Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19558
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
How's he doing that? | Bunu nasıl yapıyor? Bunu nasıl yapıyor? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
No hands. Hi. | Elleri boşta. Merhaba. Elleri boşta. Merhaba. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How the heck are they doing that? | Nasıl yapabiliyorlar bunu? Nasıl yapıyorlar lan bunu?! Nasıl yapabiliyorlar bunu? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe got ourselves a winner here, I'd say. | Artık kazananı açıklayabiliriz. Kazanan biziz derim.. Artık kazananı açıklayabiliriz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Ford Motor Company. How can I help you? | Ford Motor Şirketi. Nasıl yardımcı olabilirim? Ford Motor Şirketi. Nasıl yardımcı olabilirim? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat's the deal? | Anlaşma nasıl? Durum ne? Anlaşma nasıl? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, he's got it, and it really seems to work. | Şey... Yapmış ve çalışıyor gibi. Herif yapmış ve çalışıyor gibi duruyor. Şey... Yapmış ve çalışıyor gibi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And you've gone through it completely? | Tamamen inceleyebildiniz mi? Nasıl becerdiğini anladınız mı? Tamamen inceleyebildiniz mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
As close as we could from a distance. | Uzaktan yapabileceğimiz kadar. Arabaya yaklaşabildiğimiz kadar yaklaştık. Uzaktan yapabileceğimiz kadar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
He hasn't actually let us do any surgery. | Aslında incelememize izin vermedi. Ama herif kurcalamamıza izin vermedi. Aslında incelememize izin vermedi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhy not? | Neden? Niçin? Neden? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
He's nervous about people getting too close. | İnsanların yaklaşmasını istemiyor. Biraz fazla yaklaştın mı uyuz oluyor. İnsanların yaklaşmasını istemiyor. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Mack, he is a particular kinda guy. | Herif değişik biri, Mack. Mack, herif kendine özgü biri. Herif değişik biri, Mack. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, whatever. Qe gotta get this puppy moving. | Her neyse. Şu işi bir an önce çözmeliyiz. Neyse ne, o oyuncağı almalıyız.. Her neyse. Şu işi bir an önce çözmeliyiz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
The marketing department's all over me. They think they can sell the shit out of it. | Pazarlama birimi sürekli tepemde. Sileceksiz de satış yapabileceklerini sanıyorlar. Pazarlama bölümü üzerime çullandı. Bok gibi satar diyorlar.. Pazarlama birimi sürekli tepemde. Sileceksiz de satış yapabileceklerini sanıyorlar. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat's he want? | Peki ne istiyor? Ne istiyor? Peki ne istiyor? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
To build it. | Kendisi üretmek istiyor. İmal etmeyi. Kendisi üretmek istiyor. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
He wants to manufacture it? Himself? | Kendi mi üretmek istiyor? Kendi başına? Kendi başına mı imal etmek istiyor? Kendi mi üretmek istiyor? Kendi başına? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Apparently, that's his dream, yeah. | Görünen o ki herifin rüyası bu. Açıkçası bu onun rüyası, evet.. Görünen o ki herifin rüyası bu. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Okay, well, we'll deal with that later. | Neyse, onu daha sonra hallederiz. Tamam, eninde sonunda anlaşırız. Neyse, onu daha sonra hallederiz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Right now we need to get him on board. | Şimdilik ikna etmemiz lazım. Şimdi çağıralım gelsin. Şimdilik ikna etmemiz lazım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Okay. | Anlaşıldı. Anlaşıldı. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Come on in, guys. Bob, Dick Gordon. | Buyrun beyler. Bob, Dick Gordon. Buyrun beyler. Bob, Dick Gordon. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
There you go. Nice to see you again. | İşte buradasın ha. Yeniden görüştüğümüze sevindim. İşte buradasın ha. Yeniden görüştüğümüze sevindim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Gil, nice to see you again. | Seni gördüğüme de sevindim, Gil. Gil, seni gördüğüme sevindim. Seni gördüğüme de sevindim, Gil. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You, too, Macklin. | Ben de Macklin. Ben de Macklin. Ben de Macklin. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
This is Dr. Bob Kearns. | Bu bey Dr. Bob Kearns. Bu Dr. Bob Kearns. Bu bey Dr. Bob Kearns. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob Kearns, winner of the wiper competition. Congrats. | Silecek yarışmasının sahibi Bob Kerans, tebrikler. Bob Kearns, silecek yarışması şampiyonu. Tebrikler.. Silecek yarışmasının sahibi Bob Kerans, tebrikler. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob, I've been going over the reports on your Intermittent. It looks like you cracked it. | Fasılalı sileceğinle ilgili raporlara baktım da, Bob. Başarmış gibisin. Bob, senin sileceklerin hakkında raporu okudum. İşi bitirmişsin.. Fasılalı sileceğinle ilgili raporlara baktım da, Bob. Başarmış gibisin. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Have you worked up a unit price yet? | Birim fiyatını belirledin mi? Perakende bir fiyat belirledin mi? Birim fiyatını belirledin mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
No. Not yet. I'm hoping to... | Hayır. Henüz değil. Ama umuyorum ki... Hayır henüz değil. Umarım... Hayır. Henüz değil. Ama umuyorum ki... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Good. And you do want to manufacture it? | Hoş. Peki kendin mi üretmek istiyorsun? Güzel.. Sen bunu imal etmek istiyormuşsun? Hoş. Peki kendin mi üretmek istiyorsun? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Yes, sir. I want to come through for Ford. | Evet efendim. Direkt olarak Ford'a geldim. Evet efendim. Ford için yapmaya meyilliyim. Evet efendim. Direkt olarak Ford'a geldim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And we like that. So let's get a unit price, then. | Biz de bundan hoşlandık. O halde birim fiyatı belirleyelim. Memnun oluruz. O zaman şu fiyata gelelim. Biz de bundan hoşlandık. O halde birim fiyatı belirleyelim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Frank, have you sent a working unit to Qashington? | Washington'a sağlam bir numune gönderdiniz mi Frank? Frank, cihazı Washington'a gönderdin mi? Washington'a sağlam bir numune gönderdiniz mi Frank? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
No, Mack, we haven't. Bob's... He's not comfortable with that. | Hayır Mack, göndermedik. Bob bu durumdan pek hoşnut değildi de. Hayır Mack, Bob'dan alamadık.. Bazı endişeleri vardı... Hayır Mack, göndermedik. Bob bu durumdan pek hoşnut değildi de. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Now, Bob, you do understand this is a safety device. | Biliyorsun ki Bob bu bir güvenlik parçası. Bob şunu anlamalısın ki bu cihaz arabanın güvenliğiyle de ilgili. Biliyorsun ki Bob bu bir güvenlik parçası. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And before we can install any safety device on any of our cars, | Ve bizim de güvenlik parçalarını araca eklemeden önce, Biz bu cihazları arabalarımıza takmadan önce, Ve bizim de güvenlik parçalarını araca eklemeden önce, | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
we have to submit it to Qashington for approval. | Washington'dan onay almamız lazım. ..bir tanesini Washington'a gönderip onay almamız lazım. Washington'dan onay almamız lazım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
And that means we're gonna need a working unit from you. | Bu da demek oluyor ki senden sağlam bir numune istiyoruz. Bu da senin bize cihazı vermen anlamına geliyor. Bu da demek oluyor ki senden sağlam bir numune istiyoruz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I understand that. And I understand I'll need your cars for my wipers. | Anladım. Ve sanırım sileceklerim için araçlarınıza ihtiyacım var. Anlıyorum.. Sileceklerim için arabalarınıza ihtiyacım var.. Anladım. Ve sanırım sileceklerim için araçlarınıza ihtiyacım var. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
But I thought that, uh, if we had a... | Ama düşündüm de eğer ben... Ama ben düşünmüştüm ki... Ama düşündüm de eğer ben... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe like to work closely with our people, Bob. | İnsanlarla yakın çalışmayı severiz Bob. Biz insanlarla samimi çalışmayı severiz Bob. İnsanlarla yakın çalışmayı severiz Bob. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
That's... That's the deal. | Temel... Esas nokta bu. Olay bu.. Temel... Esas nokta bu. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Nothing else would make sense. I'm sure Gil will tell you that | Geri kalan şeylerin hepsi boş. Eminim ki Gil sana... Gerisi önemli değil. Eminim Gil sana, Geri kalan şeylerin hepsi boş. Eminim ki Gil sana... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
we have a very close relationship with Previck Automotive. | ...Previck Otomotiv ile çok yakın ilişkilerimiz olduğunu söylemiştir. Previck Oto'yla ne kadar iyi anlaştığımızı anlatmıştır.. ...Previck Otomotiv ile çok yakın ilişkilerimiz olduğunu söylemiştir. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Bob knows that. That's why we came here first. | Tabi ki biliyor. Zaten bu yüzden önce buraya geldi. Bob bunları biliyor. Önce size gelmemizin sebebi de bu. Tabi ki biliyor. Zaten bu yüzden önce buraya geldi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
He's right, though, Bob. It does need to be approved. | Adam haklı Bob. Parçanın onaylanması gerek. Doğru söylüyorlar Bob. Onay almaları lazım.. Adam haklı Bob. Parçanın onaylanması gerek. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe're interested in offering the Intermittent as an option on at least | Planımız "Periyordik"i gelecek yıl en az bir aracımızda... Bu silecekleri seneye opsiyonlu model olarak arabalara koymayı düşünüyoruz. Planımız "Periyordik"i gelecek yıl en az bir aracımızda... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
one model next year. From there, our plan is to expand it to the entire line. | ...opsiyon olarak sunmak. Daha sonra ise tüm araçlara yayılacak. Üretime geçmeden cihazı geliştirmemiz lazım. ...opsiyon olarak sunmak. Daha sonra ise tüm araçlara yayılacak. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Now, that means we're working under a serious deadline. | Yani diyeceğim o ki cidi bir zaman kısıtımız var. Bu da, yetiştirmek için çok çalışmamız gerekiyor demektir. Yani diyeceğim o ki cidi bir zaman kısıtımız var. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
So we're gonna need a unit from you as fast as possible. | Bu yüzden de bir numuneye acilen ihtiyacımız var. Yani mümkün olan en kısa zamanda bize bir tane göndermeniz lazım. Bu yüzden de bir numuneye acilen ihtiyacımız var. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Okay. Yeah, I can do that. | Peki. Tamam yapabilirim. Tamam..Yaparım.. Peki. Tamam yapabilirim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Let's get started on the legal right away. | Önce resmi işleri halledelim. Biz de işin hukuksal kısmını halledelim. Önce resmi işleri halledelim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Right, gentlemen? Absolutely. | Değil mi beyler? Kesinlikle. Değil mi beyler? Kesinlikle. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. Thank you so much. | Teşekkürler. Çok teşekkürler. Teşekkürler. Çok teşekkürler. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I'll get my demo and research over to Mr. Sertin. | Numuneyi yapıp Bay Sertin'e göndereceğim. Benim yaptığımı getirip Bay Sertin'le üzerinde çalışalım. Numuneyi yapıp Bay Sertin'e göndereceğim. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Excellent. This is what it's all about, Bob. Corporate "can do. " | Mükemmel. Esas nokta bu Bob. Kurumsal "yapabilirlik". Harika. Şirketler işte bu yüzden var Bob. Mükemmel. Esas nokta bu Bob. Kurumsal "yapabilirlik". | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How about that? | Bu nasıl? Bu nasıl? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Now, remember. There's a right way and a wrong way to do this, okay? | Unutma. Bunu yapmanın bir doğru bir de yanlış yolu vardır, tamam mı. Tamam unutmayın.. Bunu yapmanın bir doğru bir de yanlış yolu var. Unutma. Bunu yapmanın bir doğru bir de yanlış yolu vardır, tamam mı. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhatever you do, don't let them think that it's perfect. | Ne yaparsan yap, mükemmel olduğunu düşünmelerine izin verme. Ne olursa olsun beğendiğinizi çaktırmayın. Ne yaparsan yap, mükemmel olduğunu düşünmelerine izin verme. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
But what if it is? | Peki ya mükemmelse? Ya gerçekten beğendiysek? Peki ya mükemmelse? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey, listen to your father now. | Hey, babanı dinle. Babanızı dinlesenize.. Hey, babanı dinle. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Here, you wanna take him? No, I'm serious about this. | İşte, götürmek ister misin? Hayır ciddiyim ben. Ben ciddiyim.. İşte, götürmek ister misin? Hayır ciddiyim ben. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Be very careful what you say, okay? | Ne dediğine dikkat et oldu mu? Adamın söylediklerine dikkat edin tamam mı? Ne dediğine dikkat et oldu mu? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
The moment they think they got a sucker in the line, you're dead. | Karşılarındakinin salak olduğunu düşündükleri anda bitersin. Sizin enayi olduğunuzu düşünürse, bittiniz demektir. Karşılarındakinin salak olduğunu düşündükleri anda bitersin. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Here he comes. | İşte geliyor. Aha geliyor. İşte geliyor. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Just everybody take it easy. Let him come to us a little bit, okay? | Herkes sakin olsun. Bize biraz yakınlaşsın olur mu? Herkes sakin olsun. Bırakalım da o bize gelsin tamam mı? Herkes sakin olsun. Bize biraz yakınlaşsın olur mu? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe'll be fine. Let me do the talking. | Halledeceğiz. Bırak ben konuşayım. Önce ben gidip bir konuşayım. Halledeceğiz. Bırak ben konuşayım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat's new about that? | Ne var ne yok? Ne fark etti ki şimdi? Ne var ne yok? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Hey! No back talk. Come here. | Arkadan konuşma. Buraya gel. Arkasından konuşma.. Arkadan konuşma. Buraya gel. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Michael? Hi. | Michael? Merhaba Michael? Michael? Merhaba | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How are you? Bob Kearns. Nice to meet you, Bob. | Nesılsınız? Ben Bob Kearns. Memnun oldum Bob. Nasılsın? Bob Kearns. Tanıştığımıza memnun oldum, Bob. Nesılsınız? Ben Bob Kearns. Memnun oldum Bob. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
How big is it? | Büyüklüğü ne kadar? Büyüklüğü ne kadar? Büyüklüğü ne kadar? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Thirty thousand square feet. | 2800 metre kare. 2700 metrekare.. 2800 metre kare. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Structurally, this is as sound as any building you'll find in Detroit. | Yapı olarak, Detroitte bulabileceğiniz herhangi bir bina gibi. Yapısal olarak Detroit'deki herhangi bir bina gibi gözükebilir. Yapı olarak, Detroitte bulabileceğiniz herhangi bir bina gibi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
The loading ramps are more than ample for any job you may have. | Yükleme rampaları, her türlü işe yetecek kadar çok. Ama yükleme rampaları her çeşit iş için çok daha büyüktür. Yükleme rampaları, her türlü işe yetecek kadar çok. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Sure looks like it needs a lot of work. | Çok işter gibi. Burası iyi bir tamir istiyor. Çok işter gibi. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qe're concerned about the price. Is it the best you can do? | Fiyat aklımıza yatmadı. İnebileceğiniz son fiyat mı? Fiyat konusunda endişeliyiz. İnebileceğiniz son rakam bu mu? Fiyat aklımıza yatmadı. İnebileceğiniz son fiyat mı? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, we can probably work out an eight cents per foot improvement, Mrs. Kearns. | Muhtemelen metrekareye 8 sent daha indirmek için uğraşabiliriz. Metrekare başına sekiz sent daha düşebilirim, Mrs. Kearns. Muhtemelen metrekareye 8 sent daha indirmek için uğraşabiliriz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qhat do you think, guys? How much is it? | Ne düşünüyorsunuz millet? Ne kadarmış? Ne dersiniz çocuklar? Ne kadar ediyor? Ne düşünüyorsunuz millet? Ne kadarmış? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Fifty cents a square foot. | Metrekaresi 50 cent. Metrekaresi 50 sent. Metrekaresi 50 cent. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
No. No, we were figuring on a lot less than that. | Olmaz. Olmaz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I think the owners might come down a bit. | Sanırım bina sahipleri biraz daha inebilir. Belki bina sahibi birşeyler yapabilir. Sanırım bina sahipleri biraz daha inebilir. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Qell, we'll have to think about it. Hey! | Peki, düşünmemiz gerek. Hey! Düşünelim o zaman.. Peki, düşünmemiz gerek. Hey! | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
You hear that echo? This place is solid! | Yankıyı duyuyor musun? Burası eşsiz bir yer. Ekoyu duyuyor musun? Burası manyak bir yer! Yankıyı duyuyor musun? Burası eşsiz bir yer. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
It's perfect, Michael. Absolutely perfect! I love it. | Mükemmel Michael. Gerçekten mükemmel. Hoşlandım. Mükemmel Michael. Kesinlikle mükemmel! Bayıldım buraya!. Mükemmel Michael. Gerçekten mükemmel. Hoşlandım. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
It's such a simple idea. | Çok basit bir şey. Çok basit bir şey. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I'm amazed no one's cracked it before. Qhere did you do your research? | Daha önce yapılamamış olmasına şaştım. Çalışmaları nerede yapmıştınız? ..yapmamış olmasına hayret ediyorum. Araştırmayı nerde yaptın? Daha önce yapılamamış olmasına şaştım. Çalışmaları nerede yapmıştınız? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
My basement. | Bodrumumda. Bodrumda. Bodrumumda. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
So, these S.D. 25s are fixed costs? | O halde bu S.D. 25'ler sabit giderler mi? Bu S.D. 25 fix fiyata mı? O halde bu S.D. 25'ler sabit giderler mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Yes, we can do a discount after 400,000 units. | 400,000 adetten sonra iskonto yapabilirsiniz. Evet 400,000 adetten sonra indirim yapabiliriz. 400,000 adetten sonra iskonto yapabilirsiniz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I assume you'll put the Ford contracts up against costs. They're backing it, right? | Sanırım Ford sözleşmelerini de maliyetlerde dikkate alırsınız. Destekliyorlar değil mi? Anlaşmada üstüne koyarsın. Sana dönecekler değil mi? Sanırım Ford sözleşmelerini de maliyetlerde dikkate alırsınız. Destekliyorlar değil mi? | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah. Qe're down the road on all that. My biggest concern is | Ah, evet. Hepsiyle ilgileniyoruz. En büyük endişem... Tabi, hepsinin üstünden geçeceğiz. Benim asıl merak ettiğim, Ah, evet. Hepsiyle ilgileniyoruz. En büyük endişem... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
that you'll be able to provide us with | ...sizin bize ihtiyacımız olan transistor ve devreleri... ..ihtiyacımız olan transistörleri, ...sizin bize ihtiyacımız olan transistor ve devreleri... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
the necessary transistors and circuits that we need. | ...sağlayıp sağlayamayacağınız. ..ve devreleri senin yapıp yapamayacağın.. ...sağlayıp sağlayamayacağınız. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Kearns, Motorola is the biggest electronics manufacturer in the world. | Bay Kearns, Motorola dünyadaki en büyük elektronik üreticisidir. Bay Kearns, Motorola dünyadaki en büyük elektronik firmasıdır. Bay Kearns, Motorola dünyadaki en büyük elektronik üreticisidir. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
I think if we can supply the Pentagon, we can supply you. | Pentagon'a temin edebiliyorsak sanırım size de ederiz. Pentagon'a yapabiliyorsak size de yaparız. Pentagon'a temin edebiliyorsak sanırım size de ederiz. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
The who? The... | Kime? Pen... Pent ne? Penta... Kime? Pen... | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |
That's a good one. | İyiymiş. Çok iyiydi... İyiymiş. | Flash of Genius-1 | 2008 | ![]() |