Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182660
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Aziz Efendi, l'm using my intuition.. Greetings, Iron Leg! | Aziz Efendi, sezgilerimi kullanacağım. Selam sana DemirAyak! Aziz Efendi, sezgilerimi kullanacağım. Selam sana DemirAyak! | Yahsi Bati-1 | 2009 | ![]() |
Hello, Eagle Eye! Are you taking the piss? | Merhaba KartalGözü! Dalga mı geçiyorsun lan! Merhaba KartalGözü! Dalga mı geçiyorsun lan! | Yahsi Bati-1 | 2009 | ![]() |
The Grand Cherokees.. My friends Pajero and Pontiac. | Grand Cherokee... Arkadaşım Pajero ve Pontiac... Grand Cherokee... Arkadaşım Pajero ve Pontiac... | Yahsi Bati-1 | 2009 | ![]() |
...with veins on them, like this and like that... | ...şöyle de olur, böyle de olur, deyince, bizim usta dayanamıyor, ...şöyle de olur, böyle de olur, deyince, bizim usta dayanamıyor, | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
...the guy can't handle it. He gets up and says, "If I found one like that..." | birden ayağa kalkıyor. Ablacım, öylesini bulsam diyor, birden ayaÄŸa kalkıyor. Ablacım, öylesini bulsam diyor, | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
"... I'd, you know..." He's something else! | ben diyor, şey yaparım diyor. Ustaya bak... ben diyor, ÅŸey yaparım diyor. Ustaya bak... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
They used to call them 'zibiks'. They were like coffee mills. This big. | Tabii canım, eskiden ona zıbık derler. Böyle, kahve değirmeni gibi olur. Şu kadar. Tabii canım, eskiden ona zıbık derler. Böyle, kahve deÄŸirmeni gibi olur. Åu kadar. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
And made of wood, right? Or so I hear, I never saw one. | Tahtadan değil mi abi? Ben görmedim ama duydum yani. Tahtadan deÄŸil mi abi? Ben görmedim ama duydum yani. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I haven't laughed so much in ages. Let's drink, Vedat. | Oh be abi, ne güldük ya... Vedat abi, buyur abi. Oh be abi, ne güldük ya... Vedat abi, buyur abi. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Zeki, why don't we, you know..? | Zekicim, istersen şey yapalım... Zekicim, istersen ÅŸey yapalım... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Right. Enough laughs. Let's not keep Vedat hanging on any longer. | Abi o kadar güldük ettik, Vedat Abimiz beklemesin. Abi o kadar güldük ettik, Vedat Abimiz beklemesin. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Oh man! You had to put them in a plastic bag? | Ne yaptın oğlum, naylona mı koydun onu ya? Ne yaptın oÄŸlum, naylona mı koydun onu ya? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Hey, the wrapping has to be crap or they'd attract attention. Right? | Oğlum, ambalaj dandik olacak ki dikkat çekmeyeceksin. Değil mi abi ? Oğlum, ambalaj dandik olacak ki dikkat çekmeyeceksin. Değil mi abi? OÄŸlum, ambalaj dandik olacak ki dikkat çekmeyeceksin. DeÄŸil mi abi? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
So can I touch them? Sure.. Here you go. | Peki dokunabiliyor muyuz ? Ne demek. şöyle vereyim abi, buyrun. Peki dokunabiliyor muyuz? Ne demek. Şöyle vereyim abi, buyrun. Peki dokunabiliyor muyuz? Ne demek. Åöyle vereyim abi, buyrun. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
They call these long Wellingtons. They're around 130 140 years old. | Abi buna uzun Wellington diyorlar. Bu aşağı yukarı 1 30 1 40 yıllık abi. Abi buna uzun Wellington diyorlar. Bu aşağı yukarı 130 140 yıllık abi. Abi buna uzun Wellington diyorlar. Bu aÅŸağı yukarı 130 140 yıllık abi. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I can't give an exact figure, but around that. | Tam şimdi yalan olmasın ama, aşağı yukarı... Tam ÅŸimdi yalan olmasın ama, aÅŸağı yukarı... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Go on, tell him. Vedat's one of us. There's no one around. It's just us. | Anlat oğlum, Vedat kardeşimiz yabancı değil ya. Kimse yok, biz bizeyiz. Anlat oÄŸlum, Vedat kardeÅŸimiz yabancı deÄŸil ya. Kimse yok, biz bizeyiz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
OK, US president Garfield... What, the cat? | Abi, Amerikan Başkanı Garfield... Bu kedi olan mı? Abi, Amerikan BaÅŸkanı Garfield... Bu kedi olan mı? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Google it, man! See for yourself. The then US president was Garfield. | Oğlum bi açın da bir google'a girin bakın be, dönemin Amerikan Başkanı Garfield. OÄŸlum bi açın da bir google'a girin bakın be, dönemin Amerikan BaÅŸkanı Garfield. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
OK, I enter 'Garfield'. 'Did you mean Garfield?' The cat again. | Al tamam, giriyorum. Garfield... Did you mean Garfield? Gene kedi. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Just carry on. | Devam et sen ya. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
And the sultan thinks, "I'll send a gift back." | Sultanımız da diyor ki, ben de diyor karşı bir hediye göndereyim diyor. Sultanımız da diyor ki, ben de diyor karşı bir hediye göndereyim diyor. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
...and another public servant, Lemi Galip, from the treasury. | ...bir de Hazine'den, yine memur, Lemi Galip... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
He gives them a mission. What does he say? | Bunlara bir görev veriyor. Diyor ki; ne diyor? Bunlara bir görev veriyor. Diyor ki; ne diyor? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
He says, "Take this gift to the president." | Benim diyor, hediyeyi diyor, başkana diyor, götürün diyor. Benim diyor, hediyeyi diyor, baÅŸkana diyor, götürün diyor. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
So they go to the palace. The palace? | Çıkıyorlar saraya... Saraya mı çıkıyorlar? Çıkıyorlar saraya... Saraya mı çıkıyorlar? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
What do you think? They'd meet the sultan down at the waterside? | E yok, Dolmabahçe sahilinde mi buluşacaklar sultanla ya? E yok, Dolmabahçe sahilinde mi buluÅŸacaklar sultanla ya? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
So they go to the palace. OK. Get on with it, will you? | Saraya çıkıyorlar. Tamam anlat. Ne bozuyosun ya? Saraya çıkıyorlar. Tamam anlat. Ne bozuyosun ya? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I am, but learn to listen first. | Oğlum anlatacam da siz önce bir dinlemesini öğrenin. OÄŸlum anlatacam da siz önce bir dinlemesini öğrenin. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Telling a story is just as much about being listened to. | Bir insanın anlattığı karşısındakinin dinleyebildiği kadardır. Bir insanın anlattığı karşısındakinin dinleyebildiÄŸi kadardır. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
They come before the sultan. And they kiss the sultan's hands. | Sultanın huzuruna geliyorlar. İşte sultanın elini öpüyorlar. Sultanın huzuruna geliyorlar. İşte sultanın elini öpüyorlar. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Does the sultan kiss theirs? Come on, man! Stop butting in. | Sultan da bunları öpüyo mu? Ya bi dakka be oğlum, sulandırma yaa. Sultan da bunları öpüyo mu? Ya bi dakka be oÄŸlum, sulandırma yaa. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
And the sultan says, "It's in your hands now." | Bu, diyo, bundan sonra size emanet. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
"And here's 1000 bucks for the road. Confederation dollars." | Bir de diyor, alın size 1 000 dolar yolluk. Konfederasyon doları. Bir de diyor, alın size 1000 dolar yolluk. Konfederasyon doları. Bir de diyor, alın size 1000 dolar yolluk. Konfederasyon doları. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Well, you can't say, "Sorry, padishah. America's miles away. No can do." | Şimdi, Amerika sapa yer, sultanım ben götüremem diyebilir misin? Åimdi, Amerika sapa yer, sultanım ben götüremem diyebilir misin? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
You have to go come hell or high water. | Mutlak götürecen. Mutlak götürecen. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
First, the Orient Express to Paris. | Tak, burdan Orient Express'le Paris yapıyolar. Tak, burdan Orient Express'le Paris yapıyolar. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Our honourable jerk didn't get the joke, Aziz. | Öküz effendi nükteyi anlamadı Aziz. Öküz effendi nükteyi anlamadı Aziz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Ask if Mr and Mrs Brown are back from the picnic. | Şeyi sorsana, Mr. and Mrs. BroWn piknikten döndü mü? Åeyi sorsana, Mr. and Mrs. BroWn piknikten döndü mü? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Give me a break! The humour's way too subtle. | Aman nerde efendim çok ince bir humor. Aman nerde efendim çok ince bir humor. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I'm saying we prize our village people. | Başımızın tacıdır diyorum köylümüz. Başımızın tacıdır diyorum köylümüz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
She says she can keep secrets. | Sır diyor, tutarım diyor. Sır diyor, tutarım diyor. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Keep those secrets when we stop for a break. | Bir molada duralım tutarsın bir ara. Sonra... Bir molada duralım tutarsın bir ara. Sonra... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Suppose we stop and pass a little water? | Bir yerde dursak da, bir küçük su döksek. Bir yerde dursak da, bir küçük su döksek. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
What the hell are you doing? | Ne yapıyosun birader ? Ne yapıyosun birader? Ne yapıyosun birader? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
OK. Don't get so steamed up! I'm responsible for it. | Tamam ne kızıyorsun ya. Ben mesulüm. Tamam ne kızıyorsun ya. Ben mesulüm. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Listen. We'll follow the normal routine. Calm down. | Dinle beni. Normal prosedürü uygulayacağız. Sakin ol. Dinle beni. Normal prosedürü uygulayacağız. Sakin ol. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Listen. We'll draw straws. The diamond or the money? Quick! | Dinle beni. çöp çekeceğiz. Elmas mı ? Para mı ? Dinle beni. Çöp çekeceğiz. Elmas mı? Para mı? Dinle beni. Çöp çekeceÄŸiz. Elmas mı? Para mı? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
There's armies of them, Aziz Efendi! Stay calm. Calm down. Stay calm. | Çok kalabalık geldiler Aziz efendi! Sakin. Sakin ol. Sakin ol. Sakin. Çok kalabalık geldiler Aziz efendi! Sakin. Sakin ol. Sakin ol. Sakin. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I am calm! Stay calm. | Ben sakinim. Sakin... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
In the name of Allah, most gracious, most merciful.. | Bismillahirrahmanirrahim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Dear God, don't desert us! | Allah'ım bizi mahçup etme yarabbim. Allah'ım bizi mahçup etme yarabbim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
We're not giving up the diamond even if it means death! | Ölmek var, emanetleri teslim etmek yok. Haydi aslanım. Ölmek var, emanetleri teslim etmek yok. Haydi aslanım. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Hey, Zeki. I got kind of lost from the mail carriage onwards. | Ya Zeki abi, ben oraları pek anlamadım ya. Posta arabasından sonra yok bende. Ya Zeki abi, ben oraları pek anlamadım ya. Posta arabasından sonra yok bende. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Didn't I say stop the carriage, you fuckers? | Lan arabayı durdurun demedik mi, avradını siktiklerimin! Lan arabayı durdurun demedik mi, avradını siktiklerimin! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Get out! Out, out, out! | İnin lan arabadan aşağı. İnin lan arabadan aÅŸağı. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Ladies and gentlemen, Johnny Lesh here. My crew and I are here... | Sayın yolcular, ben Johnny Lesh ve ekibim yolculuğunuzun rahat geçmesi... Sayın yolcular, ben Johnny Lesh ve ekibim yolculuÄŸunuzun rahat geçmesi... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
...to relieve you of certain items for the comfort of your journey. | ...için sizleri bazı yüklerinizden kurtarmak amacıyla hizmetinizdeyiz. ...için sizleri bazı yüklerinizden kurtarmak amacıyla hizmetinizdeyiz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
You're free to shout. Any heroics and you're dead. | Bağırmak serbest, kahramanlık yapanı gömerim. Bağırmak serbest, kahramanlık yapanı gömerim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
The gun's antique. I put in for a new one and does anyone give a fuck? | Yüzelli yıllık silah... İdareye yazdık, yenisini verin dedik, sikine takan olmadı. Yüzelli yıllık silah... İdareye yazdık, yenisini verin dedik, sikine takan olmadı. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Lesh! Check out this chick! | Lesh, şu güzelliğe bak! Heyyy... Lesh, ÅŸu güzelliÄŸe bak! Heyyy... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
A watch! | Saat... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Don't take us for wasters, sir. We've come all the way from Istanbul. | Bakın beyefendi, biz taa İstanbullar'dan geliyoruz. Öyle boş kimseler de değiliz. Bakın beyefendi, biz taa İstanbullar'dan geliyoruz. Öyle boÅŸ kimseler de deÄŸiliz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Oh yeah?.. It shows. | Öyle mi? Belli. Öyle mi? Belli. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I never saw kit like that even in Buffalo Bill's show. | Buffalo Bill'in şovunda bile böyle kostüm görmedim. Buffalo Bill'in ÅŸovunda bile böyle kostüm görmedim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Afez. I have a flute as well if you want. | Festir. İstiyorsan kaval da var. Festir. İstiyorsan kaval da var. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Knock it off! | Kes lan! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
But we're in with Firecracker Ahmet of Highwayman Creek. Be warned! | Yalnız, biz Haramidere'den Çatapat Ahmet'in arkadaşlarıyız. Ona göre. Yalnız, biz Haramidere'den Çatapat Ahmet'in arkadaÅŸlarıyız. Ona göre. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Come on, let's go! I smell Indians. | Hadi gidiyoruz. Kızılların kokusunu almaya başladım. Hadi gidiyoruz. Kızılların kokusunu almaya baÅŸladım. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
He said "Sioux". The Sioux.. No, he said "see you" as in goodbye. | Sioux dedi. Sioux'lar... Hoşçakalın manasında, "See you" . Görüşürüz. Sioux dedi. Sioux'lar... Hoşçakalın manasında, ''See you''. Görüşürüz. Sioux dedi. Sioux'lar... Hoşçakalın manasında, ''See you''. Görüşürüz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Any time I mention the guy's name it always gets me in trouble anyhow. | Efendim, ben zaten bu adamın ismini ne zaman zikretsem başım derde giriyor. Efendim, ben zaten bu adamın ismini ne zaman zikretsem başım derde giriyor. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Don't make me crazy, mon cher! The instructions are explicit. | AZİZ Monşer, adamı delirtme! Talimatmane açık, AZİZ MonÅŸer, adamı delirtme! Talimatmane açık, | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
In case of danger, hide the goods up your nether region. It's that clear! | "Cereyan ı tehlike i vuku, emanetlerin mabadına dühulu" . Sarih! ''Cereyan ı tehlike i vuku, emanetlerin mabadına dühulu''. Sarih! ''Cereyan ı tehlike i vuku, emanetlerin mabadına dühulu''. Sarih! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
But is that fair? Adiamond that big? | Efendim, adilane mi ? Koca elmas! Efendim, adilane mi? Koca elmas! Efendim, adilane mi? Koca elmas! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I wouldn't know. What? | Onu bilemiyorum. Efendim?! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Sir thinks his ass is too precious and I'm about to get massacred here! | Beyimiz kıçına kıyamıyor, burada kellemiz gidecek! Beyimiz kıçına kıyamıyor, burada kellemiz gidecek! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Here. | Al şunu. Al ÅŸunu. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Are you OK? | İyi misin? İyi misin? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
It's not the time for jokes, but the old boy's stuffed us. | Efendim, nüktenin sırası değil ama beybaba bizi yüzüstü bıraktı. Efendim, nüktenin sırası deÄŸil ama beybaba bizi yüzüstü bıraktı. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Carry on and you're dead! We face the arrows of misfortune here. | Bana bak geberteceğim seni ha! Ok yaydan çıktı! Bana bak geberteceÄŸim seni ha! Ok yaydan çıktı! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Indians! | Hintliler! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Oogh! What's "oogh"? | Ugh! Ne ughu lan! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I think they use animal names. Mole cricket.. | Galiba hayvan isimleriyle hitap ediliyor... Danaburnu. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I'm Richard Thomas. I'm at Oxford. I just spend summers with my tribe. | Adım Richard Thomas. Oxford'da okuyorum. Sadece yaz tatillerimi kabilemle geçiriyorum. Adım Richard Thomas. Oxford'da okuyorum. Sadece yaz tatillerimi kabilemle geçiriyorum. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Kenan, is that true? No way. Get their kit off. | Kenan Abi, var mı öyle birşey? Yok oğlum öyle bir şey, topla, topla! Kenan Abi, var mı öyle birÅŸey? Yok oÄŸlum öyle bir ÅŸey, topla, topla! | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I'll take it off myself. | Yahu... Ben çıkarayım efendim. Yahu... Ben çıkarayım efendim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
What if I say we bear greetings from Apache Selim of Kasimpasa? | Kasımpaşa'dan apaçi Selim'in selamı var desek? KasımpaÅŸa'dan apaçi Selim'in selamı var desek? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I can do it. | Ben çıkarayım efendim. Ben çıkarayım efendim. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Hopefully they won't fuck us. | Sikmeseler bari. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Aziz, suppose we notify the consulate? We can do that. | Aziz Efendi, bir konsolosluğa haber etsek. Ederiz. Aziz Efendi, bir konsolosluÄŸa haber etsek. Ederiz. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
My mum gave it to me. She said it would keep all danger at bay. | Anneciğimin verdiği muska. Her türlü musibetten ve badireden korur dedi. AnneciÄŸimin verdiÄŸi muska. Her türlü musibetten ve badireden korur dedi. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Is this an 'A'? Can't you read or write either? | Bu "A" mı ? Okuma yazman da mı yok ? Bu ''A'' mı? Okuma yazman da mı yok? Bu ''A'' mı? Okuma yazman da mı yok? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Give it here. You do it. | Ver... Çek şunu. Ver... Çek ÅŸunu. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
If Lucky Luke showed up now, you'd be kissing his goddamn ass. | Ulan, Red Kid bana telgraf var mı dese, tıpış tıpış ayağına gidersin ama. Ulan, Red Kid bana telgraf var mı dese, tıpış tıpış ayağına gidersin ama. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Cut off my head and mail it. You shouldn't get grief for this. | Kes gönder kellemi... Sana bir derdi olmasın. Kes gönder kellemi... Sana bir derdi olmasın. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
I'm responsible. | Ben mesulüm... Ben mesulüm... | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
How am I supposed to do it? | Nasıl yapacağız? Nasıl yapacağız? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Strangle me with rope first. | Önce boğ iple. Önce boÄŸ iple. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Pass on my greetings to my mum. | Anneciğime de selamlarımı ilet. AnneciÄŸime de selamlarımı ilet. | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |
Hey, that needs a splash of water. | Ona bir su tutaydın yahu? Ona bir su tutaydın yahu? | Yahsi Bati-2 | 2009 | ![]() |