• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19458

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
It was sloppy of her to try it, but I think she was in a rush. Denemesi bile büyük dikkatsizlikti ama sanırım acelesi vardı. Denemesi bile büyük dikkatsizlikti ama sanırım acelesi vardı. Denemesi bile büyük dikkatsizlikti ama sanırım acelesi vardı. Firefly-1 2003 info-icon
But she had professional... So in my case, I mean, it was really... Ama profesyonel... Yani benim durumumda aslında gerçekten de Ama profesyonel... Yani benim durumumda aslında gerçekten de Ama profesyonel... Yani benim durumumda aslında gerçekten de Firefly-1 2003 info-icon
You would have kissed her, too. Sen de onu öperdin. Sen de onu öperdin. Sen de onu öperdin. Firefly-1 2003 info-icon
Wash didn't. But she was naked and all articulate. Wash öpmedi. Ama çıplaktı ve cüretkârca konuşuyordu. Wash öpmedi. Ama çıplaktı ve cüretkârca konuşuyordu. Wash öpmedi. Ama çıplaktı ve cüretkârca konuşuyordu. Firefly-1 2003 info-icon
Okay! Everybody not talking about sex, in here. Tamam! Seksten bahsetmeyenler burada kalsın. Tamam! Seksten bahsetmeyenler burada kalsın. Tamam! Seksten bahsetmeyenler burada kalsın. Firefly-1 2003 info-icon
Everybody else, elsewhere. Diğerleri başka yere gidin. Diğerleri başka yere gidin. Diğerleri başka yere gidin. Firefly-1 2003 info-icon
They're coming! Geliyorlar! Geliyorlar! Geliyorlar! Firefly-1 2003 info-icon
How far out? Ten minutes or so. Right on target. Ne kadar uzaktalar? 10 dakika filan. Tam vaktinde. Ne kadar uzaktalar? 10 dakika filan. Tam vaktinde. Ne kadar uzaktalar? 10 dakika filan. Tam vaktinde. Firefly-1 2003 info-icon
Speed: A 1. Hız; A 1. Hız; A 1. Hız; A 1. Firefly-1 2003 info-icon
That girl's a wonder. She gets it done. I'll tell the boys. Kız inanılmaz. Daima halleder. Çocuklara haber vereyim. Kız inanılmaz. Daima halleder. Çocuklara haber vereyim. Kız inanılmaz. Daima halleder. Çocuklara haber vereyim. Firefly-1 2003 info-icon
Yes! Yaşasın! Yaşasın! Yaşasın! Firefly-1 2003 info-icon
You got it? Hallettin mi? Hallettin mi? Hallettin mi? Firefly-1 2003 info-icon
We got life, we got screens. It's a qualified yes, a partial. Elektrik geldi, ekranlar çalışıyor. "Yaşasın" sayılabilir, yarı yarıya. Elektrik geldi, ekranlar çalışıyor. "Yaşasın" sayılabilir, yarı yarıya. Elektrik geldi, ekranlar çalışıyor. "Yaşasın" sayılabilir, yarı yarıya. Firefly-1 2003 info-icon
What about nav control? No. Ya seyir kontrolü? Hayır. Ya seyir kontrolü? Hayır. Ya seyir kontrolü? Hayır. Firefly-1 2003 info-icon
So where are we headed? The coordinates she entered, Nereye gidiyoruz? Girdiği koordinatlara göre... Nereye gidiyoruz? Girdiği koordinatlara göre... Nereye gidiyoruz? Girdiği koordinatlara göre... Firefly-1 2003 info-icon
we're headed for something, and it's not too far. ...bir şeye doğru gidiyoruz ve çok uzakta değil. ...bir şeye doğru gidiyoruz ve çok uzakta değil. ...bir şeye doğru gidiyoruz ve çok uzakta değil. Firefly-1 2003 info-icon
Did she signal anybody? Hold on a second... Kimseye sinyal yollamış mı? Bir dakika... Kimseye sinyal yollamış mı? Bir dakika... Kimseye sinyal yollamış mı? Bir dakika... Firefly-1 2003 info-icon
She did. Same coordinates, no I.D. Evet. Aynı koordinatlara ama kimliği belirsiz. Evet. Aynı koordinatlara ama kimliği belirsiz. Evet. Aynı koordinatlara ama kimliği belirsiz. Firefly-1 2003 info-icon
Who's out there? Let me see if her signal wave Kim var ki orada? Yolladığı sinyal görüntüye... Kim var ki orada? Yolladığı sinyal görüntüye... Kim var ki orada? Yolladığı sinyal görüntüye... Firefly-1 2003 info-icon
can translate to a visual. There might be... ...çevrilebiliyor mu bir bakayım. Belki... ...çevrilebiliyor mu bir bakayım. Belki... ...çevrilebiliyor mu bir bakayım. Belki... Firefly-1 2003 info-icon
Electromagnetic interference. Elektro manyetik parazit. Elektro manyetik parazit. Elektro manyetik parazit. Firefly-1 2003 info-icon
It's bouncing the signal all over the place. Look at it. Sinyal devamlı yer değiştiriyor. Baksana. Sinyal devamlı yer değiştiriyor. Baksana. Sinyal devamlı yer değiştiriyor. Baksana. Firefly-1 2003 info-icon
It's like a circle. Bir daireye benziyor. Bir daireye benziyor. Bir daireye benziyor. Firefly-1 2003 info-icon
It's a net. Bir ağ. Bir ağ. Bir ağ. Firefly-1 2003 info-icon
I don't get it. Where are we headed? Anlamıyorum. Nereye doğru gidiyoruz? Anlamıyorum. Nereye doğru gidiyoruz? Anlamıyorum. Nereye doğru gidiyoruz? Firefly-1 2003 info-icon
The end of the line. Yolun sonuna. Yolun sonuna. Yolun sonuna. Firefly-1 2003 info-icon
It's a carrion house. Scrap shop. Artıkçı yuvası. Hurda atölyesi. Artıkçı yuvası. Hurda atölyesi. Artıkçı yuvası. Hurda atölyesi. Firefly-1 2003 info-icon
Takes ships, pulls them apart or fixes them up. Gemileri alır, ya parçalarla ya da tamir ederler. Gemileri alır, ya parçalarla ya da tamir ederler. Gemileri alır, ya parçalarla ya da tamir ederler. Firefly-1 2003 info-icon
Doesn't sound that scary. That pattern you're looking at is a net. Çok korkutucu gelmedi. Gördüğünüz yapı bir ağ. Çok korkutucu gelmedi. Gördüğünüz yapı bir ağ. Çok korkutucu gelmedi. Gördüğünüz yapı bir ağ. Firefly-1 2003 info-icon
We fall into that, we're more than helpless. It'll turn the ship İçine düşersek, sadece aciz durumda kalmayacağız. Gemiyi... İçine düşersek, sadece aciz durumda kalmayacağız. Gemiyi... İçine düşersek, sadece aciz durumda kalmayacağız. Gemiyi... Firefly-1 2003 info-icon
into one big electrical conduit, burn us all from the inside out. ...büyük elektrik hattı haline getirecek ve hepimiz kül olacağız. ...büyük elektrik hattı haline getirecek ve hepimiz kül olacağız. ...büyük elektrik hattı haline getirecek ve hepimiz kül olacağız. Firefly-1 2003 info-icon
Some of the newer ones will just hold you Bazı yeni modelleri içine hapseder... Bazı yeni modelleri içine hapseder... Bazı yeni modelleri içine hapseder... Firefly-1 2003 info-icon
and then the scrappers will override the air locks, ...ve sonra kazıyıcılar hava kilitlerini geçersiz kılar... ...ve sonra kazıyıcılar hava kilitlerini geçersiz kılar... ...ve sonra kazıyıcılar hava kilitlerini geçersiz kılar... Firefly-1 2003 info-icon
pull the O2 or just gas you. ...ya oksijeni boşaltır ya da içeri gaz basarlar. ...ya oksijeni boşaltır ya da içeri gaz basarlar. ...ya oksijeni boşaltır ya da içeri gaz basarlar. Firefly-1 2003 info-icon
They're not looking to deal with survivors. Kazazedelerle uğraşmak niyetinde değiller. Kazazedelerle uğraşmak niyetinde değiller. Kazazedelerle uğraşmak niyetinde değiller. Firefly-1 2003 info-icon
One day you're gonna tell us all how a preacher knows so much about crime. Bir gün bir rahibin suç hakkında nasıl bu denli bilgisi oluyor bize söyleyeceksin. Bir gün bir rahibin suç hakkında nasıl bu denli bilgisi oluyor bize söyleyeceksin. Bir gün bir rahibin suç hakkında nasıl bu denli bilgisi oluyor bize söyleyeceksin. Firefly-1 2003 info-icon
Kaylee? I'm trying, sir. Kaylee? Çabalıyorum, efendim. Kaylee? Çabalıyorum, efendim. Kaylee? Çabalıyorum, efendim. Firefly-1 2003 info-icon
Keep on it. We can't fall into that net. Devam et. O ağın içine düşemeyiz. Devam et. O ağın içine düşemeyiz. Devam et. O ağın içine düşemeyiz. Firefly-1 2003 info-icon
We're gonna need a Plan "B." Plan B'ye ihtiyacımız olacak. Plan B'ye ihtiyacımız olacak. Plan B'ye ihtiyacımız olacak. Firefly-1 2003 info-icon
Zoe, get our suits prepped now. I figure we got one shot at this. Zoe, uzay elbiselerini hazırla. Tek bir şansımız olduğunu düşünüyorum. Zoe, uzay elbiselerini hazırla. Tek bir şansımız olduğunu düşünüyorum. Zoe, uzay elbiselerini hazırla. Tek bir şansımız olduğunu düşünüyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Give me a visual as soon as we're close. It won't be long. Yaklaşınca hemen görüntüyü ekrana ver. Uzun sürmeyecek. Yaklaşınca hemen görüntüyü ekrana ver. Uzun sürmeyecek. Yaklaşınca hemen görüntüyü ekrana ver. Uzun sürmeyecek. Firefly-1 2003 info-icon
What do I do? Ben ne yapayım? Ben ne yapayım? Ben ne yapayım? Firefly-1 2003 info-icon
You go get Vera. Git Vera'yı getir. Git Vera'yı getir. Git Vera'yı getir. Firefly-1 2003 info-icon
She needs oxygen around her to fire her, and we don't have a case. Ateş edebilmesi için oksijene ihtiyacı var ve bizde yok. Ateş edebilmesi için oksijene ihtiyacı var ve bizde yok. Ateş edebilmesi için oksijene ihtiyacı var ve bizde yok. Firefly-1 2003 info-icon
We're gonna use a suit. Here, we got it. Elbiselerden birini kullanacağız. İşte, hazır. Elbiselerden birini kullanacağız. İşte, hazır. Elbiselerden birini kullanacağız. İşte, hazır. Firefly-1 2003 info-icon
What am I aimin' for, the window? That might kill some folk, Neye nişan alıyorum, pencereye mi? Birilerini öldürebilir ama... Neye nişan alıyorum, pencereye mi? Birilerini öldürebilir ama... Neye nişan alıyorum, pencereye mi? Birilerini öldürebilir ama... Firefly-1 2003 info-icon
but it won't short the net. See these six points where it's brightest? ...ağı devre dışı bırakmaz. Şu daha parlak görünen 6 noktayı gördün mü? ...ağı devre dışı bırakmaz. Şu daha parlak görünen 6 noktayı gördün mü? ...ağı devre dışı bırakmaz. Şu daha parlak görünen 6 noktayı gördün mü? Firefly-1 2003 info-icon
Those are the breakers. Hit one of those, should short it out. Onlar şalter. Onlardan birini vurursan, işimizi görebilir. Onlar şalter. Onlardan birini vurursan, işimizi görebilir. Onlar şalter. Onlardan birini vurursan, işimizi görebilir. Firefly-1 2003 info-icon
What do you mean, "should"? "Görebilir" de ne demek? "Görebilir" de ne demek? "Görebilir" de ne demek? Firefly-1 2003 info-icon
You see it? Clear as day. Görüyor musun? Cam gibi hem de. Görüyor musun? Cam gibi hem de. Görüyor musun? Cam gibi hem de. Firefly-1 2003 info-icon
See, Vera? Dress yourself up, you get taken out somewhere fun. Görüyor musun, Vera? Giyin kuşan, eğlenceli bir yere gidiyorsun. Görüyor musun, Vera? Giyin kuşan, eğlenceli bir yere gidiyorsun. Görüyor musun, Vera? Giyin kuşan, eğlenceli bir yere gidiyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
We got it. Tamamdır. Tamamdır. Tamamdır. Firefly-1 2003 info-icon
It's not pretty but we can steer enough to turn the hell around. Harika durumda değiliz ama dönüp kaçacak kadar dümen kontrolümüz var. Harika durumda değiliz ama dönüp kaçacak kadar dümen kontrolümüz var. Harika durumda değiliz ama dönüp kaçacak kadar dümen kontrolümüz var. Firefly-1 2003 info-icon
Nice work, Kaylee. Not soon enough to help. Aferin, Kaylee. Tamir edecek kadar hızlı olmadı. Aferin, Kaylee. Tamir edecek kadar hızlı olmadı. Aferin, Kaylee. Tamir edecek kadar hızlı olmadı. Firefly-1 2003 info-icon
Hey, it's a lot easier to pull things apart than it is to put 'em right. Bir şeyi bozmak, tamir etmekten daha kolaydır. Bir şeyi bozmak, tamir etmekten daha kolaydır. Bir şeyi bozmak, tamir etmekten daha kolaydır. Firefly-1 2003 info-icon
You're still the best mechanic floatin'. Göklerdeki en iyi teknisyen sensin hâlâ. Göklerdeki en iyi teknisyen sensin hâlâ. Göklerdeki en iyi teknisyen sensin hâlâ. Firefly-1 2003 info-icon
Captain, don't you know kissing girls makes you sleepy? Kaptan, kızları öpmenin uyumana sebep olduğunu bilmiyor musun? Kaptan, kızları öpmenin uyumana sebep olduğunu bilmiyor musun? Kaptan, kızları öpmenin uyumana sebep olduğunu bilmiyor musun? Firefly-1 2003 info-icon
Sometimes I can't help myself. Bazen kendime engel olamıyorum. Bazen kendime engel olamıyorum. Bazen kendime engel olamıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Now, let's go visiting. Şimdi, ufak bir ziyaret yapalım. Şimdi, ufak bir ziyaret yapalım. Şimdi, ufak bir ziyaret yapalım. Firefly-1 2003 info-icon
Honey, I'm home. Tatlım, ben geldim. Tatlım, ben geldim. Tatlım, ben geldim. Firefly-1 2003 info-icon
Looks like you get that wedding night after all. Her şeye rağmen düğün geceni yaşayabileceksin. Her şeye rağmen düğün geceni yaşayabileceksin. Her şeye rağmen düğün geceni yaşayabileceksin. Firefly-1 2003 info-icon
It's the first time, darlin', I think you should be gentle with me. İlk seferim, hayatım. Sanırım bana nazik davranmalısın. İlk seferim, hayatım. Sanırım bana nazik davranmalısın. İlk seferim, hayatım. Sanırım bana nazik davranmalısın. Firefly-1 2003 info-icon
You gonna kill me? Can you conjure up a terribly Beni öldürecek misin? Öldürmemem için son derece ikna edici... Beni öldürecek misin? Öldürmemem için son derece ikna edici... Beni öldürecek misin? Öldürmemem için son derece ikna edici... Firefly-1 2003 info-icon
compelling reason for me not to? I didn't kill you. ...bir sebep yumurtlayabilecek misin? Seni öldürmedim. ...bir sebep yumurtlayabilecek misin? Seni öldürmedim. ...bir sebep yumurtlayabilecek misin? Seni öldürmedim. Firefly-1 2003 info-icon
You handed me and my crew over to those that would kill us. That buys you nothing. Beni ve mürettebatımı bizi öldüreceklere teslim ettin. Bu sana hiçbir şey sağlamaz. Beni ve mürettebatımı bizi öldüreceklere teslim ettin. Bu sana hiçbir şey sağlamaz. Beni ve mürettebatımı bizi öldüreceklere teslim ettin. Bu sana hiçbir şey sağlamaz. Firefly-1 2003 info-icon
I made you dinner. Sana yemek yaptım. Sana yemek yaptım. Sana yemek yaptım. Firefly-1 2003 info-icon
Why the act? All the seduction games, the dancing about folk. Onca numara niyeydi? Ayartma oyunları, danslar. Onca numara niyeydi? Ayartma oyunları, danslar. Onca numara niyeydi? Ayartma oyunları, danslar. Firefly-1 2003 info-icon
There has to be an easier way to steal. You're assuming the payoff is the point. Çalmanın daha kolay bir yolu olmalı. Önemli olanın para olduğunu varsayıyorsun. Çalmanın daha kolay bir yolu olmalı. Önemli olanın para olduğunu varsayıyorsun. Çalmanın daha kolay bir yolu olmalı. Önemli olanın para olduğunu varsayıyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
I'm not assuming anything at this juncture. How'd you find me? Bu noktada hiçbir şey varsaymıyorum. Beni nasıl buldun? Bu noktada hiçbir şey varsaymıyorum. Beni nasıl buldun? Bu noktada hiçbir şey varsaymıyorum. Beni nasıl buldun? Firefly-1 2003 info-icon
Only a few places that shuttle would make it to from where you left. Mekik, ayrıldığın yerden ancak birkaç yere ulaşabilir. Mekik, ayrıldığın yerden ancak birkaç yere ulaşabilir. Mekik, ayrıldığın yerden ancak birkaç yere ulaşabilir. Firefly-1 2003 info-icon
Happy to find it intact. Seni sağ salim bulduğuma sevindim. Seni sağ salim bulduğuma sevindim. Seni sağ salim bulduğuma sevindim. Firefly-1 2003 info-icon
You're quite a man, Malcolm Reynolds. Esaslı adamsın, Malcolm Reynolds. Esaslı adamsın, Malcolm Reynolds. Esaslı adamsın, Malcolm Reynolds. Firefly-1 2003 info-icon
I've been waiting a long time for someone good enough to take me down. Uzun zamandır beni alt edecek kadar becerikli birini bekliyordum. Uzun zamandır beni alt edecek kadar becerikli birini bekliyordum. Uzun zamandır beni alt edecek kadar becerikli birini bekliyordum. Firefly-1 2003 info-icon
Saffron... Saffron... Saffron... Saffron... Firefly-1 2003 info-icon
you even think about playing me again I will riddle you with holes. ...beni tekrar kandırmayı aklından bile geçirirsen, seni delik deşik ederim. ...beni tekrar kandırmayı aklından bile geçirirsen, seni delik deşik ederim. ...beni tekrar kandırmayı aklından bile geçirirsen, seni delik deşik ederim. Firefly-1 2003 info-icon
Everybody plays each other. Herkes birbirini kandırır. Herkes birbirini kandırır. Herkes birbirini kandırır. Firefly-1 2003 info-icon
That's all anybody ever does. We play parts. Herkesin tek yaptığı budur. Rolümüzü oynarız. Herkesin tek yaptığı budur. Rolümüzü oynarız. Herkesin tek yaptığı budur. Rolümüzü oynarız. Firefly-1 2003 info-icon
You got all kinds of learnin', and you made me look Çok bilgilisin ve çaba bile göstermeden... Çok bilgilisin ve çaba bile göstermeden... Çok bilgilisin ve çaba bile göstermeden... Firefly-1 2003 info-icon
the fool without tryin' and yet here I am with a gun to your head. ...beni aptal durumuna soktun ama yine de elimde silahımla karşındayım. ...beni aptal durumuna soktun ama yine de elimde silahımla karşındayım. ...beni aptal durumuna soktun ama yine de elimde silahımla karşındayım. Firefly-1 2003 info-icon
That's 'cause I got people with me people who trust each other... Çünkü yanımda birbirine güvenen, destek olan... Çünkü yanımda birbirine güvenen, destek olan... Çünkü yanımda birbirine güvenen, destek olan... Firefly-1 2003 info-icon
who do for each other and ain't always lookin' for the advantage. ...ve daima kendine fayda sağlamaya çalışmayan dostlarım var. ...ve daima kendine fayda sağlamaya çalışmayan dostlarım var. ...ve daima kendine fayda sağlamaya çalışmayan dostlarım var. Firefly-1 2003 info-icon
Promise me you're gonna kill me soon. Çok yakında beni öldüreceğine söz ver. Çok yakında beni öldüreceğine söz ver. Çok yakında beni öldüreceğine söz ver. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, you already know I ain't gonna. Öldürmeyeceğimi zaten biliyorsun. Öldürmeyeceğimi zaten biliyorsun. Öldürmeyeceğimi zaten biliyorsun. Firefly-1 2003 info-icon
You know, you did pretty well. Aslında bayağı iyiydin. Aslında bayağı iyiydin. Aslında bayağı iyiydin. Firefly-1 2003 info-icon
Most men, they're on me inside of ten minutes... Çoğu erkek 10 dakikada üstüme atlardı... Çoğu erkek 10 dakikada üstüme atlardı... Çoğu erkek 10 dakikada üstüme atlardı... Firefly-1 2003 info-icon
not tryin' to teach me to be strong and the like. ...güçlü olmamı filan öğretmeye çalışmazdı. ...güçlü olmamı filan öğretmeye çalışmazdı. ...güçlü olmamı filan öğretmeye çalışmazdı. Firefly-1 2003 info-icon
I got one question for ya... Sana tek bir soru soracağım... Sana tek bir soru soracağım... Sana tek bir soru soracağım... Firefly-1 2003 info-icon
Just one thing I'd like to know straight up. ...dürüst cevap vermeni istediğim tek şey. ...dürüst cevap vermeni istediğim tek şey. ...dürüst cevap vermeni istediğim tek şey. Firefly-1 2003 info-icon
Ask me. Sor bakalım. Sor bakalım. Firefly-1 2003 info-icon
What's your real name? Gerçek adın nedir? Gerçek adın nedir? Firefly-1 2003 info-icon
You'd only have lied anyhow. Zaten yalan söyleyecektin. Zaten yalan söyleyecektin. Firefly-1 2003 info-icon
Back on course. Rotamızdayız. Rotamızdayız. Firefly-1 2003 info-icon
Be on Beaumond a day or two late. Hope it's all right. Bir, en geç iki güne Beaumond'da oluruz. Umarım problem olmamıştır. Bir, en geç iki güne Beaumond'da oluruz. Umarım problem olmamıştır. Firefly-1 2003 info-icon
It should be fine, thank you. Olacağını sanmam, teşekkür ederim. Olacağını sanmam, teşekkür ederim. Firefly-1 2003 info-icon
And does the vixen live? Yeah, if you can call it that. Dişi tilki hayatta mı? Evet, eğer öyle diyebilirsen. Firefly-1 2003 info-icon
All's well, I suppose. Yes. Her şey yolunda sanırım. Evet. Her şey yolunda sanırım. Evet. Firefly-1 2003 info-icon
You're a very graceful woman, Inara. Çok ağırbaşlı bir kadınsın, Inara. Çok ağırbaşlı bir kadınsın, Inara. Firefly-1 2003 info-icon
So here's where I'm fuzzy. Ama bir noktada kafam hâlâ karışık. Ne kadar minnettar olsan da... geriye baktığımda... Ama bir noktada kafam hâlâ karışık. Firefly-1 2003 info-icon
You got by that girl, came and found me... Kızı atlattın ve gelip beni buldun... Kızı atlattın ve gelip beni buldun... Firefly-1 2003 info-icon
and somehow you happened to just trip and fall. ...ve nasıl olduysa takıldın ve düştün. ...ve nasıl olduysa takıldın ve düştün. Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19453
  • 19454
  • 19455
  • 19456
  • 19457
  • 19458
  • 19459
  • 19460
  • 19461
  • 19462
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim