no longer dealing with files and suspects anymore. | Bilmiyorum. Neler oluyor? Bazılarının oraya "SOFA" dediğini duydum. Biraz hafif bir iş ya. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Our coalition partners are flexing their muscles, and the opposition ... | Bu ne büyük bir saçmalık. İzin verir misin? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I am truly honored by your offer. Really. | Nanna değildi. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I am not a lawyer. There must be others who are much better suited. | Özel Birimden soruşturmasını istedim. Jutland'de Başsavcı Yardımcısıyla dedektifin... | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
They can not say no this time. | Söylentiyi çıkaranın Bremer olduğunu da söyledi mi? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I know you want to see him so I tried, but he will not. | Başka bir yol bul. Başka bir yol bul. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
It will be fine. I promise you. | Doğal olarak ayrıntılarına giremem. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Good afternoon. Hello. | Koluna ne oldu? Koluna ne oldu? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
We fill the second and third floor, and we have 170 employees. | Kedi tırmaladı. Kedi tırmaladı. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Away from the fence. Away from the fence. It's okay. | Polis başkalarının olası ipuçlarını yok etmesini istemiyor. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I must call my wife. If it is bad news, I want to hear it now. | Evde birileri var mı? Var. Evde birileri var mı? Var. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Jonas is here? He is about to show my father something. | Bunun önemi yok. Ben hissedebiliyorum. Orada olduğunu nereden biliyorlar? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Sorry. The major said that the colonel wanted an update on the armoured cars. | ...birkaç gün önce rozetini alıp sonra geri vermişsin. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
She came home at 19:32, She disabled the alarm system. | Bu kadarı yeterli olmalı. Onu tutuklayacağız. Evet. Hartmann'ı arayın. Ya sen? Bir şeyler yedim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
He discovered the break in the basement and went into the road. | Kızının bu davayı çözmemizi hak ettiğini düşünmüyor musun? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Everything points to him. | Bu garip değil mi? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Otherwise I let the guy go free tomorrow morning. | ...ama Nanna yaz boyunca yazmayı giderek azaltmış. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Yes, thanks. See you tomorrow. Yes. | Belki gerçekten farklısındır. O zamanlar kız hamileydi galiba. Özetle, fail iflas eden ya da... | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Hello. Yes. Good night. | Hayır ama son yaşananların ardından bir psikiyatrla... | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
If the People's Party takes too rigid a position, we cannot support you. | Niels ve fon çok büyük sosyal çalışmalar yaparlar. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I have to go. But you got an insight into the problem. | Bir sorunumuz var. Artık gerisi sana kalmış. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
What do you mean? | Evet, bu doğru. Ama daireyi çok sık olarak siz tutmuşsunuz. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
We'll take a break. About five minutes, until we start again. | İşte bu yüzden idareden çekilmeni... | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I do not know if I can. | Bir dakika baba. Televizyon münazarasıyla ilgili seninle konuşmak istiyorum. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
The forensic evidence is conclusive, so ... | Hisseler düşmeye başladı ve dedikodular ortada dolaşıyor. Rapora bir göz atmama izin verir misiniz? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I do not think it's him. Her husband I mean. | Otopsinin Jutland yerine neden burada yapılmasını | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I was just this moment becoming restless. | Gizli bir aşk ilişkisi hakkındaydı. Gizli bir aşk ilişkisi hakkındaydı. Peki şimdi ne olacak? Dava kapandı, değil mi? Hayır, sadece adamı gördüm. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
While we are together, Bjørn and I want to share something with you. | Önemli olup olmadığına karar veremedim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
It makes no difference. I'm just glad you're here. | Başbakanla konuştun mu? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
You talked to Louise? Yes. She called me yesterday. | Kayda değer bir şey yok mu? Gördüğüm kadarıyla yok. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I do not know if you can use it. A job with a master carpenter. | Gerçi ne aradığınızı bilmiyorum. Söylediğim gibi, sıradan bir denetim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
He needs a man a few months. | Senin politikan bu. Bu işten sorumlu tutulmak istemiyorum. Tamam. Ciddi bir şey mi? Hayır, sadece grip. Burada failin miktarı kabul ettiği yazıyor. Bilmem gereken bir şey var mı Ruth? ...desteğine ihtiyacım var. Neden destekleyeyim ki? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Hello, darling. He seems okay. | Tuvalet siparişini kimse iptal etmemiş. Kontrol ettim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
They dropped him from kindergarten, and I brought him up here. | Hadi, gidelim. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
You can only fight with dragons. And grandfather. | Şu görüntü kaydının nereden geldiğini öğrenebildiniz mi diye soracaktım? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I'll talk to them. | Bazı komiteler kurarız. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I've lost a tooth. | Polise gitmelisin. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Let me give it to dad. I would even give it to him. | ...Hartmann'ın ofisinde bir parti verilmişti. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
It's their turn to host the Interdepartmental Friday Get together. | Bir bakın. Adam orada işte. İlişkimiz bitmişti, aramamamı söyledi. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
You said the victim was put the chair after the stabbing. | Çok kötüsün. Bir şey söylesene. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
You are right. Sorry. There is something I have to see. | İttifak için mücadele verdin ama Bremer'i geçeceksek Onunla ben konuştum. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
and the infidel Danish people of crimes against humanity. | Turu iptal ediyoruz, uçakta yer ayırt. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
I have not done anything. I have a little girl ... | Sahi mi? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Hey! | Tam şurası. Arabaya bin. Arabaya bin kahrolası. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Myg Allan Poulsen. Get a description and put out an APB right away. | Zeuthen'ı failin yakınında istemiyorum. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Hi Thomas. The government has worked hard on the terrorism package. | Asıl önemli olan şu birleşme. 1 Emilie nerede anne? Maja, Carl'a ne anlattın? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Here is where she was found. She had nothing to do with the park. | Savcının, değerlendirmenin sahte olduğunu öğrenmesi an meselesi. Beni azarlamaya gelmiyor. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Sources confirm that there is a real threat. | Seçimden önceki son konsey toplantısına hoş geldiniz. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Are there any more witnesses? A neighbor across the way saw the victim come home. | Fikre alışman biraz zaman alabilir. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
The coroner says the victim defecated himself and had thrown up. | Birbirimizden nefret ettiğimize karar vermiştik. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Have you found the murder weapon? It's around his neck. | Vietnam'a gitmeye ne zaman karar verdi? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
You sent a man down to see me. In order for you to review the case. | Kim ölmüş? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
But I can't. | Onunla konuştuk. Nanna'yı canlı olarak gören son kişiydi. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
They're here. Give the girls a kiss for me. | Bu durum yaklaşan belediye seçimlerinde yeni spekülasyonlara neden oluyor. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
And the Muslim League? We know almost nothing about them. | Merkez Parti toplantı istiyor. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
It's clearly an act of revenge. | Peki ya gönderilen onca e posta? | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
People have a right to know what is happening. | Bütün toplantılarımızı burada ya da kampanya ofisinde yapıyoruz. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
Don't forget your tie. Thank you. | ...kampanya arabalarından birini kullandım. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |
But neither we nor PET could have foreseen that it would come to this. | Şoförlerine gözlerini açık tutmalarını söylediler. | Forbrydelsen-1 | 2007 | ![]() |