Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19885
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
...receive any more welfare benefits from your home state. | ...hiçbir sosyal yardımı alamayacaksınız. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You're residents here now. | Artık burada ikamet ediyorsunuz. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I shall so notify the proper authorities. Pop. | İlgili yetkililere bunu bildireceğim. Baba. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Pop, do you want me to throw this fellow off our property? | Baba, bu adamı arazimizden atmamı ister misin? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
No, no, no, just leave him be. We'll listen and we'll learn. | Hayır, bırak kalsın. Dinleyip öğrenelim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Learn this, too, then. That well is probably unhygienic. | Öyleyse bunu da öğren. O kuyu muhtemelen hijyenik değil. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
That lean to doesn't conform to any zoning restriction I know of. | O uyduruk çatı bildiğim hiçbir imar planına uymuyor. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Kwimper, I am proud of my job and of my responsibility to the people. | Kwimper, işimle ve halka karşı taşıdığım sorumluluğumla gurur duyuyorum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I owe them my best efforts to run your sort out of this area. | Sizin gibileri buradan uzaklaştırmak için elimden geleni yapacağım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You'll be hearing from me shortly. Come along, Joe. | Yakın zamanda görüşeceğiz. Gidelim Joe. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Funny thing. I was just about to give him back his land when he turned nasty. | Çok garip. Tam arazisini geri verecektim ki, çirkefleşmeye başladı. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Now, I don't know what to do. | Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Pop, didn't you mean what you said about homesteading and all? | Baba, araziye yerleşmek falan hakkında söylediklerinde ciddi değil miydin? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
But, damn it, I ought to stay here. | Ama kahretsin, burada kalmak zorundayım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
But it's an awful lot of bother just to take that uppity hyena down a peg. | Ama o kibirli sırtlanın burnunu sürtmek çok çaba gerektirecek. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I gotta think it over, Tob. Well, Pop... | Bu konuyu düşünmeliyim Tob. Şey baba... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...I gotta think it over, Tob. | Bu konuyu düşünmeliyim Tob. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Toby. Cross your fingers and pray. | Toby. Dua et. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Pray for what, Holly? To homestead! | Ne için dua edeyim Holly? Arazi sahibi olmamız için. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
To stay here. To stay here for always. | Hep burada kalmamız için. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Why, that don't make a bit of sense to me. What's wrong with our own home? | Bu bana hiç mantıklı gelmiyor. Kendi evimizin nesi var? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
After Gertrude Patterson leaves, that is. Well, it's not our home, it's your home. | Yani Gertrude Patterson gittikten sonra. Orası bizim evimiz değil, senin evin. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
But if we built a place here... | Ama buraya bir ev kurarsak... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...it would really be part mine, and not just a place I was allowed to move into. | ...o zaman taşınmama izin verilen bir yer değil, gerçekten benim evim olur. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Be my first real home. | Benim ilk, gerçek evim olur. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I'm sorry, Toby, if that sounds ungrateful. | Bu, nankörce geliyorsa özür dilerim Toby. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
That's natural, honey, I mean, women are just natural nesters... | Bu çok doğal tatlım, aynen babamın dediği gibi... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...just like Pop said. | ...kadınlar doğal yuva kuruculardır. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Toby, a body would think a grown man could make up his own mind about things. | Toby, yetişkin bir erkek kendi kararlarını kendi verebilir. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Well, I agree with you there. | Seninle aynı fikirdeyim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Don't you understand that I wanna stay? | Kalmak istediğimi anlamıyor musun? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I wanna stay so much. | Kalmayı çok istiyorum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I didn't realise it meant that much to you, honey. | Senin için bu kadar önemli olduğunu anlamamıştım tatlım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Just don't get upset about it. I'll fix it. | Bunun için üzülme. Ben hallederim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You mean, you haven't learnt how to handle a contrary man like Pop yet? | Babam gibi inatçı bir adamla nasıl başa çıkılacağını öğrenemedin mi? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
We'd better get out of here. Who says? | Buradan gitsek iyi olur. Kim demiş? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
That King fellow is gonna make an awful lot of trouble. | Şu King denen adam çok sorun çıkaracak. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I'll break him off like a dry twig. | Onun canına okurum ben. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Well, maybe so, maybe not. No maybe about it. | Belki okursun. Belki falan değil. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Well, it's just that me and Holly here, we don't think you can handle a man... | Ben ve Holly, otoyol amiri gibi büyük ve güçlü bir adamla... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...as big and powerful as a highway supervisor. | ...başa çıkamayacağını düşünüyoruz. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Well, that settles it. We're staying. | Konu kapanmıştır. Burada kalıyoruz. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
We're homesteading. We ain't leaving here until I say so. | Yerleşiyoruz. Ben söyleyene dek buradan ayrılmayacağız. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
But, Pop, why, how can we possibly manage? | Ama baba, nasıl idare ederiz? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
How will we manage? That's my department. | Nasıl mı idare ederiz? Bunu ben halledeceğim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I'll take care of the brainwork. | Düşünme işini bana bırakın. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You young folks, you take care of the work work. | Siz gençler fiziksel işleri halledin. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Toby, I could kiss you for that. | Toby, bunun için seni öpebilirim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
One times one is one. One times two is two... | Bir kere bir eşittir bir. Bir kere iki eşittir iki... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Wow! That's a monster. | Vay be! Bu bir canavar. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Is it good to eat? | Yenir mi? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
We ain't never gonna know. He's too big to handle for this gear. | Asla bilemeyeceğiz. Bu olta için fazla büyük. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
What do you got there, a tarpon? | Ne yakaladın, tarpon mu? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I don't know, but whatever it is, it's a whopper. | Bilmiyorum, ama her neyse çok büyük. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I'm trying to get rid of him just as much as he's trying to get rid of me. | Onun benden kurtulmaya çalıştığı kadar ben de ondan kurtulmaya çalışıyorum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Just try not to lose the diaper pin if you can help it. | Mümkünse, bebek bezi iğnesini kaybetmemeye çalışın. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Excuse me, sir. | İzninizle bayım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Hey, Pop. Hi, son. | Merhaba baba. Selam evlat. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Get all the shopping done? I think so. | Tüm alışverişi yaptın mı? Öyle sanıyorum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Did you have enough money for everything? | Paran her şeye yetti mi? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Yep, and a couple of luxury items, too. | Evet, hatta birkaç lüks şey de aldım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I went to a junkyard and I bought us a john. | Bir hurdalığa gidip evimize bir tuvalet aldım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Ain't it a lover? | Ne güzel değil mi? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
It sure is, Pop. | Kesinlikle öyle baba. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I bought some cheap lumber, too. I'm gonna build it its own little house. | Biraz ucuz kereste de aldım. Tuvaletimizi inşa edeceğim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Is that a telegram, Pop? Yeah, from the government back home. | Bu bir telgraf mı baba? Evet, bizim eski eyaletten. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
That King fellow didn't waste no time getting us cut off. | Şu King denen adam maaşlarımızı kestirmiş. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Well, don't you worry, Pop. We'll manage. | Üzülme baba. İdare ederiz. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Ain't nobody can fret a family got its own private john. Nobody. | Hiç kimse, kendi tuvaleti olan bir aileyi üzemez. Hiç kimse. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Need some help, sir? No, thanks. | Yardım ister misiniz bayım? Hayır, teşekkür ederim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
He's putting up a pretty good fight. Yeah. | Oldukça iyi mücadele ediyor. Evet. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Did you hurt yourself? Are you all right? | Bir yerinizi incittiniz mi? İyi misiniz? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I've never had so much fun in my life. I'm glad you didn't hurt yourself. | Hayatımda hiç bu kadar eğlenmemiştim. Bir yerinizi incitmediğinize memnun oldum. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Did you see the size of that one? | Ne kadar büyüktü gördünüz mü? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
The hook straightened out. | Oltanın iğnesi düzleşmiş. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
It wasn't much of a hook though, it was just a diaper pin, that's all it was. | Pek matah bir iğne de değildi, sadece bir bebek bezi iğnesiydi. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
A diaper pin, a pole, and a piece of string... | Bir bebek bezi iğnesi, bir sırık ve biraz sicimle... | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...and I had more action than with $1,000 worth of equipment. | ...1000 dolarlık ekipmanla olduğundan fazlasını elde ettim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Oh. Nope. Here's your $20. | İşte 20 doların. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
...and it was a public fish anyway. Thank you, sir. | Ki, o da kimseye ait değildi. Sağ olun bayım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Oh, Holly, I can bend this back into a hook again. | Holly, bunu yine bir kanca haline getirebilirim. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
I'm with you, sister. Money's like a fish. Anytime you can hook it, you hook it. | Seninle aynı fikirdeyim kardeşim. Para balık gibidir. Oltana takıldığında kaçırma. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Thank you, sir. | Teşekkür ederim bayım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Oh, I know what you're thinking, Toby. | Ne düşündüğünü biliyorum Toby. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
It's a shame to take money from a crazy man. | Deli bir adamın parasını almak ayıp. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
We need this, and... And the way he talked, he had plenty. | Buna ihtiyacımız var, hem... Hem konuşmasına bakılırsa, çok parası var. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Imagine paying money to fish. | Balık tutmak için para ödemeyi düşünsene. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Here. It's yours. No, give it to Pop. | Al. Bu senin. Hayır, babama ver. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
So long. Bye. | Hoşça kalın. Güle güle. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Holly. | Holly. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Did you hear what that fellow said about paying $65 a day just to fish? | Adamın sırf balık tutmak için günde 65 dolar ödediğini duydun mu? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Kind of funny, ain't it? All the fish out here you want for free. | Garip değil mi? Buradaki bütün balıklar bedava. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
The bait's free, hooks don't cost much. | Yem bedava, oltalar ucuz. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You've given me an idea. I have? | Aklıma bir fikir getirdin. Öyle mi? | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Oh, such a wonderful idea. Oh, Toby, you're gonna be proud of me. | Çok güzel bir fikir. Benimle gurur duyacaksın Toby. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Sure you don't need anything else? Nope, this is just fine. | Başka bir şey istemediğinden emin misin? Hayır, bu gayet iyi. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Now, really, there are fish out there by the millions. | Orada gerçekten milyonlarca balık var. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Thanks for the information. I'll pass it along. | Bilgi için sağ ol. Diğerlerine duyuracağım. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
You do that. Bye. Bye. | Bunu yap. Hoşça kal. Hoşça kal. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |
Oh, it's a big one, ain't it? You've got a beauty there, miss. | Bu büyük bir şey, değil mi? Müthiş bir şey tutmuşsunuz bayan. | Follow That Dream-1 | 1962 | ![]() |