Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18492

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
I just need a beta tester.	Sadece beta testi lazım.	Extant-1	2014
Know anyone who might be interested?	İlgilenebilecek birini tanıyor musun?	Extant-1	2014
Now you should feel a slight...	Şimdi birazcık şey hissedeceksin...	Extant-1	2014
Did that feel any different?	Farklı geldi mi?	Extant-1	2014
But I still liked it.	Ama yine de bunu sevdim.	Extant-1	2014
I'll keep working. And we'll keep testing.	Çalışmaya devam edeceğim. Ve test etmeye devam edeceğiz.	Extant-1	2014
John and I never wanted it to turn out this way.	John'la hiç bir zaman bu şekilde olmasını istemedik.	Extant-1	2014
This is the future we dreamed of.	Bu hayalini kurduğumuz gelecek.	Extant-1	2014
Machines teaching machines, learning the way humans learn.	Makinelere öğreten makineler, insanların öğrendiği şekilde öğrenmeleri.	Extant-1	2014
Are you saying that Frankie is a Humanich?	Frankie'nin Humanich olduğunu mu söylüyorsun?	Extant-1	2014
A Syntiate. My design.	Syntiate. Kendi dizaynım.	Extant-1	2014
There's a difference. Any why doesn't she speak?	Bir farkı var. Peki neden konuşmuyor?	Extant-1	2014
Some of her parts have worn down, but she gets by.	Bazı parçaları zayıfladı, ama idare ediyor.	Extant-1	2014
Okay, well, look, it's been a long day, so...	Tamam, bak, uzun bir gün oldu, bu nedenle...	Extant-1	2014
Listen, you can stay as long as you like.	Dinleyin, istediğiniz kadar kalabilirsiniz.	Extant-1	2014
We grow plenty of food, music in the evening,	Bir sürü yiyecek yetiştiririz, akşamları müziğimi var...	Extant-1	2014
a beautiful pond to skinny dip in.	...çıplak yüzmek için de güzel bir gölümüz. var.	Extant-1	2014
And at least you'll be safe here.	En azından burada güvende olacaksınız.	Extant-1	2014
Okay, you have to have another plan up your sleeve,	Tamam, hazırda başka bir planın daha olmalı...	Extant-1	2014
some way we can stop Taylor.	...Taylor'ı durdurmanın bir yolu.	Extant-1	2014
In chess, it's considered poor etiquette	Satrançta, umut yokken oynamaya devam etmenin...	Extant-1	2014
to keep playing when it's hopeless.	...uygunsuz bir davranış olduğu düşünülür.	Extant-1	2014
I have a spare room and a sofa.	Yedek bir tane odam var.	Extant-1	2014
I'll leave it to you.	Sizin için hazırlayalım.	Extant-1	2014
Ethan is powered down for the night.	Ethan'ın bu gece için gücü azaldı.	Extant-1	2014
So I...	Bu yüzden ben...	Extant-1	2014
think I'm gonna take the couch.	...sanırım kanepede yatacağım.	Extant-1	2014
No, no, no, no, I...	Hayır, hayır, hayır, ben...	Extant-1	2014
I set up my tent. I'm gonna sleep underneath the stars.	Çadırımı kurdum. Yıldızların altında uyuyacağım.	Extant-1	2014
I have a confession to make.	Bir şeyi itiraf etmeliyim.	Extant-1	2014
I feel relieved that the amulet doesn't exist.	Tılsımın var olmadığını öğrenince rahatladım.	Extant-1	2014
I know that sounds crazy.	Bu kulağa delice geliyor.	Extant-1	2014
But at least I know you're gonna be okay.	Ama hiç değilse iyi olacağını biliyorum.	Extant-1	2014
That does sound crazy.	Bu kulağa delice geliyor.	Extant-1	2014
But I'd be lying if I told you	Ama tüm bu şeyin...	Extant-1	2014
I wasn't more than a little bit creeped out by the whole thing.	...beni birazcık korkutmakla kaldığını söylersem yalan söylemiş olurum.	Extant-1	2014
But you stayed.	Ama sen kaldın.	Extant-1	2014
Of course I did.	Elbette, kaldım.	Extant-1	2014
Maybe Calderon has a point.	Belki Calderon haklıdır.	Extant-1	2014
Maybe we should stop running.	Ama şimdi bana mesaj göndermeye çalıştığını anlıyorum. Belki de kaçmayı kesmeliyiz.	Extant-1	2014
Yeah, we could hang out around here and...	Evet, buralarda takılabilir ve...	Extant-1	2014
go skinny dipping in the pond.	...göle çıplak yüzmeye gidebiliriz.	Extant-1	2014
Yeah, we could.	Evet, gidebiliriz.	Extant-1	2014
Look, if it is the end of the world,	Bak, dünyanın sonu gelmişse...	Extant-1	2014
for you, me or for whoever...	...senin, benim ya da herhangi biri için...	Extant-1	2014
Maybe we should enjoy what time we have left.	Belki de geri kalan zamanımızın tadını çıkartmalıyız.	Extant-1	2014
Even if it is for just one night.	Tek bir gece olsa bile.	Extant-1	2014
Where should we go?	Nereye gitmeliyiz?	Extant-1	2014
Anywhere we want.	Nereye istersek oraya.	Extant-1	2014
You choose. Hmm.	Sen seç.	Extant-1	2014
Mexico.	Meksika.	Extant-1	2014
That's too hot.	Çok sıcak.	Extant-1	2014
How about Montana?	Montana'ya ne dersin?	Extant-1	2014
I see you as a cowboy.	Seni kovboy olarak hayal edebiliyorum.	Extant-1	2014
I do have the boots for it.	O şeye uygun botlarım var.	Extant-1	2014
We could grow our own food.	Kendi yiyeceklerimizi yetiştirebiliriz.	Extant-1	2014
Have fish in a pond.	Gölden balık tutarız.	Extant-1	2014
Ride out the apocalypse like Calderon and Frankie.	Calderon ve Frankie gibi kıyametten kaçarız.	Extant-1	2014
It's working for them.	Onların adına işe yarıyor.	Extant-1	2014
Mom! Somebody help!	Anne! Biri yardım etsin!	Extant-1	2014
Ethan! Mom!	Ethan! Anne!	Extant-1	2014
Somebody help! Help! Stand back.	Biri yardım etsin! Yardım edin! Geri çekil!	Extant-1	2014
Help! Help me! Mom!	Yardım edin! Yardım edin! Anne!	Extant-1	2014
Mom. Are you okay?	Anne. İyi misin?	Extant-1	2014
You're one of them.	Sen de onlardan birisin.	Extant-1	2014
Come on, let's get out of here.	Hadi, gidelim buradan.	Extant-1	2014
I wasn't gonna hurt him.	...kazayla yok eden bürokrat olmayın. Ona zarar vermeyecektim.	Extant-1	2014
I just wanted a speech translator.	Sadece konuşma çeviricisini istiyordum.	Extant-1	2014
Is that why you wanted us to stay here?	Bu yüzden mi burada kalmamızı istedin?	Extant-1	2014
Frankie hasn't spoken a word in three years.	Frankie üç senedir tek bir kelime söylemedi.	Extant-1	2014
Not since hers wore down.	Onun ki zayıfladığından beri.	Extant-1	2014
I couldn't get one.	Yenisini bulamadım.	Extant-1	2014
I couldn't risk being detected.	Fark edilmeyi göze alamadım.	Extant-1	2014
Well, you didn't have to attack my son to get it!	Almak için oğluma saldırman gerekmiyordu!	Extant-1	2014
Go on, get out.	Hadi, çıkıp gidin.	Extant-1	2014
Get out. Come on, Ethan. Let's go.	Çıkıp gidin. Hadi, Ethan. Gidelim.	Extant-1	2014
I think I can help.	Sanırım yardım edebilirim.	Extant-1	2014
Okay, so we're trying to figure out	Tamam, Lucy'ye emirlerin kimin verdiğini...	Extant-1	2014
who exactly is giving Lucy her orders and from where.	...ve nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyoruz.	Extant-1	2014
So I broke down her data into smaller packets.	Bu yüzden verileri küçük paketlere ayırdım.	Extant-1	2014
And she can't detect us?	Bizi fark edemez mi?	Extant-1	2014
We're like people standing on an overpass,	Üst geçitte durup, aşağıdan geçen...	Extant-1	2014
watching cars go by underneath.	...arabaları izleyen insanlar gibiyiz.	Extant-1	2014
She has no idea. Perfect.	Hiç bir fikri yok. Mükemmel.	Extant-1	2014
So I pulled this one from the first set of packets.	Şimdi bunu ilk paketlerim içinden çıkardım.	Extant-1	2014
It's a stream of MAC addresses,	Bu MAC adresleri dizisi...	Extant-1	2014
all Humanichs currently online and connected to the central server.	...tüm Humanich'leri şu an devrede ve merkezi sunucuya bağlı.	Extant-1	2014
But check this one out.	Ama şuna bir bak.	Extant-1	2014
Finland? Not so fast.	Finlandiya mı? O kadar hızlı değil.	Extant-1	2014
	ANHKOR VAT, KAMBOÇYA. ROMA, ITALYA.	Extant-1	2014
It's changing. Right.	Değişiyor. Evet.	Extant-1	2014
Media access addresses don't change like that.	Medya erişim adresleri böyle değişmez.	Extant-1	2014
Correct. Hence the...	Doğru, Dolayısıyla...	Extant-1	2014
What's happening? I have no idea.	Ne oluyor? Hiçbir fikrim yok.	Extant-1	2014
I thought we couldn't be detected.	Fark edilemeyeceğimizi sanıyordum.	Extant-1	2014
I understand. I'll take care of it.	Anlıyorum. Ben ilgilenirim.	Extant-1	2014
Is this what you're talking about?	Bundan mı bahsediyorsun?	Extant-1	2014
What the hell is the matter with you?	Senin sorunun ne lan?	Extant-1	2014
If you're one of them,	Onlardan biriysen...	Extant-1	2014
the Humanichs are looking for you, too.	...Humanich’ler seni de arıyordur.	Extant-1	2014